POLİTİKA - 11 Ocak 2025 Cumartesi 19:41

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek. Bunun haricinde üçüncü bir yol yok" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Şanlıurfa 8. Olağan İl Kongresine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Şanlıurfa kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bütün dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Teşkilatımızın içinde vefat eden kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Sizlere Diyarbakır halkının selamlarını getirdim. Bugün Şanlıurfa’da çok farklı bir coşku ve heyecan gördüm. Tüm farklılıklarıyla kardeşliğin şehri Şanlıurfa’da dalga dalga büyüyen bir umut gördüm. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize sahip çıktığınız için sizleri tebrik ediyorum. Biz Şanlıurfa’yı biliriz Urfa’da bizi iyi bilir. Biz Urfa ile gönül diliyle konuştuk. Bizim Şanlıurfa aramızda farklı bir bağ var. Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Filistin davası bizim kırmızı çizgimizdir. Siyaset millete hizmet etme sanatıdır. Bizde muhalefetin yaptığı gibi muhalefete küsme darılma küsme olmaz. Biz çıkar birlikteliği değil kader birlikteliği yapan bir partiyiz. AK Parti sandıktaki tercihine bakmadan hizmet götüren bir partidir. 22 yıldır milletimizin huzurundayız. Okuduğumuz bir şiir sebebiyle hapse atıldığımız günler oldu. İçinizden biri olarak vatandaşlarımın hangi sorunlarla karşılaşmışsa bizde aynı sorunlarla karşılaştık. Göreve gelirken biz adaleti ve kalkınmayı tüm unsurlarıyla hayata geçireceğiz. Yasakların değil özgürlüklerin hüküm sürdüğü bir Türkiye’yi inşa edeceğiz dedik. Kimsenin dinine etnik kimliğine bakmadık. Biz birleştirici kucaklayıcı bir yol izledik. Ötekileştirici yaklaşımların hiçbiri siyasetimizde kendisine yer bulamaz” dedi.

Muhalefete Suriyeli eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kaybetsek de mazlumların yanında durduk. CHP, Suriyelileri zorla göndermekle tehdit ettiler. Biz siyasi geleceğimize bile mal olsa onları koruyacağız. 3-5 oy yüzünden kimlerin kimlerle yol yürüdüğünü unutmadık. Karşımıza kaybettikleri 13 seçime rağmen çekilmeyi bilmiyorlar. Siyasi iklimi zehirlemeye devam ediyorlar. Ne düşündüklerini artık kimsenin umursamadığını anlayamıyorlar. Akıllarıyla dilleri neredeyse kopma noktasına gelmiştir. Köken üzerinden milletin ayrıştırılmasını reddediyoruz. Din, hayat tarzı üzerinden kimsenin dışlanmasını reddediyoruz. Yapay gündemle vakit kaybetmeden Türkiye yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için yürüyoruz. Bizim yolumuz muhabbet yoludur. Bizim yolumuz ileri demokrasi yoludur” şeklinde konuştu.

“Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek"

"Milletimizin yüzlerce yıllık değerlerine sırt çevirenler bizim insan ve siyasetimizi kavrayamaz. İradelerini Batıya peşkeş çekenler bizi anlayamaz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Şanlıurfa’nın gönlündeki dağlara bakıyoruz. Etrafındaki dağlara değil. Sırf Türkiye’ye zarar veriyor diye terör örgütünü besleyenler bunun için bölgede hesap yapanlar Şanlıurfa’nın şanlısının nereden geldiğini hesaba katmıyorlar. Bu ’Şan’ sıradan bir unvan değildir. Bu Urfa’nın istiklal beratıdır. Bugün Halep’in sevinci Şanlıurfa’nın sevincidir. Hama, Humus, Şam’ın zaferi Şanlıurfa’nın zaferidir. Baas zaliminin bitmesine sevinemeyenler bir türlü kabullenemeseler de Suriyeli kardeşlerimizin zaferi komşuları olarak bizimde zaferimizdir. Şunu artık herkes anlasın ve kabullensin: Türkler, Araplar, Kürtler, Türkmenler olarak hepimiz biriz beraberiz. Çanakkale’de beraberce çarpıştık. İstiklal harbinde şehadete beraber yürüdük. Hangi terör örgütü aramıza nifak tohumu sokabilir. Bu toprakları bölmeye kimin gücü yetebilir. Yıllardır bizi bölmek bizi birbirimize düşürmek istediler. Kardeşi kardeşe kırdırmak için her yolu denediler. Bunun için bir ara darbecileri kullandılar. Daha sonra terör örgütlerini devreye aldılar. 40 yıldır bölücü örgüt üzerinden senaryolarını hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bu kirli oyunun artık raf ömrü tükenmiştir. Terör örgütü eliyle bölgemizi sömürenlerin devri sona ermiştir. Terörü bir silah, araç ve maşa olarak kullanma dönemi tamamen bitmiştir. Terör örgütünün bu topraklara kan, gözyaşı acıdan başka bir şey getirmiyor. Ayrımcılık ırkçılıktan başka bir şey getirmedi. Şunu çok açık söylemek isterim; terörle varılabilecek hiçbir yer yoktur. Şiddetle elde edilebilecek hiçbir netice yoktur. Kan dökerek, katlederek ulaşılacak hiçbir hedef yoktur. Terörle sonuç anlamayacağı ayan beyan görülmüştür. Bölücü örgütün kendisini tasfiye etme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Bakın daha öncede ifade ettim. Terörle demokrasi yan yana olmaz. Terörle siyaset aynı kapta bir arada bulunmaz. Gelinen tarihi yol ayrımında tercihler daralmıştır. Bir tarafta meşruiyet hukuk demokrasi kalkınma refah ve huzur var. Diğer tarafta daha fazla istikrarsızlık gerilim ve huzursuzluk var. Bir yandan kardeşliğin egemen olduğu Türkiye yüzyılı var diğer tarafta emperyalistlerin kanlı senaryoları var. Şanlıurfalı kardeşlerim müsterih olsunlar. Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek. Bunun haricinde üçüncü bir yol, alternatif mevzubahis değil. Artık terör bitsin ülkemiz ve bölgemizin üzerinden terörün karanlık gölgesi tamamen çekilsin istiyoruz. Ortak coğrafyamıza gerilim ve istikrarsızlık değil ekonomik, ticari, beşeri işbirlikleri damgasını vursun istiyoruz. Bin yıldır yan yana barış içinde yaşadığımız bu topraklarda terörün soğuk yüzü yerine kardeşliğin güneşi gönülleri ısıtsın istiyoruz. Şam’ın Halep, Haseke, Erbil, Süleymaniye, Kerkük’ün Bağdat’ın kadim sahipleri olarak terör belasından kurtulalım istiyoruz. İnşallah bunu başaracağız” dedi.

“Eski hatalar tekrarlanırsa başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız”

“Görüyoruz ki, siyasi partiler arasında çok büyük bir mutabakat oluştu. Terörün bitmesine kardeşliğin pekişmesine yönelik bir umut doğdu. Çok elverişli bir atmosfer oluştu" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Siyaset sahnesinde oluşan bir müspet havayı çok kıymetli buluyorum. Terörden nemalananlar bundan rahatsız oluyorlar. Ama Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteği ve samimi duasıyla terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Bu konuda kararlıyız. Cumhur ittifakı olarak fikir birliği içindeyiz. Temennimiz elbette bunun sükunet içerisinde ve suhuletle gerçekleşmesidir. Ama yanlış yola girilirse eski hatalar tekrarlanırsa başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız. Burada bölücü örgütte sınırlarımız içinde ve dışındaki Kürt kardeşlerimizi aynı paranteze alarak ahkam kesen yabancı mihraklara şunu hatırlatmak isterim; sizin bildiğiniz kadar bizim unuttuğumuz var. Sizin bir hesabınız varsa bizim de bir hesabımız var. Ne yaparsanız yapın bizim kardeşliğimizi bozamazsınız. Bir asır önce olduğu gibi böl, parçala, yönet planlarınızı tekrar uygulayamayacaksınız” diye konuştu.

Şinasi İnan - Bekir Şeyhanlı - Ahmet Kolsuz



Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kursiyerler, işaret diliyle pasta yapıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, önemli bir projeye imza atarak işitme engellilere yönelik pastacı çıraklığı kursu açtı. İşaret dili çevirmenleri eşliğinde pastacılığın inceliklerini öğrenen kursiyerler, hünerli elleriyle istihdam kapılarını aralayacak. İzmir’de faaliyet gösteren İzmir Sağırları Koruma ve Kalkındırma Derneği, Karşıyaka Sağırlar Derneği ve Bornova Sessizler Derneği üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası’nda sağır ve işitme engellilere yönelik açılan pastacı çıraklığı kursuna başladı. Pastacılığın tüm aşamalarının öğretildiği kursa, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görevli işaret dili çevirmenleri Melek Uslular ve Özlem Özer eşliğinde ders veriliyor. Sağır ve işitme engellilerin genelde beden gücü gerektiren sektörlerde istihdam edildiğini ancak pek çok farklı alanda da yetenekli olduklarını belirten kursiyerler, kurs sayesinde gıda alanında iş üretmeyi hedefliyor. Kızı işaret diline çeviriyor, annesi pasta yapıyor Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü bünyesinde işaret dili çevirmeni olarak görev yapan Özlem Özer, “İzmir’de faaliyet gösteren üç dernekten Meslek Fabrikası kurslarına başvurmaya yönelik talepler geldi. Meslek Fabrikası ile iletişime geçip ortak bir proje başlattık. Bu kurs işaret dili çevirmenleri olarak bizim için de çok keyifli geçiyor. Biz de tıpkı bir kursiyer gibi tarifleri öğrenmiş oluyoruz. Öğrendiğimiz tarifleri Türk işaret dili gramerine uygun bir şekilde kursiyerlere aktarıyoruz. Karşıyaka Sağırlar Derneği’nin üyesi olan annem de kursiyerlerin arasında. Bu benim için de heyecan verici. Öğrendiği bilgiler evde işime yarayacak” dedi. Özer’in 52 yaşındaki annesi Nesrin Özer de kursta çok keyifli vakit geçirdiğini ve kızıyla birlikte kursa geldiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Hayali daha sağlıklı pastalar yapmak 64 yaşındaki kursiyer Bayram Yaşar Kültem de emekli olduktan sonra kursa başlamaya karar verdiğini belirtti. Mutfakla çok ilgili olduğunu dile getiren Kültem, “Öğrenmeye çok meraklıyım. Eşim çalışıyor, ben mutfakla ilgilenmeyi çok seviyorum. Daha önce fabrikalarda çalıştım ve emekli oldum. Gittiğim pastanelerde, kalp sağlığım için daha sağlıklı yiyecekleri tercih etmek istiyorum. Belki bu konuda benim için bir istihdam oluşturulabilir. Sağırlar çok fazla yeteneğe sahip. Sağırların bu alanda da ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. “Engellere takılmadan eşit şekilde başarıya ulaşalım” 42 yaşındaki Kurisyer Özlem Çelik ise daha önce herhangi bir işte çalışmadığını anlattı. Kursta eğitim aldığı için çok memnun olduğunu ifade eden Çelik, “Engellilerin bir engele takılmadan eşit bir şekilde başarıya ulaşmasını hayal ediyorum. Belgeyi aldıktan sonra istihdam edilmek için başvurularda bulunacağım” sözlerine yer verdi. “Mutfakta kendimi çok iyi hissediyorum” 59 yaşındaki kursiyer Aysun Saygın da havalimanında mutfak bölümünde çalıştıktan sonra emekli olduğunu belirtti. Kursa katıldığı için mutlu olduğunu söyleyen Saygın, “Havalimanında buzdolabı ve mermer temizliği yapıyordum, bulaşık yıkıyordum. Meslek edindirme kurslarını da merak ediyordum. Burada olduğum için çok mutluyum. Mutfakta kendimi çok iyi hissediyorum. Artık yemek yapma kısmında çalışmak istiyorum” ifadelerini kullandı. “İşaret dilini öğrenmeyi deneyeceğim” Yiyecek ve İçecek Hizmetleri alanında eğitim veren Jülide Yılmaz, açılan kursun çok önemli ve özel bir proje olduğunu vurgulayarak “Bu değerli projenin içinde olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Benim için de güzel bir deneyim oldu. Ben de bu kursta yeni şeyler öğreneceğim. İşaret dilini öğrenmeyi deneyeceğim. İşaret dili tercümanları da bana çok yardımcı oluyor. Karşılıklı bir şeyler öğreneceğimiz bir kurs süreci olacak. Şimdiden un, şeker, tuz ve günaydın kelimelerinin işaret dilindeki karşılıklarını öğrendim” ifadelerini kullandı. İkisi erkek olmak üzere toplam 21 kişinin eğitim gördüğü kurs, 124 saatlik eğitimi kapsıyor. Kurs sonunda sertifika alacak kursiyerler, kendi işyerlerini açabilecek ya da sektörde istihdam edilebilecek.
Muğla Muğla Büyükşehir’in Fizyoterapistleri ile hastalar yeniden hissediyor Muğla Büyükşehir Belediyesi Evde Bakım Hizmetleri ile evlere misafir olmaya devam ediyor. Evde Bakım Hizmetleri kapsamında Büyükşehir Belediyesi; genel bakım, hekim muayenesi, reçete yazımı, psikolog ve diyetisyen hizmetlerine ek olarak yeni başlattığı Fizyoterapi uygulaması ile yatağa bağımlı hastaların yardımına koşuyor. Menteşe, Ortaca ve Bodrum ilçelerinde göreve başlayan fizyoterapistler 13 ilçede hizmet verirken, şimdiden 96 hastaya 250 seans uyguladılar. Kişiye özel hizmet ile her hastaya ayrı tedavi yöntemi Hizmet kapsamında her hasta, uzman fizyoterapistler tarafından bireysel olarak değerlendirilip hastaların durumuna göre tedavi programları uygulanıyor. Fizik tedavi seanslarında uygulanan egzersiz programlarıyla, hastaların yaşadığı fiziksel rahatsızlıklar en aza indirilip hareket kabiliyetleri artırılıyor. Bu tedavi programlarıyla hastaların en kısa sürede bağımsız bir şekilde hareket edebilmesi amaçlanıyor. Bütüncül sağlık hizmeti ile güvenli yaşam alanları Büyükşehir Belediyesi sağlık ekipleri, hasta yakınları ve aile bireylerini de hizmetin bir parçası haline getiriyor. Fizyoterapistler, aile üyelerine hastalarının bakımında dikkat edilmesi gereken konuları öğreterek güvenli bir yaşam alanı oluşturulmasına rehberlik ediyor. Böylece, hem hastaların hem de aile bireylerinin sürece dâhil edildiği bütüncül bir yaklaşım benimsiyor. Hasta yakını Fadime Şahin, “Hastamız beyin kanaması geçirdi ve bir tarafı felç kaldı. Büyükşehir Belediyemize başvurduk. Yaren Hanım geliyor. Memnunuz. Güler yüzlü samimiler. Tedavi ile hastamız kullanmadığı tarafını kullanmaya başladı. Muğla Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz” dedi. Ağır bir ameliyat geçiren Ayşen Küçük, “Evde Sağlık Hizmetleri geldi ameliyatımdan sonra. Ayağıma birkaç defa hareket yaptırdı. Ayağım hiç kalkmıyordu, ama şimdi uzatıyorum. Allah razı olsun çok memnunum. Doktor gelmeseydi çok kötüydüm” dedi. Fizyoterapist Yaren Eymir, “Hastalar bizi ailelerinden biri gibi görüyor” Fizyoterapist Yaren Merve Eymir, “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın da öncülüğünde evde bakım hizmetlerimiz genişledi ve fizyoterapi hizmetini de ekledik. Şu an için 13 ilçede yatağa bağımlı hastalara hizmet veriyoruz. Artık hastalar bizi evden biri olarak görüyorlar, aileden biri olarak sayıyorlar. Haftada bir onları ziyaret ediyoruz. Onların yürümelerine, bağımsız ihtiyaçlarını karşılamalarına yardım ediyoruz” dedi. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Muğla’nın her köşesinde, vatandaşların refahı, sağlığı ve mutluluğu için çalışmaya devam ettiklerini, belediye olarak, sadece fiziksel altyapı ve hizmetler değil, aynı zamanda insana dokunan, yaşam kalitesini artıran projelerle de vatandaşların yanlarında olmayı sürdüreceklerini belirtti.