GENEL - 03 Ekim 2017 Salı 19:00

Camiler ve Din Görevlileri Haftası konferansı

A
A
A
Camiler ve Din Görevlileri Haftası konferansı

Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle İl Müftülüğü tarafından Namık Kemal Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonunda, İstanbul İl Müftüsü Prof.

Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle İl Müftülüğü tarafından Namık Kemal Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonunda, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz tarafından sunulan "Cami, Şehir ve Medeniyet" konulu konferans verildi.


Tekirdağ İl Müftülüğü tarafından 2017 Camiler ve Din Görevlileri Haftası konferansına, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, Tekirdağ Bütükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Tekirdağ İl Müftüsü İsmail İpek, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Osman Şimşek, cami görevlileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.


Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunmasının ardından başlayan konferansta, konuşma yapan Vali Ceylan, “Biliyorsunuz bu Camiler Haftamız, 1986’dan itibaren Diyanet İşleri Başkanlığımız öncülüğünde icra ediliyor. Aynı zamanda tabi ki daha sonra 2003 yılından itibaren de gerçekten caminin ana öznesi olan din görevlilerimiz de artık bu haftayla birlikte hem onların problemleri sorunları dile getiriliyor. Gerçekten caminin bir öznesi olan hem de cami ile birlikte bütünleşmiş olan o arkadaşlarımızın ne kadar önemli ne kadar değerli ne kadar hayırlı bir hizmet icra ettiğinin de farkındalığını anlamaya ve bunun bir kez daha hatırlanmasına vesile olmasını katkı sağlıyor. O açıdan bizler de bu önemli ve güzel günde sizlerle birlikte olmaktan değerli arkadaşlarımızla birlikte olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyuyoruz” dedi.



“Veda Hutbesi dünyanın ilk insan hakları bildirgesinin evrensel beyannamesidir”


Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ise, Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (sallallahü aleyhi vesellem) Veda Hutbesi’ne değinerek, “Benim üzerinde durduğum ve çok rahatsız olduğum bir konu var; İslam ve terör. Bize ne mutlu ki Alemlere rahmet olan bir Peygamberin ümmetiyiz. Diyor ki; ’bir yanlışı gördüğünüzde onu elinizle düzeltin.’ ’Kıyamet kopacağını bilseniz ağaç dikin’ diyor. Böyle bir dinin mensubu böyle bir ümmet, böyle bir İslam dini terörle bağdaştırmak mümkün mü arkadaşlar? Bütün dünyaya söylüyorum, İslam dini medeniyet dinidir. İslam dini aydınlık dinidir. Tekrardan söylüyorum herkes Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi’ni defalarca okusun. Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi dünyanın ilk insan hakları bildirgesinin evrensel beyannamesidir. 1300 yıl sonra Fransa’daki insan hakları bildirgesinin evrensel beyannamesi çıktı. Orada ne diyor; siyahın beyaza, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur. Bize böyle mesajlar veren bir dinin terörle ilişkilendirilmesi doğru mu? Ne mutlu bize ki, bu dinin mensubuyuz” ifadelerini kulandı.



“Bu seneki konumuz son derece iyi düşünülmüş”


İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ise, camilerin önemine değinerek, “Camiler Haftası ebetteki bizleri camiler gibi, hayatımızın merkezinde cem eden, gönüllerimizi cem eden, kalplerimizi buluşturun ve bizi ilmek ilmek sevgiyle dokuyan bir kurumun, bir müessesenin gündeme gelmesi demek. Bu bakımdan anlamlı ve önemlidir. Ben de bu günümüzün bu haftamızın hem Tekirdağ’daki meslektaşlarımıza, hem de milletimize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Bu seneki konumuz son derece iyi düşünülmüş bir konu, başkanımız ve valimizin temas ettiği üzere ’Cami, Şehir ve Medeniyet.’ Bu üç kavram, aslında birbirine çok yakışıyor. Temelinde insan var, medeniyet insanın önünü, cami insanı cem eder ve Allah insanları yer yüzüne imar etmek üzere yarattığını ifade ediyor Kur’an-ı Hakim’de” açıklamasını yaptı.


Program, hatimli teravih namazı kıldırdıkları için, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından başarılı sayılan imamlara başarı belgelerinin verilmesiyle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Tahir Elçi davasında savcıdan sanık 3 polis için beraat talebi Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde 9 yıl önce dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesine ilişkin davada savcı, tutuksuz yargılanan 3 polisin beraati yönünde talepte bulundu. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde 6 Mart’taki duruşmada dosyanın kapsamlı olduğu gerekçesiyle ek süre talep eden cumhuriyet savcısı, mütalaasını tamamladı. Savcının 25 Nisan’da mahkemeye sunduğu mütalaasında, "Olay yerinde görevli polis memuru sanıklar S.T., F.T. ve M.S. ile adı geçen teröristler arasında gerçekleşen silahlı çatışma anında nereden geldiği yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilemeyen kurşun ile maktulün hayatını kaybettiği kanaatine varılmıştır” ifadeleri yer aldı. Mütalaada, şunlar kaydedildi: "Sonuç olarak sanıklar S.T, F.T. ve M.S’nin maktule yönelik olarak atılı ’bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında, amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olan ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden birisi olan ’şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/2 maddesi ile garanti altına alınan masumiyet karinesi uyarınca, müsnet suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanıkların Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2 (e) maddesi gereğince ayrı ayrı beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur." Davada 12 Haziran’daki duruşmada karar verilmesi bekleniyor. Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te Diyarbakır Barosunca, terör saldırılarında zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare’ye dikkati çekmek amacıyla basın açıklaması yapılmış, açıklamanın ardından teröristlerin saldırısı sonucu polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur şehit olmuş, çıkan çatışmada dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, saldırının ardından kaçan terör örgütü PKK mensubu Mahsum Gürkan’ın bölgede gerçekleştirilen operasyonda etkisiz hale getirildiği belirtilerek, hakkında yakalama kararı çıkarılan terörist Uğur Yakışır’ın "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", 2 polis memurunu "kasten öldürmek" suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile Tahir Elçi’yi "olası kastla öldürmek"ten 20 yıldan 25 yıla, polis memuru S.T’yi "öldürmeye teşebbüs"ten 20 yıla, "mala zarar vermek" ve "ruhsatsız silah bulundurma, taşıma veya satın alma"dan da 1 yıl 4 aydan 5 yıla kadar hapsi isteniyor. Mahkeme heyetince, hakkında yakalama kararı çıkarılan terörist Uğur Yakışır’ın dosyasının ayrılmasına karar verilmişti. Polis memurları S.T, F.T. ve M.S. hakkında da "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan 2 yıldan 6’şar yıla kadar hapis talep ediliyor.
Sinop Sinop’ta bir garip olay: Tarımsal sulama boruları kayboldu Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan’ın, geçen günlerde Sinop Mertoğlu köyü halk buluşmasında vatandaşlar tarafından gündeme getirilen tarımsal sulama borularının kaybolması merak konusu oldu. Sinop’un Merkez ilçesine bağlı Çobanlar köyü Muhsinli Göleti’nden, Merkez Kılıçlı köyü ovasına giden tarımsal sulama boruları ortadan kaldırıldı. Yaklaşık 200 metrelik metal sulama borularının kim ve kimler tarafından hangi amaçlı alındığı merak konusu oldu. Konu ile ilgili konuşan Sinop Mertoğlu köyü Muhtarı Mustafa Ünal, “Sinop Karasu Ovası’na tarımsal sulama amaçlı gelen su kanallarının tamamı tahrip oldu. İddialara göre geçen sene selden dolayı etkilenen köprünün üzerinden geçen su boruları taşkına sebebiyet verdiği gerekçesiyle boruların söküldüğü ve dolayısıyla göletten Sinop Kılıçlı köyüne geçen su borularının ortadan kaldırıldığı ve boruların nerede olduğu bilinmiyor. Gölet yıllar önce yapılmış. Su haznesi çeltik suyunu sulamaya yetmiyor. Göletten gelen beton kanallar tahrip olmuş. Su geçmiyor. Bu konuyla ilgili daha önce yetkililere dilekçe vermiştim. Yetkililerden tekrar bu konunun incelenmesini ve tekrar bu göletin Karasu Ovası’nı sulamasına yardımcı olmasını istiyoruz. Son zamanlarda suyun öneminin daha çok olduğu biliniyor. Böyle bir imkanımız varken biz bu göleti kullanmak istiyoruz” dedi. Sinop İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl, konuyla ilgili inceleme başlattıklarını söyledi.
Bursa İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatanın “Hanımağa” lakaplı iş kadını olduğu ortaya çıktı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen eş zamanlı “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan çete üyeleri geniş güvenlik önlemleri alınarak adliyeye sevk edildi. Ayrıca, İnegöl’de yine bir işletmesi bulunan 41 yaşındaki “Hanımağa” lakaplı kadının ise ilçede çetenin faaliyetlerini başlatan kişi olduğu öğrenildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Kendilerini takip eden polislere ateş açmışlar Kendilerini takip eden polisleri husumetlileri zanneden çete üyelerinin polisle çatıştığı ve bu olaydan kimsenin yara almadığı öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi Emniyete getirilen 27 çete üyesi işlemlerinin ardından geniş güvenlik önlemleri alınarak adliyeye sevk edildi.
Muğla Muğla’da eleman temininde en fazla güçlük çekilen 5 meslek belli oldu Muğla’da İŞKUR tarafından yapılan 2023 Yılı İşgücü Piyasası Araştırması, eleman temininde en fazla güçlük çekilen ilk beş mesleğin, kat hizmetleri elemanı/kat görevlisi, garson (servis elemanı), özel güvenlik görevlisi (silahsız), resepsiyon görevlisi (ön büro elemanı) ve kompozit ürün üretim elemanı (devamlı levha) olduğunu ortaya koydu. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) tarafından Muğla’da 5 Haziran-14 Temmuz 2023 tarihlerinde bin 655 işyerinde işverenler/işveren temsilcileri ile yüz yüze ve elektronik ortamda gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda, 2023 Yılı İşgücü Piyasası Araştırması tamamlandı. Saha çalışmasından elde edilen veriler doğrultusunda, Muğla genelinde açık işi olan işyeri ortalama oranı yüzde 28,4 olarak hesaplandı. Sektörler açısından en yüksek açık işi olan işyeri oranının yüzde 38,2 ile diğer hizmet faaliyetleri sektöründe olduğu görüldü. Diğer hizmet faaliyetleri sektörünü sırasıyla, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektörü 35,9’luk, imalat sektörü yüzde 33’lük ve toptan ve perakende ticaret sektörü 32,6’lık açık işi olan işyeri oranını izledi. Sayısal olarak en fazla istihdam artışı konaklama ve yiyecek hizmetlerinde bekleniyor Araştırmaya göre, il genelinde açık işlerin en fazla olduğu ilk beş meslek; turizm ve otelcilik elemanı, kat hizmetleri elemanı/kat görevlisi, özel güvenlik görevlisi (silahsız), garson (servis elemanı) perakende satış elemanı (gıda) meslekleri şeklinde sıralandı. Muğla İşgücü Piyasası Araştırması sonuçlarına göre, 14 Temmuz 2024 itibarıyla net istihdam artışı beklentisi yüzde 1,7 olarak tahmin edildi. Sayısal olarak en fazla istihdam artışı konaklama ve yiyecek hizmetleri faaliyetleri sektörü ile inşaat sektöründe beklenirken oransal olarak en yüksek istihdam artışı diğer hizmet faaliyetleri ile inşaat sektörlerinde bekleniyor. İstihdam artışının en fazla olması beklenen 3 meslek Araştırmaya göre, Muğla’da gelecek dönem, net istihdam artışının en fazla olması beklenen ilk üç meslek, turizm ve otelcilik elemanı, garson (servis elemanı), özel güvenlik görevlisi (silahsız) meslekleri oldu. Beden işçisi (genel), yapı market işletme müdürü, diğer öğretmenler ise en fazla net istihdam azalışı beklenen meslekler olarak belirlendi. Eleman temininde güçlük çekilen meslekler Araştırma kapsamında işyeri ziyaretleri sırasında görüşülen işverenlere hangi mesleklerde eleman temininde güçlük çektikleri ve hangi nedenlerden dolayı eleman temininde güçlük çektikleri soruldu. Buna göre, eleman temininde en fazla güçlük çekilen ilk beş meslek; kat hizmetleri elemanı/kat görevlisi, garson (servis elemanı), özel güvenlik görevlisi (silahsız), resepsiyon görevlisi (ön büro elemanı) ve kompozit ürün üretim elemanı (devamlı levha) oldu. Diğer taraftan, Muğla’da işverenlerin eleman temininde güçlük çekme nedeni olarak “bu meslekte işe yeterli başvuru yapılmaması”, “gerekli mesleki beceriye/niteliğe sahip eleman bulunamaması” ve “yeterli iş tecrübesine sahip eleman bulunamaması” nedenleri ön plana çıktı. Araştırmanın daha kapsamlı ve ayrıntılı sonuçlarının da kapsandığı “Muğla İşgücü Piyasası Analizi Raporuna” https://www.iskur.gov.tr/kurumsal-bilgi/raporlar/ linkinden erişim sağlanabilecek.