EKONOMİ - 01 Temmuz 2021 Perşembe 15:45

Tokat’ta 10 ürüne coğrafi işaret başvurusu

A
A
A
Tokat’ta 10 ürüne coğrafi işaret başvurusu

Tokat’ta 10 ürüne coğrafi işaret alınması için Türk Patent Kurumu’na başvuru yapıldığı kaydedildi.

Tokat’ta 10 ürüne coğrafi işaret alınması için Türk Patent Kurumu’na başvuru yapıldığı kaydedildi.


Tokat’ta, narince salamura asma yaprağı, Niksar cevizi, Tokat kebabı, Tokat yazması, Turhal yoğurtmacı, Erbaa narince bağ yaprağı, Zile kömesi ve Zile pekmezine coğrafi işaret alındı. Tokat bez sucuğu, Almus yarı değerli süs taşları, Niksar sandığı, Zile beji mermeri, Tokat yağlısı, Tokat ev ekmeği, Tokat cevizli çöreği, Tokat honça tepsisi, Tokat bileziği ve Tokat perpereli küpesine coğrafi işaret alınması için Türk Patent Kurumu’na başvuru yapıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Tokat’ın gastronomi alanında geniş bir yelpazeye sahip nadide illerden biri olduğunu kaydetti. Tokat’ın asırlık geleneksel yemeklerine dikkat çeken Başkan Eroğlu, “Tokat şehrimiz sebze ve meyve bahçesi gibidir. Bu ürünlerden çok güzel çeşit çeşit yemekler elde ediliyor. Tokat’ımızda yetişen nadide ürünler ve yemeklerimiz için tescil çalışmalarımız devam ediyor. Coğrafi işaretler bir kişiye veya kuruma değil bütün bir bölgeye, bir şehre hatta bir ülkeye ait olabiliyor. Coğrafi işaretler, o ürünün gerçekten de o coğrafyada ve geleneksel kurallara uygun bir şekilde üretildiğini teminat altına alıyor. Bu özellikleri sebebiyle bu işarete sahip ürünler, pazarlara daha yüksek fiyatlarla girebiliyor” dedi.


Başkan Eroğlu, bugüne kadar 8 ürüne ait coğrafi işaret belgesini alındığını belirterek, “ Tokat’ın narince salamura asma yaprağı, Niksar cevizi, Tokat kebabı, Tokat yazması, Turhal yoğurtmacı, Erbaa narince bağ yaprağı, Zile kömesi ve Zile pekmezi ürünlerimiz coğrafi işaretli olarak tescillendi. Bu sayıyı daha da arttırmak için birçok üründe başvuru dosyalarımızı hazırlayarak ilgili kurumlarımıza gönderdik. Ürünlerimizin tanıtımını iyi bir şekilde yaparsak dünyadaki örneklerde de olduğu gibi hem ülkemiz hem de ilimiz ekonomisine ve istihdamına ciddi katkılar sağlar, refah seviyesinin daha da artmasına vesile oluruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.