ASAYİŞ - 11 Aralık 2025 Perşembe 16:44

Doktorların ölümüne neden olan doktora 7 yıl 9 ay hapis cezası

A
A
A
Doktorların ölümüne neden olan doktora 7 yıl 9 ay hapis cezası

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde istinat duvarına çarpan cipte 2 doktorun hayatını kaybettiği kazaya ilişkin yargılanan sürücü doktor L.K.’ye 7 yıl 9 ay hapis cezası verildi.


Süleymanpaşa’da 12 Ekim 2024 tarihinde meydana gelen kazada, Namık Kemal Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Nilda Turgut ve Uzm. Dr. Emel Ersöz olay yerinde hayatını kaybetmiş, araçta bulunan Uzm. Dr. A.A.G. yaralanmıştı. Doktorların kongreden döndüğü sırada yaşanan kazanın ardından yürütülen soruşturma kapsamında araçtaki sürücü L.K. hakkında ’bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan dava açılmıştı.


Tekirdağ 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan L.K., kazada yaralanan doktor A.A.G., hayatını kaybeden doktorların yakınları ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada taraf avukatları son savunmalarını verdi.


Sanık doktor L.K., savunmasında yaşanan olay nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Hayatını kaybeden 2 doktor da benim için çok değerliydi. Nilda hocamın talebiyle hareket ettik. Çok üzgünüm, telafisi olmayan bir durum. Bunu ömür boyu taşıyacağım" diyerek beraatini talep etti.


Mahkeme heyeti, sanık L.K.’nın ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek’ suçundan 7 yıl 9 ay hapis cezasına hükmetti.


Öte yandan L.K’nin ehliyetine de 2 yıl süre ile el konuldu.



Doktorların ölümüne neden olan doktora 7 yıl 9 ay hapis cezası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Karabük’te 35 çocuk koruyucu aile yanında Karabük Üniversitesi (KBÜ) Personel Daire Başkanlığı ile Karabük Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Gönül Elçileri: Koruyucu Aile Tanıtım Programı" gerçekleştirildi. KBÜ 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’ndaki programa, Karabük Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdurrahman Bilgiç, KBÜ Genel Sekreteri Lütfü Köm, Genel Sekreter Yardımcısı Ali Balkis, Personel Daire Başkanı Şaban Özkan ve Strateji Geliştirme Daire Başkanı Kemal Özeken ile akademik ve idari personel katıldı. Seminere Koruyucu Aile Biriminde görev yapan Psikolog Büşra Aydın Sarı ile bir çocuğa koruyucu ailelik yapan Olcay Börekçi konuşmacı olarak katıldı. Psikolog Büşra Aydın Sarı, yaptığı sunumda koruyucu aileliğin, çeşitli nedenlerle biyolojik ailesinden ayrı kalmak zorunda olan çocukların, devlet güvencesinde aile ortamında yetişmesini sağlayan bir koruma modeli olduğunu vurguladı. Sarı, Türkiye’de 2024 yılının Cumhurbaşkanı tarafından "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Çocukların sevgi dolu bir aile ortamında büyümesi gelişimsel açıdan hayati. Koruyucu aile olmak için evli olma şartı yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 25-65 yaş aralığında ve düzenli gelire sahip herkes sisteme başvurabilir" dedi. Koruyucu aile modellerinin süreli, akraba veya yakın çevre, geçici ve uzmanlaşmış koruyucu aile olmak üzere dört başlıkta toplandığını aktaran Sarı, geçici koruyucu aile modelinin yalnızca pilot illerde uygulandığını belirtti. Psikolog Sarı, kentteki koruyucu aile dağılımına ilişkin güncel verileri paylaşarak, "Merkez ilçede 28 koruyucu ailenin yanında 35 çocuk bulunmaktadır. Safranbolu’da 5 koruyucu aile 7 çocuğa ev sahipliği yapmaktadır. Eflani, Ovacık ve Eskipazar ilçelerinde ise şu an koruyucu aile bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı. Programın en dikkat çeken bölümü, koruyucu aile olarak deneyimlerini paylaşan Olcay Börekçi’nin konuşması oldu. Börekçi, uzun bir tedavi sürecinin ardından koruyucu aile olmaya karar verdiklerini belirterek, şunları kaydetti: "En büyük engel insanın kendi kaygıları. Çevrenin söylemleri ya da biyolojik ailenin ortaya çıkma ihtimali gibi konular, çoğu aileyi düşündürüyor. Ama süreç başladığında bu kaygıların hepsi yerini sevgiye bırakıyor."
İstanbul Adile Naşit vefatının 38. yılında Beyoğlu’nda anıldı Türk sinemasının güler yüzü Adile Naşit vefatının 38. yılında, hayata gözlerini yumduğu Beyoğlu’nda anıldı. Kendi adını taşıyan Adile Naşit Sokağı’nda düzenlenen etkinlikte dostları ve arkadaşları hatırlarını ve onun bıraktığı mirası anlattı. Oyunlarında ve filmlerinde kendine has üslubu, kahkahası ve canlandırdığı karakterlerle Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasında yer alan Adile Naşit vefatının 38. yılında unutulmadı. Usta sinema sanatçısı Beyoğlu Kent Konseyi ve Beyoğlu Belediyesi işbirliğinde düzenlenen törende, hayata gözlerini yumduğu İstanbul Beyoğlu’ndaki Adile Naşit Sokağı’nda anıldı. Sanat camiasından önemli isimlerin katıldığı programda dostları ve arkadaşları Adile Naşit ile ilgili hatıralarını ve onun bıraktığı mirasını katılımcılarla paylaştılar. Programda ayrıca katılımcılara helva ve turşu ikram edildi. "Adile teyzemizin kuzucukları onu unutmadı" Etkinlikte konuşan Beyoğlu Kent Konseyi Başkanı Ebru G. Yalçıntuna "Adile Naşit bize sevgiyi öğretti, çocukları sevmeyi öğretti, aile olmayı öğretti, mutlu olmayı öğretti. Sonunda iyiliğin kazanacağını biz Adile Naşit ve onun arkadaşlarından öğrendik. Kendisini burada minnetle anıyoruz. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Adile teyzemizin kuzucukları onu unutmadı. O yüzden bugün buradayız" dedi. "Bize aile olmayı, birlikte olmayı ve mutluluğun farklı yüzlerini gösterdi" Beyoğlu Belediyesi Başkan Vekili Sefer Karaahmetoğlu ise, "O, kahkahasıyla, canlandırdığı karakterlerle hayatımızda çok büyük bir önem arz etmekte. Kendisi bize aile olmayı, birlikte olmayı ve mutluluğun farklı yüzlerini gösterdi. Bizler İnan başkanımızın öncülüğünde adile Naşit’in adını yaşattığımız bu sokağı daha fazla hizmetle daha da güzelleştirerek onun adına yakışır bir halde olması için gayret ediyoruz" diye konuştu. "Adile Naşit Türk sinemasının ve yeşilçam’ın bir annesiydi" Oyuncu İhsan Gedik, "Kendisi bir hanımefendi, bir anne, yani hem anne hem de baba gibiydi. İnsanları severdi. Ne var ki erken gitti. Allah nur içinde yatırsın. Elimizden bu geliyor. O yüzden hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum" dedi Oyuncu Teoman Ayık, "Adile Naşit ile ben 1976’da Hababam Sınıfta Kaldı filminde beraber oynadık. Biz daha çocuktuk, 17 yaşındaydık. Gerçekten Adile Naşit bilindiği anneydi. Hepimize anne gibi davrandı, çok güzel şeyler söylerdi" ifadelerini kullandı. Oyuncu Hasan Yıldız, "Adile Naşit Türk sinemasının ve Yeşilçam’ın bir annesiydi, bir ablasıydı, bir kardeşiydi, teyzesiydi. Adile Naşit Yeşilçam’ın her şeyiydi. Adile Naşit olmasa zaten Yeşilçam’da hiçbir filmin tadı tuzu olmazdı" dedi.