ASAYİŞ - 30 Ocak 2025 Perşembe 16:36

DEDAŞ’ın yüksek ve çift faturaları mahalle sakinlerini bunalttı

A
A
A

Şanlıurfa’da Dicle Elektrik A.Ş.’nin (DEDAŞ) yüksek ve 1 ayda gelen çift faturaları mahalle sakinlerini bunalttı. Duruma isyan eden vatandaşlar, DEDAŞ ile iletişimde muhatap bulamadıklarını belirterek sorunlarının çözülmesini istedi.

Şanlıurfa’da DEDAŞ’ın yer altına elektrik hatlarını döşemesiyle kesinti sorunlarının çözüme kavuşacağı planı hayal oldu. Şikayetlerin her geçen gün arttığı kentte vatandaşlar adeta yetkililere tepki gösterdi. Haliliye ilçesine bağlı Süleymaniye Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, dertlerini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerine anlattı. Mahalle sakinleri, bir ayda tek aboneye gelen çift faturalar, açık bırakılarak çocuklar için tehlike oluşturan panolar, sel felaketinin yaşandığı mahallede elektrik panolarının yere sabitlenmesi, 2-3 gün boyunca gelmeyen elektrik enerjisi sorunlarının çözümü için yetkililere çağrıda bulundu.

DEDAŞ’ın yüksek ve çift faturaları mahalle sakinlerini bunalttı

"Komşumun 6 gün elektriği yoktu"

Mahalle sakinlerinden Mehmet Ünlü, “Şu anda çift faturalarımız geliyor. 1 ayda bir aboneye 2 fatura geliyor. Bakın çift fatura gelmiş. Şikayette bulunduğum zamanda diyorlar ki ’elektriğiniz kesilmiş ondandır’. Bir fatura 445 lira, bir fatura 398 lira gelmiş. DEDAŞ’a gidip başvurduğum zaman dediler ki ’sizden kaynaklanan bir şeydir’. Herhalde yeraltına çekilen elektrik hatlarının bedelini bizden çıkarıyorlar. Herhangi bir şekilde karşımızda muhatap bulamıyoruz. derdimizi anlatacak şirketlerimizi sorunlarımızı anlatacak bir muhatap karşımızda bulamıyoruz. DEDAŞ’ı aradığımız zaman da 3 gün sonra bize cevap veriyorlar. Cevap verdiklerinde ise kılıfına uydurup bildikleri gibi yapıyorlar. Ne zaman ki yeraltına kablolar döşenmeye başladı o zaman sıkıntılarımız giderek artı. Faturalarımız çok gelmeye başladı, elektriğimiz kesilmeye başladı. Sözde elektriklerimiz artık kesilmeyecekti. Tam aksine elektrikler yeraltına çekildikten sonra kesintiler artmaya başladı. Panolardaki şalterler zayıf olduğu için sürekli atıyor. Maalesef bu şekilde bitmeyen bir sorunumuz var. Mesela benim komşumun 6 gün elektriği yoktu. Benimki iki gün yoktu, oğlumun 3 gün yoktu. Yani aradığımız zaman da karşımızda bir muhatap bulamıyoruz. Diyorlar ki sıraya koymuşuz geleceğiz. Tamamda ne zaman geleceksiniz, evde yoğurdu bozulan var, sütü bozulan var, hastası olan var, televizyonları yanan var. Bu sıkıntılarımızı bir çare bulunması lazım" dedi.

DEDAŞ’ın yüksek ve çift faturaları mahalle sakinlerini bunalttı

“Fatura yüksek verim yok”

Elektrik enerjisinden verim alamadıklarını belirten fırıncı ustası Müslüm Durmaz, “Hem fatura olarak yüksek faturalar ödüyoruz hem de verim olarak elektrikler enerjisi alamıyoruz. Bu da oluyor ki olmayan bir şeye para ödüyoruz. Karşılığında hizmet yok. Müstakil iki katlı evde oturuyoruz, babamların elektriği kesiliyor, bizde var onlar da yok. Arıza kaydını oluşturuyoruz, kayıt alan kişiler en kısa zamanda geleceğiz diyorlar. 1 gün, 2 gün bekliyoruz gelen giden olmadığı zaman sivil bir elektrikçi getiriyoruz. Arızayı kendi imkanlarımızla onarıyoruz. Yani DEDAŞ’ın kayıt oluşturması ile sorunumuz çözülmüyor" şeklinde konuştu. Vatandaşlardan Yusuf Bozkurt, “Elektriğimiz kesildi, DEDAŞ’ı aradığımız zaman kayıt oluşturdular ama gelen giden olmadı. Yeni kurulan panoda şalter atmış, bir şalter için 3-4 gün elektrik gelmedi. Ondan sonra elektrik faturam geldi 2 bin 600 TL. Evde bir klima bir de ışıklar çalışıyor. Evde de kıymıyoruz bir ışık yakmaya çocuklara kızıyorum, ışıkları kapatın diyorum. Emekliyim hesap kesim tarihim ayın 20’sindedir. Bir gün faturamı geç özledim diye 80 lira fazla kestiler. Sürekli faturam yüksek geliyor 4000 liraya kadar fatura ödüyorum. Bir faturam 4 bin 126 lira geldi. Sadece bir oğlum evdeydi. Gündüz işe gidiyor gece eve geliyor. Fatura 4 bin 126 TL geldi" dedi. Mahalle sakinlerinden Ali Taşkın ise “Bu elektrik hatlarını yerin altına aldıkları günden itibaren vatandaş olarak çok sıkıntı çekiyoruz. Normal şartel takmışlar. Ara sıra şarteller atıyor, elektrik gidiyor. Ucuz şalter takmışlar. Bir de bizim elektrik faturamız gelmiyor. Dilekçe vermeme rağmen gelip bakmıyorlar. 2 aydır faturamız gelmiyor. Daha sonrasında toplu bir şekilde geldiğinde nasıl ödemesini yapacağım. Bu şekilde bizi mağdur ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Bekir Şeyhanlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.