ÇEVRE - 10 Temmuz 2025 Perşembe 10:20

Yuvadan atılan yavru leyleğe cami imamı sahip çıktı

A
A
A
Yuvadan atılan yavru leyleğe cami imamı sahip çıktı

Tokat’ta yuvadan atılan yavru leylek, yuvanın bulunduğu camiyi terk etmeyince cami imamı "Garip" adını verdiği leyleğe sahip çıktı.


Tokat’ta Fatih Cami’nin kubbesini yıllardır yuva edinen leylekler, bu yıl da geleneklerini bozmadı. Ancak bu kez hikâyeye hüzünlü bir detay eklendi. Her yıl baharın habercisi olarak karşılanan leylekler arasında bu defa annesi tarafından yuvadan atılan bir yavru leylek dikkat çekti. Yuvadan atılmasına rağmen cami çevresinden ayrılmayan leylek, caminin adeta bir parçası oldu. Cami imam hatibi Mustafa Çakırtaş’ın "Garip" adını verdiği leylek, cami etrafındaki varlığıyla adeta caminin bir parçası hâline geldi. Çakırtaş camiye girmeye çalışan leyleği bisküvi ve kraker gibi gıdalarla besleyerek yaşama tutunmasını sağlıyor.



"Garip leyleğimizi garip bırakmamaya çalışıyoruz"


Leyleğe "Garip" ismini verdiklerini söyleyen Çakırtaş; "Leyleklerin kültürümüz açısından büyük önemi vardır. Bahar aylarında leylek geldiği zaman bahar geldi deriz. Güz aylarında da leylekler göçtüğü zaman kış geri geliyor diye bu yorumları yaparız. Leyleklerin bir de yuvadan atılma hikayeleri vardır. Anne leylek bakamadığı yavruyu, özellikle yuvada problem yaşayan yavruyu kendi isteğiyle yuvadan atıyor ve onun ölümüne neden oluyor. Bizim camimize de leylekler her yıl geliyorlar. Burada bir tane leyleği annesi yuvadan atmış. Yuvadan atıldığı halde bu leylek yuvalı terk etmedi. Sürekli caminin etrafında dolaşarak merhamet ve şefkat bekliyor. Biz de bu leyleği yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Adını da çocuklarla beraber garip koyduk. Ama leyleğimiz garip kalmasın istiyoruz. Ona yiyecek vermeye çalışıyoruz. Kraker ve bisküvi ile beslemeye çalışıyoruz. Bazen yere iniyor, bazen derslerimizi dinliyor, bazen de camiye girmeye çalışıyor. Biz garip leyleğimizi garip bırakmamaya çalışacağız. Leyleklerimiz yaklaşık 15 yıldır aynı noktaya geliyor. Yüksek yerler güvenilir olduğundan dolayı cami kubbesini daha çok tercih ediyorlar" dedi.



Yuvadan atılan yavru leyleğe cami imamı sahip çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.