ASAYİŞ - 03 Eylül 2024 Salı 23:00

Sivas-Erzincan sınırında otobüs devrildi: 24 yaralı

A
A
A

Sivas-Erzincan karayolunda yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 24 yolcu yaralandı. Kazada can kaybı yaşanmadı.

Edinilen bilgiye göre kaza, saat 22.30 sularında Sivas-Erzincan karayolu Sivas'ın İmranlı ilçesi 10. kilometresinde meydana geldi. Erzincan istikametine gitmekte olan Yeşil Erciş firmasına ait 02 KD 571 plakalı Mercedes marka yolcu otobüsü, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak devrildi. Olay yerine İmranlı Arama Kurtarma Ekibi (İMAYKUT) ve çok sayıda ambulans sevk edildi. Kazada yaralanan 24 yolcu ambulanslarla İmranli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi.

Onur Erden - Fatmanur Akkişi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Darp sonucu hayatını kaybeden oğlunun bağışlanan kalbini, dua ederek uğurladı Antalya’nın Kaş ilçesinde darp sonucu ağır yaralanan 33 yaşındaki Muzaffer Ancın’ın beyin ölümü, tedavi gördüğü Antalya Şehir Hastanesi’nde gerçekleşti. Ailesinin bağış kararıyla kalp, akciğer, karaciğer ve iki böbreği farklı illerdeki hastalara nakledilmek üzere yola çıkarıldı. Baba Mustafa Ancın, oğlunun kalbini ameliyathaneden çıkarken ellerini açıp dua ederek uğurladı.Kaş ilçesinde 9 Haziran’da darp sonucu ağır yaralanan 33 yaşındaki Muzaffer Ancın, kaldırıldığı Antalya Şehir Hastanesi’nde yaşam mücadelesini kaybetti. Darp sonrası bilinci kapalı şekilde hastaneye getirilen Ancın’ın, 3-4 gün süren yoğun bakım tedavisinin ardından beyin ölümü gerçekleşti. Ailesinin onayıyla organ bağışı işlemleri başlatıldı.Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ve Ulusal Organ Nakli Koordinasyon Merkezi’nin yönlendirmesiyle yapılan planlamada, Ancın’ın kalbi, karaciğeri acil koduyla, sol böbreği tam doku uyumuyla Antalya’daki hastanelere nakledilmek üzere yola çıkarıldı. Akciğeri İstanbul’a ve sağ böbreği ise yine tam uyumlu alıcıya ulaştırılmak üzere Bursa’ya gönderildi.Organ nakli koordinasyon sürecinin tamamlanmasının ardından Antalya Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Cennet Doğanay, şu ifadelere yer verdi:"Hastanemizde tedavi görmekte olan ve 19 Haziran 2025 tarihinde yapılan tetikler sonucunda beyin ölümü gerçekleştiği tespit edilen 33 yaşındaki değerli hastamız Muzaffer Ancın’ın ailesi son derece anlamlı ve insanlık namına önemli bir karar alarak organ bağışında bulunmuştur. Aile insanlık adına gösterdikleri bu davranış için minnettarız. Acımız büyük, kelimeler yetersiz. Ancak zor zamanda gösterdikleri yüce gönüllülük, başka hastalara umut, sağlık ve yaşam sevinci oldu. Antalya Şehir Hastanesi olarak bu onurlu ve insanlık adına son derece anlamlı kararı veren Ancın’ın kıymetli ailesine en derin taziyelerimizi sunuyor ve aynı zamanda gösterdikleri yüksek vicdan ve duyarlılıktan ötürü şükranlarımızı ifade ediyoruz. Bu onurlu karar sayesinde akciğer ve kalp uygun alıcılarına tedarik edilmek üzere yola çıkarılmış, karaciğer acil kodu ile başka bir merkezde bekleyen hastaya, sağ ve sol böbrek tam doku uyumu ile iki hastamıza umut olmuştur. Organ bağışı, hayat kurtarır. Bir insanın alacağı bu karar birden fazla kişiye yeniden yaşam şansı sunar. Bu örnekte olduğu gibi bir bağış beş kişiye yaşam sunmaktadır. Vatandaşlarımızı organ bağışı konusunda duyarlılığa davet ediyor ve hayatın bir gün kendilerine ya da sevdiklerine ne getireceğini unutmadan bu sorumluluğu paylaşmaya davet ediyoruz.""Tek tesellimiz, oğlumun organlarının başkalarına hayat verecek olması"Muzaffer Ancın’ın babası Mustafa Ancın ise, organ bağışı kararını acılarını bir nebze hafifleten bir umut olarak tanımladı. Gözyaşlarını tutamayan ve "Üzüntümüz büyük ama tek tesellimiz, oğlumun organlarının başkalarına hayat verecek olması" diyen Ancın, "Onlar yaşadıkça ve insanlık için, vatan, millet için iyilikler yaptıkça inşallah oğlum da hissedecek. Ahiretin kurtulmasına sebep olacak. Biz bu teselliyle hayatımızı devam ettireceğiz. Üzüntümüz çok büyük ama bir yandan da buruk bir sevincimiz var. Böyle bir şey herkese nasip olmaz. Evladıma nasip oldu. Ben bunun için çok gururlu bir babayım. İnşallah evladımın, oğlumun organları başka kişilere hayat olur, can olur. Bu canlar oğlumu unutmasınlar. Yaşadıkları sürece oğluma dualarını esirgemesinler. Organlar kime gitti bilmiyorum. Kime giderse gitsin ama her can kutsaldır. Hangi cana hayat olacaksa onlar da evladımı yaşamları boyunca dualarında unutmasınlar."Organların hastaneden çıkışı sırasında, Muzaffer Ancın’ın ailesi gözyaşları içinde vedalaştı. Mustafa Ancın oğlunun kalbi ameliyathaneden çıkartılırken ellerini açıp dua etti. Ancın ve aile üyeleri diğer organları da ameliyathane kapısında uğurladı. Ambulanslara nakil kutuları taşınırken edilen dualar, vedanın sessiz ama anlamlı bir parçası oldu.
İstanbul "Geniş kapsama ve yüksek internet hızı, ancak makul ihale bedelleriyle mümkün" Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecinde spektrum politikalarının önemine dikkat çekerek, "Spektrum kaynaklarının hem tüketici refahını hem de sektörde uzun vadeli yatırımları teşvik edecek bir yöntemle tahsis edilmesi kritik" dedi. Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, 2026’da kullanıma sunulması planlanan 5G’ye yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. 5G’ye geçiş sürecinde spektrum politikalarının önemine dikkat çeken Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, "Spektrum kaynaklarının hem tüketici refahını hem de sektörde uzun vadeli yatırımları teşvik edecek bir yöntemle operatörlere tahsis edilmesi yönünde bir politika benimsenmesi kritik. Ancak bu şekilde teknolojinin yaygınlaşması ve beklenen ekonomik katma değerin ortaya çıkması mümkün olacaktır" dedi. "Diğer ülkelerden ders çıkarmalıyız" Türkiye’nin diğer ülkelerin deneyimlerinden ders çıkarmak için bir fırsata sahip olduğunu söyleyen Süel, "5G ihalesinin makul fiyat ve koşullarda, yatırım-yükümlülük dengesi gözetilerek operatörlerin yatırıma ayıracakları sermaye kapasitelerini kısıtlamadan yapılması önem taşıyor. İhalede çok yüksek lisans bedeli alan ülkelerde 5G yatırımları yavaşladı ve vatandaşların yeni nesil teknolojiye erişimi kısıtlandı. İhalenin makul lisans bedeliyle yapıldığı ülkelerde ise operatörlere makul ve dengeli yatırım yükümlülükleri getirildi. Kullanıcılara uygun fiyatlarla kaliteli hizmet sunmak üzere gereken yatırım bedellerinin karşılanabilmesi için bu ülkelerin spektrum ücretlerini daha makul seviyelere indirdiğini görüyoruz" açıklamasında bulundu. "Dünyada spektrum fiyatları düşüyor" GSMA’in bu yıl yayınladığı "Küresel Spektrum Fiyatlandırma" raporunu referans gösteren Süel, "Rapor, küresel spektrum fiyatlarında yüzde 75’e varan düşüşü ortaya koyuyor. Son 8-10 yıllık süreçte operatörlerin GB başına gelirleri yüzde 96 ve MHz başına gelirleri yüzde 67 azaldı. Rapor, spektrum fiyatlarının bu yeni piyasa gerçeğini ve azalan gelirleri yansıtması gerektiğinin; tarihsel fiyatlara dayalı bir modelin sürdürülebilir olmadığının; yüksek spektrum fiyatları, yapay spektrum kıtlığı oluşturma ve operatörlere aşırı yükümlülükler getirme gibi sürüdürülebilir olmayan politika tercihlerinden kaçınmak gerektiğinin altını çiziyor. Operatörlerin yeterli spektruma erişiminin sağlanması, 5G hizmet kalitesini ve kapsama alanını doğrudan iyileştiren kritik bir politika tercihi. Spektrum maliyetleri, vatandaşın aldığı hizmetin kalitesini etkiliyor. Yüksek fiyatlar, şebekeye gitmesi gereken yatırımın kısılması, dolayısıyla daha az kapsama ve daha yavaş internet anlamına geliyor. Spektrum fiyatlarının son on yıldır düştüğü göz önüne alındığında bugünün piyasa gerçekliğini yansıtmayan geçmiş fiyatları baz alarak bedel belirlenmesi hatalı olacaktır. Diğer yandan, ücretsiz lisans uzatma ve yatırım taahhütleri karşılığında uzatmalar da spektrumun verimli kullanımını sağlamayı ve bağlantının faydalarını en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan alternatif yaklaşımlara örnek oluşturuyor" diye konuştu. "Yatırımlara daha fazla kaynak ayırabilmeliyiz" Süel, Türkiye’de izlenebilecek spektrum politikasına ilişkin görüşlerini ise şöyle dile getirdi: "Türkiye’de de frekans tahsislerinin yüksek 5G performansını sağlayacak miktarda, orantılı ve ekonomik olarak uygun seviyede olan spektrum ücretleriyle yapılması, operatörlerin şebeke yatırımına daha fazla odaklanmasını sağlayacak. Operatörlerin makul bedellerle spektrum kullanım hakkını elde etmesi ve şebeke kurulumuna ilişkin yatırımlara daha fazla kaynak ayrılabilmesi için her yeni banta yönelik tahsis edilecek frekans miktarının azami derecede olması önem arz ediyor. Spektrum bedeli olarak ödenecek yüksek bir rakamdan ziyade bu kaynağın en verimli şekilde yatırıma dönüşerek vatandaşlara ve ekonomiye fayda sağlaması öncelikli hedef olmalı." "3 temel talebimiz var" Spektrum politikasına ilişkin taleplerini "makul fiyatlandırma", "yeterli spektrum arzı", "dengeli yükümlülükler" olmak üzere 3 başlıkta toplayan Süel, "5G ihale muhammen bedellerinin operatörlerin şebeke yatırımlarına odaklanmasını sağlayacak makul bir seviyede belirlenmesi; her operatöre minimum 5G’nin gerektirdiği kapasiteyi sunacak miktarda spektrumun operatörlerin kullanımına sunulması; kapsama ve kalite yükümlülükleri belirlenirken operatörlerin yatırım yapma kapasitesinin kısıtlanmayıp dengeli, stratejik ve gerçekçi hedefler belirlenmesi gerekiyor" dedi.
Manisa Yasav’dan net mesaj: "Öğretmene güvence, eğitime kalite" Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav, eğitimdeki temel sorunlara dikkat çekerek sözleşmeli öğretmenlik, mülakat ve ekonomik kayıplar gibi başlıklarda kalıcı çözümler istedi. Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, öğretmenlerin fedakarlığını vurgularken, başta sözleşmeli öğretmenlik ve mülakat uygulaması olmak üzere eğitimin yapısal sorunlarına dikkat çekti. "Eğitimin ana gücü öğretmendir" diyen Yasav, öğretmenlerin mesleki güvencelerinin artırılması ve iş barışının sağlanmasının, eğitimde niteliği doğrudan etkileyeceğini belirtti. "Sözleşmeli öğretmenlik bitmeli" Yasav, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının eğitimde sürekliliği ve kaliteyi olumsuz etkilediğini dile getirerek, "Aile bütünlüğünü bozan, güvencesizliğe yol açan bu istihdam biçimlerinden vazgeçilmelidir." dedi. "Mülakat kaldırılmalı" Öğretmen atamalarında uygulanan mülakat sisteminin adalet duygusunu zedelediğini ifade eden Yasav, "Objektif ve ölçülebilir yöntemlerle yapılan sınavlar esas alınmalı. Mülakat, hakkaniyetli bir yöntem değil." diye konuştu. "Kariyer süreci adil olmalı" Yeni müfredat ve tayin sistemine dair olumlu adımların olduğunu ancak uygulamada eksikler bulunduğunu söyleyen Yasav, kariyer basamaklarında adaletin sağlanması gerektiğini belirtti. "Ekonomik kayıplar telafi edilmeli" Yasav, eğitim çalışanlarının yaşadığı ekonomik kayıplara da dikkat çekerek, "Enflasyon karşısında alım gücü düştü. 3600 ek gösterge gibi özlük hakları tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde hayata geçirilmeli." dedi. "Yöneticilik meslekleşmeli" Okul yöneticiliği atamalarında liyakatin esas alınması gerektiğini vurgulayan Yasav, "Şeffaf, sınav ve performansa dayalı bir sistem kurulmalı. Yöneticilik artık bir uzmanlık alanı olarak görülmeli." ifadelerini kullandı. "Yeni döneme sorunlardan arınarak girmeliyiz" Deprem bölgelerinde eğitim ortamlarının iyileştirilmesinden, okullara doğrudan kaynak aktarılmasına kadar birçok alanda iyileştirme yapılması gerektiğini dile getiren Yasav, "Yaz ayları yeni eğitim yılına güçlü başlamak için bir fırsattır. Bu dönem sorunları çözmek için kullanılmalıdır." diyerek açıklamasını tamamladı.
Bursa Kahraman otobüs şoförü YKS öğrencilerinin hayatını böyle kurtardı Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da büyük YKS heyecanı yaşandı. Bazı noktalarda velilerin ve öğrencilerin yoğunluğu yüzünden trafikte zor anlar yaşandı. Trafik polisleri ve belediye otobüs şoförleri canla başla çalıştı. Tıkanan trafikte bir belediye otobüs şoförü öğrenciler geç kalmasın diye otobüsü okulun önüne kadar sürdü. Kapılar kapanmıştı. Otobüs şoförü "trafik vardı, benim yüzümden geciktiler" deyip bir dakika geç kalan öğrencilerin imdadına yetişti. Öğretmenler ikna olup kapıyı açınca okul kapısında bekleyen yüzlerce veli otobüs şoförünü alkış yağmuruna tuttular. Bazı veliler de gözyaşlarını tutamadı. Merkez Yıldırım ilçesinde bir çok okulda heyecan doruktaydı. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin otobüsüne binen gençler sınavın 10.15’te olduğunu düşünüyorlardı. Ancak kapılar 9.45’te kapanacak ve yolda da araçla gelen velilerin oluşturduğu trafik vardı. 45 yaşındaki belediye otobüs şoförü Ömer Şenen hiç vakit kaybetmeden hızlıca tıkanan trafikte yol alıp öğrencileri son dakika da olsa Yıldırım Beyazıt Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin kapısına kadar getirdi. Ancak kapı bir dakika önce kapanmıştı. Otobüs şoförü Ömer Şenen aracını bırakıp hemen okulun kapısına gitti. Öğretmenlere rica ederek, "Benim yüzümden geç kaldılar. Trafik çok yoğundu" diye konuştu. Öğretmenler de çok geçmediği için kapıyı açınca 4-5 öğrenci sınava katıldı. O esnada kapıda bekleyen yüzlerce veli de Ömer Şenen’i alkışladılar. Bazı velilerin de duygulanıp gözyaşı döktüğü dikkat çekti. Ömer Şenen görevini yaptığını belirterek, öğrencilerin geleceği için önemli bir adım attığı için mutlu olduğunu dile getirdi.