GENEL - 10 Ekim 2019 Perşembe 14:47

Tokat’ta, Türk-İslam sanatlarında epigrafik çalışmalar sempozyumu

A
A
A
Tokat’ta, Türk-İslam sanatlarında epigrafik çalışmalar sempozyumu

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen 1.

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen 1. uluslararası Türk-İslam sanatlarında epigrafik çalışmalar sempozyumunun açılışı yapıldı.


15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi Milli İrade Salonu’nda yapılan sempozyumun açılış konuşmasını Doç. Dr. Kemal İbrahimzade yaptı. İbrahimzade, 3 gün sürecek olan sempozyumda Türkiye ile beraber toplam 6 ülkeden 50’ye yakın bilim insanının bir araya geldiğini ifade ederek, “Sempozyumun amacı Anadolu, Balkanlar, Orta Doğu, Kafkasya, Kuzey Afrika, Orta Asya’ya kadar yayılan çok geniş bir coğrafyada bulunan Türk İslam sanatlarında epigrafik çalışmalar hakkında uluslararası bilimsel bir platformda ayrıntılı bilgiler sunmak” dedi. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Önal konuşmasında, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinin sosyokültürel faaliyetleri ile hem kendi hem de Tokat’ın tanınmasında önemli katkılar sunmaya devam ettiğini belirtti.


Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bünyamin Şahin, insanın yaşam serüveninde yazının yerinin özel olarak önemli olduğunu vurgulayarak, “İnsan her zaman yok olan şeylerden yakınır. Yazı, elde edilen bilgilerin kaydedilmesini, nesilden nesile aktarılmasını sağlamasından dolayı şüphesiz ki en önemli buluşlardan biridir. Yazı yaşamın kayıt altına alınmasıdır. Bu anlamda yazıt bilimi olan epigrafinin sosyal, siyasi, dini, sanatsal ve kültürel yaşamı anlama ve öğrenme konusunda ne kadar önemli olduğu açıktır” diye konuştu.


Tokat’ın birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olduğunu belirten Rektör Şahin, “Anadolu’da Türklere vatan kuran fatihlerin abideleri ve yazıtları ile dolu bu kentte, ecdadın bizlere fısıldadığını hissederiz adeta. Ecdadın bıraktığı bu eserleri hayır duaları ile anıyor, alanında uzman yurt dışından ve yurt içinden kıymetli bilim insanlarının paylaşımlarından etkili bir şekilde faydalanarak, bu bilgileri geleceğe aktarmayı hedeflediğimiz sempozyumun verimli geçeceğini umuyoruz ve sizleri Tokat’ta ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.


Sempozyum onur konuğu Prof. Dr. Vefa Guliyeva ve Doç. Dr. Habibe Aliyeva Rektör Şahin’e ve Doç. Dr. Kemal İbrahimzade’ye teşekkür belgesi ve plaket takdim etti. Konuşmalar sonrası müzik dinletisi ile devam eden sempozyum 2 gün sürecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”