POLİTİKA - 29 Kasım 2025 Cumartesi 18:37

Bakan Göktaş: "Türkiye genelinde 540 bin aileye destek sağlandı"

A
A
A

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, ihtiyaç sahibi herkes için aile odaklı hizmetlerin geliştirildiğini belirterek, Türkiye genelinde 540 bin aileye destek sağlandığını ifade etti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Tekirdağ İl Danışma Meclisi Toplantısı(na katıldı. Bakan Göktaş, sosyal hizmetlerde son 23 yılda yaşanan dönüşümleri anlattı. Son 23 yılda sadece Tekirdağ’a 9,5 milyar liralık destek sağlandığını belirten Bakan Göktaş, Türkiye genelinde sosyal hizmetler ve sosyal politikalar alanında büyük bir dönüşümün yaşandığını vurguladı. Yollar, hastaneler, okullar ve savunma sanayindeki atılımlarla Türkiye’nin son yıllarda önemli bir gelişim kaydettiğini belirten Göktaş, savunma sanayide ihracat yapan ilk 10 ülke arasına girildiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanının liderliğinde "yapılamaz" denilen pek çok adımın hayata geçirildiğini söyleyen Göktaş, vatandaş odaklı çalışmaları her dönemde öncelik haline getirdiklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı’nın 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden itibaren insan odaklı bir anlayış benimsediğini hatırlatan Göktaş, engelli bireylerin evlerinde saklandığı dönemlerden bugün güçlü sosyal politikaların uygulandığı bir yapıya gelindiğini söyledi. Göktaş, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, ihtiyaç sahibi herkes için aile odaklı hizmetlerin geliştirildiğini belirtti. Engelli vatandaşlara yönelik evde bakım yardımının da bu anlayışın sonucu olarak hayata geçirildiğini dile getiren Göktaş, bugün Türkiye genelinde 540 bin aileye destek sağlandığını ifade etti.

Bakan Göktaş, ihtiyaç sahiplerinin 58 farklı sosyal yardım kalemiyle desteklendiğini, geçmişte aylar süren sosyal yardım başvurularının artık e-devlet üzerinden dakikalar içinde yapılabildiğini belirtti. Dünyada birçok ülkenin ekonomik daralmalarda ilk olarak sosyal destekleri kıstığını söyleyen Göktaş, Türkiye’de Cumhurbaşkanının önceliğinin her zaman millet olduğunu vurguladı.

Aile yılı ilan edilen 2024’e de değinen Göktaş, teşkilatın ilk günkü heyecanını koruduğunu, kapı kapı dolaşıp vatandaşın halini soran bir yapı olduklarını söyleyerek katılımcılara teşekkür etti.

Halil Dağ - İlhan Can Arıcılar



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.