EKONOMİ - 17 Temmuz 2025 Perşembe 15:28

Sinop’ta Turizm Master Planı tanıtıldı

A
A
A
Sinop’ta Turizm Master Planı tanıtıldı

Sinop’ta TR82 Bölgesi Master Turizm Planı toplantısı gerçekleştirildi.


Programın açılış konuşmasını Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Genel Sekreteri Serkan Genç yaptı. Genç, "Avrupa birliği ve Türkiye Cumhuriyeti ortak finansmanıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürüttüğü Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirilecek Turizm Master Planı tanıtım toplantısına hoş geldiniz. Turizm sektörü hepinizin de bildiği gibi çok paydaşlı, eşgüdüm gerektiren bir sektör. Tek bir kurumun ya da kamunun çabasıyla olmuyor. Özel sektör, sivil toplum ve diğer paydaşlarını içine alan, geniş bir ekosistemdeki bütün aktörlerin geliştirebileceği bir alan. Bu noktada da Turizm Master Planı bizim için sadece kalkınma ajansı değil, bu illerimiz için hazırlanan bir plan. Bu noktada da özellikle başta Sayın Valimiz olmak üzere, bu planın hayata geçirilmesi sürecinde hem yereldeki paydaşlarımızın hem de ulusaldaki bakanlıklarımızın da desteklerini bekliyoruz" dedi.


Ardından KUZKA Destinasyon Geliştirme Birimi Birim Başkanı Serkan Doğru yaklaşık 45 dakikalık kentin turizm planı hakkında sunum gerçekleştirdi. Kentin turizminin enine boyuna konuşulduğu toplantıda, ortak payda turizmin kalkındırılması oldu. Yat limanı projesi içinde detaylı bilgilerin paylaşıldığı toplantıda, özel sektörden yatırımcıların beklendiğinin altı çizildi.


Toplantı devamında, İl Kültür Turizm Müdürü Fatih Güzel, Ticaret Sanayi Odası Başkanı Salim Akbaş, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz ve Sinop Valisi Mustafa Özarslan sırasıyla birer konuşma yaptı.


Kentin turizm ve kalkınma hedeflerini inşa etmek için bir araya gelindiğini söyleyen Vali Özarslan, "Batı Karadeniz Bölgemiz ve Sinop’umuz Türkiye’nin gastronomi kültür, inanç, gastronomi, doğal güzellikler açısından çok büyük potansiyele ve imkâna sahip bölgelerimizin başında geliyor. Sinop, Kastamonu, Çankırı, İnanç merkezi açısından özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çok ciddi inanç merkezleri bulunuyor. Doğal güzelliğini söylememe gerek dahi yok. Dünyanın cennet köşelerinden bir tanesi bu bölgemiz. Gastronomisini, mutfağını söylememize gerek yok. Olağanüstü zengin, lezzetli bir mutfağı var. Dolayısıyla elimizde müthiş bir potansiyel var. Biz bu potansiyeli inşallah nitelikli turizm ürünlerine dönüştürerek, bu anlamda dünyanın kültür, inanç, gastronomi, doğal güzellikler açısından dünyanın en gözde turizm merkezlerinden birisi yapabiliriz. Türkiye yüzyılı Kalkınma Hamlesi programını başlattık. Mayıs ayı sonu itibariyle yeni teşvik sistemimiz yayınlandı. Yeni teşvik sisteminin 2 önemli ayağı bulunuyor. Birisi taşınma teşvikleri, diğeri de yerel kalkınma hamlesi. Yerel kalkınma hamlesi bizim bütün yaptığımız hem ülkemizi yüksek teknolojiye geçirme hamlelerinde hem de bu kalkınma hamlesini tabana ve bölgeler arası eşitsizliği giderecek şekilde yaygınlaştırma amaçlarımız için çok kritik. Eğer birinci bölgeden dördüncü ya da beşinci bölgelere bir yatırım taşınırsa bunu bir sıfırdan yatırım yapılmış gibi kabul ve teşvik edeceğiz. Dolayısıyla ikinci el de olsa birinci bölgeden taşınacak makineler, bu bölgelere gelecek yatırımları sıfırdan yapılmış yatırım gibi teşvik edeceğiz. Türkiye yüzyıllık kalkınma hamlesi programında bölgeler arası eşitsizliği giderecek önemli bir çağ başlatacağı kanaatindeyiz. İkincisi Yerel Kalkınma Hamlesinde de her il için her sene 4 tane o ilin potansiyelini açığa çıkaracak ve o ile yapılacak dokunuşla o illerde büyük etki uyandıracak sektörleri tespit edip bu yatırımlara altıncı bölge teşvikleri vermeyi planlanıyor. 81 il için 324 başlık açıklandı. Sinop için 4 ana başlık şunlardır: Yat limanı kurulumu, balık yağı refinasyonu tesisi, kapalı devre su ürünleri yetiştiriciliği, masif ahşap ürünleri, ve masif mobilya üretim tesisi. Bu başlıklarda da bölgemizde yapılacak illerimizdeki yatırımlarla kalkınmayı tabana yaymayı hedefleniyor. TR82 Bölgesi’nin ve bu bölgede bulunan Sinop’umuzun yalnızca bir potansiyel değil, tanınan ve tercih edilen bir destinasyon haline gelmesini hedefliyoruz."


Sabahattin Ali Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya ayrıca İl Emniyet Müdürü Sibel Kılıçoğlu, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Hakan Başaklıgil, İl Genel Meclis Başkanı Ersin Yaman, ilçe belediye başkanları, kurum müdürleri ve turizm işletmecileri katıldı.



Sinop’ta Turizm Master Planı tanıtıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.