EKONOMİ - 04 Mayıs 2020 Pazartesi 14:09

Tokat’ta, korona virüs sebze fidesi üretimine engel olmadı

A
A
A
Tokat’ta, korona virüs sebze fidesi üretimine engel olmadı

Tokat’ta hazır sebze üretimini yaygınlaştırmak amacıyla kurulan seralarda korona virüs, sebze fidesi üretimine engel olmadı.

Tokat’ta hazır sebze üretimini yaygınlaştırmak amacıyla kurulan seralarda korona virüs, sebze fidesi üretimine engel olmadı.


Türkiye’de tarımda önemli yere sahip olan Tokat’ta çiftçinin korona virüsten etkilenmemesi adına çalışmalar yürütülüyor. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naif Geboloğlu ile Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Sezer Şahin tarafından serada fide yetiştiriciliğine yönelik ARGE çalışmasının yanı sıra üreticilerin fide talepleri de karşılanıyor. Yaklaşık 5 yıldır üretim yapılan seralarda 1.5 milyon adet sebze fidesi çiftçilere ve hobi bahçesi olan vatandaşlara maliyetine satışa sunuluyor. Geboloğlu, fide üretimini ticari olarak değil yerelde sebze fidesi üretimini yaygınlaştırmak amacında olduklarını söyledi.



Korona virüse karşı üst seviyede önlem alarak çalıştılar


Dünyayı etkisi altına alan korona virüse karşı önlemlerini alarak çalıştırdıklarını ifade eden Geboloğlu, “Bu yıl pandemi nedeniyle tedbirli çalışmak zorundaydık. Sosyal mesafeyi koruyarak, maske ve eldiven takmak suretiyle tedbirlerimizi alarak çalıştık. Tohum ekimlerimizi, sulamalarımızı, bakımlarımızı yaptık. 2 aydır çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Serada günde 10 saat çalışıyoruz. Bugüne kadar çok şükür Covid-19’la ilgili bir sıkıntı yaşamadık. Ama çok zorlandık. Çünkü tedbirleri üst seviyede tutmak zorundaydık. Burada bir arkadaşımızın pozitif sonuç vermesi durumunda belki de bizim seramızı kapatacaklardı. Bu tip riskler vardı dolayısı ile sürekli tedbirlerimizi üst seviyede tuttuk. Bu maliyetlerimizi yükseltti. Ama buna rağmen biz üreticilerimizi maliyetine fide vermek için çabalıyoruz” dedi.



Tokat tarımı Covid-19’dan etkilenmeyecek


Tokat’ın sebze tarımının Covid-19’dan etkilenmeyeceğini ifade eden Geboloğlu, “Bugüne kadar aldığımız bilgiler ve izlenimler bu süreçte kent tarımının bu süreçten etkilenmeyeceği yönünde. Bu anlamda Tarım Bakanlığı ve valiliğin aldıkları tedbirler var. Onlarında etkilerini arazide görüyoruz” diye konuştu.



Fide üretimi ile birlikte endemik türler korunuyor


Serada yerel fidelerin popilasyonunu ürettiklerini ifade eden Geboloğlu, “Tokatlı sağlıklı üretilmiş ‘Tokat biberi’ fidesini başka bir yerde bulamaz. Bizde bu tür yok olmasın devam etsin diye hem fidesini üretiyoruz. Hemde ıslah çalışmalarını yapıyoruz. Benzer şekilde yerel domates tiplerini de biz burada fide haline getirip arzu edenlere dağıtıyoruz. Bir yanda da bu tipleri biz burada koruma altına almış durumdayız. Maksimum fide maliyetimiz 50 kuruş. Toptan üreticiye 18 - 50 kuruş arasında değişiyor Amatör sebze fidesi yetiştiricilerini de fide satışımız var. Bu sene 30’a yakın çeşit satışa sınacağız. Piyasanın altında fiyatlarla vatandaşımıza fide dağıtımımız oluyor” ifadelerini kullandı.


Kalaycık köyünde çiftçilik yapan Hami Hamarat ise korona virüsün tarımsal faaliyetlere engel olmadığını belirterek, "Mevsimlik işçilerimizi önlemler kapsamında çalışacakları tarlaya getirdik. Çalışmaya devam ediyoruz. Üretimimiz sezon boyunca ara vermeden devam edecek. Devletimizden de desteklerini bekliyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Son yağışlar Akgöl’ü tekrar canlandırdı Van’ın Özalp ilçesinde 407 hektar alanı kaplayan ve "kuş cenneti" olarak adlandırılan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlanarak yaban kuşlarına tekrar ev sahipliği yapmaya başladı. Son 4 yıldır ülke genelinde yaşanan kuraklık, birçok göl ve barajlar kurumaya neden olurken, bu göllerden biri de Van’ın Özalp ilçesinde yer alan ve onlarca kuşa ev sahipliği yapan Akgöl idi. Geçtiğimin yaz mevsimlerinin yağışsız ve kurak geçişi sebebiyle kuruyan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlandı. İlçeye 20 kilometre uzaklıkta yer alan ve yazın aşırı buharlaşma nedeniyle çorak araziye dönüşen 407 hektar yüzölçümüne sahip göl, suyla dolarak tekrar göçmen kuşların konaklama ve üreme alanı oldu. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzası sulak alan yönünden ülkenin en önemli bölgelerinden biri olduğunu söyledi. Ülkemizde bulunan sulak alanların beşte biri Van Gölü havzasında bulunduğu ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Sulak alanla tabiatın rahimleridir, canlılığın devamıdır. Ne kadar sulak alan olursa orada biyoçeşitlilikte boldur. 2019 yılında bu tarafa küresel ısınmanın etkisi ve iklimin kurak geçmesine bağlı olarak birçok sulak kurumak üzereydi ve yok olmak üzereydi. Kuruyan göllerinde başında ise Özalp ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Akgöl geliyor. Akgöl kapalı bir havzaya sahip. Sadece kar suları ile kar sularından oluşan derelerden beslenen ve derinliği 4 metreyi geçmeyen 2 bin 300 rakımlı bir yerde bulan ve tabiata, ekosisteme ve çevresine hayat veren bir göl. İsmini de suyunun beyaz görünmesinde alıyor. Son 20 yılın en yağışlı Mart ayını yaşadık. Yağan karın erimesi ve yağmurlarla birlikte Akgöl eski günlerindeki canlılığına kavuşmak üzere. Koruma alanı olarak ilan edilen Akgöl bu sene sulak alanıyla beraber birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapacak.
Çorum Teknoloji ile buluşan kütüphanede okurlar tarihe yolculuk yapıyor Çorum’da yapay zeka ve ’VR’ gözlüklerle buluşturulan halk kütüphanesini ziyaret eden okurlar, yapay zeka sayesinde yazarların hayatlarına şahit olabilirken ve büyük sanat eserlerini de 3 boyutlu olarak inceleme fırsatı buluyor. Çorum İl Halk Kütüphanesi, “Akıllı Kitap Teknolojisi” ile buluştu. Kütüphanedeki akıllı cihazlar ve "VR" gözlükleri kullanan okurlar, yazarları yakından görüyor, onlara sesli ve yazılı olarak sordukları sorulara yapay zeka ile cevap alabiliyor. Gözlükler sayesinde dünyaca ünlü ressamların eserlerini 3 boyutlu olarak görme fırsatı bulan okurlar, akıllı kitaplarda yer alan eğitimler sayesinde de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Kütüphaneye gelen vatandaşlar teknoloji sayesinde önemli bilgiler edindiklerini söyledi. İl Halk Kütüphanesi Müdürü Galip Çağatay Kayan, dünyada ilk kez yerli yazılımcı ve yayıncılar tarafından geliştirilen “akıllı kitap teknolojisi” sayesinde artık okurların, il halk kütüphanesinden aldıkları referans kodları ve kütüphanede yer alan ayaklı panodaki kod sayesinde dijital üyelik oluşturabildiğini söyledi. Okurların yazarları yakından görerek, onlarla konuşabildiğini, kitaplarını okuyup, istedikleri takdirde sesli olarak dinleyebildiklerini anlatan Kayan, “Ayrıca bu sayede okurlar yazarların, hayatlarına dair nesneleri, yapıları ve anları 3 boyutlu olarak sanal gerçeklik ortamında görebiliyorlar. Sistem sayesinde kullanıcılar isterlerse burada özel hocalar tarafından hazırlanan eğitimleri izleyebiliyor ve resim galerisi sayesinde dünyaca meşhur birçok resmi yapay zeka sayesinde o resimlerin içerisindeymiş gibi gerçekçi bir şekilde deneyimleyebiliyor” dedi. Yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet veren teknoloji tüm kullanıcıların sistemin tüm eğitici ve yenilikçi özelliklerini kullanabildiğini açıklayan Kayan, “Telefon doğrulaması ve kişiye özel üyelikle çalışan sistem. Aynı zamanda yılda üç kez yeni teknolojilerle güncellenerek kullanıcılara sürekli gelişen bir deneyim sunuyor. Teknoloji şu anda İl Halk Kütüphaneleri ve Rami Kütüphanesinde kullanılıyor” diye konuştu. Akıllı kitap teknolojisini deneyimleyen Derya Ersoy ise “Çok sevdiğim yazarların eserlerini yakından inceleme fırsatı buldum. Daha önce kütüphanelere sadece ders çalışmak için geliyordum, sadece ders çalışmak için gelindiğini düşünüyordum. Ama uygulama sayesinde hem edebiyat hem sanat tarihine yolculuk yaptım. Bu fırsatı veren İl Halk Kütüphanesi yetkilerine teşekkür ederim” şeklinde konuştu.