ASAYİŞ - 01 Aralık 2025 Pazartesi 16:38

Siirt’te suçla mücadelede yüksek başarı: Olayların yüzde 98,2’si aydınlatıldı

A
A
A
Siirt’te suçla mücadelede yüksek başarı: Olayların yüzde 98,2’si aydınlatıldı

SİİRT (İHA) – Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, kentte gerçekleşen olayların yüzde 98,2’sinin aydınlatıldığını açıkladı.


Siirt’te 2025 yılı kasım ayı güvenlik ve asayiş değerlendirme toplantısı, Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda, İl Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü ve ilgili kurumların kasım ayı boyunca yürüttüğü çalışmalar kapsamlı şekilde değerlendirildi. Toplantıda kasım ayına ilişkin açıklamalarda bulunan Vali Kızılkaya, halkın huzur ve güvenliğinin temini için tüm birimlerin büyük bir gayret ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.



"Asayiş olaylarında büyük düşüş"


2025 yılı Kasım ayında 454 asayiş olayı meydana geldiğini belirten Vali Kızılkaya, 419 şahsın yakalandığını ifade etti. Kişilere karşı işlenen 10 önemli suç türünde meydana gelen 108 olayın 106’sı aydınlatılarak yüzde 98,2, malvarlığına karşı işlenen 9 suç türünde ise 15 olayın 15’i de aydınlatılarak yüzde 100 oranında başarı sağlandığını söyledi. Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla asayiş olaylarında yüzde 11,4 oranında azalma olduğunu belirten Vali Kızılkaya, bu başarıda güvenlik güçlerinin özverili çalışmasının etkili olduğunu vurguladı. Ayrıca jandarma sorumluluk bölgesinde gasp, kapkaç, motosiklet ve oto hırsızlığı olayının yaşanmadığını da ifade etti. Vali Kızılkaya, 5 yıla kadar hapis cezası ile araması bulunan 7 kişi, 5–10 yıl arası hapis cezasıyla aranan 1 kişi ve ifadesine başvurulmak üzere aranan 58 kişi olmak üzere toplam 66 aranan şahsın, kolluk kuvvetlerinin titiz ve yoğun çalışmaları sonucu yakalanarak adli makamlara teslim edildiğini kaydetti. Vali Kızılkaya, bu vesileyle önemli bir başarıyı da kamuoyuyla paylaşmak istediğini ifade ederek, "Bugün itibari ile ilimizde jandarma bölgesinde aranan şahısların tamamı yakalanarak adli makamlara teslim edilmiştir. Bu ilimizde yaşanan bir ilktir. Aynı başarıyı polis bölgesinde de son aranan kişiyi de yakalayarak sağlayacağız. Böylece ülkemizde bu hususta bir ilki başaracağımıza olan inancım tamdır. Bu vesile ile Kanun kaçaklarını yakalamak için Jandarma, Emniyet bölgesi ayırmaksızın müthiş bir koordinasyon içinde canla başla çalışan kolluk kuvvetlerimizi canı yürekten tebrik ediyorum" dedi.



Terörle mücadelede kararlılık vurgusu


Vali Kızılkaya, Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı kasım ayında gerçekleştirilen 3 operasyonda DEAŞ terör örgütlerinde faaliyet gösteren 1 kişi, FETÖ Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suçundan 2 kişi, TKP/MLKP silahlı terör örgütü propagandası yapan 1 kişi ile PKK terör örgütünün propagandasını yapan 13 kişi olmak üzere toplam 17 şüpheli şahsın yakalanarak haklarında adli işlem başlatıldığını açıkladı. Vali Kızılkaya, ayrıca 70 hanede 178 kişiye bilgilendirme yapıldığı, 8 bin 749 şahıs ve bin 745 aracın sorgulandığı bilgisini paylaştı. Vali Kızılkaya, milletin ve devletin varlığına ve bölünmez bütünlüğüne, huzur, güvenlik ve kardeşliğine kast eden her türlü terör ve terör örgütü ile olan mücadelemiz daima artan azim, inanç ve kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Uyuşturucuyla mücadelede kararlılıkla devam eden operasyonlarda 63 operasyon gerçekleştirildiğini belirten Vali Kızılkaya, ’’84 şüphelinin yakalandığını, bu operasyonlar sonucunda, 18 kilo 163 gram kubar esrar, 15 kilo 516 gram metamfetamin, 89 gram skunk, 34 adet sentetik ecza maddesi ile 2 adet uyuşturucu kullanma aparatı ele geçirilmiştir. Ayrıca 124 metruk binanın kontrolü yapılmış, ‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ projesi kapsamında 3.668 vatandaşımıza eğitim verilmiştir. Bağımlılıkla mücadele kapsamında yürütülen çalışmalar çerçevesinde de 1 Ocak–30 Kasım 2025 tarihleri arasında 416 madde bağımlısı vatandaşımız sağlık kuruluşlarımıza başvuruda bulunmuş, 38 kişi ilimizde ve il dışındaki tedavi merkezlerine sevk edilerek tedavi altına alınmıştır. Özellikle uyuşturucu illetinden kurtulmak isteyen vatandaşlarımızın her zaman yanındayız. Başvuran tüm vatandaşlarımıza sunduğumuz danışmanlık tedavi takip hizmetlerimiz sağlık müdürlüğü ve YEDAM merkezîmiz vasıtasıyla titizlikle yürütülmektedir. Uyuşturucuyla mücadelede, vatandaşlarımızın UYUMA uygulamasını indirerek bu kararlı mücadeleye destek vermelerini bekliyoruz’’ diye konuştu.



Kaçakçılık ve siber suçlarla mücadele


Vali Kızılkaya, kaçakçılıkla mücadele kapsamında 30 operasyonda 38 şüpheli hakkında işlem yapıldığını, yaklaşık 5 milyon 237 bin TL vergi kaybının önlendiğini belirtti. Vali Kızılkaya, ‘Siber suçlarla mücadelede ise 2025 yılı Kasım ayında 107 siber olay meydana gelmiş, terör örgütü propagandası yaptığı tespit edilen 62 kişi hakkında adli işlem başlatılmış, 190 yasadışı bahis ve müstehcen içerikli site kapatılmıştır. Dijital dolandırıcılık ve zorbalığın arttığı günümüzde, vatandaşlarımızın dikkatli olmalarını ve şüpheli durumlarda 112’yi arayarak yardım istemelerini rica ediyoruz. Tüm Ülkemizde olduğu gibi ilimiz genelinde de düzensiz göçle mücadele konusundaki yürütülen çalışmalar kapsamında, ilimizde faaliyet gösteren 1 mobil göç noktasında 158’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 2 bin 25 şahsın kimlik kontrolü gerçekleştirilmiştir’’ şeklinde konuştu.


Vali Kızılkaya, üzerinde hassasiyetle durdukları en önemli konulardan birinin okul çevrelerinin güvenliği olduğunu belirterek, "Güvenli Okul, Güvenli Gelecek" Projesi kapsamında okul çevrelerinde devriye ve servis denetimlerinin aralıksız sürdüğünü ifade etti. Bu kapsamda 242 okulda toplam 484 jandarma personelinin görevlendirildiğini, emniyet sorumluluk alanındaki 103 okulun giriş ve çıkışlarının ise her türlü olumsuzluğa karşı 38 ekip tarafından titizlikle kontrol edildiğini söyledi. Okul çevrelerinde başıboş köpekler ve sahipsiz hayvanların bulunmaması için gerekli tüm tedbirlerin alındığını kaydeden Vali Kızılkaya, bu amaçla oluşturulan ekiplerin gördükleri tüm başıboş köpekleri topladığını ifade etti. Özellikle sahipsiz hayvanlar başta olmak üzere okul çevresinde karşılaşılabilecek her türlü olumsuz durumun, duyarlı vatandaşlar tarafından 7 gün 24 hizmet veren 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesini önemle rica etti. Vali Kızılkaya, denetimlerin eğitim-öğretim yılı boyunca her gün aralıksız devam edeceğini ifade etti. Trafik güvenliği konusunda da önemli çalışmalar yapıldığını belirten Vali Kızılkaya, kasım ayında 38 bin 319 aracın denetlendiğini, 24 sürücü belgesinin geri alındığını, 256 aracın trafikten men edildiğini ve 2 bin 848 araca idari para cezası uygulandığını ifade etti. Vali Kızılkaya konuşmasını şöyle sürdürdü:


’’2025 yılı Kasım ayında toplam 119 trafik kazası meydana gelmiş, bu kazaların 2 tanesi ölümlü, 65 tanesi yaralanmalı, 52 tanesi ise maddi hasarlı kazalardan oluşmaktadır. Ayrıca motosiklet kazalarının önlenmesi amacıyla, 2 bin 561 motosiklet sürücüsü denetlenmiş, 37 motosiklet trafikten men edilmiştir. Trafik eğitimleri kapsamında da 3 bin 589 kişiye trafik güvenliği eğitimi verilmiştir. Hemşehrilerimden istirhamım trafik kurallarına uyalım, hızdan kaçınalım, emniyet kemeri takalım, telefonla konuşmayalım. Unutmayalım, hayatla yarışılmaz.’’



"Trafikte güvenlik için kış lastiği çağrısı"


Vali Kızılkaya, kış mevsiminin etkilerinin hissedildiği bu günlerde trafikte güvenlik için kış lastiği kullanımının hayati önem taşıdığını vurguladı. 15 Kasım–15 Nisan tarihleri arasında kentte ve ülke genelinde kış lastiği uygulamasının yürürlükte olduğunu hatırlatarak, bu uygulamanın şehirlerarası yolcu ve yük taşıyan ticari araçlar için zorunlu olduğunu, hususi araç sahiplerine ise kış şartlarına uygun lastik kullanmalarını önemle tavsiye etti. Vali Kızılkaya, can ve mal kaybını önlemenin en etkili yolunun kurallara uymak ve gerekli tedbirleri zamanında almak olduğunu belirterek, tüm vatandaşları araçlarını kış şartlarına uygun hale getirmeye davet ederek, tüm vatandaşlara güvenli ve huzurlu yolculuklar temenni etti. Vali Kızılkaya, açıklamasının sonunda, ‘’Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda, ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ hedefine ulaşmak ve ilimizin huzur ile güvenliğini tesis etmek için, aziz milletimizin destek ve dualarıyla azimle, özveriyle ve kararlılıkla canla başla çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.



Siirt’te suçla mücadelede yüksek başarı: Olayların yüzde 98,2’si aydınlatıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yunus Akgün: "Kazanıp dönmek istiyoruz" Galatasaraylı futbolcu Yunus Akgün, Monaco maçıyla ilgili, "Buradan kazanıp dönmek istiyoruz. Önümüzde 2 maç kalıyor, o maçları da kazanıp Şampiyonlar Ligi’nde hedefimiz doğrultusunda devam etmek istiyoruz" dedi. Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin 6. haftasında TSİ 23.00’te Monaco ile karşılaşacak. Müsabakanın hazırlıklarını tamamlayan sarı-kırmızılılarda futbolculardan Yunus Akgün, Teknik Direktör Okan Buruk ile birlikte katıldığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Çok önemli bir maça çıkacaklarını belirten Yunus, "İyi bir rakibe karşı oynayacağız. Tabii biz kendi oyunumuzu oynadığımızda neler yapabileceğimizi biliyoruz. İyi çalıştık, analizlerimizi yaptık. Yarın da burada inşallah kazanıp hem camiamızı hem de taraftarlarımızı mutlu etmek istiyoruz" diye konuştu. "Daha iyi olacağım" Yaşadığı sakatlık ve son durumuyla ilgili bilgi veren 25 yaşındaki futbolcu, "Bir operasyon geçirdim. Tabii ki ağrılarım zaman zaman oluyor ama bu süreçte Yener İnce ve ekibine teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten çok yardımcı oldular. Fiziksel olarak ve ağrı durumu olarak gün geçtikçe daha iyiye gidiyorum. Oynadıkça daha iyi olacaktır. Fiziksel olarak dediğim gibi daha yüzde 100’ümde değilim ama çalışmalarımı yapıyorum. Daha iyi olacak zamanla" ifadelerini kullandı. "Kazanıp dönmek istiyoruz" Sarı-kırmızılı taraftarların her zaman kendilerine destek olduğunu ifade eden Yunus Akgün, şunları söyledi: "Taraftarlarımız zaten bize her zaman, her ülkede, gittiğimizde deplasmanda destek oluyorlar. Bu bizim için çok önemli. Yarın maçta da bunu göreceğimizi biliyoruz. Şampiyonlar Ligi bizim için çok önemli. Oyuncular olarak bunu konuştuğumuzda da çok önemli olduğunu biliyoruz. Taraftarlarımızın, camiamızın beklentisini de biliyoruz. Biz de onları mutlu etmek için, sevindirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Aynı şekilde bize destek olmaya devam etsinler. Biz de Allah’ın izniyle yarın buradan kazanıp dönmek istiyoruz. Önümüzde 2 maç kalıyor, o maçları da kazanıp Şampiyonlar Ligi’nde hedefimiz doğrultusunda devam etmek istiyoruz."
İstanbul Okan Buruk: "Şampiyonlar Ligi’nde hayallerimize ulaşmak için çok önemli bir maça çıkacağız" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Monaco maçına ilişkin, "Oyuncularıma çok güveniyorum ve onlarla birlikte Şampiyonlar Ligi hedeflerimize, hayallerimize ulaşmak için çok önemli bir maça çıkacağız" dedi. Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin 6. haftasında TSİ 23.00’te Monaco ile karşılaşacak. Müsabakanın hazırlıklarını tamamlayarak Fransa’ya giden sarı-kırmızılılarda Teknik Direktör Okan Buruk, mücadelenin oynanacağı II. Louis Stadyumu’nda düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. İki takım için de çok önemli bir maç olduğunu belirterek sözlerine başlayan Buruk, "Bundan sonraki hedefleri belirleyecek çok önemli bir maça çıkıyoruz. Rakibimizin de ligde ve Avrupa’da değişken performanslarını görüyoruz. Tabii ki çok iyi bir kadroya sahipler, iyi oyunculara sahipler. Özellikle son iç saha maçlarında Paris Saint-Germain’e karşı aldıkları galibiyet tabii ki çok önemliydi. Ama biz de buraya her zamanki gibi kazanmak için geldik. Kazanmak için buradayız. Eksiklerimiz var. Zor bir dönemden geçiyoruz. Hem kadro yapısı olarak hem de maç sertliği olarak üst üste maçlar oynuyoruz. Aşağı yukarı da aynı oyuncularla oynuyoruz. Çok fazla seçeneğimizin kalmadığı bir durumdayız. O yüzden bizim için tabii ki zorlu bir fikstür ama her şey iyi gidiyor. Ligde lideriz, 3 puan öndeyiz. Trabzonspor’dan da 2 puan öndeyiz. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde nereye gideceğimizi bu maç çok net bir şekilde belirleyecek. O yüzden çok önemli bir maça çıkacağız. Her zaman olduğu gibi hep söylüyorum, oyuncularıma çok güveniyorum ve onlarla birlikte Şampiyonlar Ligi hedeflerimize, hayallerimize ulaşmak için çok önemli bir maça çıkacağız" ifadelerini kullandı. "Galatasaray tarihi için çok önemli bir stat" Sarı-kırmızılıların 2000 yılında bu statta kazandığı UEFA Süper Kupa’nın hatırlatılması üzerine Okan Buruk, "Evet, bu stat Galatasaray tarihi için çok önemli, çok değerli bir stat. 2000 yılında Süper Kupa finalini burada oynadık. Bu statta bir kupa kaldırdık. Bu tabii ki hem benim futbolcu olarak hatıramda hem de bütün Türk halkının hatıralarında kalmış çok önemli bir başarı. Galatasaraylıların hatıralarında kalmış çok önemli bir başarı. İnşallah yarın akşam tekrar burada çok önemli bir gece daha yaşarız.Bunun için en iyi şekilde hazırlandık" diye konuştu. "Kazanmaktan başka düşüncemiz olmayacak" Son oynadıkları Union Saint-Gilloise maçındaki eksiklere dikkat çeken Buruk, "Maç maç gidiyoruz. Her maçın ayrı bir hikayesi var tabii ki. Kötü başladık. Sonra 3 maç kazandık.Hiç beklemediğimiz bir anda çok önemli oyuncularımız, çok değerli oyuncularımız eksildi. Çok eksik bir şekilde Union Saint-Gilloise maçına çıktık. İyi bir 11’e sahibiz. Maçı kazanabilecek 11’e sahibiz ama maalesef o maçı kazanamadık. Burada da yine galibiyet için sahaya çıkacağız. Tabii ki aldığınız her puan Şampiyonlar Ligi’nde özellikle deplasmanda çok değerli, çok önemli. Ama her takım kazanmaya oynar, yani kazanmaktan başka bir düşüncemiz olmayacak" şeklinde konuştu. "Rakibimizi en iyi şekilde analiz ettik" Fransız ekibinin taktiği üzerine konuşan Buruk, sözlerine şöyle devam etti: "Monaco takımı, yeni teknik direktörü takıma katıldıktan sonra hep 3’lü oynadı ancak son Pafos maçıyla birlikte başlayarak Paris Saint-Germain maçı ve Brest maçında 4’lü savunmaya geçti. Yine bu dörtlü savunmayı bekliyorum. Paris maçına baktığımızda 10 kişiyle bile pozisyon vermeyen bir Monaco var. Çok iyi oyunculara sahipler gerçekten. Analiz etmesi tabii ki çok zor değil. Son maçlarda özellikle aynı oyuncularla oynadılar. Bir tek savunma hattında, savunma merkezinde ve orta saha merkezinde değişiklikler var. Zakaria’nın cezalı oluşu son maçta değişikliğe yol açtı. Yarın Balogun oynarsa tam kadro gibi olacak. Balogun’un olmadığı gün tabiiki biraz daha fazla değişiyor. O yüzden rakibimizi biz de en iyi şekilde analiz ettik. Artık saha içi performans, maçın gidişatı ve o maçın aksiyonları çok önem kazanıyor. Kazanmak için rakibimizin de ne kadar iyi bir takım olduğunu biliyoruz. Biz de burada taraftarımızla birlikte, çok sayıda taraftarımızın olacağına inanıyorum, elimizden geleni yapacağız." "Sakatlıklar 90 dakikalık performansımızı etkiliyor" Cok iyi oyunculara sahip olduklarını söyleyen sarı-kırmızılıların teknik patronu her zaman iyi bir 11 ile sahaya çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Buruk, "Bazen oyuncu değişikliklerinde zorlanabiliyoruz. Son maçta da bunu yaşadık. Fenerbahçe maçında yaşadık. Çaresiz kaldığım yerler oluyor. Lemina’nın ve Arda’nın olmadığı bir durumda özellikle savunma hattında tamamen çaresizim. Galatasaray’daki bu 4. yılım, bu en zorlandığım dönemler aslında. Bazı mevkilerde değişiklik yapacak oyuncumuz yok. O yüzden bu maçın ikinci yarılarını etkiliyor. Devamlı aynı oyuncularla 4 günde bir maç oynuyoruz. Bazen dinlendirmemiz gereken oyuncuları dinlendiremiyoruz. Sakat sakat oynatıyoruz. Bu durum birçok oyuncunun performansını etkiliyor. Şimdi IsmailJakobs’u antrenmanda bugün denedik ama yüzde yüz hazır olmadığını biliyoruz. Birçok oyuncu için sakatlığının tekrarlanma riskini de göze alarak bu dönemde oynamak zorundayız. Oyuncularımızı korumam gerekiyor çünkü bazen biz onları oynatmak zorunda kalıyoruz. Tabii ki sağlıklarını çok kötü bir şekilde etkilemeyecek şekilde oynatıyoruz ama bu riskleri alıyoruz. Böylesine mecbur kaldığımız bir dönem. Geçen hafta Lemina için bunu söyledim, Yunus da aynı şekilde. Ayağında ağrılarla oyuna girdi. Jakobs bugün antrenmana çıktı. Berkan tam iyileşmemişti ama kadroya aldık. Kısa bir süre oynattık. Yine hep ağrılarla oynuyor. Bu dönemde mecburen bunu yapmak zorundayız. Bu tabii ki 90 dakikalık performansımızı etkiliyor. Her oyuncu bizim için önemli. Her oyuncunun eksikliğini hissediyoruz. Yunus’un da gerçekten eksikliğini çok hissettik. Tabii ki bir plan hazırladık. Elimizdeki mevcut oyuncularla ne yapabileceğimizi düşündük. Bugün de bununla ilgili çalışmamızı yaptık. Yarın da bunun karşılığını göreceğiz" dedi. "Yunus ve Jakobs için kararı yarın vereceğiz" Yunus Akgün’ün son durumuyla ilgili bilgi de veren Buruk, şöyle konuştu: "Son maçta Yunus 25-30 dakika oynadı. Bir sonraki maça hazırlık oldu onun için.Takımı için, takımın başarısı için, arkadaşları için gerçekten kendini zorluyor. Ağrıları olmasına rağmen yarın karar vereceğiz. Burada Ismail Jakobs’un durumu önemli. Yarın onunla ilgili de karar vereceğiz. Orta sahada da çok fazla alternatifimiz yok. Rakibimizin özellikle öndeki santrafor dışındaki 3 oyuncusu çok gezerek oynuyorlar, çok hareketliler. Orta saha oyuncuları ve savunma oyuncuları da tabii ki fiziksel olarak çok büyük bir üstünlük kuruyorlar. Özellikle bunu değerlendirip buna göre planlar yapıyoruz."
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "(Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) Eğer gerçekten bu sistemi iyileştirmek istiyorsanız, geliştirmek istiyorsanız gelin yeni anayasayı çalışalım" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eğer gerçekten bu sistemi iyileştirmek istiyorsanız, geliştirmek istiyorsanız gelin yeni anayasayı çalışalım. Gelin hep birlikte bu ülkenin geleceğine dair çok daha güçlü bir çerçeve oluşturalım. Biz AK Parti olarak bu konuları çalışıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi zaten yeni tasarısını hazırladı. Bu sistemi iyileştirmek, geliştirmek için partilerin, grupların bir araya gelip ortak akılla böyle ön yargılarla baştan sıkılmış yumruklarla değil açık fikirlilikle alternatifleri ortaya koyarak her birinin artısını, eksisini, analizini yaparak tartışmamız lazım" dedi. Yılmaz, 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve hükümet adına konuşma yaptı. TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Yılmaz, bütçenin önemine işaret ederek, "Bütçeler vesilesiyle aslında bir ülkenin bütün politikaları tartışılıyor, dünya değerlendiriliyor, Türkiye değerlendiriliyor. Dolayısıyla bu görüşmeleri çok kıymetli bulduğumuzu ve bunlardan yürütme olarak da mutlaka istifade etmeye çalışacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ancak şunun da altını çizmek isterim: Bütçeler, elbette bütçe hakkı nihai olarak Meclisimizindir. Nitekim, nihai olarak burada Meclisimiz kabul edecektir veya reddedecektir veya değiştirecektir ancak bütçelerin özel bir durumunun olduğunu da görmemiz lazım. Bütçeler aynı zamanda yürütmenin halka söz verdiği hususlarda icraat yapabilmelerinde temel araç niteliğindedir" ifadelerini kullandı. Yılmaz, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye için özellikle içinden geçtiğimiz dönemde son derece kıymetlidir. Tabii ki bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilemeyeceği geliştirilemeyeceği anlamına da kesinlikle gelmemektedir. Her sistem gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de iyileştirmeye, geliştirmeye açık bir sistemdir. Yapısında, tabiatında bu var. Çünkü birçok hususu kanun olmadan da düzenleme hakkı getirmektedir. Niye böyle bir hak vermiş Anayasa? İdare daha hızlı hareket edip kendisini yeni şartlara uyarlasın diye. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yaşanan tecrübeler ışığında, birikimler ışığında geliştirilmesi, iyileştirilmesi her zaman mümkündür. Bu noktada da müsaadenizle muhalefete bir eleştiride bulunmak istiyorum. Bir taraftan bu sistemin iyileştirilmesini siz de talep ediyorsunuz. Ama bir taraftan da bu sistemi iyileştirecek anayasal çalışmalarda biz yokuz diyorsunuz. Ben bunu bir tutarsızlık olarak görüyorum. Eğer gerçekten bu sistemi iyileştirmek istiyorsanız, geliştirmek istiyorsanız gelin yeni anayasayı çalışalım. Gelin hep birlikte bu ülkenin geleceğine dair çok daha güçlü bir çerçeve oluşturalım. Biz AK Parti olarak bu konuları çalışıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi zaten yeni tasarısını hazırladı. Bu sistemi iyileştirmek, geliştirmek için partilerin, grupların bir araya gelip ortak akılla böyle ön yargılarla baştan sıkılmış yumruklarla değil açık fikirlilikle alternatifleri ortaya koyarak her birinin artısını, eksisini, analizini yaparak tartışmamız lazım. Demokrasi dediğimiz bu. Tartışmadan doğruyu bulamayız. Konuşmadan doğruyu bulamayız. Dolayısıyla dışlayıcı yaklaşımların ben hiçbir şekilde ülkemize fayda getirmediğini vurgulamak istiyorum. Bu sistem doğru bir sistem ve iyileştirilmeye açık bir sistem." Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilişkin bilgi vererek, "Cumhurbaşkanlığı bütçesinin yarıya yakını barışa hizmet anlamında yurt dışındaki askerlerimize gönderdiğimiz ödeneklerden başka kurumlara transfer ettiğimiz ödeneklerden oluşuyor. Bir taraftan da dünyanın üçüncü kütüphanesi olan millet kütüphanemize yaptığımız harcamalarda bu bütçenin içinde yer alıyor. Dolayısıyla çok masraflı bir sistem oluştu. Cumhurbaşkanlığı sistemi çok daha fazla para tüketiyor yaklaşımı da rakamlarla teyit edilmeyen doğru bir yaklaşım değil. Örtülü ödenekle ilgili de yine bir takım fikirler ortaya koyuldu. Orada da değerli arkadaşlar limit limitler kanunlarla açıkça belirlenmiştir. Binde onu gibi hatırlıyorum. Yanılıyor olabilirim. O limitin çok çok altında bir oranda örtülü ödenek harcanıyor. Hiçbir şekilde o limitler aşılmıyor. Türkiye dediğim gibi bir hukuk devleti, kuralların olduğu bir devlet ve bu kuralların içinde harcamalarımızı gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu. Yılmaz vergilerle ilgili olarak, "Asıl geride olduğumuz doğrudan vergiler, doğrudan vergilerde biz Avrupa Birliği OECD oranlarına göre çok daha düşük oranda vergileri topluyoruz, bunu da değiştirmek bizim de bir politikamız, bunu Orta Vadeli Program’a da yazmış durumdayız. Doğrudan vergilerin payını artırmak istiyoruz, bu anlamda çok sayıda adım attık, kurumlar vergisi oranını 5 puan artırdık, yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliği için projelerde yüzde 10 artırdık kurumlar vergisini, banka ve diğer finansal kuruluşların finansal faaliyet harçlarını yüzde 50 yükselttik, çok uluslu şirketlerde minimum kurumlar vergisi yüzde 15 olacak dedik, yerli şirketlerde yüzde 10 olacak dedik, şirketlerin taşınmaz satışlarında uygulanan yüzde 50 kazanç istisnasını kaldırdık, kâr paylarındaki gelir vergisi stopajını yüzde 15’e yükselttik, daha çok sayıda eylem var ve bütün bunlarla 2024 yılında yüzde 65,8 olan dolaylı vergilerin payını 2026 yılında yüzde 61,8’e indirmeyi hedefliyoruz, daha da aşağıya elbette çekelim ama şunun da altını çizmek isterim: Bizim dolaylı vergilerimizde de sosyal adaleti gözetiyoruz, düşük gelirli grupların daha fazla tükettiği ürünlerde KDV’yi, ÖTV’yi düşük tutuyoruz veya hiç almıyoruz, yüksek gelirli grupların tüketimlerinden daha fazla ÖTV ve KDV alıyoruz, dolaylı vergilerimizde de sosyal adaleti gözeten bir yapı kuruyoruz. Türkiye’nin toplam vergi yükü yani dolaylı, dolaysız pirimler millî gelire oranla 23,5. Bu oran OECD’de yüzde 33,9; AB ülkelerinde yüzde 39,9. Hani "Herkesten vergi alıyorsunuz, çok vergi alıyorsunuz." diye bir iddia var, bu rakamlar onu desteklemiyor. Bizim millî gelire oranla topladığımız tüm vergiler -doğrudan, dolaylı, sosyal güvenlik primleri, hepsini dâhil ederek- millî gelire oranla yüzde 23,5; OECD’de bu oran yüzde 33,9; Avrupa Birliğinde yüzde 39,9. Bu oranları da görmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
İstanbul Mert Hakan Yandaş ve Metehan Baltacı’nın da arasında bulunduğu 20 şüpheli tutuklandı Futbol dünyasında ’bahis oynama’ iddiasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında aralarında Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı ve Murat Sancak’ın bulunduğu 20 şüpheli çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Aralarında Zorbay Küçük, Salih Malkoçoğlu, Samet Karabatak ve Tolga Kalender’in de bulunduğu 19 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında eski Adanademirspor Başkanı Murat Sancak, futbolcular Mert Hakan Yandaş ile Metehan Balcı, spor yorumcusu Ahmet Çakar ve hakem Zorbay Küçük gibi isimlerin de bulunduğu, futbol müsabakalarında görev yapan bir kısım hakem, futbolcu ve bazı kulüp yetkililerinin karıştığı ’bahis oynama’ iddiasına yönelik yürütülen soruşturma sürüyor. 20 şüpheli tutuklandı Soruşturma kapsamında Savcılıktaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından şüpheliler Emrah Çelik, Yunus Emre Tekoğul, Metehan Baltacı, İzzet Furkan Malak, Bartu Kaya, Murat Sancak, Orkun Özdemir, Kadir Kaan Yurdakul, Faruk Can Genç, Alessane Ndao, Mert Hakan Yandaş, Ersen Dikmen, Kerem Yusuf Sirkeci, Emircan Çiçek, Ahmet Okatan, Gürhan Sünmez, Mehmet Emin Katipoğlu, Volkan Erten, Şahin Kaya ve Ümit Kaya çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. 19 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı Diğer şüpheliler Abdulsamet Burak, Cengiz Demir, Erhan Çelenk, İsmail Kalburcu, Salih Malkoçoğlu, Samet Karabatak, Tolga Kalender, Uğur Kaan Yıldız, Gamze Neli Kaya ve Zorbay Küçük ’imza atmak’ şeklinde; Ahmet Abdullah Çakmak, Eren Karadağ, Uğur Adem Gezer, Arda Türken, Muhammed Furkan Özhan, Yusuf Özdemir, Ensar Bilir, Oktay Aydin ve Yücel Gürol ’yurt dışına çıkış yasağı’ ve ’imza atmak’ şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması şartıyla serbest bırakıldı.