ASAYİŞ - 16 Ekim 2025 Perşembe 00:05

Bıçaklı yaralama olayına karışan motosikletli şüpheliler polisten kaçarken kaza yaptı: 3 yaralı

A
A
A
Bıçaklı yaralama olayına karışan motosikletli şüpheliler polisten kaçarken kaza yaptı: 3 yaralı

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde yunus ekiplerinden kaçan motosikletli şüpheliler, başka motosikletle çarpıştı. 3 kişinin yaralandığı kazada, kaçan şahısların Ergene ilçesinde bıçaklı yaralama olayına karıştığı ortaya çıktı.


Ergene Sağlık Mahallesi’nde bir genç, bıçaklı saldırı sonucu yaralandı. Olayın ardından şüphelilerin motosikletle olay yerinden kaçtığı bilgisi üzerine ekipler, çalışma başlattı. Şüpheli şahısların Çorlu’da yunus ekiplerince fark edilmesi üzerine kovalamaca başladı.


Kaçan motosikletlerden biri Şinasi Kurşun Caddesi’nde O.Ş.’nin kullandığı motosikletle çarpıştı. Kaza sonrası Y.Ç., M.V.Ç. ve O.Ş. yaralandı. 3 yaralı, olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.


Tedavilerinin ardından taburcu olan şüpheliler Y.Ç. ve M.V.Ç., ayrıca kaçan başka motosiklette yolcu olarak bulunan O.S. yunus ekipleri tarafından gözaltına alındı.


Öte yandan Sağlık Mahallesi’nde meydana gelen bıçaklama olayı anbean kameraya yansıdı.


Olayla ilgili soruşturma sürüyor.



Bıçaklı yaralama olayına karışan motosikletli şüpheliler polisten kaçarken kaza yaptı: 3 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van Gölü’nde şaşırtan görüntü: Mikrobiyalitten tatlı su fışkırdı Van Gölü’nün çekilmesiyle Gevaş’ta gün yüzüne çıkan bir mikrobiyalitte fışkırır şekilde görülen su çıkması, görenleri hayrete düşürüyor. Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle su seviyesi her geçen yıl azalan Van Gölü’nde, çekilme sonucu ortaya çıkan mikrobiyalitler görenleri şaşırtmaya devam ediyor. Van’ın Gevaş ilçesine bağlı İnköy Mahallesi sahilinde, göl sularının çekilmesiyle gün yüzüne çıkan mikrobiyalitlerden birinden fışkırır şekilde tatlı su çıktığı gözlendi. Mevsimsel değişiklikler, kuraklık ve buharlaşmanın etkisiyle su seviyesinde belirgin düşüş yaşanan Van Gölü’nde kıyılarda ortaya çıkan mikrobiyalitler, bilim insanlarının, doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor. İHA muhabirine konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, Van Gölü’nün eşsiz bir ekosisteme sahip olduğunu belirtti. Van Gölü’nden dışarıya hiçbir su çıkışı olmadığını ifade eden Öğretim Üyesi Akkuş, "Ayrıca göl, dünyada eşi benzerine az rastlanır şekilde adeta yanardağlarla çevrilmiştir. Yani Van Gölü’nün hemen güneyinde Nemrut Dağı volkanik, Süphan Dağı volkanik, biraz daha kuzeye geçtiğimizde Tendürek ve Esruk Dağı gibi volkanik dağlar bulunur. Yani Van Gölü, volkanlarla çevrili bir arazide yer alan bir göldür. Bu nedenle suyu tuzlu ve sodalı bir yapıdadır. Çünkü eriyen kar suları ve yağmur suları, bölgedeki sodayı ve bikarbonatı çözerek Van Gölü’ne taşır. Böylece göl zaman içerisinde tuzlu ve sodalı bir hale bürünür" dedi. "Gölün ortasında tuzlu sularla çevrili bir alanda tatlı su içme imkânınız var" Van Gölü’nün altındaki çatlaklardan devasa su çıkışlarının olduğunu dile getiren Akkuş, "Özellikle Reşadiye’ye doğru giderseniz, gölün altında 1 metre çapında, adeta borudan yüzeye fışkırır tarzda su çıktıları bulunur. Burada ilginç olan nokta şu: Van Gölü’nün suyu tuzlu ve sodalı, fakat tabandan yüzeye doğru çıkan sular tatlı sudur. Yani gölün ortasında tuzlu sularla çevrili bir alanda tatlı su içme imkânınız vardır. Gölün tabanından çıkan sular kalsiyumca zengin tatlı sulardır. Göl ise sodalı ve tuzlu olduğu için, tabandan çıkan tatlı sudaki kalsiyumla göldeki karbonatların birleşmesi çökellerin oluşmasını sağlar. Bu çökellerde faaliyete geçen plankton ve siyanobakteriler, adeta soba borusu ya da küçük su borusu gibi yapıların oluşmasına sebebiyet verir" diye konuştu. "Bu yapılar, Van Gölü’nün gizemli güzelliklerinden sadece birkaçıdır" Gevaş ilçesinin İnköy ve Ağin Koyu bölgelerinde gölle karanın birleştiği noktalarda yerden çıkmış su borusu şeklinde yapılar görüldüğünü ifade eden Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "İçlerinden tatlı suyun çıktığı bu yapılar, Van Gölü’nün gizemli güzelliklerinden sadece birkaçıdır. Bu yapılar aslında gölün birçok yerinde mevcuttur. Gölün tabanında dalış yaptığınızda, tatlı su çıkışlarını görebilirsiniz. Ağın Koyu’ndaki ve İnköy’deki yapılar ise yüzeye çıkmış oldukları için insanlara görsel bir şölen sunar."
İzmir Foça’da sel suları denizin rengini değiştirdi İzmir’de etkili olan sağanak yağış sebebiyle Foça ilçesinde birçok bölgede su taşkınları oldu, rögarlar ve dereler taşınca yollar adeta göle döndü. Derelerden ve caddelerden gelen sel suları denize karışırken, sahil boyunca denizin rengi kırmızıya döndü. Meteoroloji İzmir Bölge Müdürlüğü’nün yaptığı yağış uyarısından sonra beklenen yağmur sabah saatlerinde kıyı ilçelerinden etkisini göstermeye başladı. Özellikle İzmir’in kuzeyinde şiddetini artıran yağış hayatı olumsuz etkiledi. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur sebebiyle vatandaşlar kapalı alanlara sığınırken, yağmur suları bir süre sonra taşkınlara dönüştü. Rögarların ve derelerinde taşmasıyla Foça ilçesindeki cadde ve sokaklar kullanılamaz hale geldi. Kent sakinleri, meteorolojinin uyarılarına rağmen tedbir alamayan Foça Belediyesi’ne tepki gösterdi. "Arabam da suya kapıldı" Foça ilçesinde etkili olan sağanaktan sonra evini su basan Ufuk Çelik, "Sabah, yarım saatlik bir yağış oldu. Ardından sel gelmeye başladı. Derelerin ve menfezlerin küçük olması sorunu artırdı. Burada tarihi bir köprü var; o köprüyü pislikler tıkamış. Tıkanınca su şişiyor ve patlıyor. Yalnızca bizim bulunduğumuz Çamlık Sokak, denize 37 metre yakın olmasına rağmen, leğen gibi dolup taştı; adeta havuz gibi oldu. Bütün evlere su girdi. Şimdi kendi imkanlarımızla temizlemeye çalışıyoruz. Bu, son 20 gün içinde yaşadığımız ikinci olay. İlkinde su evin içine tamamen girmişti. Beyaz eşyalar, halılar, mobilyalar hepsi gitti. Arabam da suya kapıldı, denize doğru gidiyordu. Neyse ki yoldan geçemedi ve orada kaldı. Bu sefer arabayı kurtardım. Şimdi uğraşıyoruz, perişan haldeyiz. Bunları hep yaşıyoruz" dedi. "Mevcut sistem yetersiz kalıyor" Her yağmurda mazgalların tıkandığını ve yetersiz kaldığını belirten fırıncı Serkan Seran, "Biz kendi çabalarımızla mazgalları açmaya çalıştık ancak gücümüz yettiği kadarını yapabildik. Dükkanımızı su bastı; aynı şekilde diğer dükkanları ve evleri de su bastı. Bu durum nedeniyle çok fazla zararımız oldu. Geçen yağmurda da büyük zarar görmüştük. Kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama nereye kadar yetişebiliriz? Biz de bir yardım, bir çözüm bekliyoruz. Aradan çok zaman geçti, elbette belediyenin bunu hemen yapması mümkün değil ancak neden bir altyapı çalışması yapılmadan önlem alınmıyor? Yangınlarda ormancıların kestiği ağaçları tomruk halinde bırakmaları, sonrasında başlayan sert yağmurla derelerin tıkanmasına ve o suyun buralara gelmesine neden oldu. Bu durum da insanların mağduriyetine ve sıkıntı yaşamasına yol açtı. Büyük ihtimalle bu durumu öngörmüyorlar çünkü mevcut sistem yetersiz kalıyor. Çoğu insanın da söylediği gibi, daha önce bu kadar sert bir yağmur beklenmiyordu ve bu kadar şiddetli yağışın ilk defa yaşandığı söyleniyor. Bu sene çok fazla yağmur yağdı ve bu yüzden büyük sıkıntılar yaşandı. Umarım bir daha aynı sorunları yaşamayız" ifadelerini kullandı.
Bursa İnegöl’de yeşil vatan seferberliği Bursa’nın İnegöl ilçesinde Milli ağaçlandırma seferberliği kapsamında binlerce fidan toprakla buluştu. Son yıllarda orman yangınlarıyla ciddi orman kayıpları yaşayan ülkemizde, 7 yıldır kutlanan 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Bayramı geleceğe umut oluyor. İlk kez 2019 yılı Kasım ayında "Geleceğe Nefes Ol" sloganıyla başlayan Milli Ağaçlandırma Bayramı, bu yıl 7’nci kez kutlandı. 11 Kasım tarihinde, saatler 11.11’i gösterdiğinde ülke genelinde milyonlarca fidan aynı anda toprakla buluştu. İnegöl’de de Kaymakamlık uhdesinde Orman İşletme Müdürlüğü ve İnegöl Belediyesi organizasyonuyla Halhalca köyü bölgesinde fidan dikim etkinliği gerçekleştirildi. Orman sevgisi her yıl artıyor İlçe protokolü, öğrenciler, öğretmenler, gönüllüler, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, yaşlısı, genci her yaştan insanın katıldığı ve destek verdiği fidan dikim etkinliğinde, İnegöl’de bin dolayında fidan toprakla buluştu. Fidan dikimi öncesi bir konuşma yapan İnegöl Orman İşletme Müdürü Okan Kaya, "Yeşil vatan seferberliği adı altında bu sene düzenlediğimiz 11 Kasım Milli Ağaçlandırma fidan dikim etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz aylarda ülkemizin pek çok yerinde orman yangınlarıyla mücadele ettik. Eskişehir ve Afyon’daki orman yangınlarında da 5 orman işçimiz ve 5 Akut görevlimizin şehit haberini aldık, yüreğimiz daha da yandı. 2019 yılından bu yana Cumhurbaşkanımızın önderliğinde başlatılan Milli Ağaçlandırma Bayramları ile her yıl gençlerimizin, insanlarımızın ağaç sevgisini güçlendirecek fidan dikimleri yapmaya devam ediyoruz. Bugün burada bu kadar kalabalığı görünce de insanlarımızda orman sevgisinin her geçen yıl arttığını görmüş olduk. Katılan herkese teşekkür ediyorum" dedi. İnegöl’de bu yıl 540 bin fidan dikilecek Bugün Türkiye genelinde 81 il ve 922 ilçede 550 milyon adet fidanın toprakla buluştuğunu hatırlatan Kaya, "İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü sınırları içerisinde de 122 hektar orman alanımız bu sene maalesef orman yangınlarında kaybettik. Bu sahanın tamamı bu sene ağaçlandırılacak. Yaklaşık 240 bin adet fidan dikeceğiz. Yine rutin ağaçlandırma çalışmalarımız kapsamında da yaklaşık 185 hektar alanı ağaçlandırma faaliyeti yaparak toplam 540 bin fidanla ağaçlandıracağız. Yanan orman alanları anayasa güvencesi altında her yıl ağaçlandırılarak yeniden yeşerecektir" açıklamalarında bulundu. İNEGÖL Belediyesi’nden doğan her çocuk için bir fidan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ise çok özel bir günde, ağaçlandırma bayramında bir arada olduklarını hatırlatarak; "Burada olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu işi sahiplenmek çok kıymetli. Orman yangınları noktasında da daha bilinçli olmak zorundayız. Her anlamda bilinçlendirmek zorundayız. Bu noktada da daha derin düşünelim lütfen. Bizler de İnegöl Belediyesi olarak özellikle şehrin ağaçlandırılması noktasında da şehir içerisinde koruluk alanlar oluşturmak, parklar içerisinde ağaçlandırmalar yapmak ya da imar edilen yeni bir yapıyla beraber ağaçlandırmaların artması adına çalışmalar yapıyoruz. Yeni bir uygulamamız da başladı bu noktada. Şehrimizde her yeni doğan çocuk için bir fidanı toprakla buluşturuyoruz. Fidanın sertifikasını da ailelerimize teslim ediyoruz. İnegöl her ne kadar yeşil alan noktasında Türkiye ortalamasının üzerinde de olsa, orman alanlarımız çok da olsa ağaçlandırmaya devam etmemiz lazım. Malumunuz iklimle ilgili değişimler var. Ağaçlandırmanın iklimsel etkilere de ciddi manada olumlu katkıları var. Milli Ağaçlandırma Bayramımız kutlu olsun. Sayın Cumhurbaşkanımıza da bu bayramı milletimize hediye ettiği için teşekkür ediyorum" dedi. Görevimiz yeşil vatan Son olarak kürsüye gelerek etkinliğe katılanlara hitaben konuşan Kaymakam Eren Arslan da "Bugün çok konuşma değil, çok çalışma zamanı. Bizim görevimiz yeşil vatan dedik, ormanlarımıza, geleceğimize nefes dedik. O yüzden ormanlarımızı korumak hepimizin bir vatandaşlık sorunu. Sadece orman teşkilatının görevi olarak kalmamalı. Bu bilincin toplumumuzda oluştuğunu memnuniyetle görüyorum. Yurdumuzun dört bir yanında şu saat itibariyle binlerce fidan toprakla buluşuyor. Bu uğurda emek sarf eden herkesten Allah razı olsun" ifadelerinde bulundu.
Van Van’da öğrenciler "Yeşil Vatan" için fidan dikti Türkiye genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü etkinlikleri kapsamında, Van’da öğrenciler "Yeşil Vatan" projesi çerçevesinde eylül ayında kendilerine teslim edilen fidanları toprakla buluşturdu. İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Nurettin Aras’ın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, öğrenciler öğretmenleriyle birlikte doğaya nefes olacak fidanlar dikti. Etkinlikte konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Nurettin Aras, Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük miraslarından birinin vatan sevgisi olduğunu belirtti. İl Müdürü Aras, "Bu sevgi sadece sözle değil, eylemle de gösterilmelidir. Bugün toprakla buluşturduğumuz her fidan, hem doğaya nefes hem de geleceğe bırakılan bir mirastır. Öğrencilerimizin bu bilinçle hareket etmesi bizlere umut vermektedir. Onların diktiği her fidan, Türkiye Yüzyılı’nın yeşeren değerlerinden biridir" dedi. Doğayı koruma ve sürdürülebilir çevre bilincinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin temel hedeflerinden biri olduğunu da vurgulayan Aras, "Eğitimi sadece sınıf ortamıyla sınırlandırmamak, hayatın her alanına yaymak gerekir. Bugün dikilen her fidan, öğrencilerimizin çevreye karşı sorumluluk bilincini daha da güçlendirecektir" ifadelerini kullandı. İl genelindeki tüm okullarda gönüllü öğrenciler ve öğretmenlerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, yüzlerce fidan toprakla buluştu.