ÇEVRE - 12 Aralık 2025 Cuma 10:15

Siirt’te safran üretiminde ilk başarılı uygulama gerçekleştirildi

A
A
A
Siirt’te safran üretiminde ilk başarılı uygulama gerçekleştirildi

Siirt’te tarımsal üretimde çeşitliliği artırmaya yönelik kentte ilk kez safran bitkisi başarıyla yetiştirildi.


Siirt Valiliği tarafından temin edilen safran yumruları, Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Yusuf Ensarioğlu tarafından Akyamaç köyünde deneme üretimi kapsamında toprakla buluşturuldu. Yapılan çalışmada safran bitkisinin çıkışları başarıyla tamamlanarak, bölgenin iklim ve toprak koşullarında safran tarımının mümkün olduğu ortaya konuldu.


Yürütülen deneme üretimi hakkında değerlendirmelerde bulunan Ensarioğlu, uzun süredir safran yetiştirmeyi hayal ettiğini belirterek, "Bu yıl Ziraat Fakültesini kazandım. Tıbbi ve aromatik bitkilere yönelmek ve okulda öğrendiğim bilgileri uygulamalı olarak geliştirmek istiyordum. Ancak safran yumrusunun bir öğrenci için maliyeti oldukça yüksek olduğu için temin edemiyordum. Bunun üzerine valiliğimizden destek talep ettim. Safran yumruları valiliğimiz tarafından temin edildi ve proje biriminde görevli personeller süreç boyunca yanımda oldu. Bana bir hayalimi gerçekleştirme mutluluğunu yaşatan Valimiz Dr. Kemal Kızılkaya’ya gönülden teşekkür ediyorum" dedi.


Dünyanın en değerli baharatları arasında yer alan safran; yüksek ekonomik değeri, düşük su ihtiyacı ve geniş kullanım alanlarıyla dikkat çekiyor. Özellikle Siirt’te eylül ayı sonunda dikiminin yapılabilmesi, safranın bölgede alternatif ürün deseni oluşturma açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.


İlk başarılı deneme üretiminin ardından, Siirt’in tıbbi ve aromatik bitkiler alanında yeni bir üretim sahasına adım atmasıyla, önümüzdeki süreçte daha geniş alanlarda safran tarımının yaygınlaştırılması hedefleniyor.



Siirt’te safran üretiminde ilk başarılı uygulama gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Mevlana’nın 752. Vuslat yıl dönümünde Türk Kültüründe Şehadet ve Vuslat ele alındı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN), Hz. Mevlana’nın 752. Vuslat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen "Türk Kültüründe Şehadet ve Vuslat" başlıklı konferansla Türk kültüründe şehadet anlayışı ve vuslat düşüncesi farklı yönleriyle ele alındı. Sezai Karakoç Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programa; BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ve eşi Seran Özölçer, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, senato üyeleri, akademik ve idari personel, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Müdürü Erhan Yavaş ile öğrenciler katıldı. "Mevlana’nın Sözleri Asırlardır Gönüllerimize Yol Gösteriyor" Program, aziz şehitlerin anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Rektör Özölçer konuşmasında, iki üniversite öğrencisinin vefat ettiğini hatırlatarak üzüntülerini şu sözlerle dile getirdi: "Değerli öğrencimiz Arif Aykanat ile dün akşam ani bir şekilde aramızdan ayrılan kıymetli öğrencimiz İrem Gül Karakuş’un vefatı bizleri derinden üzmüştür. Huzurlarınızda iki evladımızı rahmetle anıyorum. Rabbim mekânlarını cennet eylesin; ailelerine, yakınlarına ve Üniversitemiz camiasına sabrıcemil ihsan eylesin." Konuşmasının devamında Hz. Mevlana’nın hikmet yüklü sözlerinden örnekler veren Rektör Özölçer, Mevlana’nın sevgi, hoşgörü ve teslimiyet merkezli tasavvuf anlayışının asırlardır yol gösterici olduğuna dikkat çekti: "Allah’a ulaşacak birçok yol var; ben aşkı seçtim." diyen Hz. Mevlana’nın aşk ateşi, aradan yedi buçuk asır geçmesine rağmen hâlâ gönüllerimizi ısıtıyor. Dünya telaşıyla çoraklaşan gönüller, Mesnevî’den süzülen hikmet damlalarıyla diriliyor. Onun ‘Bizim dergâhımız umutsuzluk dergâhı değildir’ sözü, umudun ve irfanın en güçlü ifadesidir." Rektör Özölçer; Mevlana’nın imtihan, sabır ve tevekkül anlayışını anlatan sözlerine de dikkat çekerek konuşmasının sonunda, konferansa katkı sunan Dr. Sait Başer’e, programa katılan tüm misafirlere ve öğrencilere teşekkür etti. Açılış konuşmasının ardından konferansın konuşmacısı yazar Dr. Sait Başer kürsüye çıktı. Türk kültürü üzerine derinlikli bir perspektif sunan Başer, Mevlana’dan Dede Korkut’a uzanan köklü geleneğin bugün dahi yol göstericiliğini sürdürdüğünü ifade etti. Başer; "Tanrı kelimesinin çoğulu olmaz, kültürümüz buna müsaade etmez. Kültür; bir milletin yüzyıllar boyunca yoğurduğu tecrübenin adıdır. Türk kültürü köleliği tanımaz; adalet duygusuyla var olmuş bir medeniyetin ürünüdür." sözleriyle kültür kavramının Türk-İslam düşüncesindeki yerine vurgu yaptı. Adaletin yalnızca hukuk değil, hayatın tamamını kuşatan bir denge ölçüsü olduğunu belirten Başer, Türkçenin köklü yapısının bu kavramla doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti. Başer, konuşmasının sonunda Hz. Mevlana’nın özlü sözlerinden örnekler vererek vuslatının 752. yıl dönümü münasebetiyle Mevlana’yı rahmetle anıp sözlerini sonlandırdı. Program, Dr. Sait Başer’e teşekkür belgesinin takdim edilmesi ve toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Erzurum Rektör Hacımüftüoğlu, Bakan Memişoğlu ve Bakan Kurum’u ziyaret etti Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, başkent Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyareti kapsamında Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile bir araya gelerek üniversitenin yürüttüğü stratejik projeler hakkında görüşmelerde bulundu. Sağlık alanındaki vizyoner adımlar Bakan Memişoğlu’na aktarıldı Görüşmelerin ilk durağı Sağlık Bakanlığı oldu. Rektör Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, Bakan Memişoğlu ile yaptığı toplantıda, Atatürk Üniversitesi bünyesinde kurulan İlaç, Aşı ve Biyoteknoloji Enstitüsü ile bu kapsamda yürütülen çalışmaları detaylı biçimde ele aldı. Ayrıca Araştırma Hastanesinin bilimsel ve klinik altyapısını güçlendirmeye yönelik projeler ile Sağlık Bakanlığının desteğiyle kurulumu başlatılan İlaç Hammadde Üretim Tesisi hakkında bilgi verdi. Rektör Hacımüftüoğlu, söz konusu yatırımların yerli ve milli ilaç üretim kapasitesine ivme kazandıracağını ifade ederek, bu adımların hem üniversite hem de ülkemiz açısından yüksek stratejik önem taşıdığını vurguladı. Türkiye’nin sağlık alanındaki dışa bağımlılığını azaltma hedefiyle doğrudan örtüşen bu çalışmaların, ulusal üretim altyapısının güçlendirilmesinde kritik bir misyon üstlendiğini de görüşmede dile getirildi. Üniversitenin bilimsel ve fiziksel gelişimi için Bakan Kurum ile görüşüldü Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, ziyaretin ikinci ayağında Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u makamında ziyaret etti. Görüşmede Atatürk Üniversitesinin özellikle İlaç Hammadde Üretim Merkezi yatırımı başta olmak üzere, bilimsel altyapıyı güçlendirmeye yönelik projelerinin şehrin gelişimine sağlayacağı katkılar ele alındı. Üniversite-şehir iş birliğini daha da güçlendirecek ortak projeler, çevresel sürdürülebilirlik, kampüs altyapısının güçlendirilmesi ve önümüzdeki dönemde hayata geçirilmesi planlanan stratejik adımlar da toplantının gündeminde yer aldı. "Üniversitemiz, ülkemizin geleceğine katkı sunmaya devam edecek" Her iki görüşmenin de verimli geçtiğini belirten Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, nazik misafirperverlikleri ve üniversiteye verdikleri destekler dolayısıyla Bakan Memişoğlu ve Bakan Kurum’a teşekkür etti. Hacımüftüoğlu, Atatürk Üniversitesi olarak bölgesel kalkınmaya öncülük etmeye, bilimsel üretimi desteklemeye ve Türkiye’nin stratejik hedeflerine katkı sunmaya kararlılıkla devam edeceklerini ifade etti.