GENEL - 14 Eylül 2019 Cumartesi 11:22

10 dakikada 200 kilo ceviz kabuğu soyuyor

A
A
A
10 dakikada 200 kilo ceviz kabuğu soyuyor

Tokat’ın Niksar ilçesinde küçük sanayi sitesi içerisinde bir işletmede bulunan ceviz soyma makinesi, işçilik ve zamandan tasarruf nedeniyle üreticinin yüzünü güldürüyor.

Tokat’ın Niksar ilçesinde küçük sanayi sitesi içerisinde bir işletmede bulunan ceviz soyma makinesi, işçilik ve zamandan tasarruf nedeniyle üreticinin yüzünü güldürüyor.


Niksar’da 145 bin adet ceviz ağacı, ilçede en iyi katma değer oluşturan ürün olarak ön plana çıkıyor. Hasadın başlaması ile birlikte piyasaya sunulacak olan cevizin kabuğundan soyulması işlemi ise artık daha kolay. Cevizin içinin kararmaması ve ceviz karasından ellerini korumak isteyen vatandaşlar küçük sanayi sitesinde bulunan işletmenin yolunu tutuyor. Tonlarca ceviz, ceviz kabuğu soyma makinesinde kısa sürede zahmetsizce yeşil kabuğundan ayrılarak satışa hazır hale geliyor. Ceviz soyma makinesi ile soyulan cevizlerin dış kabuğu siyah olmuyor ve işçilikten de tasarruf sağlanmış oluyor.



Ceviz kabuğu soyma makinesinin avantajları


Ceviz soyma makinesi işletmecisi Enes Bolat, işlerinin yoğunluğundan memnun olduklarını kaydetti. 10 dakikada yaklaşık 2 ton cevizi kabuğundan soyduklarını, sezon boyunca ise yaklaşık 80 ila 100 ton arasında cevizin yeşil kabuğu soyma ve kurutma işi yaptıklarına dikkat çeken Bolat, “İnsanların bu makineyi ya da bu sistemi seçmelerindeki tercih özellikle pazar payını artırmasıdır. Özellikle cevizin üzerinde kalan beyaz damarlar cevizde nemlenmeden dolayı cevizin kuruma süresi artmakta ve üzerinde siyah bir boya bırakmakta. Bu da hem kalitesini düşürüyor hemde fiyatında büyük oranda olumsuz etkilere sebep oluyor. Kalite oranı görünümü ve temizliği artığı için hızlı çalışması ve ekonomik değerini yükselttiği için üreticiler bu sistemi tercih ediyorlar. Makinede soymamızın diğer bir avantajı ise, normalde cevizler hasat zamanı dış kabuğundan değil iç meyvesine bakarak anlaşılır, buda iç zarın kahverengi olduğu zamana denk gelmektedir. Böyle olduğu zaman bazı cevizler çatlayabilir bazıları ise çatlamayabilir. Erişmiş bir meyvede çatlama olmaz ve elde soymak mümkün değildir, geciktiği zaman içte kararma meydana getirmekte. Ne kadar esmerleşirse o kadar da fiyatı düşmektedir. Ayrıca elde soymada ceviz üzerinde siyah kalıntılar kalmakta, bu hem cevizi siyahlatıyor hemde cevizi soyan kişinin ellerinde uzun süre rahatsız edici kara bir leke bırakıyor. Makinede soyulan cevizlerde kabuk kalıntısı kalmadığı için güzel berrak bir görüntüyle pazara çıkmış oluyor” dedi.



İşçilik maliyeti düşüyor


Serenli beldesinde ceviz üretimi yapan Salih Şen ise 40 dönüm bahçesinden elde ettiği tonlarca cevizi sanayideki işletmeye getirdiğini ifade ederek, "İki kişiyle el gücüyle bu kadar cevizi kabuğundan soymak zaman ve emek açısında çok zor. Hem ayrıca cevizin yeşil kabuğu elde kara bir leke bırakıyor ve uzun süre de çıkmıyor. Cevizlerimi tarladan aldıktan sonra sanayiye getiriyorum soyma makinesinde kısa sürede hallediliyor. Burada makinede cevizin yeşil kabuğunu soydurmamızın diğer bir amacı da ceviz daha kaliteli oluyor, albenisi çok daha güzel olup göze hitap ediyor, evde yaptığımız zaman biraz siyah oluyor ama soyma makinesinde bembeyaz şekilde çıkıyor” dedi.


Ceviz üreticisi Nadir Kurt’ta, ceviz soymanın maliyetli bir iş olduğu için makineyi tercih ettiklerini belirterek, "Ceviz soymak maliyetli bir iş sabahtan akşama kadar ceviz soyuyorduk bütün zamanımızı bu işe harcıyorduk. Ellerimiz yeşil kabuktan dolayı kararıyordu, burada daha kolay hiç değilse işçilikten kazanıyoruz, fazla bir masrafı da yok daha temiz ve daha temiz soyuluyor onun için ceviz soyma makinesini tercih ediyorum. İnsanlara bir külfet oluyordu akşama kadar sabaha kadar ceviz soyuyorlardı, şimdi çuvallarla getiriyoruz bir saatte hepsini soydurup işimizi hallediyoruz. Daha önceden çuvallarda bekliyordu ceviz siyahlaşıyordu kararıyordu, şimdi daha güzel daha iyi ve temiz oluyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Son yağışlar Akgöl’ü tekrar canlandırdı Van’ın Özalp ilçesinde 407 hektar alanı kaplayan ve "kuş cenneti" olarak adlandırılan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlanarak yaban kuşlarına tekrar ev sahipliği yapmaya başladı. Son 4 yıldır ülke genelinde yaşanan kuraklık, birçok göl ve barajlar kurumaya neden olurken, bu göllerden biri de Van’ın Özalp ilçesinde yer alan ve onlarca kuşa ev sahipliği yapan Akgöl idi. Geçtiğimin yaz mevsimlerinin yağışsız ve kurak geçişi sebebiyle kuruyan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlandı. İlçeye 20 kilometre uzaklıkta yer alan ve yazın aşırı buharlaşma nedeniyle çorak araziye dönüşen 407 hektar yüzölçümüne sahip göl, suyla dolarak tekrar göçmen kuşların konaklama ve üreme alanı oldu. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzası sulak alan yönünden ülkenin en önemli bölgelerinden biri olduğunu söyledi. Ülkemizde bulunan sulak alanların beşte biri Van Gölü havzasında bulunduğu ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Sulak alanla tabiatın rahimleridir, canlılığın devamıdır. Ne kadar sulak alan olursa orada biyoçeşitlilikte boldur. 2019 yılında bu tarafa küresel ısınmanın etkisi ve iklimin kurak geçmesine bağlı olarak birçok sulak kurumak üzereydi ve yok olmak üzereydi. Kuruyan göllerinde başında ise Özalp ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Akgöl geliyor. Akgöl kapalı bir havzaya sahip. Sadece kar suları ile kar sularından oluşan derelerden beslenen ve derinliği 4 metreyi geçmeyen 2 bin 300 rakımlı bir yerde bulan ve tabiata, ekosisteme ve çevresine hayat veren bir göl. İsmini de suyunun beyaz görünmesinde alıyor. Son 20 yılın en yağışlı Mart ayını yaşadık. Yağan karın erimesi ve yağmurlarla birlikte Akgöl eski günlerindeki canlılığına kavuşmak üzere. Koruma alanı olarak ilan edilen Akgöl bu sene sulak alanıyla beraber birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapacak.
Çorum Teknoloji ile buluşan kütüphanede okurlar tarihe yolculuk yapıyor Çorum’da yapay zeka ve ’VR’ gözlüklerle buluşturulan halk kütüphanesini ziyaret eden okurlar, yapay zeka sayesinde yazarların hayatlarına şahit olabilirken ve büyük sanat eserlerini de 3 boyutlu olarak inceleme fırsatı buluyor. Çorum İl Halk Kütüphanesi, “Akıllı Kitap Teknolojisi” ile buluştu. Kütüphanedeki akıllı cihazlar ve "VR" gözlükleri kullanan okurlar, yazarları yakından görüyor, onlara sesli ve yazılı olarak sordukları sorulara yapay zeka ile cevap alabiliyor. Gözlükler sayesinde dünyaca ünlü ressamların eserlerini 3 boyutlu olarak görme fırsatı bulan okurlar, akıllı kitaplarda yer alan eğitimler sayesinde de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Kütüphaneye gelen vatandaşlar teknoloji sayesinde önemli bilgiler edindiklerini söyledi. İl Halk Kütüphanesi Müdürü Galip Çağatay Kayan, dünyada ilk kez yerli yazılımcı ve yayıncılar tarafından geliştirilen “akıllı kitap teknolojisi” sayesinde artık okurların, il halk kütüphanesinden aldıkları referans kodları ve kütüphanede yer alan ayaklı panodaki kod sayesinde dijital üyelik oluşturabildiğini söyledi. Okurların yazarları yakından görerek, onlarla konuşabildiğini, kitaplarını okuyup, istedikleri takdirde sesli olarak dinleyebildiklerini anlatan Kayan, “Ayrıca bu sayede okurlar yazarların, hayatlarına dair nesneleri, yapıları ve anları 3 boyutlu olarak sanal gerçeklik ortamında görebiliyorlar. Sistem sayesinde kullanıcılar isterlerse burada özel hocalar tarafından hazırlanan eğitimleri izleyebiliyor ve resim galerisi sayesinde dünyaca meşhur birçok resmi yapay zeka sayesinde o resimlerin içerisindeymiş gibi gerçekçi bir şekilde deneyimleyebiliyor” dedi. Yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet veren teknoloji tüm kullanıcıların sistemin tüm eğitici ve yenilikçi özelliklerini kullanabildiğini açıklayan Kayan, “Telefon doğrulaması ve kişiye özel üyelikle çalışan sistem. Aynı zamanda yılda üç kez yeni teknolojilerle güncellenerek kullanıcılara sürekli gelişen bir deneyim sunuyor. Teknoloji şu anda İl Halk Kütüphaneleri ve Rami Kütüphanesinde kullanılıyor” diye konuştu. Akıllı kitap teknolojisini deneyimleyen Derya Ersoy ise “Çok sevdiğim yazarların eserlerini yakından inceleme fırsatı buldum. Daha önce kütüphanelere sadece ders çalışmak için geliyordum, sadece ders çalışmak için gelindiğini düşünüyordum. Ama uygulama sayesinde hem edebiyat hem sanat tarihine yolculuk yaptım. Bu fırsatı veren İl Halk Kütüphanesi yetkilerine teşekkür ederim” şeklinde konuştu.