GENEL - 17 Nisan 2019 Çarşamba 19:41

Çorlu’da “2. Uluslararası Yenilikçi Tekstiller Kongresi”

A
A
A
Çorlu’da “2. Uluslararası Yenilikçi Tekstiller Kongresi”

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ile Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü iş birliğiyle düzenlenen 2.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ile Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü iş birliğiyle düzenlenen 2. Uluslararası Yenilikçi Tekstiller Kongresi Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde gerçekleştirildi.


Çorlu’da bir otelin toplantı salonunda düzenlenen programda konuşan ve tekstil sektöründe Türkiye’nin ve bölgemizin çok önemli bir konumda olduğunu belirten Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat, “Bugün dünyada 7. bulunduğumuz, 28 milyar dolar ihracat yaptığımız yerlerde dünyada ilk 3’ün içerisine girerek yılda 50 milyar doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyorsak, çok daha farklı şeyler yapmalıyız. Bunları saymaya çalışırsak, başında çevre dostu üretim ve ürün, sürdürülebilir üretim ve ürün ve bu gün bulunduğumuz kongrenin asıl teması olan yenilenebilir üretim ve ürün kısmı ile başlıklar altında belki toplayabiliriz” dedi.



“Daha moda ürünler almaya çalışıyorlar”


50 milyar dolar hedefi için yapılması gerekenleri de sıralayan Canpolat, “İhtiyaçların yeniliklerle karşılanması gerekiyor. Bir başka başlık da belki markalaşma olmalıdır. Tüm bunları yapmak için de dönüp baktığımızda sanayi ve üniversitenin iş birliği yapamadığı hiç bir ülkenin bu dediklerimizi yerine getiremeyeceğini düşünüyorum. O yüzden de bu kongreyi çok daha fazla önemsiyorum. Bugün dünyaya dönüp baktığımızda, dengelerin değiştiğini görüyoruz. Dünyada satın almacıların, çok daha hızlı, çok daha yenilikçi, çok daha az adetli özellikle giyimlik tekstil kısmından söz edecek olursak, daha moda ürünler almaya çalıştığınız görüyoruz” diye konuştu.


Kendisinin bazı gözlemleri olduğunu da sözlerine ekleyen Canpolat, “Artık dünya uzak doğudan üretimi ve satın almayı, kendi coğrafi bölgelerine daha yakındaki bölgelere kaydırmaya çalışıyor. Bunu çok rahat bir şekilde görüyoruz. Gerek uzak doğudaki üreticilerle gerek Avrupa’daki satın almacılarla konuştuğumuzda altını çizerek belirtmek istiyorum, dünyadaki satın almacılar daha coğrafyalarına yakın yerlerden satın alma yapmak istiyorlar” şeklinde konuştu.



“Aldığınız makine 10 yıl son çöp oluyorsa fasonculuktan öteye gidemezsiniz”


Yapılan kongreye katılan Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant ise, dünyada makine sektörünün 2 trilyon dolarlık bir sektör olduğunu ve bunun için de tekstil makine sektörünün 28 milyar dolarlık payı bulunduğunu kaydetti. Bu durumu, tekstili üreten ülkelerin kendi tekstil makine ihtiyaçlarını karşılamasına bağladığını dile getiren Nalbant, ’’Çünkü, tekstilde söz sahibi olmak istiyorsanız, tekstilde yenilikten bahsetmek istiyorsanız mutlaka tekstil makinelerinde de belli bir yetkinliğiniz, belli bir kapasitenizin olması lazım. Ben bunu bir konuşmamda fasonculuktan öteye gidemiyoruz dediğimde çok büyük tepki almıştım. Ama yani yine şimdi burada yine konu tekstil olduğu için çok daha rahat konuşabiliyorum. Yani eğer siz bir 5 yılda bir makinenizi değiştirmek zorundaysanız, 10 yıl sonra çöp oluyorsa ve bunun devamlı alıcısıysanız ve dünyadaki 4. büyük alıcıysanız siz fasonculuktan öteye gidemezsiniz” dedi.



“Çin bir üretim canavarı olarak karşımızda”


Nalbant konuşmasının devamında, “Tekstil makineleri konusunda devlet kesin bir tavır ortaya koymadıktan sonra, biz daha birçok makineyi, yani tekstil sektörünün ihtiyacı olan yüzde 80 makineyi iplik ve dokuma makinelerini yurt ışından almaya mecburuz. Çünkü dünyanın problemi şu anda üretmek değil. Çin bir üretim canavarı olarak zaten karşımızda. Tekstil makinelerinde dünyanın 4. büyük pazarıyız. Birincisi Çin, her yıl 5 milyar dolarlık makine alıyor, 5 milyar dolarlık da makine satıyor, Almanya’yı geçti. 3 yıldır açık ara ve arayı açmaya da devam ediyor. İkincisi ihracatta Almanya ama ithalatta Amerika. Amerika, dünyanın en büyük 2. tekstil makineleri alıcısı. Üçüncüsü Hindistan, tabi Hindistan 1.2 milyar nüfusuyla zaten Türkiye’nin 15 katı ve onun 3. olması çok normal. Ama Hindistan’da bakıyorsunuz iplik makinesi yapan, dokuma makinesi yapan ve kendine yeten bir döngüye sahip. Ama yine de yılda 2.5 milyar dolarlık makine alıyor. Dördüncü sırada Türkiye, biz geçen yıl 1 milyar 900 milyon dolar ki, 10 Haziran döviz patlaması olmasaydı 2 yada 2.5 milyar dolarlara çıkardık. Orada bir sanayicimiz durdu ama yine de 1.9 milyar dolarlık makine alımı yaptık” şeklinde konuştu.


Kongreye Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat, Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant, bölgedeki tekstil sanayicileri ve makine parçası üreticileri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Dershaneden dönerken bombalı saldırıda şehit olan Oğulcan’ın annesi, evladının okul elbisesiyle hasret gideriyor HATAY (İHA) – Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 53 vatandaşın acısı yıllar geçse de dinmiyor. Saldırıda 17 yaşındaki oğlu şehit olan anne Fatma Tuna, evladının hatıralarıyla hasret giderdiğini belirterek, "11 yıl geçmesine rağmen acımız hala taze, oğlumu çok özlüyorum" dedi. Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde terör grupları tarafından peş peşe iki bombalı saldırı gerçekleştirilmişti. Üzerinden yıllar geçse de unutulmayan saldırıda 53 sivil vatandaş hayatını kaybetmişti. PTT binası ve Reyhanlı Belediyesi önünde gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınları hala o günleri unutamıyor. Saldırı sırasında dershaneye giderken yaşamını yitiren 17 yaşındaki Oğulcan Tuna’nın annesi Fatma Tuna, evladının hatıralarıyla hasret gideriyor. Oğlunun okul elbisesini ilk günkü gibi saklayan anne Tuna, saldırı günü yaşananları ve duygularını anlattı. "Oğlum çok iyi ve neşe dolu bir insandı" Oğlunun hatıralarıyla teselli olduğunu dile getiren Fatma Tuna, şehit evladından övgüyle söz ederek, "11 Mayıs’ta Reyhanlı’da 2 tane bomba patlatıldı. Oğlum 17 yaşındaydı, dershaneye gitmişti. Dershane çıkışında bombalı eylemde şehit oldu. Katliamdı, orada 53 kişi can verdi. Oğlum çok iyi ve neşe dolu bir insandı. O gün dershaneye gitti tekrar gelmedi babası kendisini buldu. 11 yıl geçmesine rağmen acımız hala taze, oğlumu çok özlüyorum. Hatıralarıyla teselli oluyorum" şeklinde konuştu.
Antalya Antalya’da yürek burkan kaza...Okuldan el ele çıkan kardeşleri kaza ayırdı Antalya’nın Alanya ilçesinde okul çıkışı el ele tutuşup yola çıkan iki küçük kardeşe otomobil çarptı. Kardeşlerden 8 yaşındaki ağabey hayatını kaybederken, 7 yaşındaki kız kardeşi ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.Kaza, Güllerpınarı Mahallesi Şevket Tokuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Kemal Şuberi İlköğretim Okulunda okuyan 8 yaşındaki Doruk Erdoğan ve 7 yaşındaki kardeşi Belinay Erdoğan okul çıkışı evlerine giderken karşıdan karşıya geçtikleri sırada F. Ü.’nün kullandığı otomobil çarptı. Kazada Doruk Erdoğan aracın altında kalıp feci şekilde can verirken, kız kardeşi çarpmanın şiddetiyle önce aracın ön kaputuna, ardından yola savruldu. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Dorukhan Erdoğan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Hafif yaralanan Belinay Erdoğan ise kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı. Sürücü gözaltına alınırken, küçük çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.Kazadan geriye iki kardeşin el ele fotoğrafları kaldıTorununu kaybeden acılı dede İsmail Göçer, yüzlerce çocuğun geçtiği bölgeye yaya geçidi yapılıp, başka çocukların hayatını kaybetmemesi çağrısında bulundu. Kazadan geriye ise iki kardeşin yine el ele tutuştukları fotoğrafı kaldı.Kaza anı güvenlik kamerasındaÖte yandan kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde küçük çocukların el ele tutuşarak karşıdan karşıya geçtiği sırada otomobilin çarpması, Doruk Erdoğan’ın araç altında kalması ve kız kardeşinin yola savrulması yer aldı.
Hatay Kuaförün yaptığıyla müşterilerini gülme krizine soktuğu anlar sosyal medyada ilgi odağı oldu HATAY (İHA) – Hatay’da kuaför Emrecan Çelebi, tıraş ettiği yetişkin müşterilerine çizgi film karakterli çocuk önlüğü takarak tepkileri ölçtü. Çelebi’nin kayıt altına aldığı bu anlar sosyal medyada ilgi odağı oldu. Dörtyol ilçesi Sanayi Mahallesi Özel Caddesi’nde iş yeri bulunan kuaför Emrecan Çelebi, çektiği videolar ile tanınıyor. Kuaför Çelebi, 2020 yılından itibaren model amaçlı tıraş ettiği müşterilerinin görüntülerini çekmeye başladı. Asrın felaketi sonrası insanlardaki moral düşüklüğünü fark eden Çelebi, yüzleri güldüren görüntüler oluşturmaya çalıştı. Çelebi, son olarak tıraş ettiği yetişkin müşterilerine çizgi film karakterli çocuk önlüğü takarak tepkileri ölçtüğü anları kayıt altına aldı. Müşterilerinin ve kendisinin yüzünü güldüren anlar sosyal medyada ilgi odağı oldu. “İnsanların içini ısıtan bir video çıktı ortaya” Yaptığı davranışla deprem bölgesinde hayatın normale döndüğünü gösterdiğini dile getiren 29 yaşındaki Emrecan Çelebi, “2010 yılından beri bu işi yapıyorum, depremden önceki süreçten itibaren video çekmeye başlamıştım. 2020 yılından itibaren yaptığım işin videolarını çekiyordum, yalnız depremden sonra video konsepti biraz daha değişti. Biraz daha insanları güldürebilecek, biraz daha meslekten ziyade başka insanların da ilgisini çekecek videolar oluşturmaya çalıştık. Genelde müşterilerimi çocuk önlüğüyle tıraş etmek istediğimde nasıl bir tepkiyle karşılaşacağımı hiç bilmiyordum. Sadece samimiyetimize güveniyordum. Hepsi 4 yıllık, 5 yıllık ve 6 yıllık müşterilerim. Örtüyü ilk taktığım zaman herkeste istisnasız bir gülümseme oluştu. Yani biz de o gülümsemeyi beklemiyorduk, yani acaba nasıl bir tepki verirler diye biz de çok merak ediyorduk ama sonuç çok güzel oldu. İnsanların içini ısıtan bir video çıktı ortaya. Ben bile videoyu hazırladığımda defalarca izledim ve öyle paylaştım. Yani bizim için çok güzel bir anıydı, müşterilerimiz için de çok güzel bir anıydı. Sadece tıraş etmekten ziyade onları burada motive edip, Hatay’daki insanların da yüzünün güldüğünü göstermek istedim. Bu görüntüler, bizim artık normalleştiğimizin bir kanıtı aslında” şeklinde konuştu. Çocuk tıraş önlüğü sürpriziyle karşılaşan 25 yaşındaki Ömer Taş ise, “Çok güzel bir şey. Şöyle söyleyeyim; zaten yaklaşık 5 - 6 yıldan beri geliyoruz yani buraya geldiğimize de çıktığımızda da gerçekten dört dörtlük karşılanıyoruz. Kendisi olsun elemanlar olsun hepsi gerçekten dört dörtlük insanlar. Tıraşları güzel bu da çok farklı ve güzel oldu. Biraz komik ama canı sağ olsun diyelim” ifadelerini kullandı.