POLİTİKA - 11 Ocak 2025 Cumartesi 22:02

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Terörle demokrasi yan yana olmaz. Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Terörle demokrasi yan yana olmaz. Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Şanlıurfa 8. Olağan İl Kongresine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröristlerin ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömecek ya da silahlarıyla birlikte gömüleceğini söyledi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Şanlıurfa 8. Olağan İl Kongresine katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröristlerin ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömecek ya da silahlarıyla birlikte gömüleceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi partiler arasında çok büyük bir mutabakat oluştuğunu gördüklerini söylerken, eski hatalar tekrarlanırsa, başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapılması gerekeni yapacaklarının altını çizdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın selamı üzerinize olsun. Şanlıurfa’yı gönülden selamlıyorum. Sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Şanlıurfa kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bütün dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Teşkilatımızın içinde vefat eden kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Sizlere Diyarbakır halkının selamlarını getirdim. Bugün Şanlıurfa’da çok farklı bir coşku ve heyecan gördüm. Tüm farklılıklarıyla kardeşliğin şehri Şanlıurfa’da dalga dalga büyüyen bir umut gördüm. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize sahip çıktığınız için sizleri tebrik ediyorum. Biz Şanlıurfa’yı biliriz Urfa’da bizi iyi bilir. Biz Urfa ile gönül diliyle konuştuk. Bizim Şanlıurfa aramızda farklı bir bağ var. Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Filistin davası bizim kırmızı çizgimizdir. Siyaset millete hizmet etme sanatıdır. Bizde muhalefetin yaptığı gibi muhalefete küsme darılma küsme olmaz. Biz çıkar birlikteliği değil kader birlikteliği yapan bir partiyiz. Ak parti sandıktaki tercihine bakmadan hizmet götüren bir partidir. 22 yıldır milletimizin huzurundayız. Okuduğumuz bir şiir sebebiyle hapse atıldığımız günler oldu. İçinizden biri olarak vatandaşlarımın hangi sorunlarla karşılaşmışsa bizde aynı sorunlarla karşılaştık. Göreve gelirken biz adaleti ve kalkınmayı tüm unsurlarıyla hayata geçireceğiz. Yasakların değil özgürlüklerin hüküm sürdüğü bir Türkiye’yi inşa edeceğiz dedik. Kimsenin dinine etnik kimliğine bakmadık. Biz birleştirici kucaklayıcı bir yol izledik. Ötekileştirici yaklaşımların hiçbiri siyasetimizde kendisine yer bulamaz” dedi.


Muhalefete Suriyeli eleştirisi


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybetsek de mazlumların yanında durduk. CHP, Suriyelileri zorla göndermekle tehdit ettiler. Biz siyasi geleceğimize bile mal olsa onları koruyacağız. 3-5 oy yüzünden kimlerin kimlerle yol yürüdüğünü unutmadık. Karşımıza kaybettikleri 13 seçime rağmen çekilmeyi bilmiyorlar. Siyasi iklimi zehirlemeye devam ediyorlar. Ne düşündüklerini artık kimsenin umursamadığını anlayamıyorlar. Akıllarıyla dilleri neredeyse kopma noktasına gelmiştir. Köken üzerinden milletin ayrıştırılmasını reddediyoruz. Din, hayat tarzı üzerinden kimsenin dışlanmasını reddediyoruz. Yapay gündemle vakit kaybetmeden Türkiye yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için yürüyoruz. Bizim yolumuz muhabbet yoludur. Bizim yolumuz ileri demokrasi yoludur” şeklinde konuştu.


“Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek yada Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin yüzlerce yıllık değerlerine sırt çevirenler bizin insan ve siyasetimizi kavrayamaz. İradelerini Batıya peşkeş çekenler bizi anlayamaz. Biz Şanlıurfa’nın gönlündeki dağlara bakıyoruz. Etrafındaki dağlara değil. Sırf Türkiye’ye zarar veriyor diye terör örgütünü besleyenler bunun için bölgede hesap yapanlar Şanlıurfa’nın şanlısının nereden geldiğini hesaba katmıyorlar. Bu Şan sıradan bir unvan değildir. Bu Urfa’nın istiklal beratıdır. Bugün Halep’in sevinci Şanlıurfa’nın sevincidir. Hama, humus, Şam’ın zaferi Şanlıurfa’nın zaferidir. Baas zaliminin bitmesine sevinemeyenler bir türlü kabullenemeseler de Suriyeli kardeşlerimizin zaferi komşuları olarak bizimde zaferimizdir. Şunu artık herkes anlasın ve kabullensin: Türkler, Araplar, Kürtler, Türkmenler olarak hepimiz biriz beraberiz. Çanakkale’de beraberce çarpıştık. İstiklal harbinde şehadete beraber yürüdük. Hangi terör örgütü aramıza nifak tohumu soka bilir. Bu toprakları bölmeye kimin gücü yetebilir. Yıllardır bizi bölmek bizi birbirimize düşürmek istediler. Kardeşi kardeşe kırdırmak için her yolu denediler. Bunun için bir ara darbecileri kullandılar. Daha sonra terör örgütlerini devreye aldılar. 40 yıldır bölücü örgüt üzerinden senaryolarını hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bu kirli oyunun artık raf ömrü tükenmiştir. Terör örgütü eliyle bölgemizi sömürenlerin devri sona ermiştir. Terörü bir silah, araç ve maşa olarak kullanma dönemi tamamen bitmiştir. Terör örgütünün bu topraklara kan, gözyaşı acıdan başka bir şey getirmiyor. Ayrımcılık ırkçılıktan başka bir şey getirmedi. Şunu çok açık söylemek isterim: terörle varılabilecek hiçbir yer yoktur. Şiddetle elde edilebilecek hiçbir netice yoktur. Kan dökerek, katlederek ulaşılacak hiçbir hedef yoktur. Terörle sonuç anlamayacağı ayan beyan görülmüştür. Bölücü örgütün kendisini tasfiye etme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Bakın daha öncede ifade ettim. Terörle demokrasi yan yana olmaz. Terörle siyaset aynı kapta bir arada bulunmaz. Gelinen tarihi yol ayrımında tercihler daralmıştır. Bir tarafta meşruiyet hukuk demokrasi kalkınma refah ve huzur var. Diğer tarafta daha fazla istikrarsızlık gerilim ve huzursuzluk vardır. Bir yandan kardeşliğin egemen olduğu Türkiye yüzyılı var diğer tarafta emperyalistlerin kanlı senaryoları var. Şanlıurfalı kardeşlerim müsterih olsunlar. Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek yada Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek. Bunlar içinde 3. Bir yol yoktur. Artık terör bitsin ülkemiz ve bölgemizin üzerinden terörün karanlık gölgesi tamamen çekilsin istiyoruz. Ortak coğrafyamıza gerilim ve istikrarsızlık değil ekonomik, ticari, beşeri işbirlikleri damgasını vursun istiyoruz. Bin yıldır yan yana barış içinde yaşadığımız bu topraklarda terörün soğuk yüzü yerine kardeşliğin güneşi gönülleri ısıtsın istiyoruz. Şam’ın Halep, Haseke, Erbil, Süleymaniye, Kerkük’ün Bağdat’ın kadim sahipleri olarak terör belasından kurtulalım istiyoruz. İnşallah bunu başaracağız” dedi.


“Eski hatalar tekrarlanırsa başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüyoruz ki, siyasi partiler arasında çok büyük bir mutabakat oluştu. Terörün bitmesine kardeşliğin pekişmesine yönelik bir umut doğdu. Çok elverişli bir atmosfer oluştu. Siyaset sahnesinde oluşan bir müsvet havayı çok kıymetli buluyorum. Terörden nemalananlar bundan rahatsız oluyorlar. Ama Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteği ve samimi duasıyla terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Bu konuda kararlıyız. Cumhur ittifakı olarak fikir birliği içindeyiz. Temennimiz elbette bunun sükunet içerisinde ve suhuletle gerçekleşmesidir. Ama yanlış yola girilirse eski hatalar tekrarlanırsa başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız. Burada bölücü örgütte sınırlarımız içinde ve dışındaki Kürt kardeşlerimizi aynı paranteze alarak ahkam kesen yabancı mihraklara şunu hatırlatmak isterim: sizin bildiğiniz kadar bizim unuttuğumuz var. Sizin bir hesabınız varsa bizimde bir hesabımız var. Ne yaparsanız yapın bizim kardeşliğimizi bozamazsınız. Bir asır önce olduğu gibi böl, parçala, yönet planlarınızı tekrar uygulayamayacaksınız” diye konuştu.


Son 22 yılda 863 milyar lira tutarında Şanlıurfa’ya yatırım yaptık.


Şanlıurfa’ya yapılan yatırımları sıraladı


AK Parti hükumetinin 22 yılda Şanlıurfa’ya yaptığı hizmetleri sıralayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son 22 yılda Şanlıurfa’ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Toplam 863 milyar lira tutarında Şanlıurfa’ya yatırım yaptık. Adalette 6 milyar lira, eğitimde 89 milyar lira, gençlik ve sporda 4.5 milyar lira, sosyal yardımlarda 214 milyar lira, sağlıkta 16 milyar lira, çevre ve şehircilikte 111 milyar lira, 226 milyar lira tutarındaki yatırımlarımıza da devam ediyoruz. Ulaştırmada 59 milyar lira, tarım ve ormanda 257 milyar lira, sanayi ve teknolojide 3 milyar lira yatırım, 15,4 milyar lira yatırımlara sağlanan destek olmak üzere toplam 18 milyar lira, enerjide 70 milyar lira, kültür ve turizmde 5 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte 12 milyar lira harcadık. Gençlik ve sporda 30 bin seyirci kapasiteli 11 Nisan stadyumu başta olmak üzere şehrimize toplam 79 adet Spor tesisi kazandırdık. Toplam bin 970 yataklı 18 hastane dahil 126 sağlık tesisi inşa ettik. Bin 700 yataklı Şanlıurfa Şehir Hastanesini bu yıl sonuna kadar tamamlayıp 2026 yılı başında hizmete alacağız. Şanlıurfa’da 13 millet bahçesi projemiz bulunuyor, dördünü tamamladık, dördünün yapımına devam ediyoruz, 5’inde de proje ve yer seçimi aşamasındayız. Ulaştırmada Şanlıurfa’yı Mardin - Gaziantep - Diyarbakır ve Adıyaman’a bölünmüş yollarla bağladık. Ankara - Niğde otoyoluyla Edirne’den Şanlıurfa’ya uzanan bin 230 kilometre uzunluğunda kesintisiz otoyol bağlantısı tesis ettik. Böylece Şanlıurfa’nın Gaziantep - Adana - Ankara ve İstanbul gibi büyük metropollere ve Doğu Akdeniz limanlarına güvenli ulaşımını sağladık” şeklinde konuştu.


Hızlı tren müjdesi


Şanlıurfa ile Gaziantep arasında hızlı tren çalışması yapılacağının müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kahta -Narince - Siverek yolu, Şanlıurfa - Suruç yolu, Viranşehir çevre yolu, Ceylanpınar - Kızıltepe yolu gibi 17 karayolu projemizin çalışmaları da devam ediyor. Ayrıca kalkınma yolu projesi kapsamında Şanlıurfa Ovaköy arasına 320 kilometre uzunluğunda yeni bir otoyol inşa edeceğiz. Bu proje ile Doğu Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden Irak’ın güneyinde inşa edilmekte olan Fav Limanına gelecek yükleri Türkiye üzerinden Londra’ya kadar, Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaştıracağız. Şanlıurfa’yı hızlı tren ile tanıştıracak olan 136 kilometre uzunluğundaki Gaziantep - Şanlıurfa tren hattının yapımına da bu yıl içerisinde başlamayı planlıyoruz. Kalkınma yolunun bir parçası olan, yolcu ve yük taşımacılığının yapılacağı 180 kilometre uzunluğundaki Şanlıurfa - Mardin hızlı tren hattı projesinde de sona geldik. Bu projelerle Şanlıurfa’dan Edirne’ye kesintisiz hızlı demiryolu ağı oluşturacak ve Şanlıurfa’nın lojistik kapasitesini arttırarak ulusal demiryolu ağına entegrasyonunu sağlayacağız. Son 22 yılda Siverek Külhan, Narlıkaya ve Birecik Mezra barajlarının yapımını tamamladık. Karakız Barajı’nın yapımı devam ediyor. Birecik içme suyu işini tamamlamak üzereyiz. Viranşehir, Halfeti, Suruç ve Karaköprü TOKİ içme suyu projelerimize devam ediyoruz. Son yaşanan taşkınlardan sonra il merkezinde taşkın kontrol projelerini tamamladık ve tüm derelerde hızla inşaatlara başladık. Sırrın, Cavsak ve Karakoyun derelerinde taşkın ıslah çalışmalarımız sürüyor. Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesinin atık su arıtma tesisi ve altyapı, Gıda İhtisas ve Siverek Organize Sanayi Bölgelerinin arıtma tesisi yapım çalışmalarına devam ediyoruz. Milletimiz bizimle olduğu, bizimle yol yürüdüğü müddetçe inşallah Urfa’ya çok daha fazlasını yapacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum, AK Parti Şanlıurfa İl Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu 78 kişinin öldüğü otel faciasında tutuklanan elektrikçinin ifadesi ortaya çıktı Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan otel elektrikçisi Hüseyin Özer’in ifadesi ortaya çıktı. Özer, olay saatinde otelde olmadığını ancak çalışma arkadaşlarının kendisini arayarak restoranda yangın çıktığını, kendisinin sorumlu olmadığını söyledi. Ayrıca özer yangın alarm ve yangın koruma sistemi ile alakalı hiçbir teknik bilgisinin olmadığını ifade etti. Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 51 kişinin yaralandığı yangına ilişkin tutuklanan otel elektrikçisi Hüseyin Özer’in (52) ifadesi taya çıktı. Hüseyin Özer jandarmada verdiği ifadesinde, "Ben Grand Kartal Otel isimli işletmede elektrikçi olarak görev yapmaktayım. Grand Kartal Otel isimli işletmede 2 yıldan beridir sezonluk olarak çalışmaktayım. Birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarım çalışmaya başladığımız günden günümüze kadar geçen süre zarfında bu otelin tüm elektrik arızalarını ve önlemlerini almaktayız. Biz bu oteli her yıl düzenli olarak aralık ayında açarız, mart ayında kapatırız. Biz her sezon başlangıcında bu otelin tüm elektrik ve periyodik bakımları ile ilgili tüm tedbirleri alırız ve açılışımızı ondan sonra yaparız" diye konuştu. "Tesis içerisinde 2 merdiven bulunmaktadır ancak bu merdivenlerin yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyorum" Otelde konuya ilişkin tedbir olup olmadığı konusuna Özer, "Tesis içerisinde 2 merdiven bulunmaktadır ancak bu merdivenlerin yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyorum. Otelimizde yangın dedektörleri bulunmaktadır ancak olay esnasında ben olay yerinde olmadığım için alarm sisteminin çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Olay öncesinde 20 Ocak tarihinde saat 21.30 sıralarında otelden çıkış yaparak Bolu merkezde bulunan ikamet adresime geldim. Akabinde 21 Ocak günü saat 03.30 sıralarında otelde barmen olarak çalışan Hüseyin isimli şahıs beni arayarak, ’Otelde restoranda yangın çıktı’ dedi. Ben de kendisine otelde olmadığımı, diğer elektrikçi arkadaşları aramasını ve benim de yönlendireceğimi söyledim. Daha sonra otelde olan Murat D. isimli ekip arkadaşımı arayarak otelde yangın çıktığını, acil müdahale etmeleri gerektiğini söyledim" şeklinde konuştu. "Arkadaşlarımdan yangının restoran kısmından çıktığını duydum" Yine ekip arkadaşı Bahadır Ö’nün de kendisini aradığını ve yangından bahsettiğini dile getiren Hüseyin Özer, "Ben de hemen bilgi işlem sorumlusu olan Altan T’yi arayarak onunla birlikte saat 03.50 sıralarında otele gitmek maksadıyla yola çıktık. Aynı gün saat 04.30 sıralarında olay yenine ulaştık. Ben olay yerine gittiğimde otelin komple yandığını gördüm. İnsanlar kendi çabalarıyla merdivenden indirilmeye çalışılıyordu. Ben de dumandan etkilendiğim için içeriye giremedim, dışarıda arkadaşlarıma yardım ettim. Yangının nereden çıktığını bilmiyorum ancak öğrendiğim kadarıyla restoran kısmında çıktığını duydum. Restoran bölümünde kimin çalıştığını da bilmiyorum. Daha önce otelde hiç yangın çıkmadı. Yangın alarm ve yangın koruma sistemi ile alakalı hiçbir teknik bilgim yoktur" dedi. "Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm. Olay ile ilgili olarak hiçbir suçum yoktur" Otelin yangın sistemlerini dışarıdan taşeron firma üstlendiğini söyleyen Özer, "Meydana gelen bu olay ile ilgili olarak neden ifade verdiğimi bilmiyorum. Benim olay ile hiçbir alakam yoktur. Olay esnasında görevli değildim ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi olay esnasında Bolu merkezdeydim. Ben sadece elektrikçiyim, benim teknik müdürüm Tahsin P. elektrik alanında yetkilidir. Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm. Olay ile ilgili olarak hiçbir suçum yoktur. Üzerime atılı olan suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu. "Müvekkilim denetim yükümlüsü değildir" Özer’in avukatı ise "Müvekkilim elektronikçi değil elektrikçidir. Sadece elektrik, kablo tesisatı gibi basit işleri yapar. Müvekkilin çalıştığı aile şirketinde yaklaşık 500 kişi çalışmaktadır. Bu aile şirketinde bu işleri yapan toplamda 8 kişi vardır. Müvekkilim bu çalışanların arasında hiyerarşik sıralamada en alt basamakta yer almaktadır. Müvekkilimin başında müdür vardır. Müvekkilim buradaki kusurlu veya kusursuz sorumlulardan değildir. Denetim yükümlüsü değildir. Müvekkilim saat 08.00-17.00 arası çalışmaktayken olay esnasında müvekkilim evinde istirahatledir" şeklinde konuştu. "Gece vakti olay yerinde anlık tepki verebilecek bir gece bekçisi dahi yoktur" Yangının sebebinin belli olmadığını belirten Özer’in avukatı, "Belki mutfakta ocaktan, belki de doğal gaz kaynaklı yangın çıkmıştır. Müvekkil elektronik aksamdan, yangın sensörlerinden dahi sorumlu değilken bu kadar çalışanın arasından müvekkil ifadeye çağrılmıştır. Müvekkilin burada ifade vermesinin nedeni müdürünün komutana ifade ver diye yönlendirmesidir. Konuyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Müvekkilin vardiyasında olan bir olay değildir. Gece vakti olay yerinde anlık tepki verebilecek bir gece bekçisi dahi yoktur. Yangın merdivenleri dahi olmayan bir otelin asgari ücrete yakın bir maaş alan müdürlerinin talimatları dışında bir şey yapmayan, elektrikten kaynaklı olup olmadığı dahi belli olmayan bir yangından dolayı müvekkilim sorumlu tutulmamalıdır. Müvekkilim hacca, umreye dahi yurt dışına çıkmamıştır. Şehir dışına 3-4 yılda bir ancak Ankara’ya aile ziyaretine gitmiştir. Tek mal varlığı oturduğu evi ve bindiği arabasıdır. Bu sebeple kaçma şüphesi yoktur" ifadelerini kullandı. (FK-