GENEL - 11 Ekim 2018 Perşembe 18:11

Başkan Çiftçi Aşık-Öğütçü planının tüm ayrıntılarını açıkladı

A
A
A
Başkan Çiftçi Aşık-Öğütçü planının tüm ayrıntılarını açıkladı

Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Aşıt-Öğütçü Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Planı ile ilgili tüm detayları açıkladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Aşıt-Öğütçü Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Planı ile ilgili tüm detayları açıkladı. Gazetecilerin tüm sorularını cevaplayan Çiftçi, "Projemizin arkasındayız. Biz kamunun malını koruyoruz ve uydu kent olarak şehrimize kazandırıyoruz" dedi.


Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, basın munsapları ile bir araya gelerek kamu oyunda bir takım kişiler tarafından ’Kaşmer’ olarak lanse edilen Aşık-Öğütçü Kentsel Gelişim Alanı ile ilgili tüm detayları açıkladı. 7’nci sınıf tarım arazisi ve yüzde 96’sı kamu malı olan bölge ile ilgili tüm eleştirilere cevap veren Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, "Bu proje Şanlıurfa’nın geleceği için son derece önemlidir" diye konuştu.


Bu karar benim Karaköprü Belediye Başkanı olduğum dönemde verilmiştir


Aşık bölgesi ile ilgili bir takım tartışmalar sürdüğünü söyleyen Çiftçi,” Tartışmanın ve eleştirilerin yapılmasında Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak mutluluk duyuyoruz ama süreçle ilgili yanlış bir değerlendirme ve yanlış bilgilendirmeler var. Algı yanlış yönlendiriliyor. Bizler de süreçle ilgili bilgiler vermek durumundayız ve onun için bir araya geldik.


Aşık - Öğütçü planlı alanının çalışması 02.03.2015 tarihinde Bakanlar Kurulunun onayı ile karar bağlanan bir yer. Bu kararname ile hazineye ait olan 5 bin dönüm yer bedeli mukavilinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığına Kentsel Gelişim ve Dönüşüm alanı olarak onay veriliyor. Bu onay başvurusunu Eylül 2014’de yine Büyükşehir Belediye Meclisimizin kararı ile Büyükşehir Belediye Kanununda belirtilen 79. madde uyarınca talepte bulunuluyor. Bu iki iş ve işlem yerin belirlenmesi, alanın karara bağlanması ve benim şahsım döneminde olmuştur. Yer o dönemde belirleniyor” dedi.


Biz olsaydık aynısını yapardık


Kendi dönemlerinde olduğu takdirde aynı teklifi kendilerinin de yapacağını belirten Çiftçi, “Demek ki Büyükşehir Belediye Başkanlığı olarak biz ve arkadaşlarımız bu yerin belediyemize ve şehrimize kazandırılması noktasında onay verdik fakat bu teklifi bize getiren dönemin belediye başkanı idi. Olsaydık yine aynı teklifi getirirdik. Çünkü kamu alanının olduğu ve planlamaya uygun bir yer. Şehrin Kentsel Dönüşüm ve Gelişimi için yapılması gereken bir yer. Zamanını açıkladım” şeklinde konuştu.


Neden Aşık - Öğütçü bölgesi


Beden buranın seçildiğini de anlatan Nihat Çiftçi, “Neden bu yerde başka yer değil. Şanlıurfa’mıza baktığımızda çok önceleri yapılan 1/100000’lik Çevre Düzen Planı. Şanlıurfa’nın 30 yıllık planını belirleyen plan Kentsel Gelişim Alanını burası olarak belirliyor. Birincisi bu. İkincisi Tarım Bakanlığı tarafından yapılan analizler neticesinde bu yer 7. sınıf tarım arazisi. Diğer bir konu bizim Meteorolojiden, Çevreden, Orman Bölgeden, Devlet Su İşlerinden yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde bu bölgenin her şekli ile uygun olduğunu gösteriyor. Biz, bu görüş çerçevesinde ve en önemlisi kamu malını belediyeye kazandırmak adına işte onun için burası. Onun için dönemin belediye başkanı burayı karar vermiş. Burası herhangi bir havzada değil. Balıklıgöl havzasında değil. Balıklıgöl havzasının üst sınırı üst sınırdaki alan. Reisimizin buna ilişkin kararı var” dedi.


Bu planın neden yerel seçimlere 6 ay kala gündeme taşındığı konusunda düşüncelerini aktaran Çiftçi, “Diğer bir konu ise neden bugün. Seçimlere 6 ay var ama neden bugün. Arkadaşlar bu plan 2015’de başladı. 3-4 yıllık bir ürün. Kolay olmuyor. İdare edildi, Bakanlar Kurulu onayladı, Resmi Gazetede yayımlandı. Buraya işgaller başladı ve biz resmi kayıtlarda olmak suretiyle kontrol altına aldık. Ekiplerimiz gitti, zabıtamız gitti, jandarma kuvveti gitti. Şanlıurfa Valiliği ile yapmış olduğumuz yazışmalar belli” şeklinde konuştu.


TOKİ ile yapılan görüşmeler


Talebin Milletvekillerinden geldiğini söyleyen Çiftçi, “Şimdi kurum görüşleri alındıktan sonra Gaziantep yanı başımızda. Ahmet Eşref Fakıbaba, Mehmet Ali Cevheri, İlçe Belediye Başkanlarımız vardı ve biz TOKİ’de bir toplantı gerçekleştirdik. Vekillerimizin "55 bin konut Gaziantep’te yapıyorsunuz. Şanlıurfa’nın ne suçu var. Şanlıurfa’da da çalışmalarınız olsun" şeklinde bir talep geldi. Bu yerin ilanı tamamdı. Bedeli Büyükşehir Belediye Başkanlığımız tarafından ödenmişti ve tapu bize geçmişti. Ve TOKİ Başkanı bizden burayı talep etti. Ben de "Burası Şanlıurfa’nın hakkı. Burası Dönüşüm ve Gelişim alanı" dedim. Yani biz Şanlıurfa’da Kentsel Dönüşümü bekleyen alanlara karşılık burayı verebiliriz. Yeni bir proje karşılığı veremeyiz. Yapacağımız projeler burada çöküntü alan dediğimiz, gecekondu alan dediğimiz alanlara karşılık biz burayı harcayacağız ve konut yapacağız. Onun için ben veremem” dedi.


Plan, tüm siyasi partilerin ortak kararı ile onay aldı


Planın tüm siyasi partilerin ortak kararıyla onay aldığını söyleyen Çiftçi, “4 ay önce karar getirildi. İmar Komisyonu arkadaşlarımız titizlikle bu konuyu çalıştılar. Ve raporlarını geçen ay hazırlayıp sundular. Grup toplanıp, Ekim ayına bıraktılar. Ve ekim ayında tüm siyasi partilerin ortak kararları ile hiçbirinin şerhi olmaksızın bu planlama onay aldı. Çalışmanın artık aleniyet kazanması için diğer kamu kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, basın, halkımızın çalışmayı askıda görülmesi için meclis tarafından karar alınmıştır. Askıda yapılabilecek tüm itirazlar, tüm ilaveler, tüm görüşler tekrar meclise gelir ve komisyonu havali edilir, rapor halinde meclise tekrar gelir ve meclis bunu karara bağlar. Ya ’Evet itiraz doğrudur’ der ya da ’İtiraz şu şu gerekçelerden dolayı doğru değildir’ denilir ve tekrar onu karara bağlar. Tekrardan askıya alınır” ifadelerine yer verdi.


Yüzde 96’sı kamunun malı olan bir alan


Uygun görülen alanın yüzde 96’sının kamuya ait olduğunu vurgulayan Çiftçi, “Aşık-Öğütçü bölgesinin yüzde 96’sı kamu malı olan bir yer. 5 bin dönümü belediyeye ait, 3 bin 500 dönümü hazineye ait. İçinde 400 dönüm mülkiyet var. Büyükşehir Belediye Meclisimizden Allah razı olsun. Biz tüm ilçelerde imar planları yaptık. Allah şehidimizdir ki hiç bir zaman şu mülkiyet kime aittir şeklinde bakmadık. 35 kişi bu 400 dönüme ait. Ben bu özel mülkiyeti olanlara ’Siz olmazsınız mı’ diyeyim ne yapayım. Şehrimizde imar planı rantla anılmış olabilir. Fakat ben 3 buçuk yıla sığdırılan imar planından bahsediyorum. Eğer bugün ilçelerimizde düzenli bir imar planı yapılıyorsa bunun altında meclisimizin imzası var. Onların hakkı ve çalışması var. Bunu söylemek zorundayım. Bu planı 15 yıldır ilanlar var. Yeşildirek, Sanayi, Karakoyun Mahallesi, Hızmalı Mahallesi, Eyyübiye, Yakubiye, Kalkana gittiğimde insanlar ’bizi ne zaman buradan kurtaracaksın’ diyor. İşte arkadaşlar Kentsel Gelişim ve Dönüşüm bunun için yapılır. Gecekonduların müsebbibi ben değilim. Benim dönemimde değil. Ben gelişim ve dönüşümle uğraşıyorum. İşte bu alanı biz gelişim ve dönüşüm için kullanacağız. Diğer yandan insanlar bizlerden hizmet beklerken bu kaynağımızı nereye harcayacağız diye düşünmeliyiz. Şehrimizi gecekondulardan nasıl kurtarabiliriz diye düşünmeliyiz. Bu yer fakir fukaraya gidecek” dedi.


Burada arsa baronlarının yeri olmamış olabilir


Bölgenin Karaköprü ilesi sınırlarında olduğunu söyleyen Çiftçi, “Bu yerde arsa baronlarının yeri olmamış olabilir. Bu yer Karaköprü ilçe sınırlarının içerisinde olabilir ve ben Karaköprü’den gelmiş olabilirim. Ne yapayım ailemi mi değiştireyim. Bana babam Türkmen Çiftçi’den kalan yer iki katlı imar planı. 10 yıldır kamuoyu diyor ki ’O adam orayı 5 kat yapacak’. Ben niye yapayım. Ben parayı silmişim. Ben de Şanlıurfa sevdası var. Bu sorumluluk öyle kolay değil. Sorumluluk alan kişinin derdi başka oluyor” dedi.


Kırıldım ve üzüldüm


Eleştiriler nedeniyle çok üzüldüğünü söyleyen Çiftçi, “Gerçekten kırıldım ve üzüldüm. Çünkü eğer 17 yıldır aranızda evladınız, bildiğiniz bir aileyi tanımamışsanız şu dağlık alanı size Kentsel Gelişim ve Dönüşüm alanı olarak yapıyorsa ve sizde böylesine bir ithamla kendisine yaklaşıyorsanız, gerçekten kırıldım. Ben nasıl bu şevkle şehri kontrol edeceğim. İki yıldır Türkiye’nin en iyi planını hazırlayan ekibin gözüne nasıl bakacağım. Benim çoluk çocuğum var. Çocuğum bana ’Baba bana okulda soruyorlar ne oluyor’ diyor. Olay buraya kadar geldi. Kimden şimdiye kadar talepte bulundum, söylesinler” şeklinde konuştu.


Niçin bizimle paylaşılmadı eleştirisi


Bu mantıkla gelişmenin mümkün olmadığını söyleyen Çiftçi, “Ben konuyu meclisimle paylaşmışım, komisyonumla paylaşmışım, encümenimle paylaşmışım. İmar Şehircilik benim 150 personelim bununla ilgili çalışıyorlar. Vekillerim o dönemde biliyorlar. Bu mantıkla nasıl biz gelişmiş şehirlere yetişeceğiz. İlk kez Yeşildirek’te Karayollarını biz yıktık. 15 yıldır sanayi dönüşmüyor orayı ilk kez biz yıkıyoruz. Karakoyunda milletin parasını vererek evlerini kamulaştırıyoruz ve kavşak yapıyoruz. Bunu hangi parayla yapacağız. Reisimiz neden Aşık-Öğütçü’nün altına imzasını attı. İmzaladı ve ’Al burayı Şanlıurfa’nın gecekondusu için kullan’ dedi. Plana kimse itiraz etmiyor” dedi.


Rektörün söylediğine deli olmamak elde değil


Harran Üniversitesi Rektörünün kendilerini eleştirmelerini yanlış bulduğunu söyleyen Çiftçi, “Bizi rektörümü eleştirmiş. Çok sevindim. Duyduğumda dedim ki ’Bilim insanıdır. Kendi mühendislik fakültesinde toplamıştır uzmanlarını. Meclis olarak istifade ederiz’ dedim. Heyecanla baktım ki ’Eyyübiye’de birinci sınıf tarım arazisini neden açmadınız’ şeklinde. İş tersine dönmüş. Ben teknik ve bilimsel çalışıyorum. Adam bunu söylüyor. Deli olmamak elde değil. Sizden rapor ve teknik görüş bekliyorum. Sizden bu plan içerisinde ikinci üniversite bekliyorum. Siz benden raylı sistem istiyorsunuz. neyle yapacağız söyler misiniz. Bu işlerden anlamadığı belli. Allah aşkına anlayan bir hoca desin. Kadronuza güveniyorum. Üniversiteyi asfaltyan, Tekno Kent’i bilimsel mantıklya nasıl kalkınır diyen biziz. Üniversitenin yapması gereken, halkı aydınlatması gereken bilim insanı algı yapıyor. Ey Şanlıurfalılar işte olay bu” şeklinde konuştu.


"İbrahim Tatlıses yanıltıldı, onu memleketine davet ediyorum"


İbrahim Tatlıses’in de tartışmalara dahil olduğunu ve yanlış bilgilendirildiğini söyleyen Çiftçi, “Tatlıses ağabeyimiz bu şehrin en önemli değeri. Tatlıses doğru söylüyor ama bir eksiği var. Diyor ki ’Ben dağ eteğinden yer aldım. Orayı neden geliştirmiyorsun. Hayırdır bu Aşık - Öğütçü’ye gitmişsin’. Samimi konuşuyor. Ben şunu söylüyorum ’İbrahim ağabey, Urfa’ya gel. Dağ eteği eski Dağ eteği değil. Orayı çelik köprüler yapan, çevre yolları yapan, yolları yapan bu kadro. Gel şehri gör. Buradaki kim tarafından olduğunu bildiğim bir kişi tarafından yanıltıldı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Tatlıses ağabeyimizi memleketine davet ediyorum” dedi.


Haksız ithamlara karşı duracağını söyleyen Çiftçi, “Ben ömrümü hukuk için verdim. Haksız ithamlarla karşı karşıya kalmamak ve algı operasyonlarına hedef olmamak için mücadele verdim . Toplumun sesi olmak, toplumun hakkını hukukunu korumak için ben okudum. Yatılı okudum. Yürüyerek okula gittim. Kimseye pabuç bırakmam. Çok net ifadelerle konuşuyorum. Bildiğim bu konuda kimseye laf ettirmem. Sorumluluk bende” şeklinde konuştu.


Bu güzel planı, bu şehrin evlatlarının yaptığını söyleyen Çiftçi,”100 metrelik yollar. Yenilenebilir enerji ile ısıtması sağlanacak plan. kentin her yerine yeşil alan. Buradaki uydu kent 8 mahalle olarak tasarlandı. Ve kent siluetleri yapılmış. İlk kez bir tasarım yapılarak bir çalışma ortaya konulmuş. Okula, camiye her yere yürüme mesafesinde giden Osmanlı ve Selçuk mimarisinin yapıldığı bir plan. Bunu yapan bu şehrin çocukları. Bizim mimarlarımız ve bizim şehir plancıları. Hepsini tebrik ediyorum. Kimse plana ses etmiyor. Plan harika diyor. Ama algı üstüne algı. Lütfen bilmediğiniz bir konuda güvensiz ortam oluşturmayın. Bakıyorum aynı kişiler, farklı konularda hep aynı şekilde algılarla geliyorlar” diye konuştu.


Belediye Başkanı Nihat Çiftçi basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdur’da üretici kadınlara 60 bin çilek fidesi dağıtıldı Burdur’da “Kadınlar Üretiyor Özel İdare Destekliyor” projesi çerçevesinde 10 kadın çiftçiye 60 bin çilek fidesi dağıtıldı. Burdur Valiliği koordinesinde İl Özel İdaresi ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ortaklığında hazırlanan, yüzde yüz İl Özel İdaresi hibe destekli “Kadınlar Üretiyor Özel İdare Destekliyor” projesi çerçevesinde Kemer Asarcık Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’ne üye 10 kadın çiftçiye 1‘er dekar alanda yetiştirilmek üzere 6 biner adet olmak üzere toplam 60 bin çilek fidesi dağıtıldı. Kemer ilçe merkezinde düzenlenen programda Vali Türker Öksüz, Milletvekilleri Prof. Dr. Adem Korkmaz ve İzzet Akbulut, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Asım Ertilav tarafından konuşma yapıldı. Yapılan konuşmalar sonrası Vali Öksüz ve protokol üyeleri tarafından kadın girişimcilere temsili çilek fidesi takdim edildi. Programda konuşan Vali Öksüz, “Bugün bu güzel ilçede, güzel günde hep birlikte bir üretim sürecinin küçükte olsa bir adımını atacağız. Öncelikle Kadınlar Üretiyor, Özel İdare Destekliyor çilek üretimi projemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Biz burada tarımı, hayvancılığı desteklemek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Burdur hakikaten tarımı ile hayvancılığı ile öne çıkmış bir şehir. Bu konuda da belli bir noktaya gelmiş. Ama biz tarımda, bitkisel üretimde üretim çeşitliliğini de sağlamak adına ve toplum kalkınmasının başlangıcı olan üretimi destekleme adına bu projeyi ortaya koyduk. Geçen hafta zeytincilik projesi ile başlamıştık. Çeşitli ilçelerimizde zeytincilik projesi ile birlikte zeytin üretimi ve daha sonra da zeytine dayalı bir sanayinin kurulması için bir adım attık. 7 bin civarında zeytini toprakla buluşturmuş olduk. Burada da 60 bin çilek üretimi ile inşallah bir başlangıcı yapacağız. Kadınlarımızdan oluşturulan Asarcık kooperatifinin zaten bir üretimi var. Ben de bunu çok memnuniyetle öğrendiğimi ifade etmek istiyorum. El emeği göz nuru ürünlerini zaten satıyorlar, üretiyorlar. Onların bu üretiminden dolayı onları tebrik ediyor ve kutluyoruz. Bir araya gelmeleri kooperatif adı altında o dayanışmayı göstermelerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Biz de kooperatifimizin bu güzel emeğine bir katkı göstermek istiyoruz. Onları inşallah çilek üretimi ile destekleyeceğiz” dedi. Program sonrası Vali Öksüz, beraberindeki heyetle birlikte ilk çilek fidelerinin toprağa dikimini gerçekleştirdi.
İstanbul TSSF Paletli Yüzme Kulüplerarası Büyükler Türkiye Şampiyonası’nda 3 Türkiye rekoru Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’nun (TSSF) İstanbul’da gerçekleştirdiği Paletli Yüzme Kulüplerarası Büyükler Türkiye Şampiyonası’nda 3 yeni Türkiye rekoru kırıldı. İstanbul’daki GSİM Tozkoparan Olimpik Yüzme Havuzu’nda 26-28 Nisan tarihleri arasında TSSF tarafından gerçekleştirilen Paletli Yüzme Kulüplerarası Büyükler Türkiye Şampiyonası’nda yeni Türkiye rekorları geldi. Türkiye2nin farklı şehirlerinden 21 spor kulübünün katılımıyla gerçekleşen şampiyonada kadınlarda İstanbul Su ve Doğa Sporları Kulübü’nden Masal Özgü Koyuncu, 100 metre çift palette yaptığı 50.77 saniyelik derecesiyle gençler 14-15 ve 16-17 yaş gruplarında iki ayrı yeni Türkiye rekorunun sahibi oldu. Erkeklerde Bakırköy Ata Spor Kulübü’nden Arda Karacabay 50 m. çift palet yarışmasını 20.13 saniyede tamamlayarak gençler 16-17 yaş grubunda Türkiye rekoru kırdı. 3 sporcu 12 şampiyonluğa imza attı Dört gün süren şampiyonluk mücadelelerinde 89’u kadın, 130’u erkek olmak üzere toplam 219 sporcu su üstü, çift palet, dip ve tüp disiplinlerinde palet vurdu. Kadınlarda en çok şampiyonluğa Bakırköy Ata Spor Kulübü’nden Adasu Ramazanoğlu imza attı. Ramazanoğlu, 200, 400 ve 800 m. su üstü, 400 m. çift palette şampiyonluk kürsüsüne çıktı. Bakırköy Ata Spor Kulübü’nden Derin Toparlak ve Bakırköy Su Sporları Kulübü’nden Ömer Faruk Saydam ise 4 kez altın madalya ile şampiyonluk kürsüsüne en çok çıkan sporcular oldu. Derin Toparlak, 200, 400, 800 ve 1500 m. su üstü yarışlarında şampiyon olurken, Ömer Faruk Saydam 50 m. dip, 50 m. su üstü, 100 m. ve ilk kez yapılan 200 m. tüp yarışlarında altın madalya aldı. Bayrak yarışlarında Bakırköy Ata Spor Kulübü kadınlar ve erkek takımları, 4x100 ve 4x200 m. su üstü, 4x100 m. çift palet yarışlarında tüm şampiyonlukları kazanma başarısı gösterdi. En başarılı spor kulüpleri Şampiyonluk yarışlarına katılan kulüp sporcularının başarı puanlarına göre yapılan takım sıralamasında kadınlarda Bakırköy Ata Spor Kulübü en başarılı takım olurken, Smaç Spor Kulübü ikinci, İstanbul Su ve Doğa Sporları Kulübü üçüncü oldu. Erkeklerde ise Bakırköy Ata Spor Kulübü birinci oldu. İkinci sırada Tenis Yüzme Kayak Spor Kulübü yer alırken, Anadolu Yakası Spor Kulübü üçüncü sırada yer aldı. Dün yapılan kapanış ve ödül töreninde şampiyon sporcu ve takımlara madalyaları takdim edildi. TSSF Başkanı Fatih Uysal yaptığı açıklamada, son derece başarılı bir şampiyonluk organizasyonu gerçekleştirdiklerini belirterek, “Paletli yüzme, uluslararası başarılara imza attığımız branşlarımız arasında yer alıyor. Altyapıdan yetişen başarılı sporcularımızın yeni Türkiye rekorlarına imza atması hepimizi gururlandırdı. Organizasyonlarımızı sürdüreceğiz. Madalya alan tüm sporcularımızı ve kulüplerimizi kutluyor, rekor kıran sporcularımızı alkışlıyoruz. Şampiyonaya katılan tüm sporcularımıza ve spor kulüplerine teşekkür ederiz” dedi. TSSF Başkan Vekili Kadir Sağlam, madalya alan ve rekor kıran sporcuları yürekten kutladığını ifade ederek, “Gerçekten çok heyecanlı ve mutluyuz. Çok başarılı sporcularımız var. Spor kulüplerimizi kutluyorum böyle başarılı genç sporcuları yetiştirdikleri için. Federasyon olarak sporcularımıza ve kulüplerimize her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” dedi. Sağlam, desteklerini esirgemeyen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak başta olmak üzere, Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya’ya, Spor Genel Müdür Vekili Ömer Altunsoy’a, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhittin Özbay’a, Güngören Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Remzi İlhan’a, tesis yöneticileri ve çalışanlarına, hakemlere ve organizasyon ekibine teşekkür etti.
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.