YEREL HABERLER - 27 Mart 2012 Salı 18:31

TÜRKİYE`NİN İLK "MOBİL 1 EXPERT YAОLAMA MERKEZİ" ÇERKEZKÖY`DE AÇILDI

A
A
A
TÜRKİYE`NİN İLK "MOBİL 1 EXPERT YAОLAMA MERKEZİ" ÇERKEZKÖY`DE AÇILDI

Mobil Oil Türk AŞ, ilk Mobil 1 Expert yağlama merkezini Çerkezköy`de açtı.
Mobil 1 Expert Bayraktarlar Yağlama Merkezi`nin açılış törenine Çerkezköy Belediye Başkanı Ali Ertem, AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, AK Parti Çerkezköy İlçe Eski Başkanı Sait Yazı, AK Parti Çerkezköy İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, AK Parti Kapaklı Belde Başkanı Ali Osman Orhan, belediye meclis üyeleri, Mobil Oil Türk AŞ Avrupa-Afrika-Ortadoğu Pazarlama Müdürü Emmanuelle Bourgeille, Mobil Oil Türk AŞ Genel Müdürü Michel Gouzerh, Mobil Oil Türk AŞ Pazarlama Müdürü Handan Karakaş,
Bayraktarlar Şirketi Sahibi Tarık Bayraktaroğlu, Çerkezköy Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Yılmaz Arat ile çok sayıda davetli katıldı.
Açılış konuşmasını Mobil 1 Expert`i distribütörü Bayraktarlar Şirketi Sahibi Tarık Bayraktaroğlu yaptı. Bayraktarlar olarak 17 yıldır Çerkezköy`de faaliyet gösterdiklerini söyleyen Tarık Bayraktaroğlu, kendilerine gösterdikleri güvenden dolayı Mobil Oil şirketine teşekkür etti.
Tarık Bayraktaroğlu`nun ardından mikrofona Mobil Oil Türk AŞ Pazarlama Müdürü Handan Karakaş geldi. Handan Karakaş, Mobil 1 Expert ile yağlama merkezi konseptine yeni bir anlayış getirmeyi hedeflediklerini söyleyerek, "Hayatımızın her alanında yer almaya başlayan teknolojileri buraya taşıyarak kullanıcılara bir kolaylık sağlıyoruz. Kaliteli hizmet anlayışını standart fiyata sunan, özellikle bayanların rahatça gidebileceği, servis alanından tuvaletine kadar tertemiz, modern bir yağlama merkezi artık
hayal değil" dedi. Karakaş, Mobil 1 Expert hakkında da bilgi vererek şunları söyledi:
"Yüksek servis kalitesiyle fark oluşturan Mobil 1 Expert`e gelen araçlara Formula 1 pistlerinde kullanılan teknolojiye sahip Mobil 1 ürünleriyle yağ değişimiyle birlikte güvenlik için büyük önem taşıyan 10 kritik nokta kontrolü de yapılıyor. Eğitimli uzman kadrosunun sunduğu tamamı 15 dakika süren expres servis sırasında müşteriler dinlenme odasının konforlu ortamındaki ekranlardan araçlarına yapılan uygulamayı canlı olarak izleyebiliyor."
Mobil 1 Expert`in açılışı sırasında, aracını aldığı ilk günden beri Mobil 1 yağlarını kullanarak bir milyon kilometreye, motor revizyonu geçirmeden ulaşan taksinin şoförünü ödüllendirdi. Araç şoförü Nevzat Köse`ye yeni bir araç ve başarısını simgeleyen bir plaket verildi. Handan Karakaş, "Bu araç Mobil 1`in motoru ne kadar iyi koruduğunun en güzel göstergesi. Biz yenisiyle değiştirene kadar taksi İstanbul halkına hizmet vermeye devam etti. Bundan sonra da bizim gurur kaynağımız olarak sergilenecek ve
trafikte ilerlemeye devam edecek. Benzer şekilde Mobil 1 ile başarıya ulaşan dünyadaki diğer örnekler için mobil1.com.tr sitesi ziyaret edilebilir. Mobil 1`in gururu olarak sergilenecek bir milyon kilometre aracına yapılan borosokop muayenesinde silindir yüzeylerinin temiz, honlama çizgilerinin düzgün ve piston tepelerinin kurumsuz olduğu görüldü. Mobil 1 sayesinde 1 milyon kilometre boyunca aracın motoru temiz kaldığı ve turbo şarjerin de mil yataklarının temiz, kurumsuz ve aşınmaların minimum seviyede
olduğu tespit edildi. 1 milyon kilometre yol alan aracın motorunun bu süre boyunca yaklaşık 25 bin saat çalıştığı ve 3 milyon motor devri, 1.5 milyon egzantrik mili devri gerçekleştirdiği, her pistonun da silindir içinde 6 milyon kez hareket ettiği tahmin ediliyor" ifadelerini kullandı.
Açılışta Çerkezköy Belediye Başkanı Ali Ertem ise, Çerkezköy`ün her geçen gün sanayisiyle, konu sektörüyle, nüfusuyla büyüdüğü söyleyerek, "Çerkezköy her geçen gün gelişen bir yer. Bu gelişmeye paralel olarak da araç sayısı günden güne artıyor" dedi. Başkan Ertem sözlerini Mobil 1 Expert Bayraktarlar Yağlama Merkezi`nin Çerkezköy ve bölgeye hayırlı olması temennisinde bulunarak tamamladı.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından işyerinin açılış kurdelesi kesildi. Sonrasında Mobil 1 Expert Bayraktarlar Yağlama Merkezi yetkilileri, işyerinde yapılan hizmetler hakkında davetlilere bilgilendirmede bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Yapay zekanın bilinçsiz kullanımı güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerini artırıyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın sunduğu kolaylıkların yanında güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerine dikkat çekerek dijital okuryazarlığın önemine vurgu yaptı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, bu teknolojinin bilinçsiz kullanımının çeşitli riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Yapay zekanın sanıldığı gibi yeni bir kavram olmadığını dile getiren Çakır, son dönemde artan kullanım alanlarıyla birlikte güvenlik ve mahremiyet konularının daha fazla gündeme geldiğini ifade etti. "Yapay zeka hayatımızın bir çok alanında var" Yapay zekanın uzun süredir hayatın içinde olduğunu anlatan Çakır, bu teknolojinin temel olarak veriler üzerinden karar verme sürecini yürüttüğünü belirterek, "Aslında yapay zeka çok iyi bir kavram gibi görünse de hayatımızda uzun bir süren beri aslında bulunmaktaydı. Son zamanlarda oldukça popüler hale geldi ve her alanda kullanılır hal almakta. Şimdi yapay zeka deyince şunu söyleyebiliriz. Yapay zeka bilgisayarların insanlardan öğrendikleri verilerle karar verme sürecidir. Bugün baktığın zaman telefonlarımızda, bankalarda, hastanelerde ve birçok alanda kullanılmakta" dedi. "Hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir" Yapay zekanın düşünme ve sorgulama yeteneğine sahip olmadığını vurgulayan Çakır, yanlış verilerle eğitilen sistemlerin ciddi sorunlara yol açabileceğini söyledi. Çakır, "Hayatımızın tabii ki bu kadar içine girmiş olan bir teknoloji ve hayatımıza getirdikleri kolaylıklar küçümsenemez bir gerçek ve her anda şu an yapay zeka kullanıyoruz. Ve gündemdeki aslında diğer bir soru da şu olabilir, güvenlik. Yani güvenlik riskleri nelerdir? Çünkü hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji her anda var olması güvenlik listenin de beraberinde getirmektedir. Yapay zeka düşünmez. Sorgulamaz. Sadece girdi olarak verilen verilerle sonuç üretir" ifadelerini kullandı. "Yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse zararlı sonuçlar doğurabilir" Yanlış veri ve dezenformasyonun yayılmasında yapay zekanın etkisine değinen Çakır, dijital okuryazarlığın bu noktada kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi. Çakır, "Bu kapsamda siz ne kadar yanlış bir veri verirseniz ve bu yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse o zaman kullanıcıya yanlış yönlendirmeler hatta zararlı sonuçlar doğurabilir. Yapay zekanın bu noktada okuryazarlığı çok önemli bir husus. Çünkü çok hızlı bir giriş yapmış oldu hayatımıza" şeklinde konuştu. "Kullanıcılar bilinçli yada bilinçsiz mahremiyet teşkil edecek verilerini verebiliyor" Yapay zekanın gerçekçi ama doğru olmayan içerikler üretebildiğine dikkat çeken Çakır, bu durumun dolandırıcılık ve mahremiyet ihlallerini artırdığını belirtti. Çakır, "Şimdi yapay zeka bir lafa çok gerçekçi. Ama tamamen yanlış haberler, görüntüler hatta ve hatta bu görüntülerle beraber sesleri de üretebilir hale geldi. Aynı zamanda yanlış bilgin yanında suç oranında da artış var. Yani dolandırıcılık faaliyetleri. Dolandırıcılık faaliyetlerinde işte birinin sesini veya görüntüsünü alıp bu görüntü, Deep Fake dediğimiz buradaki görüntü ve içerikleri kişinin yani bunu kullanan kişinin vermiş olduğu direktifler doğrultusunda üreterek insanlar kandırılabilip suça hatta suça yönlendirmede gerçekleştirebiliyor. Diğer bir husus da bu noktada mahremiyet. Yani kişiye ait, kişiye özel olan demek olan mahrumiyet kavramında kişisel verilerimizde izinsiz analiz edilebiliyor. Bunu bilinçli veya bilinçsiz şekilde kullanıcılarımız ne yazık ki mahremiyet teşkil edecek, sıkıntı oluşturabilecek alanlarda verilerini kişiler verebiliyor" şeklinde konuştu. "Manavdan iyi ürün için tavsiyede bile bulunabiliyor" Yapay zekanın tamamen tehlikeli olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çakır, sağlık ve eğitim alanlarındaki olumlu uygulamalara dikkat çekti. Çakır, "Her gördüğünüz, duyduğunuz her şeye güvenmeyin. Tamamen tehlikeli diyemeyiz yapay zekaya. Neden? Çünkü iyi örnekleri yok mu? Çok iyi örnekleri var. Bunu nerede görüyoruz? Sağlıkta görüyoruz. Yani sağlıkta erken teşhis. Aynı zamanda eğitimde görüyoruz. Eğitimde çok güzel uygulamalar başladı. Kişiye özel öğrenme modelleri, yine yapay zeka tabanlı sistemlerle algoritmalar kullanılarak gerçekleştirmeye başladı. Yine engellilerle ilgili büyük kolaylıklar, sosyal hayatta yaşantımızda birtakım kolaylıklar yapay zeka ile gerçekleştirebiliyoruz. Hatta işte en büyük sıkıntımız bir manava gittiğiniz zaman işte bir meyve alacaksınız karpuz diyelim bunun bir görüntüsünü çekip sizin adınıza oradaki en iyi ürünü seçip size bir tavsiyede bulunabiliyor" ifadelerini kullandı. BEUN’de yapay zeka farkındalık etkinlikleri düzenleniyor Üniversite bünyesinde yapay zeka ve dijital güvenlik konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çakır, farkındalık eğitimlerinin sürdüğünü belirtti. Çakır, "Üniversite olarak neler yapıyoruz? Üniversite, biz bünyesinde Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama Araştırma Merkezi olarak birçok etkinliğe imza atıyoruz. Başta Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer önderliğinde üniversitemizde birçok farkındalık eğitimleri, seminerler, ulusal kongreler düzenledik ve olabildiğince de sadece üniversite öğrencilerimize yönelik değil hem personellerimize hem de halkımıza yönelik programlarla bu farkındalığı, yapay zeka ve teknoloji kullanımı, özellikle dijital alandaki kullanımla ilgili halkımızı bilinçlendirme faaliyetlerine devam ediyoruz" dedi. Çakır, yapay zekanın kontrolsüz kullanımından kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, özellikle gençlerin her işi yapay zekaya bırakma alışkanlığından vazgeçmesinin önemine dikkat çekti. Çakır, "Buradaki sorun aslında teknoloji ve yapay zeka değil, yine bunun kontrolsüz kullanımı. Okuryazarlık çok önemli bir kavram. Ve şu an görülüyor ki gençlerde de üniversitede biraz tabii ki öğretim üyesiyiz biz derslere giriyoruz. Derse girdiğimiz zaman şunu görüyoruz. Her şeyi yapay zekaya bırakma durumu var. Bu anlayıştan bir defa vazgeçmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
İstanbul Pendik’te Işıl Öykü Dinç’in hayatını kaybettiği kazaya ilişkin sanığın yargılanmasına devam edildi Pendik’te 15 yaşındaki Işıl Öykü Dinç’in hayatını kaybettiği, kazaya ilişkin ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenen sanık Ömer Faruk Ballı 2. kez hakim karşısına çıktı. Olay, 18 Mayıs’ta Kaynarca Mahallesi Erol Kaya Caddesi Tuzla istikametinde meydana geldi. 34 KAB 356 plakalı otomobilin sürücüsü Ömer Faruk Ballı (26), yolun karşısına geçmek isteyen Işıl Öykü Dinç’e çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan müdahalelere rağmen Dinç olay yerinde hayatını kaybetti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Ömer Faruk Ballı’nın (26) ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenmişti. Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görülen davaya, tutuksuz sanık Ömer Faruk Ballı, hayatını kaybeden Işıl Öykü Dinç’in annesi Özlem Dinç, baba Yunus Dinç, taraf avukatları ve Kadıköy’de öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi katıldı. Işıl Öykü Dinç’in arkadaşları ve yakınları destek için duruşma salonu dışında bekledi. "Aracın çok hızlı olduğunu düşündüm" Tanık Mürvet Aydın, "Her iki tarafı da tanımıyorum, o gün pikniğe gitmiştik. Olay anını görmedik, kazadan sonra kızın yerde olduğunu gördük, beş dakika kimse gelmedi. Beş dakika sonra polisler geldi. Polis nabzına dokundu kızın öldüğünü biz doktor hemşire var mı diye bağırdık, bir kız veteriner olduğunu söyledi tekrar nabzını baktı. Öldüğünü söyledi. Çarpma sesi çok yüksekti, bu yüzden aracın çok hızlı olduğunu düşündüm ancak görmedim" şeklinde konuştu. "Çarpan araçtan biri indi mi bilmiyorum" Tanık Remzi Özdemir, "Ben sahilde yürüyüş yapıyordum. Işıklarda bir çarpma sesi duydum, kafamı çevirdiğimde birisinin uçtuğunu gördüm, hemen telefonumu çıkarıp 112’yi aradım. İlk başta bir kaç kişi vardı sonra kalabalıklaştı. Doktor yokmu, ilk yardım bilen birisi yok mu diye bakındık, kimse olmayınca ambulansı bekledik. 12-13 dk sonra ambulans geldi. Aracın çok hızlı olduğunu çarptığı nokta ile savrulduğu nokta ile arasındaki mesafeden anladım. Çarpan araçtan biri indi mi bilmiyorum" ifadelerini kullandı. "Polis nabzına baktı ölmüş dediler" Tanık Yıldız Pınarbaşı, "O gün biz orada piknik yapıyorduk. Büyük bir gürültü duyduk. Motor arabaya çarptı sandık çünkü çok büyük bir ses geldi. Sonra baktık çocuk orada yatıyordu. Polis nabzına baktı ölmüş dediler. Ben kaza anını görmedim. Arabalar birbirine çarptı zannettik çünkü o kadar yüksek bir ses geldi" dedi. Işıl Öykü Dinç’in annesi Özlem Dinç, şikayetinin devam ettiğini ifade ederek, sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, olay yeri ile çevresinin fotoğraf ve video kayıtları alınarak trafik bilirkişisince kroki çizilmesi için yazı yazılmasına ve Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu aldırılmasına karar verdi. Hakim, olaya müdahale eden polis memurlarının tespit edilerek bir sonraki celse beyanlarının alınmasına hükmetti. Duruşma, 17 Nisan’a ertelendi.