GENEL - 30 Kasım 2018 Cuma 13:12

NKÜ’nün yeni rektörü göreve başladı

A
A
A
NKÜ’nün yeni rektörü göreve başladı

FETÖ’den hakkında 15 yıl hapis istemiyle dava açılan Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof.

FETÖ’den hakkında 15 yıl hapis istemiyle dava açılan Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek’in görevden alınması üzerine YÖK tarafından vekaleten görevlendirilen Prof. Dr. Sedat Murat göreve başladı.


FETÖ’den hakkında 15 yıl hapis istemiyle dava açılan Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek görevden alındı. YÖK tarafından NKÜ’ye vekaleten atanan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Murat


göreve başladı.



Prof. Dr. Sedat Murat


"1959 yılında doğan Sedat Murat; evli ve iki çocuk babası olup, ilkokulu ve ortaokulu Samsun’da, liseyi İzmit’te tamamladı. 1980 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne başlayan Murat, 3. sınıftayken yatay geçişle Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne geçerek 1984 yılında mezun oldu. Yüksek lisans çalışmalarını, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalında 1984-1986 yılları arasında “İşletme Düzeyinde İşgören Eğitim” isimli teziyle, doktora çalışmalarını ise 1986-1991 yılları arasında “Sosyo Ekonomik Boyutlarıyla Genel Olarak ve Türkiye’de Gençlerin İşsizliği” isimli teziyle İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalında tamamladı. 1985 yılından itibaren İ.Ü. İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünde Araştırma Görevliliği ile akademik ve çalışma hayatına atılan Murat, 1992 yılında Yrd. Doç. Dr., 1994 yılında ise Doç. Dr., 25 Nisan 2002 tarihinde de Prof. Dr. ünvanlarını aldı. Lisans düzeyinde; “Sosyal Siyaset”, “Çalışma Ekonomisi”, “İnsan gücü ve İstihdam”, “Türkiye’nin Sosyal Yapısı”, “Demografik Yapı Analizleri”, “Çalışma Ahlakı”, “Türkiye’de Çalışma İlişkileri Tarihi”, “Kentleşme ve Çevre Politikaları” ve “Örgütsel Davranış”, Yüksek Lisans düzeyinde; “İnsan gücü Planlaması ve Eğitim”, “Türkiye’de İşgücü-İstihdam Politikaları” ve “AB’nin Sosyal Politikaları”, “İş Ahlakı”, “Demografik Yapı”, “Türkiye ve AB’nin Karşılaştırmalı Endüstri İlişkileri”, Doktora düzeyinde ise; “Türkiye ve Avrupa Birliğinin Karşılaştırmalı Sosyal Yapısı” ve “Verimlilik Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar” gibi dersler verdi. İÜ İktisat Fakültesi Yönetim ve Fakülte Kurulu üyeliklerinin yanı sıra 2008-20016 yılları arasında Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölüm Başkanlığı, 2010-2012 yılları arasında İktisat Fakültesi Dekanlığı, 2013 yılından itibaren de İÜ Rektör Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Murat, 2013- 2017 yılları arasında Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu başkanlık görevinde bulundu. İdari görevlerinin yanı sıra İŞKUR, Türk Standartlar Enstitüsü, Milli Prodüktivite Merkezi gibi birimlerde genel kurul üyelikleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında resmi arabuluculuk, Kamu Görevlileri Hakem Kurul üyeliği gibi görevlerde bulundu. Diğer taraftan MÜSİAD, İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği ve İlim Yayma Cemiyeti gibi sivil toplum kuruluşlarının yüksek istişare heyetlerinde yer aldı. 30 civarında yayınlanmış kitabı ve yine 30’un üzerinde de makalesi bulunan Murat, bugüne kadar 35 yüksek lisans, 30 da doktora öğrencisine danışmanlık yaptı ve mezun etti."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.