EKONOMİ - 04 Aralık 2018 Salı 12:40

Petrokimya tesisi ile plastik ve ambalaj sektörünün ihracatı katlanacak

A
A
A
Petrokimya tesisi ile plastik ve ambalaj sektörünün ihracatı katlanacak

İthal edilen hammaddelerin yüzde 80’ini karşılamak üzere Adana-Ceyhan’da hayata geçirilecek petrokimya tesisi ile hammadde üretiminde yerlileşme atağına geçildi.

İthal edilen hammaddelerin yüzde 80’ini karşılamak üzere Adana-Ceyhan’da hayata geçirilecek petrokimya tesisi ile hammadde üretiminde yerlileşme atağına geçildi. Avrupa’nın en büyük ikinci plastik üreticisi konumundaki Türkiye, plastik sanayindeki dışa bağımlılığını da önemli ölçüde azaltacak.


Türkiye’nin küresel pazarda en güçlü olduğu sektörlerin başında gelen plastik sanayi, Adana Ceyhan’da kurulacak petrokimya tesisi ile hammaddedeki dışa bağımlığını büyük oranda azaltacak.


Otomotiv sektörü malzemelerinden, tekstil ve gıda ambalajlarına kadar çok farklı alanda kullanılan polipropilen hammaddesinin üretiminin yapılacağı tesisin yıllık üretim hacmi 450 bin tonu bulacak.



"Plastik ithalatında dünya üçüncüsüyüz"


Plastik ve aseptik ambalaj sektöründe Türkiye’nin önde gelen ihracatçıları arasında yer alan Dizayn Pack Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Metin Çiftçioğlu, "Plastik sanayi, küresel pazarda ciddi bir öneme sahip. Gıda ambalajlarından, boya kutularına, temizlik malzemelerinden, kırtasiye ürünlerine, beyaz eşyalara, su borularına, sandalyelere kadar hayatın her yerinde plastik ürünler kullanılmakta. Bu alanda kamuoyu tarafından Türkiye’nin bilinmeyen güçlü bir konumu mevcut. Geçtiğimiz yıl plastik sektörünün toplam cirosu 35 milyar dolarken, direkt ihracat rakamı ise 5 milyar doları bulmuştu. Bu verilerle Avrupa’nın en büyük ikinci üreticisi konumundayız. Bu kadar kuvvetli bir üretim hacmimiz bulunurken, maalesef plastik ithalatında hala dünyada üçüncü konumdayız. Ceyhan’da hayata geçirilecek petrokimya tesisinin de önemi burada ortaya çıkıyor. Ülkemizin önemli ihracat kalemleri arasında yer alan plastik ve ambalaj sanayindeki dışa bağımlılığın azalması, hammaddenin yerli imkanlarla üretilmesi çok büyük önem arz ediyor. Bu kadar büyük bir sanayi için maalesef Türkiye’de yeterli polipropilen, polistren, polietilen üretilememektedir. Tesisin hayata geçirilmesiyle birlikte Türkiye’nin hammadde alımında bağımlı olduğu Kore, Japonya, Hindistan, Güney Amerika, Orta Doğu ve Arap Yarımadası gibi üreticilere karşı olan ithalat rakamlarımızda hızlı bir düşüş sağlanacaktır. Hammadde üretiminin yerlileşmesiyle birlikte maliyetlerimizde önemli oranda düşüş yaşanacaktır ve firmalarımızın da ihracat faaliyetleri hız kazanacaktır. Ekonomimizdeki cari açığın kapanması anlamında da ciddi faydası olacaktır. Bugün, Dizayn Pack olarak Avrupa, Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya ihracat gerçekleştirirken düşecek maliyetlerle birlikte ihracat noktalarımızı daha güçlü ve hızlı bir şekilde arttırabiliriz. 1,2 milyar TL’lik yatırımla hayata geçirilecek bu dev sanayi yatırımı aynı zamanda ülkemizdeki nitelikli insan istihdamına da katkı sağlayacaktır. Bu tesiste çalışacak mühendis, tekniker gibi eğitimli işgücünün ülke içinde kalmasına vesile olacaktır. Bir diğer anlamda da beyin göçüne kısmi bir engel oluşturacaktır. Bu noktada Ceyhan’da hayata geçirilecek tesisin yalnızca sektörümüz için değil, ülke ekonomisi için de büyük öneme sahip olduğunu belirtmekte fayda var" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.