YEREL HABERLER - 07 Mart 2012 Çarşamba 17:12

ÇİFTÇİNİN ŞEKER PANCARINDA TABAN FİYAT ENDİŞESİ

A
A
A
ÇİFTÇİNİN ŞEKER PANCARINDA TABAN FİYAT ENDİŞESİ

Ziraat Odası Başkanı Ahmet Dökülen, özelleştirilen Turhal Şeker Fabrikası’nın yeni sahiplerinin henüz taban fiyatlarını açıklamamasının şeker pancarı üreticilerini endişeye soktuğunu ve rahatsız ettiğini söyledi.
Ziraat Odası’nda düzenlediği basın açıklamasında özelleştirilen Turhal Şeker Fabrikası’na değinen Başkan Dökülen, şeker fabrikalarının satışının kesinleştiğini söyledi. Başkan Dökülen, şekerde taban fiyat açıklanmadığından çiftçinin endişeli ve rahatsız olduğunu ileri sürerek, "Çiftçi meydana getirdiği malın fiyatını bilmediğinden endişeli, kar mı edecek zarar mı? İnşallah patronlar bunu en kısa zamanda açıklar" dedi.
Dökülen, Tokat’ta çiftinin perişan olduğunu hayvancılığın bittiğini ileri sürerek, "Ben bir beyanat vermiştim. ’Tokat için 0 faizli bulunmaz bir rakamdır. Kaçmasın hayvan kredilerinden faydalanın’ diye. Ancak maalesef aldanmışız. 32 yıllık çiftçiyim, ben de çiftçi olarak aldandım. Bugün çiftçi zarar etti, battı. Bugün o çiftçi yüzde 50 zarar etti. Yetkililerden bir çiftçi kuruluşu olarak et fiyatlarını yüksekten değerlendirerek Tokat çiftçisini kurtarmalarını istiyorum. Geçen ay tavuk 2-3 lira fiyat değişti. Ama büyükbaşta değişiklik yok. Tokat’ta üretici ucuz et satıyor. Ama tüketici pahalı et yiyor. Makasçı para kazanıyor. Bunu kaldırsınlar" diye konuştu.
Tokat bölgesinde bu yıl domates üretiminin fiyasko vereceğini iddia eden Dökülen, konuşmasını şöyle devam etti: "Geçen sene sırık domateste para kazandık diyen çok az. Maliyetler yüksek. Hesabını yaptığınız zaman Tokat çiftçisinin sırık domatesinden para kazandığı kanaatinde değilim. Ben yine söylüyorum. Bundan ne anlaşılıyor. Çiftçi pahalı alıyor, ucuz satıyor. Ayakta kalması mümkün değil."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.
Samsun OMÜ’de hizmet içi eğitim programı düzenlendi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca kalite yönetimi çalışmaları kapsamında planlanan hizmet içi eğitim programı düzenlendi. OMÜ Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilen ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda düzenlenen eğitimlerle, kütüphane hizmetlerinin daha etkin, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yürütülmesi hedeflendi. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Uğur Donbay, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik esasına göre yürütülmesinin, birim içi iş akışlarının iyileştirilmesinin ve hizmet kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Programın ilk oturumunda ’Kullanıcı Hizmetleri Süreci’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Birim Sorumlusu Kütüphaneci Yeliz Yılmaz Akal tarafından verildi. Eğitimde, kütüphanede sunulan kullanıcı hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin süreçler bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Ardından düzenlenen ’Otomasyon Sistemi ve Kişisel Verilerin Korunması’ eğitimi, Teknik Hizmetler Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Şengül Hayırcı tarafından sunuldu. Oturumda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında kütüphane otomasyon sistemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile veri yönetimi süreçleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Programın devamında, ’Akademisyen ve Öğrenciyle İletişim’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Akademik Danışmanı Öğr. Gör. İbrahim Ethem Olukcuoğlu tarafından gerçekleştirildi. Bu bölümde, akademisyen ve öğrenci profilleri, iletişim biçimleri ve kullanıcı karakter analizleri üzerinden kütüphane hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik yaklaşımlar paylaşıldı. Eğitimlerin son bölümünde ise ’Protokol ve Nezaket Kuralları’ eğitimi, Daire Başkanı Uğur Donbay tarafından verildi. Oturumda, kurumsal temsil, hizmet sunumunda iletişim dili ve davranış standartları üzerinde duruldu. Eğitim programının sonunda yapılan değerlendirmede, personelin farkındalığının artırılması, hizmet süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite yönetimi anlayışının kurumsal düzeyde güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.