GENEL - 28 Şubat 2020 Cuma 12:41

ASELSAN kapılarını teknoloji üniversitesine açtı

A
A
A
ASELSAN kapılarını teknoloji üniversitesine açtı

Savunma sanayisinde ihtisaslaşması planlanan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, iş birliği kararı alınan ASELSAN’a teknik ziyarette bulundu.

Savunma sanayisinde ihtisaslaşması planlanan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, iş birliği kararı alınan ASELSAN’a teknik ziyarette bulundu.


Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul ve beraberindeki akademisyenler, Türkiye’nin en büyük savunma elektroniği kuruluşu olan ASELSAN’a teknik ziyarette bulundu.


Mehmet Kul ve beraberindeki heyet, ASELSAN Genel Müdür Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Çelik ve Dr. İbrahim Bekar tarafından karşılandı.


ASELSAN’ın çalışma alanı ve projeleri hakkında bilgi veren Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Bekar, “Kurumumuz başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere ülkemizin haberleşme ve bilgi teknolojileri, radar ve elektronik harp, elektro-optik, aviyonik, insansız sistemler, kara, deniz ve silah sistemleri, hava savunma ve füze sistemleri, komuta kontrol sistemleri, ulaştırma, güvenlik, trafik, otomasyon ve sağlık teknolojilerine yönelik ihtiyaçlarını karşılayabilecek çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. ASELSAN bugün, özgün ürünlerini ihraç eden, dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesinde yer alan, yerel kuruluşlar ile işbirliği modelleri kurgulayarak uluslararası pazarlarda ortaklıklar kuran, yatırım yapan bir marka haline gelmiştir” ifadelerine yer verdi.


Teknoloji ve Strateji Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik ise açıklamasında “ASELSAN, vizyonundaki teknoloji vurgusu ile Küresel pazarda oluşturduğu değerler ile sürdürülebilir büyümesini koruyan, rekabet gücü ile tercih edilen, stratejik bir ortak gibi güven duyulan, çevreye ve insana duyarlı bir milli teknoloji firması olmak hedefini benimsemiştir. Bu başarının kilit faktörlerinden olan 6 bin’i aşkın çalışanı bünyesinde yer alan nitelikli mühendislik kadrosu ile ASELSAN, yıllık cirosunun ortalama yüzde7’sini, kendi özkaynakları ile finanse edilen Ar-Ge faaliyetlerine ayırmaktadır” dedi.


Lazer gözler üretiliyor


ASELSAN’da geliştirilen Elektro Optik Sistemler hakkında bilgi veren Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sezai Elagöz, lazer teknolojileri ile ileri görme sistemleri geliştirdiklerini vurgulayıp, “ASELSAN, Termal sistemler, Lazer mesafe ölçer, lazer işaretleyici, lazer uyarı sistemleri, gündüz görüş kameraları ve görüntü yoğunlaştırıcılı gece görüş cihazlarının tasarım ve üretimleri ile ilgili yürütülen çalışmalar sayesinde müşterilerine Elektro-Optik Sistemler konusunda üstün kabiliyetler kazandırmaktadır. ASELSAN tarafından üretilen soğutmalı ve soğutmasız termal görüntüleme teknolojisine dayalı ürünler, görüşün zayıf veya sınırlı olduğu gece, sis, pus gibi doğal hava koşulları ile toz, duman, yangın ve kamuflaj gibi muharebe sahası koşullarında kullanıcıya kesin üstünlük sağlayacak niteliktedirler. ASELSAN lazer sistemleri ile kullanıcıya mesafe bulma, güdüm, karşı tedbir, aktif görüntüleme ve algılama gibi konularda üstünlükler sağlanmaktadır. ASELSAN’ın lazer sistemlerine ilişkin faaliyetleri, hedef noktalama, hedef tespit ve mesafe ölçme ve hedef işaretleme, lazer uyarı konularında devam etmektedir” şeklinde konuştu.


En ileri teknoloji uygulanıyor


ASELSAN’ın Gölbaşı tesislerinde incelemelerde bulunan Kul ve beraberindeki heyeti burada Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Şener’den bilgi aldı. Şener yaptığı değerlendirmede en ileri teknolojileri uyguladıklarını belirtip “ASELSAN, ülkemizin Radar Teknoloji Merkezi olarak Silahlı Kuvvetlerimizin radar ihtiyaçlarının gelişmiş teknolojiye sahip radar sistemleri ile karşılanması için bu alandaki faaliyetlerini artırarak sürdürmektedir. Radar Sistemlerine ilişkin teknolojilere sahip olunması ülkeler için kritik önem taşımaktadır. ASELSAN tarafından yürütülen radar faaliyetleri ile her türlü menzil ve fonksiyonda kara, deniz ve hava radarının milli olarak geliştirilerek üretilmesinde ihtiyaç duyulan bilgi birikimi ve alt yapı ülkemize kazandırılmıştır. Bu altyapı sayesinde; hava savunma top ve füze sistemleri, sınır ve sahil gözetleme, deniz platformları, havadan keşif gözetleme ve sivil güvenlik sistemleri için ihtiyaç duyulan arama, takip, atış kontrol, silah tespit, gözetleme radarlarının özgün olarak geliştirilerek üretilmesi faaliyetlerine en ileri radar teknolojileri uygulanarak devam edilmektedir” dedi.


Savunma Teknolojileri Alanında Doktora açıldı


Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul teknik ziyaretle ilgili yaptığı değerlendirmede, üniversitelerinde sanayi teknolojileri alanında doktora açıldığını belirtip “Savunma Sanayiinde ihtisaslaşmak için Savunma Teknolojileri alanında Yüksek Lisans ve Doktora Programı açtık. Ülkemizin önemli sanayii kuruluşlarında görev yapan hocalarımızın üniversitemizde ders vermesini sağlamak için birçok çalışma yürüttük ve başarılı olduk. Öğrencilerimiz hem alanında uzman hocalardan ders alma imkanına sahip olacak hem de söz konusu savunma sanayii kuruluşlarıyla iç içe eğitimini tamamlayacak. Bu sistem ülkemizin ihtiyaç duyduğu ara elemanın yetişmesine ciddi anlamda katkı sağlayacak. Savunma Sanayii ve Üniversitemizi tek bir noktada buluşturarak öğrencilerimizin en iyi eğitimi alması için gayret ediyoruz. Bu kapsamda yine hocalarımızın sahada inceleme yapması ve ortak projeler geliştirmesi için ülkemizin en önemli sanayii kuruluşlarını ziyaret ediyoruz. Temel hedefimiz projeleri incelemek ve ortak üretilebilecek projeleri masaya yatırmak” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun OMÜ ile Kilis 7 Aralık Üniversitesi arasında iş birliği anlaşması Ondokuz Mayıs Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (OMÜ-TTO) ile yeni bir teknoloji transfer ofisi kurulan Kilis 7 Aralık Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalandı. OMÜ Rektörlük binasında düzenlenen törenle protokol metnine OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ile Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun imza attı. Törene OMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Selim Eren ve Prof. Dr. Murat Terzi de katıldı. İmzalanan anlaşmayla karşılıklı olarak üniversite-sanayi iş birliklerinin kurulması, girişimcilik, AR-GE, inovasyon ve sosyal kalkınma gibi alanlarda ortak faaliyetler ve projelerle ilgili etkinliklerin düzenlenmesi hedefleniyor. Bir yıl geçerli olacak protokole göre, herhangi bir üniversite bünyesinde hazırlanacak araştırma projelerinin tarafların faaliyet ve ilgi alanına girmesi durumunda, söz konusu projenin taraflarca müşterek olarak yürütülmesini sağlamak amaçlanıyor. Bilgi alışverişi amacıyla uzmanların karşılıklı olarak ilgili birimlerde seminerler vermesi ve uygulamaya yönelik konuları aktarmak üzere derslere katılması da hedefleniyor. Her iki üniversitenin öğrencilerine staj imkânı tanınmasını da amaçlayan protokolle lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin de istihdam edilmesi planlanıyor. Anlaşmayla ayrıca OMÜ’nün geliştirdiği Jobsocial Mobil Uygulaması ile uzmanlık ve staj konularında bilgi aktarımında bulunmak da hedefler arasında yer alıyor. Rektör Ünal: Üniversiteler arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek kalıcı etkiler oluşturmak istiyoruz. İmza törende değerlendirmelerde bulunan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Önceki yıllarda iki üniversite arasındaki iş birliği, eğitimden ar-geye pek çok alanda fayda sağladı. Bugün ise Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) üzerinde bu iş birliğini daha da güçlendirerek kalıcı etkiler oluşturmak istiyoruz. Bu nedenle güçlü bir yapıya kavuşmuş olan OMÜ-TTO ile yeni kurulan KİYÜ-TTO arasında bir iş birliği başlatacağız. Bu iş birliği, tecrübe paylaşımı ve süreç yönetimi üzerine olacak. Amacımız, üniversitelerimizdeki uzmanların sektörün ihtiyaçlarını karşılaması için ortak bir cevap bulmalarını sağlamak. Bu, sektörde tanınan uzmanlarımızın yetiştirilmesine ve öğrencilerimizin staj, iş bulma ve tecrübe kazanma olanaklarının artmasına katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı. “İki üniversitenin farklı bölgelerde olmasını bir dezavantaj olarak görmüyoruz” Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “İki üniversitenin farklı bölgelerde olmasını bir dezavantaj olarak görmüyoruz; aksine bölgeden gelen öğrencilerimizin ciddi bir potansiyeli var. Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa gibi şehirlerden gelen öğrencilerimiz bulunmakta. Dolayısıyla bu anlaşma sadece resmî kurumlara değil aynı zamanda bölgeye ve bölge halkına da katkı sağlayacak. Bizim ürettiğimiz ve geliştirdiğimiz % 100 yerli ve millî bir uygulama olan Jobsocial da uygulama marketlerinde yerini aldı. Üretilen bu platform, üniversitelerimizdeki imkânları sektörle birlikte paylaşmamızı sağlayacak. Gelecekte daha verimli ve etkili projelere de imza atmayı umuyoruz” dedi. Rektör Karacoşkun: "Üniversitemizin TTO’sunu kurarken OMÜ’nün bilgi birikiminden ve tecrübesinden faydalanmak bizi memnun ediyor" TTO kurulumunda OMÜ’deki bilgi birikiminden ve deneyimlerinden yararlandıklarını belirten Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun ise “Kilis 7 Aralık Üniversitesi olarak Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar ve Yükseköğretim Kurulu üyelerinin destekleriyle teknoloji transfer ofisimizi kurduk. Ancak teknoloji transfer ofislerini geliştirmek, belli bir süreç gerektirir. Bu süreçte ekibimizle birlikte büyük bir gayretle çalışıyoruz. OMÜ’nün bu alandaki deneyimlerinden faydalanarak, teknoloji transfer ofisinin yönetiminde yer alan arkadaşlarımızın ve hocalarımızın diğer süreçlerin yönetiminde iş birliği içinde hareket etmelerinin üniversitemiz için önemli sonuçlar sağlayacağına inanıyorum. Geçmişte farklı alanlarda başlayan iş birliklerinin bu alanda da devam etmesi, OMÜ’nün uzun yılların birikimiyle oluşturduğu tecrübenin, birikimin ve deneyimin genç bir üniversite olarak bizim yeni süreçlerimize katkı sağlaması bizi memnun ediyor” diye konuştu. İmza töreni hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Samsun Samsun’da “Türkçüler Günü” kutlandı SAMSUN (İHA) – Samsun’da “Türkçülük Günü” Atatürk Anıtı’nda düzenlenen program ile kutlandı. Türk Ocakları Samsun Şubesi üyeleri tarafından Türkçülük Günü dolayısıyla Atatürk Anıtı’nda program düzenlendi. Anıta çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Daha sonra söz alan Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çağatay Tufan, günün anlam ve önemine dair konuşma yaptı. “Türk gençleri her şartta devletinin temel ilkelerine sahip çıkacağını göstermiştir” Türklerin her şartta devletin temel ilkelerine sahip çıkacağını gösterdiğine değinen Başkan Mustafa Çağatay Tufan, “3 Mayıs bir bayram değildir, bir matem günü de değildir. 3 Mayıs Türkçülerin günüdür. Türk gençlerinin her şartta devletinin temel ilkelerine sahip çıkacağını dost düşman herkese göstermiştir. 80 yıl sonra bu meydan da bizleri buluşturan da bu ruhtur. Cumhuriyetimizi kurarken atalarımızın ödemiş olduğu bedelleri, bugün onu korumak için bizlerin de ödemeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerini ve Türk vatandaşlığı tanımını tartışmaya açmak vatana ihanettir. Bu vatanın adı Türkiye; milletin adı Türk, dilimiz Türkçedir. İstiklal Marşı, Anayasa’nın ilk dört maddesi, Türk vatandaşlığı tanımı, millî devlet ve üniter yapı ile problemi olanların Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde hiçbir şekilde idari makam işgal etmelerine izin verilmemelidir. Sığınmacı ve düzensiz göçmenler meselesi kangren olmaktadır. Ülkenin demografisi ve millî kimliği tehdit altındadır. Bu, ileride ciddi güvenlik problemleri doğuracaktır. Türkçülük ruhunu gönüllerde ateşleyen merhum Hüseyin Nihal Atsız ve Başbuğ Alparslan Türkeş olmak üzere 3 Mayıs 1944’ün kahramanlarını saygı ve özlemle anıyor, Allah’tan mekanlarının cennet, makamlarının yüksek olmasını diliyorum” dedi. Ocak üyeleri, konuşmanın ardından anıt önündeki programı sonlandırırken, mezarlıklardaki programlar için merhum Türkçülerin kabirlerine gittiler.
Samsun ‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’ Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi. Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu. “Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında” Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu. “Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum” Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı: “Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.” “En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir” Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul E-ticarette Anneler Günü hediye hareketliliği başladı E-ticaret platformu Hepsiburada, Anneler Günü’ne özel “randevulu teslimat” servisiyle bu özel günde annelerine hediyelerini bizzat veremeyen ve onlardan uzakta olmasına rağmen hediyesiyle annesini mutlu etmek isteyenlere yeni bir hizmet sunuyor. Hepsiburada platformu üzerinden verdikleri hediye siparişlerinde annelerinin adresini girerek 11 ya da 12 Mayıs tarihleri için randevulu teslimat oluşturulmasına imkan veren servisle binlerce hediye İstanbul, Kocaeli, Ankara, İzmir illerinde anneler günü haftasonu tercih edilen günde annelere kapılarında teslim edecek. Böylece kullanıcıların siparişleri, diledikleri adrese, siparişin verildiği gün farketmeksizin hafta sonuna denk gelen 11 Mayıs Cumartesi ya da 12 Mayıs Pazar günü teslim edilecek. Son dakikacılar için “Yarın Kapında” Ayrıca, anneler günü hediyesini son dakikaya bırakanlar için de 8-11 Mayıs tarihleri arasında “yarın kapında” hizmetiyle de modadan kozmetiğe, elektronik ve kişisel bakımdan ev dekorasyonuna kadar binlerce ürün ertesi gün annelere teslim edilebilecek. Anneler Günü aramalarında öne çıkan kategoriler: Teknoloji, kozmetik ve altın Hepsiburada verilerine göre, Anneler Günü’nün yaklaşmasıyla beraber annelerine hediye almak isteyenler bu sene teknoloji ürünlerine yöneldi. Bu sene anneler günü alışverişleri ve hediye alternatifleriyle ilgili platform üzerinde gerçekleştirilen aramalarda alışılmış kozmetik, küçük ev aletleri ve moda ürünlerinin dışında elektronik ve teknoloji ürünlerine ilgi arttı. Akıllı cep telefonu, akıllı saat ve tabletlere olan ilgi geçen senenin aynı dönemine göre arttı. Yeni nesil annelere en çok tablet hediye alınıyor Özellikle yeni nesil anneler için en çok aratılan ve satışları en çok artan hediye tablet oldu. Tablet satışları geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 100 arttı. Bununla beraber moda, kozmetik kategorilerinde de parfüm, makyaj malzemesi, çanta ve ayakkabılara ilgi de sürüyor. Bu sene Anneler Günü hediye aramalarının diğer öne çıkanı ise ‘çeyrek altın’ oldu. Annesine, yatırım amaçlı hediye almak isteyenler Hepsiburada platformu üzerinden en çok çeyrek altın araması yaptı. ‘Çeyrek altın’ aramaları anneler günü alışverişi döneminde geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 45 oranında artış gösterdi.