SPOR - 10 Aralık 2016 Cumartesi 15:53

Trabzonspor Genel Kurulu’na FETÖ damga vurdu

A
A
A
Trabzonspor Genel Kurulu’na FETÖ damga vurdu

Trabzonspor eski Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, FETÖ’nün çeşitli yollarla kendisine baskı kurduğunu belirterek, "Hakemlerin başı halen daha MHK’de duruyor. Kimse onu alamadı aradan. Bu çetenin başı Cüneyt Çakır’dır. Babasını FETÖ terör örgütünden federasyondan attılar" dedi.
Trabzonspor’un yeterli katılımın sağlandığı 71. Olağan Mali Genel Kurulu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Kulüp Başkanı Muharrem Usta, yönetim kurulu üyeleri, eski başkanlardan İbrahim Hacıosmanoğlu ile Ahmet Celal Ataman ve delegelerin katılımı ile KTÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Divan Başkanlığına seçilen Şükrü Kuleyn’in yaptığı açılış konuşmasının ardından gündemdeki maddelere geçildi.

Trabzonspor’un borcu 559 milyon TL’
Daha sonra kürsüye çıkan kulüp Genel Müdürü Sinan Zengin, yönetim kurulunun idari ve mali raporları hakkında delegelere bilgi verdi. Denetleme Kurulu Başkanı Mahmut Ören, Trabzonspor Kulübü ve bağlı şirketlerin mali ve idari denetime tabi tutulduğunu belirterek, kısa vadeli borçların 370 milyon 548 bin 658 lira, uzun vadeli borçların 303 milyon 151 bin 497 lira, net borcun ise 559 milyon 308 bin 817 lira olduğunu açıkladı.

Hacıosmanoğlu: "Başarısız olalım diye şehrin ağabeyleri bizle uğraştı"
Denetleme kurulu raporunun okunmasının ardından kulübün eski başkanlarından İbrahim Hacıosmanoğlu, raporla ilgili söz alarak kürsüye çıktı. Hacıosmanoğlu, yaklaşık 1 yıldır Başkan Muharrem Usta ve yönetiminin bütün faturaları kendilerine çıkardığını belirterek, "Bütün faturaları ödeyebilirim ama bunun karşılığında başarı gelmesi lazım. Onlar dikenli bahçe devraldı, biz sanki gül bahçesi devraldık. Kulübü devraldığımızda 200 milyon borçla devraldık. Kulübün döndürülebilecek hali kalmamıştı. O yüzden bırakıp gittiler. Biz kulübü bu şekilde devraldık ve hiç şikayet etmedik. Ama devrettiğimiz kulübün borcu 400 milyonlara çıkmıştı. Kulübün ağabeyleri insanlarla kavga ederek bir yere varmazsınız dediler, 8 ay konuşmadık. İçimiz kabul etmediği halde federasyonu bile destekleyerek yolumuza baktık. Seçildiğimiz günden beri başarısız olalım diye bu şehrin ağabeyleri bile bizimle uğraştı" dedi.

"FETÖ bizi hedef aldı"
Hacıosmanoğlu, FETÖ terör örgütünün kendisine çeşitli yollarla baskı kurmaya çalıştığını belirterek, "Başarısız olalım diye bu şehrin abileri bizimle uğraştı. İçerideki ihanet şebekesi, Türk futbolundaki ihanet şebekesi yetmedi. Uluslararası Türkiye çökertmek isteyen FETÖ bizi hedef aldı. Biz bunların hepsiyle mücadele ettik. Bizi tehdit ettiler. Ben aday da olmayacaktım, tehditten dolayı kaçtı gitti demesinler diye aday oldum. İlk tehdit bana geliyor. Savcılığa da müracaatımız yaptık. O federasyondaki FETÖ’nün köpekleri bunun hesabını ağır bir şekilde vereceklerdi, bundan emin olun. "Diyor yalan makinesi ya kendin bırak ya da rezil edeceğim seni. Senin bir çok sapık kasetini yayınlamazsam şerefsizim. Yarın bana basın yoluyla bırakacağım mesajını ver yoksa rezil videonu yayımlayacağım’ imza Fuat Avni. Hayatımda 10 sefer gitmişimdir gazinoya. Blackjack oynarken videomu yayınladılar. Cemaatin basını ve onun yandaşları da "Kumarbaz başkan diye" manşetlere taşıdı" ifadesini kullandı.

"Hakem çetesinin başında Cüneyt Çakır var"
Hakem çetesinin başında Cüneyt Çakır’ın olduğunu iddia eden Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Galatasaray maçından sonra federasyona gidiyorum. İki senedir size hareket yapıyorum. Bana yapamadıklarınızı Trabzonspor’a mı yapıyorsunuz. İyi geçinelim diye size destek olduk. Şimdi derdiniz ne? ’Ya başkanım diyorlar, biz şimdi hakemlerle konuşsak Trabzonspor’a hassas davranın desek ters mi teper diye onun endişesini duyuyoruz." Dönemin Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu ile bir görüşseniz diyorlar. Gidiyorum konuşmaya aynı şeyleri diyorum. Müftüoğlu bana, ’Başkanım ben İmam Hatip mezunuyum benim olduğum yerde bunlar olmaz diyor. Ben de orada FETÖ’nün köpekleri var burada ağır hakaretler ediyorum. Bunları yaparken Kuddusi Müftüoğlu’nun ses tonu değişiyor. Benden korktuğunu düşündüm. Meğer adamlarına küfür ettiğim için ondan yüz şekli ve sesi değişiyormuş. 50 bin ’ByLock’cunun içinde, ilk binin içinde Kuddusi Müftüoğlu var. Baktılar korkutarak bir şey yapamıyoruz. Aralıkta kongresi var. Bu adamın takımı lider. Galatasaray maçını da kazanırsa yine burada başkan olur. Galatasaray, Konya ve Gaziantepspor maçıyla bu şehrin kimyasıyla oynadılar. Biz bunlarla da uğraştık. Öyle bir çete var ki burada. Bu hakemlerin başı orada duruyor, kimse alamadı onu oradan. Bu çetenin başı da Cüneyt Çakır’dır. Babasını FETÖ’den dolayı federasyondan attılar. O kadar gücü var. Korkuyorlar ondan, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu’na açıklama yaptırıyorlar. 15 Temmuz akşamı istifasını vermişti diyorlar. Sanki Fetoş haber gönderdi ona, ’Ben darbe yapıyorum sen git istifanı ver.’ İstifasını vermesi 15 Temmuz akşamını mı buldu?"
Hacıosmanoğlu, "Bizimle ilgili Trabzon’da hakemleri alıkoyduk diye dava açıyorlar. İtalya’da olduğu söylenen Avrupa Hakemler Federasyonu diye bir federasyon. Ne kurumsal bir kimliği var ne de yeri var. Bunları organize eden Türkiye’de rezil hakemlik yapan ama Avrupa’da FETÖ’nün lobisiyle önemli yerlere gelen Cüneyt Çakır’ın organizasyonundan geliyor" dedi.

Muharrem Usta, eleştirilere cevap verdi
Bordo-mavili takımın başkanı Muharrem Usta, söz alarak hem eleştirilere cevap verdi hem de kulübün ekonomik durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, sorumluluk alanların doğal olarak eleştirildiğini belirterek, ‘Kulübümüzde bugüne kadar hangi başkanımız görev aldıysa, başarılı olduğu dönemlerde bile çok eleştirildikleri olmuştur. Haliyle İbrahim başkan biraz önce sitem etti ama onu da eleştirdiler başkanlık döneminde. Başkanlığı döneminde kendisine kanımın son damlasına kadar destek vermiş birisiyim. Hiç onu üzmedim, muhalefet yapmadım buna herkes şahittir. Şimdi biz bu görevdeyiz" dedi.

"Derdimiz ve amacımız Trabzonspor’u içinde bulunduğu durumdan çıkarmak"
Usta, daha sonra kulübün son 10 yılındaki borç artışının da içerisinde yer aldığı bir sunum yaparak, şu ifadeleri kullandı:
"Kulübümüzün şu andaki durumunu birlikte bir görelim. Derdimiz ve amacımız Trabzonspor Kulübü’nün içerisinde bulunduğu durumdan çıkarmak ise bence hep birlikte hatamızla sevabımızla sarılmasını bilelim. Borcumuz 2007’de 38 milyon, 2008’de 70 milyon sonra devam ediyor. Şampiyon olduğumuz 2010-2011 yılında 105 milyon. 2015’te bizim seçime girdiğimiz dönem 397 milyon liraydı. Bu raporla seçime girdik. 2015 Aralık ayı bizim göreve geldiğimiz dönemde asıl borcumuz 566 milyon liraydı. Şu anda borç 559 milyon lira. Bu borçların bir kısmında İbrahim Bey’in döneminde olduğu gibi bir kısmı da yılların birikimleri var. Kongrelerde genelde mümkün olduğunca borcumuz az görünürse iyi olur mantığı var. Ben şu an burada herkese şeffaf bir şekilde herkese şunu söylüyorum; Trabzonspor’un borcu şu an itibariyle 559 milyon. Halı altına gitmiş tek kuruş yok."

"Trabzonspor’un durumunu bilmek zorundayız"
2015 yılında 30 Ekim’den 10 Aralık’a kadar olan 40 günlük sürede oyunculara 15.5 milyon lira ödeme yapıldığına değinen Usta, şöyle devam etti:
"Oyuncu tazminatları olarak 14 milyon lira, icra kapama farkı karşılığı 7 milyon lira, ecrimisil 8 milyon lira, UEFA uzlaşma gideri karşılığı 3.5 milyon lira, yapılandırma vergisinin bozulması 10 milyon lira, maaş vergi sigortası 3 milyon lira, tahakkuk ettirilmemiş futbolcu stopajı 68 milyon lira, Opet davası karşılığı 40 milyon lira, toplamda 169 milyon liradır. Yani 397 milyon diye devraldığımız rakam başladığımız gün 566 milyon liraya ulaştı. Bizim durumumuzu bilmemiz ve hep beraber hep birlikte ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız lazım. Herkesin birbiriyle sorunları olabilir, bunlar normal ama bunu kabul edeceğiz, işin doğasında var. Bir şeyden vazgeçemeyiz; Trabzonspor’un durumunu bilmek zorundayız."

"Buradan gelip geçenlere Allah sabır vermiş"
Usta, şu ana kadar gelir anlamında bir lira açığa düşmediklerini vurgulayarak, "Buradan gelip geçenlere Allah sabır vermiş. İşimiz kolay değil. Bu durum herhangi bir başkanla ilgili değil, Trabzonspor’un durumudur. Bu kartopu gittikçe büyüyor. Trabzonspor’un bu borcunun 350 milyon lirası banka borcu. Şimdi biz göreve geldiğimizde İbrahim Hacıosmanoğlu dedi ya ’Ben geldiğimde 100 milyon liraydı’ diye. Biz de geldiğimizde 240 milyona ihtiyaç vardı. Son 1 yılda kur artışı ve faizden kaynaklanan borç artışı 63 milyon. Yani dükkanı kapat hiçbir şey yapma yaklaşık 65 trilyon eski parayla borcunuz var. Niye? Çünkü kulübümüzün içerisinde bulunduğu durum bu. Trabzonspor’un ortalama yıllık anapara ve faiz ödemesi 80 milyon. Şu anda futbolcuların bütçesi çok düşük, 19.5 milyon Euro. 65 milyon liralık bütçesiyle beraber giderimiz 150 milyonu buluyor. Şu andaki Trabzonspor’un senelik 230 milyon liraya ihtiyacımız var. Bunu bulursa borcu sabit duruyor. Ortalama 70 milyon naklen yayın geliri, 20 milyon sponsor ve reklam gelirleri var. Bunu bir şekilde hep beraber çözmeliyiz. 3 milyon seyirci geliri var. Son 5 yılda ortalama toplam 93 milyonluk gelirimiz var. 230 milyon da gider var. Bir düşünelim burası bizim evimiz olsa nasıl çıkacağız bu işin içerisinden."

"Bir şey yapılacaksa beraber yapacağız"
Salondan "Niye başkan oldun o zaman?" şeklindeki söylem üzerine Usta, "Tamam o zaman yarın ben bırakayım sen olursun halledersin. Konu o değil. Başka bir şey anlatıyorum. Trabzonspor canımız ciğerimiz. Bir şeyler yapılacaksa beraber yapacağız. Bu herhangi bizim buraya gelip çözebileceği bir sorun değildir. Bir camianın ölümüne kilitlenip çözebileceği bir şeydir" yanıtını verdi.
Usta, yöneticilerin bağışta bulunabileceği yönündeki söylemlere ise, "Kulübe ister siz, ister ben, isterse bir başkası versin, sonunda borç veriyor. Bu şirket borsaya açık bir şirkettir. İçeriye verilen parayı Trabzonspor ona ödeyecek. Ancak canımız yanıyor; icra geliyor, oyuncu serbest kalıyor ya ancak onun döndürmesine fayda sağlar. Yönetim kuruluna giren birisinin Trabzonspor’a yapacağı en büyük iyilik sıkışık dönemlerde çözüm üretmeye katkı sağlamaktır. Durum bu" değerlendirmesini yaptı.

"Kulübü bir kaç kişi bu hale getirmedi"
Kulübü bir kaç kişinin bu hale getirmediğine işaret eden Usta, "Türkiye’de yarıştığımız kulüplerin inanılmaz seyirci gelirleri var. Mesela Konyaspor ve Bursaspor bizim beş katımız. İstanbul takımları 50-60 katımız. 2013-2014 yılında 7 milyon lira seyirci gelirimiz var. Bu yıl ise 2,5 milyon lira. Yeni stada geçiyoruz. Trabzonspor’un mevcut Avni Aker’in yıllık gideri 3 milyon lira. Yeni stadın aylık gideri yaklaşık 1 milyon ile 1 milyon 200 bin yıllık gideri var. Trabzonspor yeni stada geçiyor ama yıllık 15 milyon daha yeni bir maliyet üzerine alarak geçecek" diye konuştu.

"Bizler emanetçiyiz"
Trabzonspor’un 50 yıllık maziyle şehitler vermiş, rahmetli olmuş binlerce insanın omuzlarında yükselmiş bir kulüp olduğunu anlatan Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler emanetçiyiz. Aynen diğer başkanlar gibi. Hepimizi buradan geçip gideceğiz. İyi ya da kötü tarih hepimizi yazacak. Gerçekten emanetçi olma bilincinde olmamız, bizim birinci şartımız. Neden? Buranın sahibi sizlersiniz. Buranın sahibi Trabzonspor’un milyonlarca sevdalılarıdır. Bu kulübü gelecek 50 yıla taşıma görevi buradakiler ve bizleri izleyenlerdir. Biz elbette iki yoldan birini seçebiliriz. Ya hep birlikte kol kola gireceğiz, hep birlikte camiayı zor günlerden iyi günlere taşıyacağız. Ben zor günlerin sadece bizimle ilgili olduğunu söylemiyorum. Kulübümüz gerçekten zor durumda. Kulübümüzü beraber ayağa kaldırabilmek adına bir emanetçi olarak sizin karşınızdayım. Onun için beraber hep birlikte kulübümüzü birlikte mutlu olacağımız bir noktaya taşıyabilirsek herkes evinde huzurlu olacak. Umarım bunu başarabiliriz."

Kartal projesi
Usta, Kartal projesiyle ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Biz gayri menkul satmıyoruz. Kartal projesi bize ait değil, sadece tahsisli. Son dönemlerde Kartal’da bir proje yapıp acaba Trabzonspor’a borçlarına bir katkı sağlar mıyız diye çalışıyoruz. Önce devletten buranın satın alınması gerekiyor. Oraya bir keşif yapıldı, ben de gittim görüştüm. Metre karesi 11 bin lira. Yaklaşık olarak KDV ile 180 milyona alacağız. Önce bunun devletten satın alınması gerekiyor. Önce bu arazinin Trabzonspor’a alınması lazım. Aldıktan sonra proje yapılıp değerlendirilmesi lazım. 8. maddede istenen yetki budur. Mülkümüz sadece Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’dir. Biz maddeyi açtık, istediğimiz birincisi Akyazı’nın devir alınması, diğeri de Kartal. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri bu maddede hiç yok. Olmayan bir şeyi satın almak değerlendirmek ve Akyazı’nın devriyle ilgilidir 8’inci madde."
Öte yandan yönetim mali ve idari yönden ibra edildi.

8. madde revize edildi
Başkan Muharrem Usta’nın konuşmasının ardından kısa süreli tartışmalar yaşanırken, ‘Gayrimenkul, menkul mallar, lisanslar, haklar ve her türlü mali değer ile ilgili olarak bunların kulüp adına tescili, devri, mülkiyet değişikliği, kiralama ve benzeri her türlü işlemin kulübün ekonomik çıkarları gözetilerek yapılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi’ konularını içeren 8’inci madde yönetim kurulu tarafından revize edilerek, ‘Akyazı Stadyumu’nun devralınması ve Kartal’daki arazinin satın alınması ve satılması’ olarak değiştirildi. Tartışmaların devam etmesi üzerine ise Başkan Muharrem Usta kürsüye çıkarak, 8. maddeyi tekrar değiştirilerek Kartal’daki arazinin satılması maddesini gündemden çıkarttıklarını ve maddenin, ‘Akyazı Stadı’nın devralınması ve Kartal’daki arazinin satın alınması ile projelendirilmesi’ olarak değiştirdiklerini söyledi. Daha sonra ise yapılan oylama da 8. madde Başkan Muharrem Usta’nın revize ettiği şekliyle oy çokluğu ile kabul edildi.

Genç: "FETÖ’nün kumpas soruşturmasından medet uman Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı"
Daha sonra Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun mali ve idari yönden ibrası gerçekleştirildi. Genel kurul ardından ise dilek ve temenni bölümüyle devam etti. Dilek ve temenniler bölümünde söz alan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise en çok ihtiyaç duydukları şeyin birlik ve beraberlik olduğunu belirterek, “Eğer mücadele ettiğimiz güçler bizden daha çok yukarıdaysa ancak bir ve beraberce mücadele edeceğiz. Hukukçu olduğum için söz aldım. FETÖ’nün kumpas soruşturmasından medet uman Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başkanı, şikeye en çok battığı zamanda bile o camia dimdik arkasında durdu. Biz en temiz zamanımızda bile Sadri Şener’in arkasında duramadık. İbrahim Hacıosmanoğlu’nun arkasında kalamadık. Muharrem Usta’nın arkasında duralım. Mücadele devam ediyor. Bu mücadele hak mücadelesidir” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından genel kurul, Trabzonspor kurullarının seçimiyle devam etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yeni ameliyat tekniği HOLEP avantajları ile dikkat çekiyor Eskişehir Şehir Hastanesi’nde uygulanmakta olan Holmium Laser Enükleasyonu Prostat (HOLEP) ameliyatı tekniğiyle son 2 yılda yüzlerce hasta tedavi edilirken, yöntem az kanama riski ve hızlı iyileşme süreciyle ön plana çıkıyor. Eskişehir Şehir Hastanesi Üroloji Bölümü’nde Doç. Dr. Aykut Aykaç ve Doç. Dr. Coşkun Kaya tarafından uygulanmakta olan yeni ameliyat yöntemi dikkat çekiyor. Son 2 yılda yüzlerce hastanın tedavi edildiği HOLEP ameliyatı tekniği artık daha fazla tercih ediliyor. Doktorlar mecbur kalınmadığı takdirde TUR-P denilen klasik kapalı ameliyatı uygulamadıklarını belirtirken, bu yöntemin çevre illerin hiçbirisinde bulunmadığını dile getiriyor. Benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde prostat dokusunun Holmium Lazer ile etkili bir şekilde çıkartıldığı yöntem özellikle az kanama riskiyle ve hızlı iyileşme süreciyle ön plana çıkıyor. "Her hastanın en uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesi için doktorla görüşmesi önemlidir" Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Coşkun Kaya, HOLEP ameliyatında anestezi hekimleri, ameliyat ve servis ekibinin emeğinin görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaparak, "Bu ameliyat sırasında, doktorlar genellikle bir endoskopik cihazı idrar yoluna yerleştirir, prostat dokusunu lazer ışınıyla bu tüp aracılığıyla eritir ve daha sonra idrar yolundan çıkarır. Bu işlem, idrar akışını iyileştirmek ve BPH’nin neden olduğu semptomları azaltmak için prostatın iç kısmını açar. HOLEP, diğer bazı prostat ameliyatı tekniklerinden farklı olarak daha büyük prostat bezlerini çıkarmak amacıyla kullanılabilmesi ve daha az kanama riski taşıması gibi avantajlara sahiptir. Bu nedenle, özellikle büyük prostat bezlerine sahip olan hastalarda tercih edilen bir yöntem olabilir. Ancak her hastanın en uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesi için doktorla görüşmesi önemlidir. Bu yönteminin birçok avantajı vardır. HOLEP, büyük prostat bezlerinin çıkarılması için oldukça etkili bir yöntemdir. Diğer geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla daha büyük prostat dokusunu çıkarabilir. Bazı prostat ameliyatlarına kıyasla daha az kanama riski taşır. Holmium lazeri, kan damarlarını hızla kapatır ve kanamayı önler. Ameliyat sonrası iyileşme süreci genellikle hızlıdır. Kanama miktarının az olması ve prostat dokusunun etkili bir şekilde çıkarılması, hastaların daha hızlı iyileşmelerine yardımcı olur. Diğer bazı cerrahi yöntemlerde görülebilecek komplikasyonlar, HOLEP ile daha az yaygındır. Bu, idrar kaçırma veya erektil disfonksiyon gibi komplikasyon riskinin azaltılmasını içerir. Prostat bezinin tekrar büyüme ihtimali diğer bazı yöntemlere kıyasla daha düşüktür. İdrar yolunda daralmalara veya tıkanıklıklara neden olma riskini azaltır, çünkü prostat dokusu etkili bir şekilde çıkarılır. Bu avantajlar, HOLEP’in BPH tedavisi için tercih edilmesinde etkili faktörlerdir. Ancak, her hasta farklıdır ve en uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesi için bir uzmanla görüşmek önemlidir" dedi.
İstanbul Hepsiburada ve Samsung’dan iş birliği E-ticaret platformu Hepsiburada ve Samsung Türkiye, Türkiye’deki tüketicilerin en yeni Galaxy AI yetenekleri ve katlanabilir cihazlar gibi son teknolojilere daha kolay ulaşabilmesi için stratejik iş birliği yapma kararı aldı. Güney Kore’deki şirket genel merkezinde imzalanan stratejik ortaklık iyi niyet anlaşması kapsamında mevcut işbirliklerini derinleştirme kararı alan Samsung Türkiye ve Hepsiburada, teknoloji sektöründe birlikte büyüme sağlamayı hedefliyor. Bu çerçevede ortak pazarlama faaliyetlerinin kapsamını genişletmek ve yeni satış modelleri geliştirerek tüketicilerin son teknoloji cihazlara erişimini kolaylaştırmak amaçlanıyor. Anlaşma kapsamında markanın her kullanıcıya ve segmente hitap eden, tüketicilerin farklı ihtiyaçlarını karşılayabilen mobil teknolojilere ve Galaxy AI yeteneklerine sahip tüm telefon ve tablet (Galaxy S24, S23, S23 FE, S22, Tab S9, Tab S8) serileri Hepsiburada’ya özel kampanyalarla sunulacak. Tüketicilerin teknolojiye erişimini kolaylaştıran alternatif satış modelleri geliştirilecek Her iki şirket, gerçekleştirdikleri iş birliğini, tüketicilerin teknolojiye erişimini kolaylaştıracak alternatif satış modelleriyle destekleyecek. İlk etapta uygulamaya geçmesi planlanan “Kapıda Eskiyi Ver Yeniyi Al” ve “Kapıda Ödeme” modeliyle, yeni bir Samsung mobil cihaz alırken takas sistemini kullanmak isteyen tüketicilerin eski mobil cihazlarının kapıdan teslim alınabilmesini ve ayrıca tüketicilerin kapıda ödeme yapabilmesini sağlayacak. Samsung Türkiye Başkanı ve CEO’su Jeff Jo, e-ticaret platformu ile yapılan stratejik iş birliğiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Şirket olarak en yeni mobil teknolojileri ve bu teknolojilerin olanaklı kıldığı yaşam tarzını dünyanın her yerinde tüketicilerle buluşturmanın yeni yollarını geliştirmeye devam ediyoruz. Galaxy AI ile mobilde yapay zeka çağını başlattığımız 2024 yılında böyle bir iş birliğini Türkiye’nin önde gelen online alışveriş platformlarından Hepsiburada ile gerçekleştirmek ve Türkiye’deki tüketiciler için mobil ürün ve teknolojilerimizi daha da erişilebilir kılmak bizim için önemli bir adım. Bu anlaşmayla derinleşen Hepsiburada - Samsung Türkiye iş birliğinin, her iki marka için verimli ve uzun soluklu bir eşgüdümün temelini oluşturacağına inanıyorum. Mobil ürünlerimiz özelinde başlattığımız bu stratejik işbirliğini ilerleyen dönemde TV ve beyaz eşya ürünlerimizle geliştirmek istiyoruz.” Hepsiburada CEO’su Nihan Onal Gökçetekin ise, şirket ile yapılan iş birliğiyle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: “Müşterilerimize en yeni teknolojileri en iyi fırsatlarla sunmak için çalışıyoruz. Şirket ile derinleşen iş birliğimiz, bu doğrultuda çok kıymetli bulduğum ve herkes için büyük fayda oluşturacağına inandığım bir adım. Şirketin geniş ürün yelpazesini ve Galaxy AI yeteneklerini, Hepsiburada’nın sunduğu özel kampanyalarla ve ödeme çözümleriyle birleştirerek, müşterilerimizin en iyi mobil deneyimi yaşamalarını sağlamak için çalışacağız. Bu iş birliği, sadece ticari anlamda değil, aynı zamanda teknolojiye erişimi artırarak, toplumumuzun dijital dönüşümüne de katkı sağlayacak. Hepsiburada ve Samsung arasındaki bu güçlü ortaklığın her iki marka için de büyük fırsatlar barındırdığına ve uzun vadeli başarılı bir iş birliğinin temellerini attığımıza inanıyorum.” Yapay Zeka gibi gelişen teknolojilerin bilinirliğinin ve erişiminin artması için 2 şirket birlikte çalışacak Yapılan anlaşma kapsamında her iki şirket yapay zeka gibi son dönemde büyük bir ivmeyle gelişim gösteren son teknolojilere ilişkin bilinirliğin artması ve toplumun bu teknolojilerden faydalanabilmesi için ortak iletişim ve pazarlama faaliyetleri yürüterek, Türkiye’nin tüm dünyada değişen teknoloji ekosisteminin önemli bir parçası olması için çalışmalar yürütecek. Samsung Türkiye’nin satışlarının artması hedefleniyor Galaxy AI yeteneklerinin, katlanabilir cihaz yeniliklerinin ve Galaxy mobil ekosisteminin üstün bağlantı özelliklerinin Türkiye’deki tüketicilere daha zahmetsiz bir biçimde ulaştırılmasını amaçlayan her iki şirket; yenilikçi pazarlama çözümleriyle Hepsiburada’nın 12 milyon müşterisine ulaşarak markanın satışlarını da artırmayı hedefliyor.
Ankara Bakan Yumaklı: "(Orman yangınları) İnsansız hava aracı kullanıyoruz, bu konuda dünyada iki ülkeden birisiyiz Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin dünyada orman yangınları ile mücadelede insansız hava aracı kullanan iki ülkeden bir tanesi olduğunu söyledi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Yapay Zeka Politikaları Derneği tarafından düzenlenen ‘Al Tomorrow Summit 2024’ programına katıldı. Ankara’da bir otelde gerçekleşen programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Yumaklı, Türkiye’deki kaynakların sonsuz olmadığına işaret ederek, bunun bilincinde olarak birim alandan daha çok verim alınması gerektiğini ifade etti. Yumaklı, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek bakanlık faaliyetlerine entegre etmek istediklerini dile getirdi. Doğru karar alma ve doğru sonuçlara ulaşma için yapay zekanın kullanılması gerektiğine işaret eden Bakan Yumaklı, verimlilik ve teknoloji konularında bakanlık faaliyetleri hakkında bilgi verdi. “Derin öğrenme algoritmaları bitki sağlığını izlemek için kullanılıyor” Bakanlık olarak tarımsal araştırma ve geliştirme birimleri ve AR-GE destek programlarının olduğu bilgisini veren Yumaklı, kamu, üniversite ve özel sektör işbirliğini geliştirmek için kurulan enstitüler de dahil olmak gençleri programlara katılmaya davet ederek, “Tohumlarla alakalı verimliliği en üst düzeye sağlayacak çalışmalarınız devam etmeli. İşte bizim de bununla ilgili gerçekten dünyada örnek olarak gösterilen bir tohum gen bankamız var. Bu tohum gen bankamızda ülkemizin bitkisel üretimle ilgili geleceğini tutuyoruz. Yine Anadolu’nun hem bitkisel hem de hayvansal genetik zenginliğini bu bankalarda saklıyoruz. Sebzede, meyvede, tarla bitkilerinde verimli, kaliteli, kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara toleranslı üretim materyalleri geliştiriyoruz. Ülkemizdeki kullanılan sertifikalı tohumların yüzde 40’ı bu merkezlerde geliştirilmeye devam ediyor. Yine derin öğrenme algoritmaları ve görüntü işleme teknikleri bitki sağlığını izlemek ve hastalıkları test etmek için kullanılıyor. Sadece coğrafi bilgi sistemlerinin üzerinden aldığınız veriler, belki de dosyalara sığmayacak düzeylere ulaşabiliyor. Önemli olan bunları toplamak değil, bunları işlemek ve sizin karar mekanizmasına doğru bir şekilde aktarılmasını sağlamak” şeklinde konuştu. AR-GE çalışmalarıyla bitkisel üretim 1 yılda 8 milyon ton arttı Tarımsal üretimde kullanılmak üzere yeni nesil ekipmanlar konusunun da yakından takip edildiğini belirten Yumaklı, “Bu kapsamda paketlemeden ilaçlama helikopterine, buzağı besleme robotundan gübre sıyırma robotuna kadar ticarileşen birçok prototipte yine bakanlığımızın kamu, üniversite, özel sektör işbirliğinde geliştirilmiş durumda. Bugün geldiğimiz noktada eğer biz 2022 sonu itibarıyla 129 milyon ton olan bitkisel üretimimizi 2023 sonunda 137 milyon tona çıkarmışsak bu AR-GE çalışmalarının çok önemli bir yeri var” dedi. “Yangınlara müdahale süresi 40 dakikadan 11 dakikalara inmiş durumda” Orman yangınlarını tespit etme konusunda yapay zeka temelli yazılımlar ve uygulamalar kullanılmaya başlandığını kaydeden Yumaklı, “Özellikle akıllı kuleler olmak üzere bu yangın karar destek sistemlerine veri temin eden, bunları bir arada yürüten sistemler bizim orman yangınlarıyla daha etkin bir mücadele yapmamıza yardımcı oluyor. İnsansız hava aracı kullanıyoruz. Bu konuda dünyada iki ülkeden birisiyiz. Yine akıllı yangın kuleleri var. 776’ya yakın kulemiz var, bunlardan 184’ü akıllı kule. Yani herhangi bir şekilde bir yangın ya da yangın emaresi gördüğünde o sensörler vasıtasıyla karar destek sistemlerine hızlıca bu bilgileri iletiyor. İşte bu sayede Türkiye’de yangınlara müdahale etme süresi 40 dakikadan 11 dakikalara inmiş durumda” ifadelerini kullandı.