SPOR - 18 Nisan 2018 Çarşamba 17:14

Aybaba: "Hakem olmayacak kişilere maç vermemek lazım"

A
A
A
Aybaba: "Hakem olmayacak kişilere maç vermemek lazım"

Demir Grup Sivasspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, hakemlerin kötü bir sezon geçirdiğini belirterek, "Hakemlerin kendilerini geliştirmeleri lazım, hiç hakem olmayacak kişilere artık maç vermemeleri lazım" dedi.

Demir Grup Sivasspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, hakemlerin kötü bir sezon geçirdiğini belirterek, "Hakemlerin kendilerini geliştirmeleri lazım, hiç hakem olmayacak kişilere artık maç vermemeleri lazım" dedi.


Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Demir Grup Sivasspor’un Teknik Direktörü Samet Aybaba Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu tarafından düzenlenen ’A’dan Z’ye Futbol’ isimli konferansa katıldı. İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansta Aybaba öğrencilerin sorularını yanıtladı. Futbola Adana’da başladığını anlatan Aybaba, Süleyman Seba sayesinde bugünlere geldiğini ifade etti. Aybaba, "Biz Süleyman Seba’nın evlatlarıyız. Bizi o yetiştirdi. Takımdaşlığı, kulüp sevgisini, birlikte hareket etme özelliğini Süleyman ağabeyle biz başladık o bize her şeyi anlatıyordu, gösteriyordu. Zaten tavrı, davranışı, duruşu ve söylemlerinin bizi başka bir yöne itme ihtimali yoktu. Biz onunla bu işe başladık. Ondan sonra devam etmeye çalışıyoruz. Orası bir okul gibiydi. Orada çok emeğimiz var" şeklinde konuştu.



"Kone’yi Levante istedi"


Son haftalarda performansları düşük olan Kone ve Bifouma’nın sorulması üzerine Aybaba, "Kone’yi Levante istedi, bize iyi para verdiler. Kendisine de verdiler. İnanılmaz karakterli bir çocuk bize gelip demedi ki, ’Beni İspanya’dan istiyorlar. Fazla para veriyorlar. Bunu değerlendireyim, gideyim.’ Biz onunla ilgili yorumu yaptık takıma katkılarını düşündük. Karakterli bir oyuncu olduğu için takımı daha iyi yönettiğini düşündük. Biz bu büyük paradan vazgeçtik. Tabi o ara bir düşüş yaşadı. Aklı gitti, geldi. Bir de sakatlık onu gerçekten çok yıprattı. Belçika’da 10 gün tedavi oldu ama tam iyileşmiş değil. O düşüşün ana nedenlerinden iki tanesi bunlar. Bifouma’ya ise yapacak bir şey yok. Vur diyoruz vurmuyor. Geç diyoruz geçmiyor öyle gidiyor. Ama kaleye en hızlı giden oyuncumuz" diye konuştu.



"Futbolu doğru yönetemedik"


Futbolun doğru yönetilemediğini, altyapının doğru organize edilmediğini aktaran Aybaba, "Biz belki de Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkeyiz. 15 milyon 5 ile 18 yaş arası çocuklarımız var. Eğer biz bunlardan bir doğru altyapı oluşturamıyorsak demek ki suç bizim. Biz yapamadık, başaramadık. Özellikle futbolu yönetenlerin bu konuyla ilgili hiçbir gayretleri ve çalışmaları yok. Şimdi siz üretemediğiniz zaman ithal edeceksiniz. ’Bu kadar yabancı olur mu’ diyorlar. Nasıl olacak, yerli oyuncu yetiştiremiyoruz? Ben yabancı oyuncu serbest olmalı diye düşünüyorum. Ama kriterler olmalı. Küçük küçük kriterler koyacağız. Milli olabilir, oynadığı maç sayısı olabilir. Böyle bir çalışma yapılırsa daha mantıklı, daha iyi oyuncular gelebilir ülkemize ama biz hiç yetiştiremiyoruz. Bakın Arda kaç sene oldu. Aklımızda hala Arda var. Yeni birisi yok. 3.5 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’da bizdeki oyuncu sayısından çok fazla oyuncu var. Hiçbir şeyin sistemi yok. Aktarılan para yok. Varsa yoksa transfer, menajerlerle birlikte oturup transfer yapalım diyorlar. Bunun sonucunda da futbol gittikçe geriliyor. Elle tutulur bir tarafımız yok. Milli takımımızda yetiştirdiğimiz santrforumuz yok, stoperimiz yok" şeklinde konuştu.



"En iyi kadro Beşiktaş’ta"


Öğrencilerin şampiyonluk sorusuna ise Aybaba, "Galatasaray herkesi yenerse şampiyon oluyor. Başakşehir herkesi yenerse şampiyon oluyor. Beşiktaş yense dahi Başakşehir’le ikili averaj durumu var. Çok enteresan devam ediyor. Benim gönlümde başka bir şey yatıyor. Futbol bu Galatasaray kendi sahasında çok iyi oynuyor, deplasman performansları şampiyonluğu tayin eder diye düşünüyorum. Bence en iyi kadro Beşiktaş’ta, alternatifleriyle birlikte ondan sonra Başakşehir takımı istikrarlı gidiyor. Oyuncuları da iyi. Fenerbahçe ise bütün bu takımların kaybetmesini bekleyecek, yapacak başka bir şeyleri yok" cevabını verdi.



"Hakemler kötü bir sezon geçiriyor"


Hakemlerin kötü bir sezon geçirdiğini ifade eden Aybaba, "Hakemlerin kendilerini geliştirmeleri lazım, hiç hakem olmayacak kişilere artık maç vermemeleri lazım. Bakınca bir hakemin 10 maçına neyi yapabilir neyi yapamaz anlıyorsunuz. Daha yeni, genç arkadaşları geliştirelim. Biz futbolu başladık bitirdik onlar hala hakem hiç orada bir değişiklik yok. Genç hakemlere görev verelim. Hata yapsınlar, hata yapabilirler hepimiz yapıyoruz. Ama hakemlerin bu seneki performansları inanılmaz kötü. Hakemlik için futbolun içinden gelen insanları tercih etmek daha doğru. Bunlara maç oynatmak lazım. Bilmiyor ayak ne kadar kalkar, ayak yerdeyken ne kadar kayar bilmiyor. Futbolu bilmiyor. Onun için bunların futbol ile ilgili bölümlerini geliştirmek lazım. Bunlara üç günde bir çift kale maç yaptırmak lazım ama yarısı telef olur. Çünkü hiç futbolla alakaları yok. Onun için futbolun içerisindeki insanları tercih etmek daha doğru olur diye düşüyorum" dedi.


Konferans sonrası CÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hilmi Ataseven, Aybaba’ya plaket verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da 1 Mayıs’ta sessiz kutlama Erzurum’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler sessiz ve olaysız geçti. Erzurum’da sendikalar 1 Mayıs kutlamaları çerçevesinde farklı alanlarda bir araya geldi. Havuzbaşı Kent Merkezi’nde Hak-İş tarafından düzenlenen kutlama programına 25 kişinin katıldığı gözlendi. Meydanda güvenlik önlemi alan polis sayısı ise katılımcılardan daha fazla oldu. Hak-İş İl Başkanı Erdoğan Çelik, Filistin başta olmak üzere, Suriye, Yemen, Libya, Afganistan, Irak, Somali, Arakan, Doğu Türkistan’da ve yeryüzünün bütün mazlum coğrafyalarında yaşanan insanlık dışı olaylara DUR demek için meydanlarda olduklarını belirterek, “Mazlum coğrafyalarda yaşanan insanlık dışı zulümlerin son bulması için uluslararası işçi hareketini duyarlılık göstermeye ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz. HAK-İŞ olarak, Gazze’de ve Filistin’de şehit olan tüm kardeşlerimizi dua ve rahmetle yad ediyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyor, bir an önce soykırımın sona ermesini istiyoruz. HAK-İŞ olarak ülkemizi korumak için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında iş kazası ve meslek hastalıklarında hayatını kaybeden emekçi kardeşlerimizi dua ve rahmetle yad ediyoruz. HAK-İŞ olarak Türkiye Yüzyılının emeğin ve emekçinin yüzyılı olacağına inanıyor, işçilerimizden aldığımız güç ile geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. HAK-İŞ olarak, Türkiye’nin geleceği, istikrarı, huzur ve güveni için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. Konuşmanın ardından katılımcılar toplu fotoğraf çekimine katıldı ve sessiz bir şekilde dağıldılar.
Samsun Mali müşavirler yeşil pasaport istiyor Samsun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMO) Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Ergör, meslek mensuplarına bir an önce yeşil pasaport hakkının verilmesini istediklerini söyledi. SMMO Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Ergör ve üyeler, Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması düzenledi. Oktay Ergör, çalışma şartlarının her geçen gün zorlaştığını belirterek, “Bizler kamu yarı için her türlü fedakarlığı yapan Samsun’da bin 65, ülke genelinde 130 bin kişiyiz. Bu ailenin baş sorumluluklarından biri olan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta bu beyan ve bildirimlerin içerikleri zorlaştırmaktadır. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz” dedi. “Yeşil pasaport hakkının verilmesini istiyoruz” Yeşil pasaport ve diğer taleplerini de sıralayan Ergör, “Meslek mensuplarımıza bir an önce yeşil pasaport hakkının verilmesini istiyoruz. Uluslararası uygulamalarda olduğu gibi arabuluculuk yetkisinin meslek mensuplarımıza da verilmesinin bir hak olduğu kadar aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Mali müşavirlik ve denetim hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması için bu hizmetlerdeki KDV oranının indirilmesini talep ediyoruz. Beyanname imzalatma sınırlarının tamamen kaldırılarak, bütün beyannamelerin mali müşavirler tarafından imzalatılması zorunluluğunun getirilmesini bekliyoruz. Stajyerlerimizin istihdamında işverene destek sağlanmasını, sigorta prim yükünün azaltılmasını istiyoruz. Meslek mensuplarımıza da KOSGEB destek programlarından ve KGF (kredi garanti fonu) destekli kredilerden yararlanma imkanının sağlanmasını talep ediyoruz. Kamu yararı için 130 bin mali müşavirin işlerini daha sağlıklı ve verimli bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bilgisayar başında sabahlamak istemiyoruz, ailelerimize, çocuklarımıza zaman ayırmak istiyoruz. 1-20 Temmuz da mesleki tatilimizin şartlarının bir an önce gözden geçirilip Gerçek anlamda Tatil hakkımızı istiyoruz. Artık sabrımızın kalmadığını kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” diye konuştu.