POLİTİKA - 19 Mart 2017 Pazar 18:17

Bakan Soylu: “Bu millet bir daha PKK lafı duymayacak”

A
A
A
Bakan Soylu: “Bu millet bir daha PKK lafı duymayacak”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu millet bu memleket bir daha PKK adını duymayacak.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu millet bu memleket bir daha PKK adını duymayacak. Herkes ama herkes Türkiye izleyecek herkes bu güzellikleri izleyecek. Ortadoğu’ya barış getireceğiz, huzur getireceğiz” dedi.


Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, programda yaşanan gecikme nedeniyle alanı dolduranlardan helallik istedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa kaset olayıyla geldiğini söyleyen Bakan Soylu, “Sayın Baykal, Kılıçdaroğlu’nu daha fazla muhafaza etme. Siyasi hayatında büyük bir komployla karşı karşıya kaldın sen. Bunu herkes FETÖ’nün yaptığını, adını bildiği gibi bilmektedir. Şimdi bunun nasıl olduğunu mahkemede gidip anlatabilecek misin, anlatamayacak mısın? Şimdi hep birlikte ona bakacağız. Eğer Kılıçdaroğlu’nu halen korumaya çalışıyor, halen FETÖ ile işbirliği yapıp Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partiyi yönetmeye çalışan bir adamı halen koruma ve bir şekilde muhafaza etmeye çalışıyorsan o senin meselendir, bizim meselemiz değildir. Bizim meselemiz siyasi hayatın demokrasi, hayatın kirlenmesini sağlayan kim varsa onun hesabını sormak bize aittir. Sizi de çağıracağız, nasıl tuzağa düşürüldüğünüzü, nasıl böyle bir olayla karşı karşıya kaldığınızı size de göstereceğiz. Sayın Baykal, bir de Diyanete gitmen lazım, sadece İçişleri Bakanlığına değil. Diyanete git ki Peygamber Efendimizle ilgili hangi sözleri ağza alınıp, hangi sözlerin, ağza alınmayacağını öğrenmen lazım” şeklinde konuştu.


Bakan Soylu, “16 Nisan’da ciddi bir karar vereceğiz. Bu ülkenin başına musallat olmuş birçok musibetten kurtulup kurtulamayacağımızın kararını vereceğiz. Ülkemizin daha çok yükselmesi, daha çok demokrasiye, daha çok üretime yönelmesinin kararını vereceğiz” dedi.


7 Haziran seçimlerini hatırlatan Bakan Soylu, “7 Haziran’ı hatırlıyorsunuz değil mi? Birileri ellerini ovuşturdu, oh dedi. Türkiye’yi şimdi yakaladık dedi. İktidar artık tek başına değil dedi. 13 yıldır bunu bekliyoruz dediler, böyle söylediler. 13 yıldan beri bugünü bekliyoruz dediler. Türkiye artık tek başına iktidar değil dediler. Yapın bakalım nasıl yapacaksınız dediler, üçüncü havaalanını nasıl yapacaksınız dediler. Biz ileri adım atmak için elimizden gelen her şeyi ama her şeyi yaptık. Bizi bir pranga içerisine alıp, işte şimdi sizi yakaladık dediler. Kuramazsınız dediler, hükümet kursanız da bunu ne kadar götüreceksiniz dediler. Bizi zayıf düşürdükleri bir anda ifade etmek istiyorum ki ellerini ovuşturdular. İstanbul’a havaalanını yapın, bakalım nasıl yapacaksınız dediler. Dünyanın en büyük havalimanını, en cazibeli havalimanını İstanbul’u, Anadolu’yu, Trakya’yı, etrafındaki coğrafyayı, merkez haline getiren 3. boğaz köprüsünü, havalimanını yapın bakalım nasıl yapacaksınız, elinizden alacağız dediler. Sadece onlar değil, birileri daha ellerini ovuşturdu hatırlıyor musunuz? 7 Haziran’da yüzde 10’u aşınca şımaranları hatırlıyor musunuz? Tehdit ederek pusulalar göndererek bizim arkadaşlarımız, siyasetçiler, Güneydoğu’ya giderlerdi, tehdit ederlerdi. Şimdi size bir şey söyleyeyim. Güneydoğunun bir ilinde HDP’li 3 milletvekili ziyarete gitmiş, esnaf kepenk kapatmış. Bizim milletimiz, şantaj istemez, tehdit istemez. Millet kendi hakkını nerede olursa buluyor. Milletin evine pusulalar gönderip, onları tehdit ettikten sonra okullara gidip çocuklara annelerinize babalarınıza selam söyleyin, bize oy vermezsiniz diyerek tehdit ettikten sonra ne dediler hatırlıyor musunuz? Bu milletin birliğine, bu milletin selametine, bu milletin kardeşliğine, bu milletin ülkede özgür ve hür yaşamasına musallat olacak her kim varsa hesabını sorarız. Özerklik ilan edeceklermiş öyle mi, ama nerede? Güneydoğuda özerklik ilan edecekler. Nerede, Nusaybin’de, nerede Cizre’de, Muş Varto’da. O gün afrandan tafrandan geçilmiyordu, fiyakandan da geçilmiyordu. Bugün şu kadarcık cesaretin varsa özerklik ilan et de alalım boyunun posunun ölçüsünü. 16 Nisan’dan sonra gereğini yerine getireceğiz. Biz bu milletin ahını kimseye bırakmayız, hiç merak etmeyin” diye konuştu.


CHP’yi eleştiren Bakan Soylu, “PKK ile neden ittifak ediyorlar. Kandil diyor ki evet çıkarsa bittik diyor. Daha şimdi uçakta yarım saat boyunca istihbarat okudum. Ne diyor neler söylüyor. Diyorlar ki Türkiye’de evet çıkmamalı diyorlar. Siyaset yaparsınız, belediyecilik yaparsınız, rekabet edersiniz, karşı karşıya gelirsiniz ama bizim evlatlarımız şu anda, Gabar’da Cudi’de Tendürek’te şu anda Güneydoğu’nun ve Doğu’nun her yerinde her bölgesinde terör örgütünün peşinde koşuyor. Bizimkiler onları kovalıyorlar onlarda sıçan gibi kaçıyorlar” dedi.


“Ne söylerlerse söylesinler, biz dünyanın en büyük 10 devletinden birisi olacağız” diyen Soylu, “Bilmenizi istiyoruz gece gündüz sabah akşam Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Başbakanımızın talimatıyla hükümetimizdeki bütün arkadaşlarımızın gayretleriyle, millet meclisimizle çalışıyorum. Bu millet bu memleket bir daha PKK adını duymayacak. Herkes ama herkes Türkiye izleyecek herkes bu güzellikleri izleyecek. Ortadoğu’ya barış getireceğiz, huzur getireceğiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.
Samsun Öğretmen eşini öldüren ve 19 suç kaydı bulunan koca tutuklandı Samsun’da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla vurarak öldüren ve 19 suç kaydı bulunan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladı. 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceği’ şeklinde mesaj atan Adem Çay, son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay, yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgulamanın ardından çelik yelek giydirilerek geniş güvenlik önlemi altında bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren Adem Çay, tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.