EĞİTİM - 10 Mayıs 2024 Cuma 16:54

Öğrenci trafik polisi oldu, yayalara yol vermeyen sürücüye ceza kesti

A
A
A
Öğrenci trafik polisi oldu, yayalara yol vermeyen sürücüye ceza kesti

Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri, Trafik Haftası kutlamaları çerçevesinde Emniyet Müdürlüğü bahçesine trafik pisti kurdu. Trafik polisi olan bir öğrenci, yayalara yol vermeyen bir sürücüye ceza kesti.


Şırnak’ta Trafik Haftası kutlamaları çerçevesinde, Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü bahçesine kurulan trafik pistinde, öğrenciler uygulamalı olarak trafik kurallarını öğrendi. Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri, trafik kurallarını anlattıktan sonra öğrenciler direksiyon başına geçti. Kırmızı ışıkta duran öğrenciler yaya geçitlerine geldikleri zaman ise 40 yıllık şoförler gibi bekleyerek yayalara yol verdi. Trafik polisi olan bir öğrenci yayalara yol vermeyerek yolda hız yapan bir sürücüyü durdurarak ceza keseceğini söyledi. Sürücü ise özür dileyerek bundan sonra bütün trafik kurallarına uyacağına söz verip, ceza yemekten kurtuldu.


Programda gazetecilere açıklamalarda bulunan trafikten sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü Dr. Osman Akçay, “Şırnak olarak, 4-10 Mayıs Trafik Haftası nedeniyle ilkokul öğrencilerimizi, Şırnak İl Emniyet Müdürlüğümüze getiriyoruz. Burada öğrencilerimize trafik pistimizde hem araç kullanmayı öğretiyoruz hem trafik kurallarına uymayı öğretiyoruz. Burada bazı öğrencilerimize trafik polisi olarak, bazı öğrencilerimize sürücü olarak, bazı öğrencilerimize yaya olarak görevler veriyoruz. Böylelikle trafik kurallarına daha çocuk yaştan itibaren vatandaşlarımızın uymalarını sağlamaya çalışıyoruz. Çocuklarımız bizim canlarımız, onların arka koltukta oturmaları çok önemli. Mutlaka çocuk bağlama sistemlerini kullanmak gerekiyor. Özellikle 150 santimetrenin altındaki çocukların mutlaka arkada oturması lazım. 36 kilogramın altındaki çocukların arkada oturması lazım. Yine 12 yaşın altındaki çocuklarımızın mutlaka arka koltukta oturması lazım. Çocuklarımızın yanında trafik kurallarını ihlal etmemesi lazım anne ve babaların. Çünkü çocuklarımız anne ve babalarını görerek davranış değişikliklerine gidiyorlar. Anne baba emniyet kemerini takmazsa o çocuğumuz da ileride emniyet kemerini takmayan biri olabilir. O yüzden çocuklarımız varken trafik kurallarına daha da dikkat etmemiz lazım. Çocuklarımız karşıdan karşıya geçerken bunlara mutlaka öncelik vermemiz lazım. Çocuklarımızın araçların önünden arkasından aniden çıkabileceklerini her zaman aklımızda tutmamız lazım. Her yıl binlerce insanımız hayatını yitiriyor. Yüz binin üzerinde insanımız maalesef yaralanıyor. Giden canlar bizim canlarımız. Daha dikkatli olmamız, hepimizin trafik kurallarına uymamız lazım. Mutlaka uymayanları da uyarmamız lazım” dedi.


Etkinlikler kapsamında Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesine getirilen Fatih İlkokulu 3’üncü sınıf öğrencilerinden Muazzez Üstün ise, “Trafik kurallarını ve trafik kurallarına nasıl uyacağımızı ve yaya geçidine nasıl uyacağımızı öğrettiler. Emniyet Müdürlüğümüze çok teşekkür ederim” diye konuştu.


3’üncü sınıf öğrencilerinden Arin Ecrin Kılıç da, “Araba sürdük, trafik kurallarını öğrendik. Kırmızı ışıkta nasıl duracağımızı, yaya geçitlerinde nasıl duracağımızı öğrendik. Emniyet Müdürümüze ve emniyetimize çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.



Öğrenci trafik polisi oldu, yayalara yol vermeyen sürücüye ceza kesti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniye’de yaşayan otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Okan’ın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Okan’ın yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Okan, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar birçok kişisel resim sergisi açan çocuğun en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resme merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, "9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için eline kağıt kalem aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idame edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini ifade eden Okan Mert Gönül ise, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursuna gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babamın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik merkezinde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, Okan’la çalışmalarının ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini belirterek, "Bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu güzel sanatlar lisesine ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli ressam Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniyeli otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Otizmli ressamın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Gönül’ün yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Gönül, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar bir çok kişisel resim sergisi açan Gönül’ün en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resime merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, ’’9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için elini kağıt kaleme aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idam edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini söyleyen Okan Mert Gönül, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursa gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babanın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik Merkezi’nde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, "Okan’la çalışmalarımız ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu Güzel Sanatlar Lisesi’ne ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.
Artvin Artvin’de kurbanlık koçun güvenli yolculuğu Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde küçükbaş hayvan besiciliği yapan Hakan Üçüncü, hastalanarak sürüden ayrılan kurbanlık koçlarını yaylaya götürmek için ilginç bir yöntem tercih etti. Üç koçu lüks cipinin bagajına yerleştiren Üçüncü, son koçu ise ön koltuğa oturtup emniyet kemerini takarak yaylaya götürdü. Her yıl yaz aylarında sürüsünü ilçeye bağlı Küçükova Yaylasına çıkartan Hakan Üçüncü, bu yıl 4 kurbanlık koçunun ayaklarında oluşan yaralar nedeniyle onları ilçede bırakmak zorunda kaldı. Bir süre sonra iyileşen koçları yeniden yaylaya götürmek isteyen Üçüncü, kurbanlık koçlarını lüks cipi ile yaylaya götürdü. Üçüncü, koçlardan üçünü bagaja yerleştirdikten sonra 4. koçu ön koltuğa koyarak emniyet kemerini taktı. Yol boyunca koçun emniyet kemeri takılı halde seyahat ettiği anlar, sosyal medyada paylaşıldıktan kısa süre sonra viral oldu. Koçun sakin bir şekilde cipin koltuğunda oturduğu ve emniyet kemerinin bağlı olduğu görüntüler, izleyenlerin gülümsemesine neden oldu. Üçüncü’nün çektiği videoda, "Koç, sakın sakın emniyet kemersiz gezmeyesin. Sanki Batum’a gidecek, yat aşağı, cipe de bindin son son" dediği duyuluyor. Video viral olduktan sonra Üçüncü, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Doğduk doğalı hayvancılıkla uğraşıyoruz. Her yıl hayvanları otlata otlata Küçükova Yaylasına götürüyorum. Bu yıl da yaylaya çıkmadan önce dört hayvanım hastalandı, ayaklarında yara çıktı ve onları ilçede bırakmak zorunda kaldım. İyileştikten sonra arabama bindirip, emniyet kemerini takarak Kemalpaşa’dan Küçükova Yaylasına getirdim. Kurban Bayramı yaklaşıyor, bu koçları kurbana vereceğim. Son bir kez cipe binip gezmelerini istedim. Yolda giderken onlarla muhabbet ettim. Güvenli yolculuk etmeleri için emniyet kemeri taktım." Hakan Üçüncü’nün bu duyarlı ve ilginç yöntemi, sosyal medyada büyük ilgi gördü ve hayvan güvenliğine verdiği önem nedeniyle takdir topladı.