YEREL HABERLER - 06 Nisan 2012 Cuma 13:14

HAVALAR ISISNINCA VATANDAŞLAR PARKLARA ÇIKTI

A
A
A
HAVALAR ISISNINCA VATANDAŞLAR PARKLARA ÇIKTI

Şanlıurfa`nın Akçakale ilçesinde havaların ısınması ile birlikte vatandaşlar soluğu parklarda aldı.
Aşırı soğukların etkisini kaybetmesi ile birlikte insanlar güneşli havanın tadını çıkarmak ve günün yorgunluğunu atmak için aileleri ile birlikte parklara çıktı. Havaların ısınması ile birlikte Akçakale ve Harran ilçelerinde vatandaşlar, kendilerini parklara attı. Türkiye genelinde havaların ısınması ile birlikte, sıcak havanın kendini gösterdiği illerden biri olan Şanlıurfa`nın Akçakale ve Harran ilçelerinde Nisan ayıyla birlikte sıcaklıklar kendini hissettirmeye başladı. Hava sıcaklığının 20-25
derecede seyrettiği Akçakale ilçe merkezinde, üç gündür sıcakların 25 dereceye ulaştı. Havaların güzel olduğunu gören vatandaşlar, öğle saatlerinde evlerinde çıkıp park ve bahçelerde güzel havanın tadını çıkarmaya çalışıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Türkiye’nin tek Silifke Nükleer Enerji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 55 öğrenci eğitim görüyor Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santralinin alanında kurulan Silifke Nükleer Enerji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini ziyaret etti. Durmuş, Türkiye’nin tek Silifke Nükleer Enerji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 55 öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi. Türkiye’nin nükleer alanda nitelikli iş gücü yetiştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi arasında imzalanan protokol çerçevesinde kurulan ilk mesleki teknik lisesi olan okulu ziyaretinde Durmuş, Silifke Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sezgin, öğretmen ve öğrencilerle bir araya gelerek eğitim öğretim faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Silifke Nükleer Enerji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerine “Okulumuz Gençlere Emanet” projesi çerçevesinde bir günlüğüne görev verildi. Durmuş’u ve beraberindekileri okulun giriş kapısında kendilerine bir günlüğüne verilen Okul Müdür ve Müdür yardımcılığı görevlerini yürüten öğrenciler karşıladı. İl Milli Eğitim Müdürü Durmuş, müdür odasına geçerek okulun bir günlüğüne müdürü olan öğrenci Cemre Nur Çevik, Müdür Yardımcıları Orkun Alatepeli, Ece Karipoğlu’ndan okul hakkında bilgiler aldı. Daha sonra sınıflara geçerek, Tarih öğretmenleri öğrenciler Ali Mavi ve Rauf Bora Keskin’in ders anlatımlarını dinleyen Durmuş, öğrencilere bir konuşma yaptı. “Türkiye’de biliyorsunuz Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesinde Akkuyu Nükleer Enerji Santrali kurulum sürecimiz var” diyen Fazilet Durmuş, “Dolayısı ile Milli Eğitim Bakanlığı olarak ilimizde de valiliğimizin himayesinde ilk defa bir Nükleer Enerji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kurulmuş oldu. Burada şuanda 60 öğrenci kontenjanımız var ama 55 öğrencimiz bulunmakta. Sınavla bu çocuklarımızı bu okulumuza alıyoruz. İnşaat alanında ve İklimlendirme, Tesisat alanında öğrencilerimiz bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda metal ve makine alanlarında da öğrencilerimizin alım süreçlerini gerçekleştireceğiz. Burada aynı zamanda çocuklarımız Rusya’da da eğitim alacaklar. İngilizce ve Rusça eğitimler de alıyorlar. Bu çok kıymetli. Çünkü ülkemizdeki nükleer enerjinin başlangıç noktalarından bir tanesi de çocuklarımızı yarına hazırlama noktasında ciddi bir çalışma ve gayret içerisindeyiz. Bizzat Bakanımız Yusuf Tekin tarafından buradaki çalışmalarda yakınan de takip ediliyor. Çocuklarımız bizim için kıymetli. Biz onlara inandığımızda, güvendiğimizde Türkiye yüzyılının kahramanları ve mimarları olacaklarına inanıyoruz. O mimarlar ve kahramanlardan birkaç tanesi de bu okuldan çıkacak. Çünkü Silifke Alper Gezeravcı ile bir başarı hikayesini yazdı, bununla da devam edecektir. Ben çocuklarıma güveniyorum. Ay yıldızlı bayrak dalgalansın diye Türkiye Cumhuriyetinin iki yüzüncü, üç yüzüncü yılları olsun diye bu okuldan mezun olan çocuklarımız, buradan başlayan medeniyetteki yaşantılarını dünyaya yansıtarak medeniyetin daha da ileriye gitmesini ve gelişmesine katkı sunacaklar” dedi. Durmuş’a okul ziyaretinde İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Fatih Burğut, İl Milli Eğitim Şube Müdürleri Bayram Duman, Cuma İvrendi, İbrahim Halil Ulaş ve İbrahim Kaya eşlik etti.
İstanbul Beyoğlu’nda park halindeki 11 aracın lastikleri bıçakla kesildi Beyoğlu’nda bir kişi, sokakta park edilmiş halde bulunan 11 aracın lastiklerini bıçakla patlattı. Sabah işe gitmek için araçlarının yanına gelen araç sahipleri ise olay karşısında şoke oldu. Polis ekipleri, şahsı yakalamak için çalışma başlattı. Olay, dün 02.30 sıralarında Beyoğlu Kaptanpaşa Mahallesi Hacı Süleyman Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi, sokağın başından sonuna kadar kaldırımda park halinde bulunan 11 aracın lastiğini bıçakla keserek olay yerinden uzaklaştı. Sabah saatlerinde işe gitmek için araçlarının başına gelen sürücüler lastiklerinin patlak olduğunu fark etti. Bunun üzerine polis ekiplerine haber verildi. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, sokağa şerit çekerek olay yerinde incelemelerde bulundu. 11 aracın tekerinin aynı şekilde bıçakla patlatıldığı tespit edildi. Çevredeki güvenlik kameralarını izledikten sonra lastikleri bir kişinin patlattığını tespit eden polis, belirlenen şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. “İlk defa böyle bir şey gördüm” Aracının lastiği patlatılan mahalle sakini Eren Arslan, “Sabah saatlerinde mahalle sakinlerinden bana, ‘lastiğin patladı’ diye telefon geldi. Sonrasında aracımın yanına indim. Benim sadece sol ön tekerleğim patlamış. Sadece benim aracıma oldu sandım. Mahallede kavga ve gürültü yapacak insanlar yok. Sonrasında yukarıdan bir ağabey geldi. Onun iki lastiğini patlatmışlar. Aşağıya indiğimizde diğer araçlarda da bıçak girişleri olduğunu gördük. Sırayla tüm araçların lastiklerini patlatmışlar. Sabah 06.00’da herkes işe gittiği için gece saatlerinde olduğunu düşünüyoruz. Kimisi patlak lastikle işe gitti, kimisi zar zor gitti. Biz de mecburen bir şey değiştiremedik. Ondan sonra polise haber verdik. Şu an kimin yaptığını tahmin edemiyoruz. Kimseyle bir sıkıntımız yok. Tahminen 13 veya 14 araç var. Zaten 8-9 tanesi burada. Lastiklerini değiştirenler de olmuş. Ben 21 senedir burada yaşıyorum. İlk defa böyle bir şey gördüm” dedi.
Ankara Mahkemeağcin yeraltı şehri tarihi yapısıyla dikkat çekiyor Tarihi yüzyıllar öncesine dayanan Ankara’nın Kızılcahamam ilçesindeki Mahkemeağcin yer altı şehri, içerisindeki kilise, manastır ve çok sayıdaki mağaralar ile dikkat çekiyor. Ankara’nın Kızılcahamam ilçesine bağlı Mahkemeağcin köyü, içinde barındırdığı tarihi yapısıyla ilgi odağı haline geldi. Köyün ismini de aldığı Mahkemeağcin yer altı şehri, 7 ve 8’inci yüzyıldan kalma kilise, manastır ve çok sayıda mağara ile dikkatleri üzerine çekiyor. Mahkemeağcin köyünde yaşayan bir Recep Çankaya isminde bir vatandaş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Geçmiş medeniyetlere ait ‘haç’ işaretleri var. Kaya yapısı Kapadokya’yı andıran bir yapısı var. Kolay oyulabilen kayalar, zamanında savaşlardan sakınmak için buralar yerleşim yeri olarak kullandıklarını biliyoruz. Bu tepenin altı komple bu şekil mağaralardan oluştuğu söyleniyor ama zaman içerisinde çökmelerden dolayı birçok yeri kapanmış.” Mağaraların uzun zamandır bakımsız kaldığını ifade eden Çankaya, şöyle konuştu: “Zamanında köylüler burada çeltik ile uğraşıyormuş. Yani pirinç ekiyorlarmış. Otlarını getirip bu mağaralara atmışlar. Benim geldiğimiz zamanlar neredeyse bir metre boyunca çeltik otları vardı. Hayvanlarını koymuşlar buraya zamanında. Taş örmüşler ve kapı yapmışlar. Kayalar parçalanmış ve düşmüş. Belediye burayı bir program dahiline aldı ama henüz bir gelişme yok. Yapılsa tabii çok iyi olur buralar. Temizlense ve düşen kayalar kaldırılsa turistik açıdan güzel olur ama artık o yetkililerin işi. Yerli turistler geliyor. Yabancı turist geçen sefer geldi ve gezdiler.” Yer altı şehrinin mağaralarını ilk kez gören bir vatandaş ise, “Merak ettik, ‘görelim’ dedik ve onun için geldik. Kayaların mağara haline getirilmesi ve evler ile de birleşmiş. Yoldan gözükmesi çok ilginç ve hoş” dedi. Mahkemeağacin Köyü sakinleri, yetkililerden söz konusu yer altı şehrinin bakımı için gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyor.
Elazığ Sobanın üstündeki sıcak patatesi yiyen çocuk ölümden döndü Kars’ta, annesinin dışarıda olduğu sırada sobanın üzerinde pişen sulu patatesi yiyen 6 yaşındaki Muhammet Emir Çiçek, nefes alamaz hale gelince Elazığ’a sevk edildi. Özel bir hastanede Uzm. Dr. Güneri Atalan ve ekibinin tedavisi sonucu tedavi edilen ve 6 gün komada kalan Muhammet, sağlığına kavuşmasıyla taburcu edildi. Kars’ta yaşanan olayda, 6 yaşındaki Muhammet Emir Çiçek, annesinin dışarıda olduğu sırada sobanın üzerinde pişen sulu patatesten yedi. Ardından fenalaşan Muhammet, önce Digor İlçe Hastanesine, ardından da Kars Devlet Hastanesine kaldırıldı. 6 yaşındaki Muhammet nefes alamaz hale gelince nefes borusunun üstünden trakeostomi denilen bir delikle havalandırma sağlanarak mevcut haliyle genel durumu kötü, bilinç ve şuur kapalı ve sıcak yemeğe bağlı olarak yemek borusu girişi, soluk borusu girişi, ses telleri, sol ve sağ akciğerlerde yanığa bağlı ciddi hasarla Elazığ’a sevk edildi. Burada özel bir hastanede Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Güneri Atalan ile ekibi tarafından kabul edilen Muhammet, 6 gün boyunca komada kaldı. Kulak Burun Boğaz (KBB) bölümündeki doktorların da destekleriyle Uzm. Dr. Güneri Atalan ve ekibi, yemek borusunun etrafı, nefes borusunun üst kısmı ve ses tellerinin olduğu yerlerdeki hasarın toparladığını gözlemleyince boğazdaki deliği kapattı. Aynı zamanda epilepsi hastası olan ve bu süreçte birçok kez nöbet geçiren Muhammet sağlığına kavuştu ve taburcu edildi. "Çocukların aşırı sıcak ve aşırı soğuk beslenmeden kaçınmaları gerekiyor" Vaka durumu hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Güneri Atalan, "Muhammet, 15 gün önce sobanın üstündeki pişen yemeği sıcak sıcak ağzına atmasıyla beraber nefes almada problem ile acil olarak hastaneye yetiştiriliyor. Sıcağın yapmış olduğu irritasyona bağlı olarak bizim nefes borusunun giriş deliği dediğimiz larinks girişi ve oradaki ses telleri dediğimiz vokal kordlar ve yemek borusunun etrafında ciddi bir yanığa bağlı hasar meydana geliyor. İlerleyen saatlerde de solunum sıkıntısının artmasıyla beraber Kars Devlet Hastanesine yetiştiriliyor. Muhammet artık nefes alamaz hale gelince de acil şartlarda çok hızlı olarak nefes borusunun üstünden trakeostomi dediğimiz bir delikle havalandırma sağlanarak mevcut haliyle genel durumu kötü, bilinç şuur kapalı ve sıcak yemeğe bağlı olarak sol ve sağ akciğerlerde ciddi bir hasarla hastayı aldık. Yaklaşık 5-6 gün komada tuttuk. Muhammet aynı zamanda bir epilepsi hastası. Bu süreçte çok ciddi epileptik atakları da olmaya başladı. Hayati tehlikesi çok ciddiydi ve fazlaydı. Hepimizi tedirgin etti. 5 günlük derin komaya tutmamızın sonucunda uyandırmaya başladık. KBB’deki uzman arkadaşlarımızın da bu konuda bize çok desteği oldu. Yemek borusunun etrafı, nefes borusunun üst kısmı ve ses telleri olduğu yerlerdeki hasarın yavaş yavaş toparladığını görünce boğazdaki deliği kapattık. Şu anda genel durumu iyi. Artık yeme içme ve solunumda rahat. Kısmet olursa bugün de taburcu edeceğiz. Çocuklarda özellikle aşırı sıcak ya da aşırı soğuk boğazı, nefes borusunu ya da yemek borusunu irritasyona yol açacak beslenmelerden kaçınmaları gerekiyor. Buradan anne ve babalara uyarımız olsun" dedi. "Çok şükür her şey yolunda" Anne Ayşe Çiçek olayı anlatarak, "İkindi vaktiydi. Sobanın üzerinde pişen sulu patates vardı. O yemekten bir kaşık alıp yutmuş ve dışarı çıkmış. Dışarı çıktıktan hemen sonra kusmuş. Eşim de onu görünce çeşmeye götürüp elini yüzünü yıkamış. Hiçbir belirti yoktu sadece ağrım var diyordu. Biz hiçbir şeyin farkında değildik. Akşam saat 22.00 gibi boğazında hırıltı ve akabinde ses kısılmaya başladı. İlk olarak Digor ilçesine götürdük, oradan da Kars merkeze sevk ettiler. Orada tetkikler yapıldıktan sonra ameliyata aldılar. Ameliyatın çok riskli olacağını söylediler. Mecburen ameliyata alındı ve ameliyat başarılı geçmişti. Ondan sonra bizi Elazığ’a sevk ettiler. Elazığ’a geldiğimizde komaya yatırdılar. Toplamda 12 gün kadar hastanelerde durduk. Durumu çok kötüydü. Üç gündür servisteyiz. Çok şükür her şey yolunda. Bize çok yardımları dokunan doktorlara ve bütün hemşirelere çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.