TEKNOLOJİ
Meşhur aktörlerin yerini avatarlar ve influencerlar alıyor 23 Aralık 2025 Salı - 13:54:49 Yapay zekâ ile oluşturulan dijital avatarlar ve influencerlar, reklamcılıktan sinemaya kadar birçok alanda markaların yeni yüzü olmaya başladı. Doç. Dr. Ömer Aydınlıoğlu ise avantajlarının yanı sıra krizler ve güvenlik risklerine de dikkat çekerek, yapay zekada yaşanabilecek bir sorunun geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Son yıllarda yapay zekâ teknolojilerindeki hızlı gelişim, iletişim ve pazarlama sektörlerinde köklü bir dönüşümü beraberinde getirdi. Yapay zekâ artık yalnızca veri analizi ya da otomasyon süreçlerinde değil reklam, sinema, sosyal medya ve marka iletişimi gibi çeşitli alanlarda da yoğun biçimde kullanılmaya başlandı. Özellikle yapay zekâ ile oluşturulan dijital avatarlar ve influencerlar, markaların hedef kitleyle kurduğu iletişimde yeni bir araç olarak öne çıkıyor. İnsan influencerlara alternatif olarak geliştirilen yapay zekâ avatarlarının, kişiselleştirilebilir yapıları, maliyet açısından daha tasarruflu olmaları, yorulmadan kesintisiz içerik üretebilmeleri tercih edilmelerinde rol oynuyor. Tamamen üreticilerinin kontrolünde hareket edebilen bu dijital karakterler, reklam kampanyalarında, tanıtım videolarında ve sosyal medya içeriklerinde aktif olarak kullanılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ömer Aydınlıoğlu, yapay zekâ influencerların iletişim sektöründe önemli bir aktör haline geldiğini belirtti. Aydınlıoğlu, yapay zekânın insanın belli bir sürede yapabileceği işleri çok daha kısa sürede gerçekleştirebilmesinin bu teknolojiyi cazip kıldığını ifade etti. "Gün geçtikçe artıyor" Yapay zeka ile üretilen avatarların insana kıyasla daha uzun süre içerik üretebilen bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Ömer Aydınlıoğlu, "Yapay zekanın son dönemdeki popülerliğini hepimiz görüyoruz. Hemen hemen her sektörde yoğun bir biçimde kullanım ortaya koymakta, çünkü insanın belli bir süre zarfında yapabileceği işleri çok daha kısa bir sürede yapabilmesi sonucu hayatı kolay kılması tercih edilebilirliğini artırıyor. Özellikle iletişim sektöründe gerek reklamcılık gerekse sinema sektörü olsun yoğun bir kullanım alanı gözlemliyoruz. Yapay zekanın pazarlama alanında yeni nesil bir pazarlama anlayışı sunduğundan da bahsedebiliriz. İnsan influencerlara kıyasla bizlere çok fazla avantaj sunuyor. Bu avantajlardan ilki kişiselleştirilebilir olmaları. Yapay zeka influencerlar üretici firma doğrultusunda hareket edebilen, hastalanmayan, yorulmayan böylece daha uzun süre içerik üretebilen bir yapıya sahip. Bu da onları tercih edilebilirlik açısından öne çıkaran bir unsur halini alıyor. Özellikle son dönemlerde sayılarının arttığından da bahsedilmelidir. Yapmış olduğum literatür taramalarımda yapay zeka influencerların sayılarının 400den fazla olduğuna dair veriye ulaştım. Bu sayının her geçen gün arttığını söyleyebiliriz" dedi. "Avantajları ve dezavantajları var" Tehdit oluşturma noktasında cevabın farklılık gösterdiğini belirten Aydınlıoğlu, "Günümüzde çeşitli kuruluşlar sadece yapay zeka influencer üretip markaların tanıtım faaliyetlerinde marka yüzü olarak hizmetine sunmaktadır. Daha önce belirttiğimiz gibi insan influencerlara kıyasla daha tasarruflu bir maliyet ortaya koymaları, daha hızlı ve uzun süre içerikler üretebilmeleri ise önemli bir unsur. Bu influencerlar hedef kitle ile de iletişime geçebiliyor. Bilgisayar üretimi dijital bir varlık olsalar da ürettikleri içerikler üzerinden etkileşime geçme konusunda oldukça başarılılar. İnsan influencerlarla kıyaslanabilir bir etkileşim elde edebiliyorlar. Bize bir tehdit oluşturuyor mu? sorusunun cevabı ise farklılık gösteriyor. Yapay zekanın belli sektörleri ortadan kaldıracağı veya insan iş gücünü büyük oranda azaltacağına dair öngörüler mevcut ama yapay zeka influencerlar ile ilgili yaptığım okumalarda kaygı duymak için erken olduğunu gözlemledim. Her yeni gelişmede olduğu gibi avantajlar beraberinde dezavantajları da getiriyor" diye konuştu. "Yapay zeka duygu ifadesinde zorluk çekiyor" Yapay zeka influencerlar dijital varlıklar oldukları için duygulanım veya duyguyu aktarım noktasında zayıflık sergiliyor. Aydınlıoğlu, "İnsan influencerlar, duyguyu ifadelerinde iletebiliyorlar. Yapay zeka influencerlarda ise duygunun aktarımı konusunda eksiklik gözleniyor. Nitekim bilgisayar üretimi varlıklar oldukları için insanın sahip olduğu ve kontrol edebildiği bazı konularda eksiklik gösterebiliyorlar. Örneğin sosyal medya ekosisteminde influencerın kendisinden veya hedef kitleden kaynaklanan krizler ortaya çıkabiliyor. İnsan influencerlar bu tür krizler konusunda çok daha hassas davranırken yapay zeka influencerlar bu noktada zorluk yaşıyor. Çünkü onların duyguyu algılaması, anlamlandırması ve aktarması insan rakiplerine kıyasla çok daha zor. Bu da taşıdığı risklerden birini teşkil ediyor. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da dijital saldırı veya kötü niyetli kullanımlara açık hale gelebilmeleri. Bu noktada amaçları dışında kullanım sergileyebiliyorlar. İnsanlar yorulma, hastalanma gibi dezavantajlar taşısa da krize sebep olma veya krizi yönetme noktasında güvenilirlikleri daha yüksek. Yapay zekada oluşabilecek bir sorun ise geri dönüşü olmayan sonuçlarla bize geri dönebiliyor" şeklinde konuştu.
23 Aralık 2025 Salı - 11:47 Geleceğin Siber Yıldızları 2026 dönemine hazırlanıyor Türkiye’nin dijital sınırlarını koruyacak olan geleceğin siber güvenlik uzmanları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) iş birliğiyle Çanakkale’de yetişecek. Türkiye’nin siber savunma kapasitesini güçlendirmek, ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olan dijital dünyada yerli ve milli çözümler üretebilecek nitelikli insan kaynağını oluşturmak amacıyla Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) arasında kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. "Türkiye Siber Vatan Programı İş Birliği Protokolü" imza töreni, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu ve GMKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Geleceğin Siber Yıldızları 2026 dönemine hazırlanıyor İmzalanan protokol ile Türkiye genelinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonu ile 81 ilde eş zamanlı yürütülen ve stratejik bir öneme sahip olan "Siber Vatan Programı"nın 2026 dönemi çalışmaları Çanakkale’de resmen başlamış oldu. Protokol kapsamında; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde öğrenim gören ve siber güvenlik alanına ilgi duyan öğrencilerin tespit edilmesi, yeteneklerinin geliştirilmesi ve sektöre kazandırılması hedefleniyor. Eğitimden istihdama uzanan kapsamlı bir süreç Sadece teorik bir eğitimi değil, uygulamalı ve derinlemesine bir kariyer yolculuğunu kapsayan protokolün detaylarına göre öğrenciler şu aşamalardan geçecek: Derinlemesine Teknik Eğitimler: Seçilen öğrencilere hem yüz yüze hem de çevrim içi olarak siber güvenlik, zararlı yazılım analizi ve tersine mühendislik gibi alanlarda teknik eğitimler verilecek. Sanal Laboratuvar ve Yarışmalar: Öğrenciler, sanal laboratuvar görevleri ve "Bayrağı Yakala" (CTF) tarzı yarışmalarla yetkinliklerini test etme imkânı bulacak. Staj ve Kariyer Desteği: Eğitimleri başarıyla tamamlayan ve teknik yeterlilik sağlayan öğrenciler, program kapsamında stajyer programlarına dâhil edilerek istihdam süreçlerinde desteklenecek. "Bölgesel kalkınma için dijital yetkinlik şart" Törende yapılan değerlendirmelerde, dijitalleşen dünyada kalkınmanın sadece fiziki yatırımlarla değil, beşeri sermayenin güçlendirilmesiyle mümkün olacağı vurgulandı. GMKA ve ÇOMÜ ortaklığında yürütülecek bu proje ile Çanakkale’nin, Türkiye’nin siber güvenlik ekosisteminde önemli bir merkez haline gelmesi hedefleniyor. Protokolün, üniversite-sanayi-kamu iş birliğinin en verimli örneklerinden biri olması beklenirken, siber vatanda görev alacak gençlerin kariyer planlamalarına doğrudan katkı sunulacak. Öğrenciler, sağlanacak teknik altyapı ve uzman desteği ile global ölçekteki siber tehditlere karşı savunma stratejileri geliştirme yetkinliği kazanacak. İmzaların atılmasının ardından taraflar, projenin ülkemize ve Çanakkale’ye hayırlı olması temennisinde bulunarak, siber vatanın savunucularını yetiştirmek için çalışmalara hızla başlanacağını belirtti.