GENEL - 03 Ekim 2017 Salı 10:48

Kuraklık barajı kuruttu

A
A
A
Kuraklık barajı kuruttu

Sivas’ın Ulaş ilçesine bağlı Yapalı köyü sınırları içerisinde yer alan Karacalar Barajı’nda mevsimin kurak geçmesi nedeniyle azalan sular eski mezarlıkların ortaya çıkmasına neden oldu.

Sivas’ın Ulaş ilçesine bağlı Yapalı köyü sınırları içerisinde yer alan Karacalar Barajı’nda mevsimin kurak geçmesi nedeniyle azalan sular eski mezarlıkların ortaya çıkmasına neden oldu.


Ulaş ilçesine 8 kilometre uzaklıkta bulunan Yapalı köyü sınırlarına 2008 yılında köylülerin sulama ihtiyacını karşılamak için yapılan Karacalar Barajı’nda mevsiminin kurak geçmesi nedeniyle neredeyse su kalmadı. Baraj sularının çekilmesiyle birlikte barajda su tutulmaya başlamasıyla sular altında kalan eski mezarlıklar gün yüzüne çıkarken baraja girenlerin uyarmak için konulan tabela ise suyun kalmaması nedeniyle işlevini yitirdi. Son yıllarda yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi ve aşırı sıcakların etkisiyle baraj kuruma noktasına geldi.


Yapalı köyü İmam Hatibi 2004 yılında köyde görev yapmaya başladığını ve o günden itibaren suların çekildiğini söyleyerek,"Barajın yapıldığı dönemlerde barajın yükselmesi ile birlikte köy mezarlığı sular altında kalmış. 2004 yılından itibaren de sular çekilmeye başlayınca köy mezarlığı ortaya çıkmaya başladı. Mezarlığın geri kalan kısmı tellerle çevrildi ve emniyet altına alındı. Suların geri çekilmesiyle beraber mezarlık, köy arazisi ve köylülerin evleri açığa çıktı. Suyun 2004 yılındaki yeri şuan ki yerinden 1-2 kilometre gerideydi sular çekildikçe seviye azaldı. Suların altından çıkan tarlaları vatandaş tekrar ekmeye başladı. Suların altından çıkan tarlanın verimi yok ve eskisini tutmuyor. Arazilerin istimlak edildiği için devlet ekmelerine izin vermiyor. Barajın bendinin altındaki 14 köy sulama yapıyordu. Bu yıl tamamen suların çekilmesiyle su verilmedi. Verildiği dönemlerde baya bir kesintili verildi. Son 1-2 aydır hiç verilmiyor milletin patatesi ve pancarı tarlada sıkıntı yaşıyor" dedi.


Köyde yaşayan Selahattin Yüksel ise baraj yapımının yaklaşık 15 yıl olduğunu,zaman içerisinde kuruduğunu belirterek,"Barajın bitimi yaklaşık 15 yıl oldu. Zaman içerisinde barajımız kurudu. Burası bizim en verimli arazimizdi. Komşularımız pancar ve hayvanların yemesi için yonca ekerlerdi. Kavaklıklarımız vardı. Barajın yapılması ile onların hepsi suyun altında kaldı. Suların kurumasıyla mezarlığımız ortaya çıktı. Mezarlığımızın su basmayan kısımlarını çevirdik. Birazı suyun altında kaldı. Sular çekilince mezarlığımız yeniden ortaya çıktı. Muhtarımız bu durumda mezarlarımızı üst kısma aldırdı. Önceden sular epey vardı zamanla kurudu. Yağmurun yağmaması rahmetin olmamasından barajımız kurudu" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.