YEREL HABERLER - 22 Mart 2017 Çarşamba 17:32

Dr. Şafak Başa: “Su yetersizliği yoktur, kötü su yönetimi vardır”

A
A
A
Dr. Şafak Başa: “Su yetersizliği yoktur, kötü su yönetimi vardır”

22 Mart Dünya Su Günü, Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı.

22 Mart Dünya Su Günü, Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı.


Çorlu Şevket Esendal Sahnesinde düzenlenen 22 Mart Dünya Su Günü programına Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, TESKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç’ın yanı sıra çok sayıda çocuk aileleriyle katıldı.



“12-13 milyon metreküp su kurtardık”


TESKİ’nin kurulmasının ardından, öncelikli olarak ne kadar suyun olduğunu, nerde neyin olduğunu, su potansiyeli ve suyu nerden temin edildiği konusunda çalışmalara başladıklarını ifade Eden TESKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, “En büyük sorunumuz kayıp kaçak, TESKİ kurulduğunda yaklaşık suyumuzun yarısı, ya çalınıyordur ya yer altına gidiyordur. Yani kabaca yılda 60 milyon metreküp su veriyoruz. Yani faturalandırdığımız su ise 30 milyon metreküp civarındadır. Neredeyse suyun yarısı boşa gidiyor. Ama çok şükür TESKİ kurulduktan sonra bu konuda çok büyük mesafeler aldık. Aşağı yukarı 12-13 milyon metreküp suyumuz kurtardık. Bunu nasıl yaptık, sürekli su şebekelerimizi yeniliyoruz. İl genelinde 70 kilometre civarında yeni su hattı döşedik. Yeniledikçe, suyumuzu daha fazla kontrol etmeye başladık ve kayıp kaçaklarımızı azalttık. Suyu değerli vatandaşlarımıza en iyi şekilde vermek için çok çalışıyoruz. Hedefimiz, Başkanımızın döneminde su kayıp kaçakları konusunda yüzde 25’e kadar bunu indirmektir” dedi.



“Su yetersizliği yoktur, kötü su yönetimi vardır”


TESKİ yeni kurulduğunda 300 bine yakın abonesi olduğunu ifade eden Başa, “Şu anda 500 bine yakın abonemiz oldu. Demek ki 200 bin kişiyi abone yaptık. Gelişen teknolojiyle birlikte yeni teknoloji araçlarını kullanmaya başladık. Geldiğimiz nokta itibarıyla, Halk Sağlığı verilerine göre, Tekirdağ il genelinde, sağlıklı içme suyunda örnek bir il haline geldi. Şu anda Trakya’da 1’inciyiz, Türkiye’de ise şu anda 7 tane il arasındayız Tekirdağ olarak. TESKİ olarak şuna inanıyoruz, su yetersizliği yoktur, kötü su yönetimi vardır. Suyunuzu iyi yönetirseniz ilimizin su sorunu olmayacaktır. Bu konuda mücadelemiz veriyoruz. Elektronik su yönetimi sistemine geçtik. Şehirlerimizde akıllı şebekler kuruyoruz ve bu konudaki çalışmalarımız devam edecektir. TESKİ’de Çevre Koruma Kontrol Dairemizi kurduk, bu daire başkanlığımız aracılığı ile su havzaların korunması, su kaynaklarının korunması önemli çalışmalar yapıyoruz. Denetimler yapıyoruz su havzalarımızda kesinlikle kaçak yapılanmaya müsaade etmiyoruz” diyerek konuşmalarını noktaladı.



"Suyun değeri ve önemi tartışılmazdır"


22 Mart Dünya Su Günü kapsamında TESKİ tarafından düzenlenen programda konuşan Başkan Albayrak ise, "Suyun değeri ve önemi tartışılmazdır. Sürdürülebilir kalkınma için en önemli yaşamsal kaynaklardan biri sudur. Dünya nüfusunun artmasına karşı su tüketim miktarı çok daha fazla oranda artmaktadır. Ancak bu hızlı tüketim, kaynaklardan yararlananlara eşit fırsatlar ve yararlar sağlayacak şekilde sürdürülebilir özelliklere sahip değildir. Bunun sonucu olarak tüm dünyada su krizi kaçınılmaz olmuştur. Bazı tahminler, 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını göstermektedir. Bunun nedeni, dünyadaki su kaynakları miktarının yetersiz olması değil, doğru yönetilememesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin tüketilebilir yer üstü ve yeraltı su potansiyelinin yılda ortalama 112 milyar metreküp olduğu ve Türkiye’nin kişi başına ortalama bin 500 metreküp ile "su azlığı çeken" bir ülke olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizdeki mevcut kaynakların tamamı bozulmadan korunsa bile 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının bin metreküp civarında olacağı düşünülmektedir. 2050 ve sonraki yıllarda, Türkiye’nin çok ciddi bir su sorunu olacaktır. Bu yalnızca ülkemizin sorunu değil küresel anlamda çözüme ulaştırılması gereken bir dünya sorunudur” diye konuştu.


TESKİ tarafından organize edilen 22 Mart Dünya Su Günü programı konuşmaların ardından çeşitli gösterilerle devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.