ÇEVRE - 10 Haziran 2025 Salı 09:59

Mor tarla turizmi başladı

A
A
A

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yeni bir turizm rotası olan mor lavantalar da sahneye çıktı; Tekirdağ’da lavanta turizmi sezonu başladı.

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine bağlı Köseilyas Mahallesi’nde yer alan lavanta tarlası, bayram tatiliyle birlikte doğa ve fotoğraf tutkunlarının akınına uğradı. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler, mor çiçeklerin arasında hem huzur buldu hem de sosyal medyada paylaşmak üzere kartpostallık kareler yakaladı.

Köy girişindeki 3 dönümlük lavanta bahçesini 5 yıl önce hayata geçiren üretici Fatih Özgül, lavanta yetiştiriciliğini sadece tarımsal değil, aynı zamanda turistik bir faaliyet olarak da değerlendirdiklerini belirtti. Bahçelerini 3 yıl önce ziyarete açtıklarını belirten Özgül, her yıl artan ilginin kendilerini memnun ettiğini söyledi.

Mor tarla turizmi başladı

Fatih Özgül yaptığı açıklamada, "Köseilyas girişinde lavanta bahçesi olarak hizmet vermekteyiz. Yaklaşık 5 sene önce lavanta ekimimizi yaptık. 3 dönümlük bir alanda lavanta üretimi yapıyoruz. 3 sene önce de bahçemizi ziyarete açtık. Geçen sene olduğu gibi bu senede bahçemize yoğun bir talep bulunmaktadır. Bayram vasıtasıyla da bahçemizi ziyarete açmış bulunmaktayız. Yaklaşık 10-15 Temmuz tarihine kadar da bahçemiz ziyarete açık olacaktır" dedi.

Doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyen ziyaretçiler ise tarlada fotoğraf çektirmek için birbirleriyle adeta sıraya giriyor. Gelin-damat çekimlerinden bireysel pozlara kadar birçok anı burada ölümsüzleştiriliyor. Morun büyüleyici tonları eşliğinde yürüyen vatandaşlar, lavantaların arasında adeta başka bir dünyaya adım atıyor.

Tekirdağ’da son yıllarda hızla gelişen mor turizm, lavanta kokuları arasında huzurlu bir kaçamak arayanlar için eşsiz bir rota olmaya devam ediyor.

Halil Dağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Babasını bıçaklayarak öldüren oğul böyle yakalandı Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde tartıştığı babasını bıçaklayarak öldüren katil zanlısı oğul, polis ekipleri tarafından bir işyerinin çatısında yakalandı. O anlar anbean görüntülendi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Erenköy Mahallesi Dağyeli Caddesi üzerinde bulunan bir sitede meydana gelen olayda, iddiaya göre, Hayrullah E. (61) ve oğlu F.A.E. arasında bilinmeyen bir sebepten dolayı tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Hayrullah E. oğlu tarafından bıçaklanarak ağır yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, babasını bıçaklayan şüpheli de olay yerinden kaçtı. Ağır yaralanan baba sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından kaldırıldığı Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi’nde yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Katil zanlısı oğul böyle yakalandı Öte yandan, hayatını kaybeden Hayrullah E.’nin cenazesi Hulusi Akar Cami’de ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilirken, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri F.A.E.’yi yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, şüpheli F.A.E.’nin Kocasinan ilçesi Sanayi Mahallesi 6029’uncu Sokak’ta bir işletmenin çatısında olduğunu tespit etti. Operasyon düzenleyen ekipler katil zanlısı F.A.E’yi suç aletiyle beraber yakaladı. F.A.E.’nin yakalanma anı bir cep telefonu tarafından anbean görüntülendi. Ruh ve Sinir Hastanesi’nde 4 kez tedavi görmüş Alınan bilgiye göre, katil zanlısı F.A.E.’nin farklı tarihlerde 4 kez Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü öğrenildi.
İstanbul İBB Meclisi’nde 2026 yılı 19 ilçe ve İETT bütçesi onaylandı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde 2026 yılı 19 ilçe ve İETT’nin bütçeleri görüşüldü. Oylama yapıldıktan sonra ise bütçeler kabul edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Kasım ayı toplantılarının 5’inci oturumu, Meclis 2. Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ başkanlığında Saraçhane’deki belediye binasında yapıldı. Oturumda 2026 yılı 19 ilçe ve İETT’nin bütçe görüşmeleri yapıldı. Görüşmeler neticesinde Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin 6 milyar 950 milyon TL, Güngören Belediyesi’nin 3 milyar 99 milyon TL, Kadıköy Belediyesi’nin 14 milyar 200 milyon TL, Kağıthane Belediyesi’nin 6 milyar 917 milyon TL, Kartal Belediyesi’nin 8 milyar 180 milyon TL, Küçükçekmece Belediyesi’nin 11 milyar 900 milyon TL, Maltepe Belediyesi’nin 8 milyar 500 milyon TL, Pendik Belediyesi’nin 11 milyar TL olan bütçeleri gündemde ele alındı. Sancaktepe Belediyesi’nin 10 milyar 220 milyon TL, Sarıyer Belediyesi’nin 9 milyar 333 milyon TL, Silivri Belediyesi’nin 5 milyar 549 milyon TL, Sultanbeyli Belediyesi’nin 7 milyar 900 milyon TL, Sultangazi Belediyesi’nin 9 milyar 100 milyon TL, Şile Belediyesi’nin 2 milyar 600 milyon TL, Şişli Belediyesi’nin 9 milyar 900 milyon TL, Tuzla Belediyesi’nin 6 milyar 900 milyon TL, Ümraniye Belediyesi’nin 12 milyar TL, Üsküdar Belediyesi’nin 13 milyar TL ve Zeytinburnu Belediyesi’nin 7 milyar 250 milyon TL tutarındaki bütçeler görüşüldü. İETT için gider bütçesi 70 milyar 500 milyon TL olarak belirlenirken gelir bütçesi ise 56 milyar TL olarak açıklandı. Açığın 14,5 milyar lirası finansman yoluyla karşılanacak. Daha sonra toplam 19 ilçenin 2026 yılı bütçesi yapılan oylamanın ardından kabul edildi. Ardından İETT Genel Müdürü İrfan Demet yaptığı konuşmada İETT’nin çalışmaların bahsetti.
İstanbul Ömer Erdoğan: "Çocukluk dönemimden beri bende bir liderlik vasfı vardı" Teknik Direktör Ömer Erdoğan, futbolculuk kariyerinin hemen ardından teknik adamlık için eğitimler aldığını belirterek, "Çocukluk dönemimden beri bende bir liderlik vasfı vardı. Genç takımlarda kaptanlık yaptım, Bursaspor’da kaptanlık yaptım. Benim üstümde hep bir sorumluluk vardı. O yüzden her zaman futbolu bıraktığımda teknik direktör olacağımı hayal ediyordum" dedi. D-Smart’ta yayınlanan Haftanın Konuğu programında Teknik Direktör Ömer Erdoğan, soruları yanıtladı. Profesyonel futbolculuk kariyerinin sona ermesinden kısa süre sonra teknik direktörlüğe geçiş yaptığını söyleyen Erdoğan, "Önce Ertuğrul Sağlam hocamın yanında 3 sene yardımcı antrenörlük yaptım. Daha sonra hocamdan izin isteyip kendi yoluma devam etmek istedim, sağ olsun hocam da beni kırmadı. O dönemde de boş durmadım, lisanslarımı tamamlamak için federasyon eğitimlerine gittim. Aynı zamanda da sürekli Almanya’daki takımları ve hocaları ziyaret ettim. Çocukluk dönemimden beri bende bir liderlik vasfı vardı. Genç takımlarda kaptanlık yaptım, Bursaspor’da kaptanlık yaptım. Benim üstümde hep bir sorumluluk vardı. O yüzden her zaman futbolu bıraktığımda teknik direktör olacağımı hayal ediyordum" diye konuştu. "Avrupa kulüplerinin Türk futboluna bakış açısı değişti" Türk teknik direktörlerin Avrupa’da takım çalıştırmasının önemine değinen 48 yaşındaki teknik adam, "Biz Türk teknik direktörler olarak yurt dışında iyi bir izlenimimiz yok. Türk teknik direktörlerin yurt dışında çok görev almadığı için kulüplerin bakış açıları biraz tedirgin. Arda Turan’ın Shakhtar Donetsk’te başarılı olması, ’Bakın Türk teknik adamlar da Avrupa’da takım çalıştırabilir’ mesajı veriyor. Türk futbolcular da önceden Avrupa’da pek fazla yer almazdı. Son yıllarda Cengiz, Çağlar, Cenk Tosun gibi örneklerle birlikte kulüplerin Türk futboluna bakış açısı değişti; Türkiye liglerini de daha yakından takip etmeye başladılar" değerlendirmesinde bulundu. "Dışarıdan milli takımı izlerken keyif alıyorum" Ömer Erdoğan, A Milli Futbol Takımı hakkında ise görüşlerini şu sözlerle paylaştı: "Grup aşamalarındaki başarılarından ötürü Montella ve oyuncularımızı tebrik ediyorum. Bana göre dünyada bir numara İspanya. İspanya’nın ardından özellikle EURO 2024’te Gürcistan’ı izledikten sonra bize en yakın rakip onları görüyordum; ancak her iki maçı da rahat kazanmamızla birlikte bu grupta gelebileceğimiz en iyi noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Bu kadro Dünya Kupası’na gitmeyi hak ediyor. Dışarıdan millî takımı izlerken keyif alıyorum. Umarım Dünya Kupası’na gidip orada da güzel sonuçlar alabiliriz." "Kimse mesleğine ihanet etmez" Son dönemdeki bahis soruşturması hakkında sorulan soruya Ömer Erdoğan, "Futbol çok farklı bir endüstri, çok farklı bir ekonomide dönen bir sektör. Bu bahis, çok ciddiye alınması gereken bir konu. Şu anda yargı devam ediyor, bunun sonuçlarını göreceğiz ama belki de bizim için bir fırsat olur. Her şeyi temizleyerek yeni bir başlangıç yapabiliriz. Hem bu bahis olayı hem de daha önce yaşananlar insanımızı futboldan biraz soğuttu; statlar artık eskisi gibi dolu değil. Ben eminim ki çoğu futbolcu kardeşlerimiz bu bahisin yasak olduğunu bile bilmiyordur. Kimse mesleğine ihanet etmez" yanıtını verdi. "Bursaspor her zaman Süper Lig’de bulunması gereken bir takım" Bursaspor hakkında konuşan Erdoğan, "Bir takımın 2010 yılında şampiyon olup 10-12 senede 2. Lig’e, 3. Lig’e düşmesi, ’Bir kulüp nasıl yanlış yönetilir, borç batağına sürüklenir?’ adı altında tez bile yapılabilir. Bursaspor her zaman Süper Lig’de bulunması gereken bir takım. Bulgaristan maçında da tribünleri gördük, muhteşemdi. Ortalama 42 bin kişiyle 3. Lig’de mücadele etmeye devam ediyorlar. Türk futbolunun kalitesini, seyir zevkini artırmak için tribünleri de doldurmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Büyük takımlarla Anadolu kulüplerinin arasındaki makas çok açıldı" Trendyol Süper Lig’de birçok takımın teknik direktöre değişikliği yaşamasına dair de fikirlerini aktaran Erdoğan, büyük takımlarla Anadolu takımları arasındaki makasın açıldığına yönelik soruya şu yanıtı verdi: "Her zaman bir makas açıktı. Özellikle büyük takımlar dediğimiz Galatasaray ve Fenerbahçe, ekonomik anlamda diğer Anadolu kulüpleriyle aralarındaki farkı çok açtı. Biz şampiyon olduğumuzda belki aradaki fark altıysa şu an belki 50-60 kat fark oluşmuştur. Kocaelispor ve yönetimini tebrik ediyorum. Sezona kötü bir başlangıç yaptılar, normalde böyle bir başlangıcın ardından teknik direktör değişikliğine gidilirdi. Yönetim Selçuk İnan’a güvendi, Selçuk Hoca da kötü gidişatı tersine çevirdi. Daha 10. ve 11. haftada Süper Lig’de 11 tane teknik direktör değişikliği olmuş; bu da Türk futbolunun sıkıntılı olduğunu gösteriyor." "Avrupa’da güzel anılmamız lazım" Türk kulüplerinin Avrupa’da aldığı başarılı sonuçlar hakkında Erdoğan, "Son senelere göre daha iyi gidiyoruz. Samsunspor’un başarısı yabana atılmamalı. Fenerbahçe’nin başarısı. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde bizi gururlandırması Türk futbolu açısından çok önemli. Ligimizin izleyici sayısının yükselmesi için Avrupa’da iyi futbolla başarılı sonuçlar almamız lazım. Avrupa’da güzel anılmamız lazım" dedi. "Boş zamanımı oyuncu izlemek ve antrenman izlemek için değerlendiriyorum" "Yorumculuk bana göre farklı bir meslek" diyen Ömer Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Hem saha içi hem yorumculuk bence aynı anda olmaz. Yapanlara bir şey diyemiyorum ama bana göre ters. Tabii ki çalışmak istiyorum ancak doğru yerde çalışmak istiyorum. Gittiğim yere bir şey katabilir miyim? Kendi gelişimimi devam ettirebilir miyim? Bunlar eğer olumluysa o zaman çalışabilirim. Bazı teklifler aldım ama kabul etmedim, doğru yer olduğuna inanmadım. Şu an boş zamanımı oyuncu izlemek ve antrenman izlemek için değerlendiriyorum. Bu da benim için bir fırsat."