GENEL - 11 Haziran 2019 Salı 11:20

Çocuklarının sağlığından endişe ediyorlar

A
A
A
Çocuklarının sağlığından endişe ediyorlar

Sivas’ta büyük bir kısmı Fatih Mahallesi’nden geçen Pünzürük Deresi adeta tehlike saçıyor.

Sivas’ta büyük bir kısmı Fatih Mahallesi’nden geçen Pünzürük Deresi adeta tehlike saçıyor. Yaklaşık 13 bin kişinin yaşadığı Fatih Mahallesi’nin yanı sıra Yenidoğan ve Yüceyurt mahallelerini de içerisine alan Pünzürük Deresi’nin etrafında yaşayan vatandaşlar çocuklarının canlarından endişe ettiklerini söylediler. Derenin etrafında oluşan balçıkların otlar nedeniyle çocuklar tarafından fark edilemediğini dile getiren Fatih Mahallesi sakinleri, yetkililere seslendi.


Derede zaman zaman hayvan ölüleri ile karşılaştıklarını da belirten mahalle sakinleri, bölgede bulunan ahırlardan dereye karışan ahbunların sağlık açısından ciddi tehdit teşkil ettiğini belirtti.


“Hayvan ölüleri insan sağlığını tehdit ediyor”


Pünzürük Deresi’nin ıslah edilerek şehre kazandırılması için 2004 yılından bu yana mücadele ettiğini dile getiren Fatih Mahallesi Muhtarı Mehmet Kimsesiz, “Şehir merkezinin içerisinde böyle bir derenin olması vatandaşları gerçekten tedirgin ediyor. Yılanlar, kurbağalar var burada. Bazen görüyoruz hayvan ölüleri insan sağlığını o kadar tehdit ediyor ki bildiğiniz gibi değil. Aşağı kısımlarda lastikler, koltuklar diz boyu. Buranın bir an evvel ıslah edilerek yapılmasının şart olduğu kanaatindeyiz. İstiyoruz ki burası bir an evvel Aksu şekline döndürülsün, tertemiz bir hal alsın” dedi.


“Her gün şikayet geliyor”


Derenin üst kısmında bulunan ahırlarda oluşan hayvan gübrelerinin suya karıştığını kaydeden Kimsesiz, “Bu pislikler tamamen şehir merkezinin içerisine akıyor. Çok kötü bir koku var. İnanın gece burada durmak mümkün değil. Bütün vatandaşlar tedirgin. Derdimiz, gayemiz buranın ıslah edilmesi. Başka bir şey istemiyoruz. Her gün şikayet geliyor. İnanın yatağımda yatmıyorum. Vatandaşlar gece vakti ‘Muhtar burayı ne zaman kapatacaksın, burayı ne zaman ıslah ettireceksin’ diyerek beni arıyor. Biz de istiyoruz ki bir an evvel bitsin. Başta Sayın Valimizden, Belediye Başkanımızdan, devlet büyüklerimizden rica ediyoruz. Vatandaşın önünde sürekli biz oluyoruz, biz muhatap oluyoruz. Bir an evvel burası ıslah edilsin bizler de kurtulalım, devlet büyüklerimiz de kurtulsun. Burası gitgide gelişiyor, sürekli binalar yapılıyor” diye konuştu.


“Derede kurbağalar, yılanlar var”


Mahalle Muhtarı Kimsesiz, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Bizim en büyük korkumuz derenin kenarında olan atık suların tamamen birikip bataklık haline geldiği yerler. Çünkü çocuklar genellikle bu kısımlarda geziyorlar. Vatandaşların söylediği de bu. ‘Muhtarım burada başımıza bir iş gelirse yakanızdan tutarız’ diye bize defalarca geliyorlar. Rabbim korusun bir çocuğun düşmesi en büyük korkumuz. İnsan hayatı o kadar ucuz değil. Çocuğun bir an ki dalgınlıkla buraya batması halinde o batağın içinde bulunması mümkün değil. Çünkü otlarla bürünmüş, çocuk oranın ne olduğunu görmüyor. İçi su dolu ağzına kadar. Taşları attığım zaman görüyorsunuz, dünyanın suyu var. Derede kurbağalar var, yılanlar var. Olmadık hayvanlar var. Gece olduğu zaman binalara, apartmanlara giriyor; ta beşinci kata kadar çıkıyor. İnsanların bu şekilde yaşaması bizlere utanç veriyor. Ben insan olarak utanıyorum.”


“Vebalini nasıl vereceğiz?”


Fatih Mahallesi Muhtar Azası Mesut Çevik ise iki dönemdir bu görevi yürüttüğünü belirterek “Devlet Su İşleri’ne gerekli girişimleri yapmamıza rağmen burasıyla ilgili hiçbir gelişme kaydedemedik. Şimdi ise görüyorsunuz her taraf pislik içerisinde. Buraya bir çocuk düşse biz bunun vebalini nasıl vereceğiz? Vatandaş her gün muhtarlığa geliyor; ‘Muhtarım bura ne olacak, azam bura ne olacak, niye ilgilenmiyorsunuz?’ diyor. Vallahi biz bıktık. İşi gücü bıraktık Pünzürük Deresi ile uğraşıyoruz. Hele ki muhtarım tamamen buraya odaklandı. Sağ olsun Belediye Başkanımız bu dönem burasını Aksu şekline çevireceğini beyan etti ama vatandaş kokudan, pislikten, fareden sürekli şikayete geliyor. Çünkü vatandaş rahatsız oluyor. Haklı olarak muhtarlığa geliyor” ifadelerini kullandı.


Fatih Mahallesi sakinlerinden Yılmaz Duman ise yaz ayları geldiğinde derede oluşan kokudan dolayı evlerde duramadıklarını belirtti.


“Her türlü pislik var”


Derenin evinin dibinden geçtiğini dile getiren Duman, “Akşam dışarıya çıkamıyoruz. Kokudan durulmuyor. Her türlü pislik var burada. Ahbundan tutun, lastik koltuğa kadar her şey var. Vatandaş geceleyin geliyor moloz yığıp gidiyor. Normalde yasak. Burası kapanmış olsa kimse bir şey dökemez. Bir an evvel yapılmasını istiyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.


“Farelerin sesinden duramıyoruz”


Bir diğer mahalle sakini Ahmet Yılmaz ise “Dere kenarında oturuyorum. Çok koku geliyor, çok pislik oluyor. Fareler, kurbağaların sesinden duramıyoruz. Yaz geliyor kokudan durulmuyor. Havalar ısındığı zaman pencereleri açık bırakamıyoruz. Sağ olsun muhtar, aza uğraşıyor. Burasının güzelce temizlenip Aksu şeklinde yapılmasını rica ediyoruz” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.