GENEL - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 03:16

Sınırın sıfır noktasında 15 Temmuz nöbeti

A
A
A
Sınırın sıfır noktasında 15 Temmuz nöbeti

Ceylanpınar 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin 2’nci yıl dönümünde düzenlediği etkinliklerle şehitleri andı.

Ceylanpınar 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin 2’nci yıl dönümünde düzenlediği etkinliklerle şehitleri andı.


Ceylanpınar Belediyesi ve Ceylanpınar Kaymakamlığı Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz gecesi yapılan kanlı darbe girişiminin 2’nci yıl dönümünde darbe şehitlerini anma ve darbenin unutulmaması için çeşitli etkinlikler düzenledi. Düzenlenen son etkinlik Hükümet Konağı’nda düzenlendi.


Programa Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla, İlçe Kaymakamı Ahmet Karatepe, Ak Parti İlçe Başkanı Halid Şimşek, Öz-Orman İş Sendikası Başkanı Settar Aslan, MHP İlçe Başkanı Ahmet Güneri ve çok sayıda Ceylanpınarlı katıldı. Anma programı ilk olarak sinevizyon gösterimi ile başladı, daha sonra protokol konuşmaları ile devam etti. Hükümet Konağı’nda bir araya gelen Ceylanpınarlılar, demokrasi nöbeti tutarak şehitler için dua etti. Ellerinde Türk bayrakları ile Hükümet Konağı’nı dolduran vatandaşlar 15 Temmuz’un 2. yıl dönümünde yeniden demokrasi nöbeti tuttu.


Program duaların edilmesi ve gece yarısı camilerden selaların okunması ile son buldu.


Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla, 15 Temmuz gecesi Ceylanpınarlılar ile beraber demokrasiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıktıklarını ifade etti. Atilla, "15 Temmuz, milletimizin hainlere ve vatanı bölmek isteyenlere karşı desten yazdığı gündür. 15 Temmuz bir liderin milletinin önüne düşüp, milleti ile birlikte hain işgal girişimcilerine karşı dimdik ayakta durduğu gündür ve o liderin ismi Recep Tayyip Erdoğan’dır. O geceyi hepiniz hatırlıyorsunuz, bir lider düşünün ben milletimin arasına gidiyorum, milletimi sokaklara, meydanlara davet ediyorum, hava limanlarına davet ediyorum, gelip ne yapacaklarsa, tankları ile topları ile orada yapsınlar. Ben milletimin üzerinde bir güç tanımıyorum diyen bir lider düşünün. Silahlarını milletine doğrultan, o hainlere karşı silahsız bir şekilde 4 saatlik bir mücadelenin sonunda onları püskürtmenin adıdır 15 Temmuz ve sabah o püskürtmenin ardından hiçbir şey olmamış gibi işlerine gittiği günün adıdır 15 Temmuz. Soruyorum onlara. Adnan Menderes’i neden idam ettiniz? Ceylanpınarlılar Adnan Menderes’in idam edilmesinin bir sebebi var. 18 yıl bu ülkede ezan Türkçe’ye çevrildi. Bu ülkede camiler ahıra çevrildi. 80’li yıllarda Ceylanpınar 10 bin nüfus varken 40 kişi şehit oldu. O şehitlerin içinde dayım merhum Seydo Kahraman vardı. Dayımı çarşıda iki koruması ile beraber taradılar. Suçu neydi? Bayrağa ve vatana sahip çıkmaktı. Benim babam belediye başkanı iken onun başbakanını astılar. Ama ben belediye başkanı iken cumhurbaşkanımı astırmam dedim. Aramızdaki fark bu. O gece Ceylanpınar halkı ile sahadaydık. Herkese meydan okuduk" dedi.


İlçe Kaymakamı Ahmet Karatepe, Türk halkının 15 Temmuz’da canı pahasına vatanı savunduğuna dikkat çekerek, "Savaşıyorsunuz ama yanınızdaki insan düşman çıkıyor. Cumhurbaşkanımızın hemen arkasındaki insanlar münafık olabiliyor. İşte 15 Temmuz’un en büyük hayrı bu idi. O gecenin bize verdiği en büyük hayır münafıkları devlet kademesinden ayırmak oldu. Her türlü terörle mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Eğer bu uğruda bir canımız varsa bu can bu dava içinde küçük bir damla ise dahi buna feda olsun. Bizler iman ediyoruz ki, bizler inanıyoruz ki bu dünya elbet bit gün son bulacak. Önemli olan nasıl yaşadığınız ve nasıl öldüğünüzdür. Ölüm hak şehitlik ise nasiptir. Rabbim herkese ölüm noktasında şehadeti nasip eylesin. O her kula nasip olmaz. O sadece mazlumun duasını alan, annesinin ve babasının duasını alan ve bir şekilde ona vesilen olan kişiye nasip olur. Allah bize de nasip eylesin. Bizlerin vatan hainleriyle ve terör örgütleriyle mücadelesi sonuna kadar devam edecektir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.