KÜLTÜR SANAT - 17 Kasım 2025 Pazartesi 11:21

Göbeklitepe’ye 9 günlük tatilde ziyaretçi akını

A
A
A
Göbeklitepe’ye 9 günlük tatilde ziyaretçi akını

Şanlıurfa’nın dünya çapında ün kazanan tarihi mirası Göbeklitepe, dokuz günlük eğitim tatili döneminde ziyaretçi akınına uğradı.


İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre dokuz günlük tatil süresince Göbeklitepe’yi toplam 66 bin 133 kişi ziyaret etti. Kentin diğer önemli kültür durakları Arkeoloji Müzesi ile Haleplibahçe Mozaik Müzesi ise 20 bin 687 ziyaretçiyi ağırladı.


Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede kentin turizm potansiyelinin her geçen gün daha etkin şekilde değerlendirildiğini vurguladı. Vali Şıldak, Göbeklitepe’nin yanı sıra, Taş Tepeler Projesi kapsamında Karahantepe başta olmak üzere yeni arkeolojik alanların ziyarete açılmasının Şanlıurfa turizmine büyük ivme kazandırdığını belirtti. Vali Şıldak, ayrıca Harran’daki tarihi yapıların restorasyonlarının tamamlanması, Halfeti ve Takoran Vadisi’nin doğal güzelliklerinin turizm rotalarına dahil edilmesi, konaklama kapasitesinin artırılması, yeme içme tesisleri ile gıda üretim alanlarının niteliklerinin geliştirilmesi gibi adımların kentin turizmdeki yükselişini desteklediğini ifade etti.


Gastronomi ve müzik başta olmak üzere Urfa kültürünün zengin mirasının turizmle daha etkili şekilde buluşturulmasının önemine dikkat çeken Vali Şıldak, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin yapıcı yaklaşımının da sürece önemli katkı sunduğunu belirtti. Vali Şıldak, Şanlıurfa’nın kısa sürede güçlü bir "marka şehir" haline geleceğini söyledi.


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son yıllardaki güçlü desteklerine de vurgu yapan Vali Şıldak, önümüzdeki dönemde Şanlıurfa’nın bir turizm şehri olarak daha hızlı adımlar atması için tüm paydaşlarla birlikte çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.



Göbeklitepe’ye 9 günlük tatilde ziyaretçi akını

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay El işiyle ilmik atarak para kazanan 4 çocuklu anne, evlatlarına ve engelli eşine kendi emeğiyle bakıyor Hatay’da depremde evi yıkılan ve konteynerde el işi yapan 41 yaşındaki Gülhan Hüzmeli, kazandığı parayla engelli eşi ve 4 çocuğuna bakarak hayata tutunmaya çalışıyor. Hüzmeli’nin ailesiyle birlikte yaşadığı konteyner, hem evi hem de işyeri oldu. Defne ilçesi Subaşı Mahallesi’nde yaşayan 41 yaşındaki depremzede Gülhan Hüzmeli, hasta eşi ve 4 çocuğuyla birlikte konteyner yuvasında hayata tutunmaya çalışıyor. Depremden sonra eşi rahatsızlanan Hüzmeli, eşinin çalışamamasından dolayı kendi çalışmaya karar verdi. Depremden önce terzilik mesleğini yapan Hüzmeli, depremden sonra el işi öğrenmeye başladı. Kısa sürede öğrendiği el işinde kendini geliştiren Hüzmeli; çanta, supla, çamaşır sepeti, kase gibi el ürünleri yaparak ailesini geçindiriyor. Dikiş makinesiyle halatlardan el ürünü yapan Hüzmeli, 100 ila 300 TL arasında satıyor. Hüzmeli’nin ailesiyle birlikte yaşadığı konteyner, hem evi hem de işyeri oldu. "Yaşadığım konteyner; evim, iş yerim ve mutfağım oldu ve bu şekilde yaşıyoruz" Depremden sonra öğrendiği el işini yaparak ailesini geçindirmeye çalışan 4 çocuklu anne Gülhan Hüzmeli, "Depremde evimiz yıkıldı, o gece hayatımız sarsıldı. O geceden beri hayata karşı zorlu mücadele veriyoruz. Depremden önce terzilik mesleğini yapıyordum. Depremden sonra el işini öğrendim. Çamaşır sepeti, supla, çanta, organize sepetler gibi birçok ürünleri dikiyorum. Evimi geçindirmek için bu işi yapmaya karar verdim. Dikiş makinasını bir hocamız sayesinde aldım. Benim 4 çocuğum var ve eşim engelli durumu var. Eşimin tedavi edilmesi gerekiyor ama tedavisini karşılamakta zorlanıyorum. Eşim 4 defa anjiyo ameliyatı oldu ve tedavisi sürüyor. El işini hem evi geçindirmek hem de eşimin tedavisini karşılamak için çabalıyorum. Yaptığım ürünlerin fiyatını çeşidine göre değişiyor ama elimden geldiğince uygun vermeye çalışıyorum. Fiyat olarak ortalama 100 ila 300 TL arasında satıyorum. Makinemin akışına göre ürünleri yapma hızım değişiyor. Normal olarak bir çantayı dikmek 30 dakika ama işçiliği varsa 1,5 saat sürüyor. Bu konteyner de aileme yemek yapıyorum, yemeğimi yaptıktan sonra el işi yapıyorum. Çocuklarım uyuduktan sonra veya boş olduğum her anda dikiş yapıyorum. Yaşadığım konteyner; evim, iş yerim ve mutfağım oldu ve bu şekilde yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.