ASAYİŞ - 01 Haziran 2018 Cuma 23:19

Kayıp çocuklardan şok beyan: "Aile içi şiddetten kaçtık"

A
A
A
Kayıp çocuklardan şok beyan: "Aile içi şiddetten kaçtık"

İstanbul Avcılar’da ikamet eden ve yaklaşıık 5 gündür kayıp olarak aranan 3 çocuk Tokat’ın Zile ilçesinde bulundu.

İstanbul Avcılar’da ikamet eden ve yaklaşıık 5 gündür kayıp olarak aranan 3 çocuk Tokat’ın Zile ilçesinde bulundu. Çocuklar verdikleri ilk ifadede aile içi şiddetten kaçtıklarını iddia etti.


Edinilen bilgiye göre; İstanbul’un Avcılar ilçesine bağlı Ambarlı Mahallesi’nde ikamet eden 13 yaşındaki B.B., 14 yaşındaki B.B. ve 17 yaşındaki B.D. 28 Mayıs 2018 tarihinde evlerinden çıktıktan sonra bir daha geri dönmedi. Ailelerin kayıp başvurusu sonucu polis yurt genelinde çalışma başlattı. Tokat’ın Zile ilçesinde gelen bir ihbarı değerlendiren polis çocukları ilçedeki bir çay bahçesinde buldu. Çocuklar Zile İlçe Emniyet Müdürlüğünde bir süre misafir edildikten sonra Turhal ilçesinde bulunan Sevgi Evlerine götürüldü. Sevindirici haberi alan aileleri ise çocuklarına kavuşmak için İstanbul’dan yola çıktığı öğrenildi.


Çocukların alınan ilk ifadelerinde aile için şiddetten dolayı evden kendilerinin ayrıldıklarını ileri sürdü. Evden ayrıldıktan sonra ilk gecelerini pazar günü İstanbul Haramidere’de bir Cemevi’nde geçirdikleri söyleyen çocuklar, salı günü Zile’ye otobüs ile geldiklerini itiraf etti. İfadelerinde Zile’ye İstanbul’da tanıştıkları ve kağıt toplayıcılığı yaparak geçimini sağlayan Garip Y. ile buluşmak için geldiklerini anlatan çocuklar, bu sürede başlarına herhangi kötü bir şey gelmediğini belirtti. B.B. (13) ve B.B. (14) ifadelerinde ailelerine yeniden teslim edilmek istediklerini bildirirken, B.D.’nin ailesiyle yaşamak istemediğini söylediği öğrenildi. Turhal’dan Tokat’a gönderilen çocukların ailelerine İstanbul’dan gelir gelmez teslim edileceği bildirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Polen alerjisi’ uyarısı: Sabah ve öğlen saatlerine dikkat Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisinin özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türü olduğunu belirterek, “Özellikle sabah erken ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanları tercih edelim” dedi. Büyük Anadolu Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisi ve korunma yolları hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Uluışık, "Polen alerjisi, özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türüdür. Polenler en sık görülen ev dışı alerjenlerdir. Polen alerjisi, vücudun bağışıklık sisteminin polenlere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu tepki sonucunda kişilerde öksürük, burunda kaşıntı ve akıntı, gözlerde sulanma ve kaşıntı şikayetlerinde artış görülmektedir. Bunun sebebi bu mevsimlerde ağaçlardan, çimenlerden ve yabani otlardan salınan polenlerdir” diye konuştu. Bunlara dikkat Dikkat edilecek hususlarla ilgili bilgi veren Uluışık, “Polenler havada kilometrelerce asılı kalabilirler. Polenlerin en yoğun olduğu saatler sabah erken ve öğle saatleridir. Dışarıda bir aktevite planladığımızda bu saatleri göz önünde bulundurarak planlama yapılmasını öneriyoruz. Özellikle sabah erken saatlerde ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanlar tercih edelim. Mutlaka dışarı çıkılması gerekiyorsa çeşitli koruyucu önlemler alınması gerekir. Gözlük kullanılabilir, şapka takılabilir. Uzun kollu ve bacaklı giysiler tercih edilebilir. Eve geldiğimizde üzerimizdeki kıyafetler değiştirilir ve duş alınması önerilir. Polenlerden korunmak için gerekli önlemleri alıp eğer şikayetlerinizde azalma yoksa hekiminize başvurarak anti alerji ilaçları kullanılarak şikayetlerinizi kontrol altına alabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Yozgat ’Mantar ana’ iş başında: Evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor Sorgun Belediyesi’nin malzeme ve tohum desteğiyle istiridye mantarı üretimine başlayan 53 yaşındaki ev kadını Hatice Çetin, evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesi Güzelyurt Mahallesinde ikamet eden 53 yaşındaki Hatice Çetin, Balıkesirli bir arkadaşından istiridye mantarı yetiştiriciliğini öğrendi. Evinin bahçesinde mantar yetiştirmeye karar veren Çetin, bu talebini Sorgun Belediye Başkanı Mustafa Erkut Ekinci’ye iletti. Ekinci’den çadır, malzeme ve tohum desteği alan kadın girişimci Çetin, evinin bahçesine kurduğu 5 metrekarelik alanda 4 ay önce istiridye mantarı üretimine başladı. Kompost adı verilen 80 adet mantar üretim torbasıyla işe başlayan Çetin, ilk üretim de 100-150 kilogram arasında mantar elde etmeyi beklediğini söyledi. Bu işi severek yaptığını belirten Çetin, çadır ve tohum desteği verildiği takdirde alanını büyüterek mantar üretimini artırmak istediğini de ifade etti. Mahallesinde “mantar ana” olarak bilinen Çetin, bahçesinde ürettiği istiridye mantarıyla komşularının mantar ihtiyacını karşılarken sattığı mantarlardan elde ettiği gelirler ile de aile ekonomisine destek oluyor. “İlk etapta 100 kilogramın üzerinde mantar üretimi bekliyorum” İstiridye mantarı üretimine 4 ay önce başladığını söyleyen Hatice Çetin, “Bir senedir bu işi araştırıyordum, istiridye mantarı yetiştiriciliğine de ilgim de vardı. Sorgun Belediye Başkanımızdan gidip çadır istedim, o da bana çadır ve tohum desteğinde bulundu. Evimin bahçesinde 5 metrekare alanda mantar üretmeye başladım. Destek verildiği takdir de bu alanı büyütmek ve üretimi artırmak istiyorum. Bu işe yeni başladım 4 ay oldu, evimin geçimini buradan sağlamaya çalışacağım. Burada 80 torbaya yakın mantar üretim torbası var, ilk etapta buradan 100 kilogramın üzerinde üretim yapmayı düşünüyorum” dedi. “Mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum” Mantar üretimini severek ve büyük bir titizlikle yaptığını da belirten Çetin, “Mantarın samanlarını dezenfekte ediyoruz, bir gün suyunu süzdürüyoruz. İkinci gün ekimini yapıyoruz. 25 gün kuluçka dönemi oluyor daha sonra hasada başlıyoruz ve aynı poşetten 3-4 kez verim elde ediyoruz. Bu mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum. Ancak maliyetlerimiz kurtarmıyor, bu işi de imkansızlıklardan dolayı yapıyorum. İşimi severek yapıyorum, evde oturmaktansa bir şeyler üretmeyi seviyorum. Sorgun Belediye Başkanımız Erkut Ekinci’nin destekleriyle kurduk burayı onun sayesinde bu işe başladık, yoksa başlayamazdık. Kendisine de çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.