POLİTİKA - 30 Kasım 2025 Pazar 16:23

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Bilal Erdoğan Şanlıurfa’da gençlerle buluştu

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Bilal Erdoğan Şanlıurfa’da gençlerle buluştu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’la Şanlıurfa’da ‘Terörsüz Türkiye’ başlığı altında gerçekleştirilen 11. Genç Türkiye Forumu’na katıldı.


Çelik, Türkiye Gençlik STK’leri Platformu (TGSP) tarafından "Gençlerin Terörsüz Türkiye Algısı" temasıyla Şanlıurfa’da düzenlenen 11. Genç Türkiye Forumu’na katıldı. Basına kapalı düzenlenen ve moderatörlüğünü Dilara Sayan’ın yaptığı genel müzakere oturumuna katılan Çelik, çıkışta gazetecilere değerlendirmede bulundu.


TGSP’nin çeşitli masalarda gündem başlıklarıyla çalışma yaptığını belirten Çelik, "Genç arkadaşlarımızın yaptığı bir çalışmaya katıldık. Türkiye gençlik STK’ları platformunun çeşitli masalarda son derece önemli gündem başlıklarla yaptığı çalışmalar var. Burada ‘Terörsüz Türkiye’ başlığı altında terör ve psikoloji, dış politika, ekonomi, çeşitli psikolojik süreçler gibi çok boyutlu bir çalışma, çeşitli workshoplar halinde çeşitli masalarda gençler tarafından gerçekleştirilmiş. Orada yaptıkları çalışmalar neticesinde ortaya çıkan soruları her masayı temsilen bir kişi o gündemle ilgili olarak gündeme getirdi. Birkaç saattir onlarca soruyu cevapladık. Ortaya çıkan tablo gerçekten genç arkadaşlarımızın, genç kardeşlerimizin Türkiye’nin temel meseleleri, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi meselelerle ilgili izleyici değil her birinin biraz siyasal özne olarak fikirlerini ortaya koydukları, fikirlerini net bir şekilde tartıştıkları, bunları soruya çevirdikleri neredeyse her bir konuyu 180 derece çerçeveleyecek şekilde 360 derece görecek şekilde bir performans ortaya koydukları bir toplantı oldu. Gerçekten sorular son derece kapsamlı idi ve son derece incelikliydi. Bu soruların belli çalışmalar neticesinde yapıldığı ve bu çalışmaların neticesi olarak ortaya çıktığı çok belli. O yüzden bütün o arkadaşlarımıza tebrik ediyoruz. Bunların tabii bize siyasette de yol göstermesi kesinlikle söz konusu olacak. Bunların bu değerlendirmeleri, bu soru cevapları siyasi çalışmalarımız açısından da yol gösterici olarak, yol haritamızın güçlenmesi açısından ele alacağız. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bugün de bunun Şanlıurfa’da gerçekleşiyor olmasının da ayrı bir kıymeti var. Buradaki misafirperverlik, organizasyon, genç arkadaşlarımızın Türkiye’nin her yerinden katılmış olması büyük bir zenginlik, benim için de son derece farklı ve son derece verimli bir deneyim oldu" dedi.


Toplantı sonrası bir değerlendirmede bulunan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan ise "Düzenlenen her bir forumda gençliğin farklı bir gündemini ortaya koyuyoruz. Birçok üniversiteden gençlerimizi bir araya getiriyoruz. Gençler oluşturulan masalarda belirlenen konular üzerinde çalışma yürütüyorlar. Hangi konular hangi bakanlığı ilgilendiriyorsa bunlar paylaşılıyor. Verimli bir toplantı oldu. Herkese teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.


Programa, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, TGSP Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ustaosmanoğlu, gençler ve davetliler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Tuğyan ve Sultan, ekran önü ve ekran arkasında çok farklıydılar" ‘Neler Oluyor Hayatta’ programının Genel Koordinatörü ve haberci Reyhan Şan Tunaboylu, Tuğyan Ülkem Gülter ve o gecenin tek tanığı olan itirafçı arkadaşı Sultan Nur Ulu ile yaptığı röportajın hem perde arkasını hem de önemli izlenimlerini anlattı. Ünlü sanatçı Güllü’nün şüpheli ölümüne dair birçok röportaj, Kanal D’de yayınlanan Hakan Ural ve Ferda Yıldırım’ın sunduğu "Neler Oluyor Hayatta" programında izlenmişti. Annesini, "kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklanan Tuğyan Ülkem Gülter ve o gecenin tek tanığı olan itirafçı arkadaşı Sultan Nur Ulu, "Neler Oluyor Hayatta"ya konuşmuştu. Röportajları yapan ve Güllü’nün düştüğü o eve giren "Neler Oluyor Hayatta" programının Genel Koordinatörü Reyhan Şan Tunaboylu, hem röportajların perde arkasını hem de önemli izlenimlerini anlattı. Tuğberk de şüpheli mi? Röportajların perde arkasında yaşananlara dair Tunaboylu’nun anlattıkları şöyle: ’’İlk andan itibaren olayın üzerinde ciddi bir titizlikle durduk. Bu konunun ana karakterleri Tuğyan, Tuğberk ve Sultan’dı. Ben de konuya onlarla görüşerek girmeye başladım. Başta yapımcımız Hülya Sepken olmak üzere ekiple yaptığımız görüşmeler sonucu Yalova’ya gitmeye karar verdik. Yayıncılık kalitemizi ve tarafsız yayın yaptığımızı gördükleri için onlar da sadece ve sadece bizimle konuşmayı tercih ettiler. Tuğberk olayın çok üzerindeydi. Şu an Tuğyan gözükse bile belli bir süre olayı hep Tuğberk ile yürüttük. İlk görüşmeleri onunla yaptık. Röportaj günü, yeri, saati, eve davet etmeler, "Burayı çekelim, şurayı çekmeyelim" gibi tüm talepler ve iletişimi Tuğberk ile yaptık. Ben onun şüpheli olduğuna inanıyorum. Tuğberk bize bağlandığında, "Ne olur acımızı yaşamamıza müsaade edin" dedi ve tüm ekip olarak onun acısını hissetmeye çalıştık. Saygı duyduk ve başka hiçbir canlı yayına da katılmadı. Annesinin doğum gününde yayınımıza bağlanan birine soracağınız her soru kifayetsiz kalıyordu. Şunu net söyleyebilirim; ekran önünde gördüğünüz o duygusal, anneye bağlı, konuşmakta bile güçlük çeken Tuğberk, birebir görüşme anlarında hiç öyle bir profil değil. "Ekran önü ve ekran arkasında çok farklıydılar" Ciddi baskın, o acısını hiç hissettirmeyen, bütün olayı koordine eden, hatta evden çıkarken "Reyhan abla, sana polislerin olay inceleme görüntülerini atacağız. İzleyin, bakın yerlerin kaygan olduğuna onlar da inanıyor" diyerek bunun aslında bir kaza olduğu yönünde görsel videolarla bizi ikna etmeye çalışıyordu. Geldiğimiz noktada olay çok net; ekran önüne geldikleri zaman Tuğyan ve Tuğberk, ağlamaktan konuşamayan iki acılı evlat; kameralar kapanıyor, arkamızı dönüyoruz, ciddi anlamda etrafa hükmeden, olayın yönünü çeviren, ağzı bozuk, çok sertleşebilen yapılara sahip iki kardeş bunlar. Tuğberk belli bir yere kadar olayı yönetti. Belli bir noktadan sonra artık ifşalar, mesajlar, ses kayıtları. Olay onun kontrolünden çıktıktan sonra kendini yok etti. Çünkü oradan çıkış olmadığını fark etti. Mesela oğluyla ilgili KADES’e Güllü’nün yaptığı şikâyeti de ilk biz verdik ve bunu da inkâr edemediler. Ben de bunu Tuğyan röportajımda sordum. Tuğberk her şeyi yönetiyordu; avukatlarla yaptığımız görüşmelerde bile. Sultan bu hikâyenin en silik karakteriydi aslında. Ben avukattan, Tuğberk’ten ve Tuğyan’dan defalarca Sultan’ın telefonunu istedim ama buna asla müsaade etmediler. Ben Sultan’ın ifadesinde Sultan’ın telefonunu gördüm, hemen aradım. Çok ürkek konuştu; hatta konuşmak istemediğini söyledi. Ben de ısrarcı oldum. Konuşmayı düşünmeyince ben bir hafta boyunca aramaya başladım. Bir gece beni aradı. "Konuşmaya karar verdim ama bana Tuğyan ve Tuğberk’in izin vermesi lazım. Siz eğer onlardan izin alırsanız, ben bir kez konuşacağım ve size konuşacağım" dedi. Tuğberk ile iletişime geçtim, izin verdi. Hatta orada Tuğberk ile bir tartışmamız oldu. "18 yaşın üzerinde, üniversite eğitimi alan bir kız Sultan, senin ailenin içinde biri değil. Senin onunla röportaj yapmam konusunda nasıl bir müdahalen olabilir? O kendi hür iradesiyle röportaj yapmak istiyor. Sen neden bunu engelliyorsun?" dedim. "Ben engellemiyorum ama şu an hiç kimsenin psikolojisi yerinde değil" dedi. Gece yarısı Sultan’a mesaj attım ve konuşması gerektiğini söyledim. Beni aradı ve ne soracağımı sordu, soruları istedi. Birkaç soru attım ona ve "tamam" dedi. Röportajı nerede yapacağımızı sorduğumda "Yalova’da Güllü annenin evinde" dedi. Sürekli fikir değiştiren karakterler bunlar. O gün Tuğyan, Sultan ve Sultan’ın babası evdeydi. Bir de tanımadığımız birkaç kişi daha Eve girdiğinizde o tedirginliği hissediyorsunuz. O an röportaja başlayacakken Tuğberk beni aradı. Ben o an Tuğberk’in bizi kameralardan izlediğini bilmiyorum. "Eve gelmişsin, soruları da göndermişsin ama bak sadece beş soru" dedi. Tuğberk’in telefonundan sonra ben herhalde kız kardeşi haber verdi diye düşündüm. Röportajı Güllü’nün odasında yapmak istedim, izin vermediler ve bir siyah koltuk gösterdiler. Tuğyan aşırı gergindi ve sürekli bir telefon trafiğindeydi. Sultan bakışlarını Tuğyan’dan alamadığı için rahat değildi. Röportaj yapacağın yere kadar onlar karar veriyor ve bir türlü başlayamıyorsun. Benim o gün gördüğüm; o güne kadar acılı, konuşmakta bile güçlük çeken anne acısıyla yanıp tutuşan Tuğyan profilinin olmadığıydı. Çok agresif, sürekli küfreden biri olduğunu gördüm. Sürekli telefonda Kervan ile kavga, gürültü Ortamda terör estiren bir Tuğyan vardı ve o baskı yüzünden Sultan konuşamaz hâlde. Ve beni Tuğberk tekrar aradı. "Reyhan Abla hemen başlayın" dedi. "Beş sorunun dışına çıkmayın" diye de uyardı. O gerilim beni rahatsız etti. Sultan hipnozda gibi, Tuğyan’dan gözlerini alamıyordu. Birinci soru ürkek cevap, ikinci soru ürkek cevap Tuğyan yine birileriyle telefonda kavga ediyor, yine küfürlü konuşuyor. Sultan’ın konuşmak istediğini gözlerinden görüyordum. Biz 20 dakika rahat konuşabilirdik. Bizim istihbarat şefimiz İsmail Navruz, Tuğyan’ı kısa süreliğine mutfağa götürdüğünde ben hemen Sultan’a "o gece aslında ne yaşandı?" sorusunu sorar sormaz telefonum çaldı. Arayan Tuğberk’ti Bana "bu soruya girme" dedi. Şaşırdım, etrafıma baktım; Tuğberk yoktu. O an kameralarla bizi izlediğini fark ettim. "Hemen röportajı kesin" dedi. "Soruların dışına çıktınız" dedi. Baskı yaptı.’’
Erzurum Erzurum GSİM buz salonlarının çehresini değiştiriyor Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 2011 UNIVERSIADE kapsamında yapılan buz salonlarının çehresini değiştiriyor. GSİM, Palandöken 2 Binlik Buz Salonunun ardından 500’lük buz salonunda büyük değişim dönüşüm yaptı. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, ‘Yaşayan Tesis’ Mottosu ile çıktığı yolda buz salonlarının çehresini değiştirmeğe devam ediyor. Yakutiye ilçesi sınırlarında bulunun Curling Salonu’nda büyük değişime giden judo antrenman salonu, dart salonu ve fitness salonunu kente kazandıran Erzurum GSİM, tesisin giriş kapılarını da elektronik geçiş sistemine göre yaptı. Ayrıca curling salonunda kurumsal çalışmalar da tamamlandı. Yakutiye 3 Binlik Buz Hokeyi Salonunda kurumsal çalışmaları tamamlayan Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 3 Binlik Buz Hokeyi Kampüsünde yer alan 500’lük buz salonunda da kurumsal çalışmaların yanı sıra, taras çatı sisteminde değişim ve dönüşüm yapıyor. Palandöken 500’lük Buz Sporları Antrenmanlara Ve Halka Hizmet Edecek Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur ile Spor Hizmetleri Müdürü Erdoğan Dönmez, bugünlerde adeta buz salonlarına karargah kurmuş durumda. Tesislerdeki değişim ve dönüşümü yerinde inceleyen Çakmur ve Dönmez, müteahhit firma yetkilileri ile Palandöken Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Muzaffer Kaya’dan çalışmalar hakkında bilgi alıyor. Palandöken Kış Sporları Kampüsü 500’lük buz salonu bünyesinde Okçuluk, Kick Boks, Bilek Güreşi antrenman salonları tamamlandı. Tesis kurumsal renklere boyanırken, kurumsal çalışmalar da tamamlanmak üzere. Palandöken 2 Binlik Buz Salonu Tam Bir Yaşam Alanı Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle buz salonlarında başlattığı değişim ve dönüşüm kapsamında Palandöken 2 Binlik Buz Salonu’nda tam bir yaşam merkezi haline getirdi. Kitap okuma alanı, oyun alanı ile sporu eğlenceli hale getiren Erzurum GSİM, 2 Binlik Buz Salonu bünyesinde İbrahim Selamet Taekwondo ve Karate Salonu, Dursun Düzgün Judo Salonu, Güreş ve jimnastik antrenman salonlarını şehrin sporuna kazandırdı. Olimpik Yüzme Havuzu Şehrin Yüzmedeki Lokomotifi Değişen ve dönüşen tesis projesi kapsamında Palandöken’de bulunan tam olimpik yüzme havuzunun çehresine değiştiren Erzurum GSİM, sporculara ve ailelere dört dörtlük bir tesis kazandırmanın gururunu yaşıyor. Çehresi değişen yüzme havuzu sayesinde artık Erzurumlu sporcular dev kulüplerin ve sporcuların arasında kürsüde kendilerine yer buluyor. Dünya’nın ve Avrupa’nın yüksek irtifada yüzme üssü olan olimpik yüzme havuzu, kentin lokomotif tesislerinden biri. Ayrıca tesis Türkiye’nin rengi kırmızı-beyaz ve Erzurum’un rengi olan Mavi-beyaz aydınlatma sistemiyle de Dadaşların gurur duyduğu bir tesis haline geldi. Yeni Spor Salonları İçin Geri Sayım Başladı Erzurum GSİM Palandöken Spor Kampüsünde, badminton, güreş, eskrim ve boks antrenman ve müsabaka salonlarını tamamlamak üzere. Cep spor salonu diye de adlandırılan bu salonlar tamamlandığında Palandöken Spor Salonu da rahat bir nefes almış olacak. Dört ayrı spor branşı için yapılacak olan salonları bitirme aşamasında olduklarını belirten Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, "Tamamlama aşamasında olduğumuz salonlar bittiğinde Palandöken Spor Salonumuz daha da bir rahat nefes alacak. Yakutiye ilçemizin ardından Palandöken ilçemizde de zengin antrenman ve müsabaka salonlarımız olacak" dedi.