ASAYİŞ - 08 Ekim 2025 Çarşamba 11:41

İki çocuğu vahşice öldürülen acılı anne ilk kez konuştu!

A
A
A

Sivas’ta boğazları kesilerek öldürülen 22 yaşındaki Umutcan Şimşek ve 16 yaşındaki Melisa Şimşek’in acılı anneleri Ayşegül Şimşek, ilk kez konuştu. Şimşek, verdiği mücadeleyle çocuklarını geri getiremeyeceğini ancak katile hak ettiği cezayı aldırabileceğini söyledi.

Olay, 6 Mayıs tarihinde Kılavuz Mahallesi 55. Sokak’taki bir apartmanda yaşandı. Umutcan (22) ve milli sporcu Melisa Şimşek (16) kardeşler, anneleri tarafından evde boğazları kesilerek öldürülmüş olarak bulundu. Melisa Şimşek’in öldürülmeden önce ellerinin bağlandığı belirlenmişti. Olayın ardından polis ekipleri, katil ya da katil zanlılarının bulunması için geniş çaplı çalışma başlatmış, 25 saatlik kamera kaydının incelenmesi sonucu cinayet zanlısı Hüseyin Sönmez (34) Ankara’da yakalanmıştı.

İki çocuğu vahşice öldürülen acılı anne ilk kez konuştu!

İki kardeşi boğazlarını keserek öldürüp ev hapsi talep etti

Sivas 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşması 1 Ekim tarihinde gerçekleşti. Duruşmaya vahşice işlenen cinayetlerin sanığı Hüseyin Sönmez’in "Ev hapsi ve akıl hastanesinde yatma isteği damgasını vurmuştu. Konya’dan gelip Sivas’ta cinayeti işlediği düşünülen Sönmez, tüm güvenlik kamerası kayıtları ve delillere rağmen suçlamaları reddetmişti.

İki çocuğu vahşice öldürülen acılı anne ilk kez konuştu!

Kayıp kocayı da aynı kişi öldürdüğü iddiası

Vahşice işlenen cinayette iki çocuğunu kaybeden acılı anne Ayşegül Şimşek çocuklarının mezarı başında ilk kez İHA’ya konuştu. Şimşek, 5 yıldır kayıp olan ve kendisinden haber alınamayan kocası Uğur Şimşek’in de en son katilin evinde görüldüğünü hatırlatarak, kayıp kocasının da katil tarafından öldürülmüş olabileceğini ileri sürdü. Cinayet zanlısı ifadesinde 5 yıl önce kaybolan Uğur Şimşek’in kendisine 500 bin TL borcu olduğunu ileri sürmüştü. Sönmez, Şimşek’in kaybolmasıyla ilgili cinayet şüphesiyle bir süre tutuklanmıştı.

İki çocuğu vahşice öldürülen acılı anne ilk kez konuştu!

"İçerde kalsaydı çocuklarım yaşıyor olurdu"

Anne Şimşek yaptığı açıklamada, cinayet sanığının 5 yıl önce kocasını öldürdüğü şüphesiyle 6 ay tutuklanıp ceset ortaya çıkmayınca serbest bırakıldığını belirtip, "5 yıldır kayıp olan kocam, en son 5 sene önce onun evinde görülmüştü. Bir daha kocamdan haber alamadık. 5 yıl sonra tekrar geldi, bu kez benim çocuklarımı katletti. ‘Ben yapmadım’ diyor, görüntüleri var. Görüntülerde şapkalı, gözlüklü olduğu için ‘Ben yapmadım, bana kumpas kuruldu’ deyip senaryolar yazıyor. Tahliyesini istedi, ev hapsi istedi, donanımlı hastane istedi. ‘Ben değilim’ deyip inkâr etmeye devam ediyor. Kendisi akıl hastası raporu alıp çıkmak istiyor ama o katil, biz eminiz. Görüntüler var, tanıklar var" dedi.

"Kendisini sadece televizyonda görmüştüm"

Şimşek, sanığı daha önce sadece kaybolan kocasıyla ilgili çıktıkları televizyon programında ekranda gördüklerini belirterek, "Nasıl eve girdiğini bilmiyoruz. Çocuklar da yaşamadığı için bilemiyoruz. Telefonlarını da kırmış. Bu adamın telefonu da vardır, konuştuğu da vardır. Bunları araştırıp sormak lazım ama adam inkâr ediyor. Mahkemeye çıkana kadar adamın yüzünü hiç görmedim. 5 yıl önce televizyonda duymuştum adını. Eşim 5 yıl önce iş yapmış bununla. Bu şahıs kocamla ticaret yaptıklarını ve kocamın onu dolandırdığını iddia ediyor. Polis araştırmasında da eşim en son onunla görülmüştü. Çocuklarım ve ben bu adamı hiç görmedik, tanımıyoruz ve ilk televizyonda gördük" dedi.

İki çocuğu vahşice öldürülen acılı anne ilk kez konuştu!

"Hakkımızda her şeyi araştırmış"

Şimşek, sanığı hiç tanımıyor olmalarına rağmen onun haklarındaki her şeyi araştırıp öğrendiğini iddia ederek, "Tek başına olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar rahat geliyor. Benim hakkımda her şeyi nasıl biliyor, nasıl buluyor ve nereden öğreniyor. Ben olay günü köye gezmeye gitmiştim. Geldiğimde çocukları o halde annemle ben bulduk. Sonrasında ben polisi ve kardeşlerimi aradım. Sağ olsun devletimiz kısa bir sürede katili yakaladı. Yakalandı ama olan benim çocuklarıma oldu" dedi.

"Çocuklarımı geri getiremem ama ona hak ettiği cezayı aldırırım"

Şimşek, verdiği mücadeleyle çocuklarını geri getiremeyeceğini ama katile hak ettiği cezayı aldırabileceğin ifade edip, "Ben çocuklarımı geri getiremem ama bu adama da hak ettiği cezayı aldırırım. 5 yıl önce ben bu adamı yakalatmıştım. Onu bırakmasalardı belki de benim çocuklarım hâlâ yaşıyor olurdu. 5 yıl önce suç duyurusunda bulunmuştum ve yakalandığında 6 ay içeride kaldı ama çıkıp benim çocuklarımı öldürdü. Bu adam beni suçluyor. ‘Sen beni borcunuzu ödeyeceğim diye çağırdın’ diyor. Ben onu tanımam. O beni nasıl tanıyor, benim hakkımda her şeyi nasıl biliyor. Mahkemede her şeyi reddediyor. ‘Ben yapmadım, Sivas’a geldim ama onlara gitmedim’ diyor. Oysaki her şey açıkça ortada" dedi.

"Kocamı da o öldürmüş olabilir"

Şimşek, kayıp kocasının da sanık tarafından öldürülmüş olabileceğini ileri sürüp, "Eşim 5 yıl önce onun evinde kaybolduğu için tutuklatmıştım, belki de ondan ötürü böyle bir şey yaptı. Tekrardan suç duyurusunda bulunuyorum. O adam katil, belki de kocamı da o öldürdü, belki de saklıyor. Eğer o öldürmediyse onun bilgisi var. En son onunla görüştü. Konunu alacak verecek ve olduğu söyleniyor. Ben o kadar parayı bir arada görmüş değilim. Ben çalışıyordum, evimi zor geçindiriyordum. Adalet istiyorum, sesimi herkes duysun. Bu şahıs akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia ederek deli raporu almaya çalışıyor" şeklinde konuştu.

Yunus Çiftci - Sancar Alp Fırat  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ekrem İmamoğlu ‘sahte diploma’ davasında 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada yarın 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, yarın İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus’ın yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlatıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığının belirtildiği iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı, bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı aktarıldı. Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığının belirtildiği iddianamede, İngilizce İşletme programına yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı, yurt dışı yatay geçiş başvurusunda bulunan öğrencilerin ‘rektör, dekan, yönetim kurulu üyeleri, fakülte sekreteri, yatay geçiş komisyonu üyeleri’ gibi süreçte yer alan kişileri referans olarak gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde görevli babası Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Güredin’in KKTC’ye akademik izinle gittiği, dönüşünü yurt dışında sürekli dönüş gibi göstererek oğlu olan Eren Güredin’i yurt dışı nakil işleminden yararlandırdığı, Necati Eren Güredin isimli öğrencinin mezun olduğu kuruluş olan University College of Northern Cyprus’de (U.C.N.C.) yerine gerçeğe aykırı şekilde aynı şüpheli Ekrem İmamoğlu gibi öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği, ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci işleri müdürü olarak görev yapan bir şahsın ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınan beyanında Ekrem İmamoğlu adına okulda herhangi bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu kişinin bu okula giriş yapmadığını söylediği kaydedildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmakta olduğu bilgisini İstanbul Üniversitesi’nin bilmesine rağmen İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılırken, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde şüphelinin denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi. Şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye sunulan belgelerin University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğunun belirtildiği iddianamede, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının açıkça anlaşılması karşısında İstanbul Üniversitesi tarafından şüphelinin kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği aktarıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne ilişkin bir bilgi, bulgu bulunmadığı, buna rağmen İBB’nin resmi sitesinin de arasında bulunduğu pek çok yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığı kaydedildi. İmamoğlu’nun kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği ve tüm bu hususların ifade sırasında açık ve net bir şekilde sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakmak suretiyle açıklama yapmaktan kaçındığı kaydedilirken, ayrıca hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunarak kullandığı belirtildi. Hazırlanan iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Kütahya Tepecikspor’dan önemli galibiyet Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde, Ada Stadyumu’nda oynanan mücadelede Tepecikspor, konuk ettiği Söğütspor’u Tezcan Erdoğan ve Emre Yanık’ın golleriyle 2-0 mağlup etti. Mert Tosun’un yönettiği karşılaşmaya Tepecikspor hızlı başladı. Maçın henüz 6. dakikasında sahneye çıkan Tezcan Erdoğan, takımını 1-0 öne geçiren golü kaydetti ve ilk yarının skorunu belirledi. İkinci yarıda da oyun kontrolünü elden bırakmayan Tepecikspor, 66. dakikada bu kez Emre Yanık’ın golüyle farkı ikiye çıkardı. Karşılaşmada başka gol olmayınca Tepecikspor, sahadan 2-0 galip ayrılarak puanını 14’e yükseltti. Maç sonunda açıklamalarda bulunan Tepecikspor takım kaptanı Mert Sarı, galibiyete inançlarının tam olduğunu belirtti. Sarı, şunları dile getirdi: "Kazanacağımızı biliyorduk. Maçın ilk yarısı iyi başladık. İkinci yarıda da kontrol bizde idi. Tüm taraftarlarımıza bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederiz. Sizlere de ayrıca teşekkür ederiz." Tepecikspor Teknik Direktörü Hasan Basri Kara ise saha şartlarına rağmen oyuncularının gösterdiği mücadeleden memnuniyet duyduğunu ifade etti. Kara, gelecek hafta oynayacakları derbiye de değindi: "Zemin yağıştan dolayı kötüydü ama oyuncularımız gayet iyi mücadele etti. İyi mücadele eden her zaman kazanır. Çok şükür Allah nasip etti ve kazandık. Bu hafta sonu TKİ Tavşanlı Linyitspor ile karşılaşacağız. Şehrimizin iki güzel takımı karşı karşıya gelecek, önemli olan dostluk ve futbolun kazanması. Onlarla birlikte en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz." Bu sonuçla Tepecikspor, ligdeki mücadelesinde kritik bir galibiyet alarak 14 puana ulaştı.