GENEL - 12 Nisan 2018 Perşembe 12:48

Tarım Politikaları Sempozyumu Şanlıurfa’da başladı

A
A
A
Tarım Politikaları Sempozyumu Şanlıurfa’da başladı

Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve Harran Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu, Harran Üniversitesinde başladı.

Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve Harran Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu, Harran Üniversitesinde başladı.


Ziraat Fakültesi’ndeki Prof. Dr. Hüseyin Apan Salonu’nda gerçekleşen sempozyumda konuşan Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Başkanlık olarak, bilimsel etkinlikleri Anadolu’da yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelerle yapmayı öncelediklerini söyledi. Beyhan, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu üniversitelerinin bilimsel bilgi üretiminde Atatürk Araştırma Merkezi’nin bilim üretme kültürü ile paydaşlık yapmalarını stratejik olarak önemsediklerini belirtti. Beyhan, bu amaçla, Mardin, Bitlis, Muş, Kars, Bayburt, Bartın, Elazığ, Malatya, Erzurum gibi illerde bulunan üniversitelerle Cumhuriyet tarihinde süregelen her konuda bilimsel ortaklık yapıldığını ve bu yılda da yapmaya devam edileceğini kaydederek bu amaçla 2018 yılının ikinci ilmi etkinliğini Şanlıurfa’da gerçekleştirdiklerini belirtti. Harran ve Şanlıurfa şehir merkezinin kadim bir bölge olduğuna değinen Beyhan, bölgenin matematik, tıp, sanat ve İslami ilimlerle de Orta Çağ’ı aydınlatan bir eğitim hüviyetine sahip olduğunu söyledi.



"Eğer bir ülkenin nüfusu vatan sevgisi ile doluysa şanlı bir tarihiniz olur"


Harran’ın doğrudan doğruya tarımla ilişkisine değinen Beyhan, sözlerine şu şekilde devam etti:


"Bir ülkenin istiklali 3 temel unsur üzerine inşa edilir; birincisi nüfustur. Eğer nüfus yoksa vatan da yoktur. Çünkü toprağı vatan yapan insan unsurudur. Eğer bir ülkenin nüfusu vatan sevgisi ile doluysa şanlı bir tarihiniz olur. Milletimiz bunu geçmişte de yakın tarihimizde de göstermiştir. İkincisi güçtür. Eğer gücünüzü kendiniz üretiyorsanız, bilgi üretip çağın gerektirdiği teknolojiyle insanımızın günlük hayatını kolaylaştıran teknoloji üretiyorsanız temeliniz sağlamdır. Üçüncüsü ise tarım potansiyelidir. Eğer nüfusunuzu besleyemiyorsanız sahip olduğunuz güç önemini yitirmeye başlar. Bu sebeple Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, tarımla ilgili sıkıntılarımızı ilmi olarak incelemek için Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu’nu gerçekleştirmektedir. Gerçekleştirmiş olduğumuz bu sempozyum ülkemiz gibi zengin bir nüfusa sahip ülkenin ne gibi problemleri olduğunu görüşmemiz açısından önemlidir."


Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan’ın ardından söz alan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, tarım konusunda Ar-Ge çalışmalarının önemine değinerek ilerleyen süreçte bu çalışmaların daha da geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.


Eş zamanlı salonlarda sunulacak 40 bildiri ile Türkiye’nin tarım konusundaki gelişmelerine ve çözüm önerilerine bilimsel bir yaklaşım getirecek olan sempozyum iki gün sürecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Belçika’da yaşanan şiddet olaylarının detayları Belçika’da, aralarında Suriyelilerin de olduğu bir grup Nevruz kutlamalarından dönerken, provokasyon amaçlı geçtikleri Türk mahallesinde terör örgütü PKK’yı simgeleyen bez parçaları ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterlerini açtı. Konvoya tepki gösteren Türk asıllı bir kişiye terör örgütü PKK/KCK sempatizanları saldırıda bulundu. Belçika’nın Hasselt kentine bağlı Heusden-Zolder ilçesinde 24 Mart 2024 Pazar günü Nevruz kutlamaları sonrasında Türk ve Kürt gruplar arasında dünya basınında da yer bulan bir arbede yaşandı. Saldırıya mahallede yaşayan diğer Türklerin karşılık vermesi ile olay büyüdü ve başka mahallelere yayıldı. Belçika polisi olaylara TOMA’larla müdahale etti. Diğer mahallelere yayılan gruplar polis helikopterleri ile takip edildi. Örgüt sosyal medya üzerinden manipülatif haberler yayarak olayların daha da büyümesine neden oldu. Üstelik olayların Belçika sınırlarını aşmasını da sağladılar. Başta Fransa, Almanya, Hollanda ve Avusturya olmak üzere civar ülkelerden örgüte müzahir kişiler Belçika’ya akın etti. Terör örgütü PKK/KCK üyelerinin Avrupa ülkelerinde bu kadar hızlı bir araya gelmesi, mobilize olma potansiyellerini de ortaya koydu. Belçika’daki olayların başlamasında PKK/KCK izi Belçika’da meydana gelen bu olayları başlatan kişinin Suriye kökenli PKK/KCK müzahiri Mohammed Alkhalil olduğu ortaya çıktı. Suriyeli Alkhalil, Belçika Tessenderlo’da yaşadığı ve Belçika’daki fitili ilk ateşleyen PKK/KCK’lı olduğu öğrenildi. Eylemlerin bir mahalleden çıkıp daha geniş bir alana yayılmasında etkili olan kişinin ise PKK/KCK Belçika sözde sorumlusu Şahan Kod Osman Pınar olduğu tespit edildi. Pınar’ın, eylemlere Almanya’dan gençlik mensuplarının takviye getirilmesinde de emri veren kişi olduğu öğrenildi. Olaylarda yönlendirici konumda olan diğer isimlerin ise; Belçika/Anvers PKK/KCK sözde sorumlusu Azat Kod Veysi Akbaş, Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ) Anvers sözde sorumlusu Şirvan Rojhilat Kod Mahdı Sadeghi, Liege sözde Sorumlusu ve Belçika/Verviers Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) yöneticisi Yado Geveri kod Şefket Öztunç olduğu öğrenildi.
Ankara Ankara milletvekillerinden Başkent’in global markası Beypazarı Doğal Maden Suyu’na ziyaret Başkent’in yerli ve milli markası Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekillerinden Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekilleri Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Milletvekillerine önceki dönem vekillerden Hacı Turan, AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcısı Serkan Korkut Ata ve Beypazarı Belediyesi önceki dönem Başkanı Tuncer Kaplan da eşlik etti. Ankara milletvekilleri geçtiğimiz günlerde spekülasyon içerikli yapılan haberler üzerine markaya destek vermek amaçlı ziyarette bulunduklarını belirtti. Tesisleri gezen vekiller, Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan’dan maden suyu hakkında bilgiler aldı. "Saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz" Ercan, yaptığı açıklamada, "70 bin metrekare kapalı alana sahip tesisimizde saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz. Dünyadaki en ileri teknolojiye sahip maden suyu şişeleme makine parkına sahibiz. Maden suyumuz zengin mineral yapısıyla yer altında doğal olarak oluşmakta ve tam otomasyona sahip makinalarımızda el değmeden şişelenmektedir" dedi. Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun Türkiye için önemini işaret eden Ercan, “Ülkemiz, sahip olduğu yer altı doğal maden suyu kaynakları açısından Avrupa’daki emsallerine göre çok daha zengin mineral içeriğiyle farklılaşmaktadır. Türkiye’nin mineral içeriği yüksek maden suları coğrafyamızda ve tüm dünyada gönül rahatlığıyla beğenilerek tüketilmektedir” diye konuştu. Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise yaptığı açıklamada, yerli üretici ve markaların ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Doğal kaynağından çıkan maden suyunun halkımıza en hijyenik şartlarda sunulmasından memnuniyet duyduk. Her hafta Sağlık Bakanlığı’mız tarafından denetlenen tertemiz, insan eli değmeden tamamen steril şartlarda, kapalı ortamlarda şişelenen ve güvenle içilebilecek maden suyunu ve sağlık açısından her türlü şartları sağlayan bu tesisi görmekten büyük bir mutluluk duyduk.”
Bartın Eski milli futbolcu 11 ayda üçüncü acıyı yaşadı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk, 11 ay içerisinde kaybettiği iki amcasının ardından 81 yaşındaki babası Muzaffer Baştürk’ü yitirmenin acısını yaşadı. Bartın’da düzenlenen cenaze törenine Yıldıray Baştürk’ün yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan da katıldı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk’ün yaklaşık 4 yıl önce felç geçiren ve bir hafta önce kanser teşhisi konulan babası 81 yaşındaki Muzaffer Baştürk, tedavi gördüğü Almanya’da dün hayatını kaybetti. Büyük acı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün 11 ay önce küçük amcasını yaklaşık 4 ay önce de diğer amcasını kaybettiği öğrenildi. Son 11 ayda üçüncü acıyı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün babası Muzaffer Baştürk, memleketi Bartın’ın Kozcağız Beldesi’nde düzenlenen cenaze törenin ardından dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Kozcağız Beldesi Ahmetler Mahallesi’ndeki evlerinin önünde yapılan duaların ardından cenaze Kozcağız Merkez Camii’ne getirildi. İkindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazına Yıldıray Baştürk, kardeşleri Metin ve Ahmet’in yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan, Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, Kozcağız Belediye Başkanı Mustafa Karaman, Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Akkaş, Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri, Almanya ve Türkiye’den yakınları, sevenleri ve komşuları katıldı. Muzaffer Baştürk’ün cenazesi Kozcağız Belediye Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi. Cenazede Yıldıray Baştürk’ü bir an olsun yalnız bırakmayan Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop ve eski milli futbolcu Ünal Alpuğan’ın da üzgün olduğu görüldü. Cenazeye katılan Bartın belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya ve Kozcağız Belde Belediye Başkanı Mustafa Karaman yaptığı açıklamada, yakından tanıdıkları Muzaffer Baştürk için rahmet, ailesine ve yakınları ise baş sağlığı ve sabır diledi. Öte yandan Yıldıray Baştürk’ün amcasının oğlu olan 65 yaşındaki Recep Baştürk ise, acı haber nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu ifade ederken, Yıldıray’ın son 11 ay içerisinde 3 büyük acı yaşadığını kaydetti. Recep Baştürk, Yıldıray’ın 11 ay önce küçük amcası Mehmet Baştürk’ü, 4 ay önce de ortanca amcası Osman Baştürk’ü kaybetmenin hüznünü yaşadığını da sözlerine ekledi.