- 15 Temmuz 2019 Pazartesi 17:11

Şanlıurfa’da şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek verildi

A
A
A
Şanlıurfa’da şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek verildi

15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle, düzenlenen etkinlikler kapsamında Şanlıurfa’da yaşayan şehit aileleri ve gaziler onuruna yemekli bir program düzenlendi.

15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle, düzenlenen etkinlikler kapsamında Şanlıurfa’da yaşayan şehit aileleri ve gaziler onuruna yemekli bir program düzenlendi.


Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle düzenlenen, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin ve eşi Gülhan Erin’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa, il protokolü, davetliler, şehit aileleri gaziler ve aileleri katıldı.


Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda bir konuşma yapan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, “İstiklal ve istikbalimize kasteden hain girişimin gerçekleştiği tarihin yıldönümünde, gözünü kırpmadan canını ortaya koyan, kutsal değerlerimiz bayrağımız, vatanımız, namusumuz ve şerefimiz için seve seve ölüme koşan ve Peygamberimiz ile komşulukla mükafatlandırılan şehitlerimizi bir kez daha anmak, onların aziz hatıralarını bir kez daha canlandırmak ve onların canlarını feda ettiği kutsal değerleri bir kez daha anımsamak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu uğurda ölüme koşarken şehitlik nasip olmayan, gazilikle müşerref olan ve bir kısmı da bugün aramızda bulunarak bizlere şeref veren gazilerimizi bir kez daha hatırlamak, şükran duygularımızı tekrar ifade etmek için birlikteyiz. Bu vesile ile o aziz 15 Temmuz şehitlerimizin ve tarih boyunca vatanı, bayrağı, dirliğimiz ve beraberliğimiz için, inancımız için canını feda eden tüm aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Türkiye, herhangi bir ülke, sıradan bir devlet değildir. Son üç yüz yıllık insanlık tarihine bakılarak değerlendirmeleri yapmamaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Milletinin binlerce yıllık derinlere inen, kökleri üzerine büyüyüp, serpilip gelen bir tarihe sahiptir. Bugün, son üç yüz yıl olduğu gibi küresel emperyalist güçlerin saldırılarıyla karşı karşıyayız. Son üç yüz yıldır Osmanlı’dan sonra dünyaya hakim olan emperyalist bir gücün varlığını biliyoruz. Bu emperyalist hegemonyanın dünyaya egemen olan bu zihniyetin devamlılığı, insan hakları, özgürlük, demokrasi gibi kulağa hoş gelen değerler üzerine bina edilmiştir. Bu hegemonyanın devamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin atacağı adımlara, alacağı kararlara bağlı olduğunu rahatlıkla iddia edebiliriz. Bu çok iddialı gelebilir. Kocaman dünyada, bu kadar güç odaklarının olduğu dünyada küçücük Anadolu toprakları, Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkeziyle Türk milleti olarak adlandırdığımız bu millet nasıl olur da dünyadaki güç dengesinin kilidi olur? Kısaca tarihe bir göz attığımızda bunun çok iddialı bir söz olmadığını görürüz. Geriye dönüp baktığımızda, insanlığın son bin yıllık tarihinin 700 yılını Selçukluların, Osmanlıların, Eyyübilerin ve özünde Türk milletinin oluşturduğu bir medeniyetin hakim olduğunu görürüz. Bu bin yılda batı uygarlığının, emperyalist hakimiyetinin sadece son üç yüz yılda hüküm sürdüğünü de rahatlıkla görürüz. Emperyalistler ve bugün hakim durumdaki küresel güçler, son üç yüz yılda bizlerin 700 yıl boyunca adaleti, merhameti, hakkı, hukuku gözeten yönetim anlayışının hakim olduğu ve neredeyse darüsselam, darül insan, darül İslam olan o selametin son üç yüz yılda tarumar olduğunu görüyoruz. Dünyanın dört bir tarafına barışı ve huzuru götürdüğümüz anlayışın son üç yüz yılda dağıldığını görüyoruz” dedi.


“15 Temmuz’un bittiğine inanmıyorum”


15 Temmuz’un tarihimiz ve ülkemiz için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ise, “15 Temmuz, ülkemizin Suriye olmaması, Irak, Afganistan, Bosna, Çeçenistan olmaması konusunda halkımızın karşı koyuşunun tarihidir. Tarihimizde kahramanlıklar çoktur, zaferler çoktur. Ancak bu kahramanlık ve kahramanlar halkasına bir de 15 Temmuz eklenmiştir, o günkü şehitlerimiz ve gazilerimiz olmuştur. Bundan sonra da olacaktır. Eğer, toprak uğrunda ölen varsa vatandır. İşte bu toprak uğrunda, bu bayrak uğrunda ölen insanlarımızın sayısı veya bunu göze alacak 82 milyon insanımızın varlığı bizim için övünçtür. Emperyalist ülkelerin, dış güçlerin bir amacı var. Bu ülkeyi parçalamak istiyorlar. Bu ülkeyi başsız, otoriteden yoksun yapmak istiyorlar. Bir de onların buradaki uzantıları, onlara hizmet eden, maşalık eden işbirlikçiler var. Ama bunlar hiçbir zaman zafere ulaşamayacaklardır. Zafer, bin yıldır bu topraklarda yaşayan, toprağını, vatanını, bayrağını seven, inancı uğruna ölmeyi göze alan insanların olacaktır” diye konuştu.


Protokol konuşmalarının ardından okunan ilahiler ve verilen yemeğin ardından yapılan dualarla sona eren program, Vali Erin’in misafirleri uğurlaması ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.