EKONOMİ - 18 Kasım 2017 Cumartesi 09:27

Bu meyveye ismini verdi ama...

A
A
A
Bu meyveye ismini verdi ama...

Anavatanı Çin olan ve tarihi İpek Yolu ile Anadolu’ya Trabzon üzerinden yayıldığı için ’Trabzon hurması’ olarak adlandırılan meyvenin üretiminde Trabzon Türkiye’de en alt sıralarda yer alıyor.

Anavatanı Çin olan ve tarihi İpek Yolu ile Anadolu’ya Trabzon üzerinden yayıldığı için ’Trabzon hurması’ olarak adlandırılan meyvenin üretiminde Trabzon Türkiye’de en alt sıralarda yer alıyor. Türkiye’de yıllık 33 bin ton civarında üretimi olan Trabzon hurmasının Trabzon’daki üretimi ise yıllık 146 ton civarında kalırken, üretimde ilk sırayı Akdeniz Bölgesi illeri alıyor.


Çin’den tüm dünyaya yayılan, Anadolu’ya da İpekyolu ile gelen bu meyveye Anadolu’da ’Cennet Meyvesi veya Hurması’ dendiğini de belirten Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan, geçmişte Trabzon’da hemen hemen her evin bahçesinde bulunan bu meyvenin ağacına bugünlerde rastlamanın çok zor olduğunu söyledi.


Dünyada üretimi 5 milyon tonu bulan Trabzon hurması üretiminin Türkiye’de 33 bin ton, Trabzon’da ise 146 ton olduğunu belirten Pehlevan "Trabzon Hurması’nın asıl kökeni Çin. Çin’den İpekyolu üzerinden kervanlarla bir şekilde Trabzon’a geliyor. Buradan daha sonra Anadolu’nun diğer köşelerine gidiyor. Ege’de, Akdeniz’de hatta Doğu Anadolu’da üretim alanları bile var. Ancak ismini Trabzon’dan alan Trabzon hurmasına Trabzonlular pek sahip çıkmadılar. Başka iller isimlerini verdikleri ürünlere sahip çıkarken, biz ilgi göstermedik" dedi.


Trabzon Hurması’nın Karadeniz bölgesindeki yıllık üretiminin 2 bin 300 ton civarında, Trabzon’da ise 146 ton civarında olduğunu kaydeden Pehlevan, “Sıralamaya baktığımız zaman üretim açısından Karadeniz Bölgesi 4. veya 5. sırada. Karadeniz Bölgesi’nde 2 bin 300 ton üretim yapılıyor. Bu çok düşük bir rakam. Trabzon’da ise 146 ton. Bu konuda Trabzon çok geri kaldı. Türkiye genelinde 33 bin ton üretimi var. Dünya geneline baktığımız zaman 5 milyon ton civarında bir üretim var. Trabzon dışında üretim daha fazla. İlk sırayı Akdeniz Bölgesi illeri alıyor. Özellikle Hatay, Adana, Mersin, Kahramanmaraş ve Denizli illerinde üretimi oldukça yaygın" diye konuştu.



Pazarlama sıkıntısı üretimi etkiliyor


Üretimin düşük olmasının bir nedeninin de pazarlama sıkıntısından kaynaklandığını kaydeden Pehlevan, “Kapalı bahçe olarak İl Tarım Müdürlüğü’nün çalışması var. İl Tarım Müdürlüğü kapalı bahçe kurulması anlamında destek veriyor. Ancak vatandaş bu işe pek fazla girmek istemiyor. Neden girmiyor? Pazarlama konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Çünkü uzun süreli saklanabilecek bir ürün değil. Pazarlanamadığından dolayı da vatandaş dikse bile daha sonraki aşamalarda sökmek zorunda kalıyor. Çünkü ürünü satamıyor, katma değer katamıyor. Bunun için uzun süreli saklanması konusunda ARGE çalışması yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Trabzon hurması eskiden bölgede çok ilgi görür tüketilirdi. Yaşlanan ağaçlar kesiliyor yerine yenisi de dikilmiyor” şeklinde konuştu.



Trabzon’da yeterince tanınmıyor


Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası 2. Başkanı Avni Aydın ise Trabzon Hurması’nın Trabzon’da üretimi ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede "Eğer pazarlama sorununu halledersek ve üreticinin bahçe kurma konusunda bir takım teşvikler getirilirse amacına ulaşacağını sanıyorum. Bu ürün fındığa alternatif değil. Sadece üreticinin farklı tarım ürünlerinden de gelir elde etmesini sağlayacak bir proje olacaktır. Türkiye ve ilimizde ismi Trabzon Hurması olmasına rağmen ilimizde yeterince tanınmamaktadır. Geçmişte herkesin evlerinin önünde yada köylerindeki bahçelerinde yabanisi bulunuyordu. Yabani çeşidi de yenildiğinde ağızda burukluk ve itici bir tat bıraktığından pek tercih edilmiyordu. Kültür çeşitlerinde biz bu algıyı yıktık. Artık kaliteli, insanın damak tadına uygun farklı çeşitler var. Hem olgunlaşarak yenilen hem de olgunlaşmadan yenilen çeşitleri mevcuttur. Üreticilerimiz bize başvurdukları tadirde fidan temini konusunda yardımcı oluyoruz” ifadelerini kullandı.


Üreticilerden Mahmut Uzunlar ise 15 yıldır Trabzon hurması yetiştirdiğini ancak pazarlama sorunu yaşadıklarını söyledi. Uzunlar “Yaklaşık 15 yıldır Trabzon Hurması yetiştiriyorum. Hasadımız iyi ancak pazarlama sıkıntımız var. Yetiştirdiğimiz hurmalar tamamen organik, ilaç yok. Yılda yaklaşık 300 kilo kadar yetiştiriyorum. Para kazanmadan ziyade hobi olarak yapıyorum" bilgisini verdi.



Her yaşta tüketilmesi gereken bir meyve


Karadeniz Teknik Üniversitesi Gıda İşleme Bölümü Öğretim Üyesi (KTÜ) Doç. Dr. Oktay Yıldız da Trabzon Hurması’nın içerdiği vitamin bakımında her yaşta tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti. Yıldız “Bu meyvenin yapısı özellikle peklik, lifli maddeler bakımından çok zengin. Çok yüksek C vitamini kaynağı değil ancak bir portakalın yarısı oranında C vitamini içeriyor. Bunun dışında A ve B gurubu vitaminleri bakımından zengin bir meyve. Temel tüketim alışkanlığı bakımından özellikle yapısında bulunan lifli gıdalar sindirim sistemini düzenlemesi açısından ve yapısında bulunan diğer bileşiklerle de antioksidan özelliği olma açısından değerli bir meyve. Her yaşta, bebek yaşından yetişkin ihtiyara varıncaya kadar rahatlıkla tüketilebilecek bir meyve. Biz, öncelikle bu meyvenin taze tüketilmesini öneriyoruz. Şu an tam mevsimindeyiz” ifadelerini kullandı.



Gençler pek tüketmiyor


Trabzon Hurması’nın farklı işlenerek özellikle çocuklara ve gençlere sevdirilmesi gerektiğini de kaydeden Yıldız, şunları söyledi:


"Öncelikli olarak bölgemizde var olan kapama bahçeleri yada ufak tefek üreticilerin bu ürünü ticari bir emtia halinde ulusal yada uluslararası pazarda satabilmeleri için üretici birliği kapsamında bunların bir araya gelmesi lazım. Yani bir birlikteliğe ihtiyaç var. İkincisi, mevsimi dışında bu ürünün tüketilmesi için örneği vişneyi yaz mevsiminde taze olarak tüketiyoruz ancak kışın da bol bol suyunu içebiliyoruz. Trabzon hurması için dünya bunun gıda endüstrisindeki ürünlerine yabancı değil. Fakat bölgemiz yabancı. Bölgemizde bunun üretimini yapan birkaç ARGE işletmesi olduğunu biliyoruz. Trabzon Hurmasını marmelat olarak ürettiğinizde iyi bir pazar bulamayabilirsiniz. Gençlerimiz arasında tüketim alışkanlığı yok. İncirin üretimini arttırmak için Aydın’da üreticiler cipsini yapmışlar. Bu tür biraz daha popüler ürüne dönüştürülmesinin sağlanması gerekiyor. Örneğin püreye, reçele, konsantreye dönüştürülmesi gerekiyor. Bu ürünün daha rahat tüketilebileceği, her yaşta insanların ilgi duyabileceği ve pazarlamasında da sıkıntı çekmeyeceği bu tür ürünler üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Soğuk zincirle yurt dışına bile gönderebileceğimiz bir meyve.”



Dünya üretiminde Çin ilk sırada


Öte yandan Trabzon hurması (Diospyros kaki) dünyada çoğunlukla subtropik iklim kuşaklarında yetiştiriciliği yapılan Çin kökenli bir meyve türü olarak dikkat çekiyor. Dünya toplam üretimi olan yaklaşık 5 milyon tonun yüzde 70’lik bölümünü Çin tek başına karşılarken, bu ülkeyi Güney Kore, Japonya, Brezilya, Azerbaycan, İtalya, Şili, ABD, İsrail, Özbekistan, Mısır, Gürcistan, İspanya ve Türkiye gibi ülkeler izliyor. Çin’de 2 bin’den fazla çeşidi olan ve yaklaşık 2 bin yıllık bir geçmişi bulunduğu belirtilen Trabzon hurmasının gerçek anlamda dünyaya yayılması ise 19. yüzyılda gerçekleşirken, hem kurutularak hem de taze olarak tüketilen meyvenin üretimi son yıllarda İsrail, A.B.D., Yeni Zellanda, Avustralya, İspanya, Gürcistan ve Mısır’da da artış gösteriyor.


Türkiye’de bu meyve birçok yerde “Cennet Meyvesi, Hurma, Japon hurması ve amme” olarak da adlandırılırken, ülkemizde, özellikle turunçgiller, incir, çay ve fındık yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı bölgelerde çoğunlukla ev bahçeleri içerisinde bireysel ağaç ya da küçük parseller şeklinde yetiştiriliyor. Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde Trabzon hurması üretimi çok dağınık, parçalı ve genelde bir bahçe düzeni içerisinde olmayan şekilde yapılırken, Akdeniz bölgesinde ise en yüksek üretim Hatay, Adana, Kahramanmaraş ve Mersin illerinde düzenli bahçeler şeklinde yapılıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: “. Bu güzel şehri ihracatta önemli noktaya getiren işçi kardeşlerimizin alnından öpüyorum” Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Büyükkılıç, “Helalinden kazanıp helalinden harcayan işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum” dedi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla mesaj yayımlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “Emek ve alın teriyle genelde ülkemizin, özelde şehrimizin büyümesi ve kalkınmasında önemli rol oynayan, helalinden kazanıp helalinden harcayan işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum” dedi. Mesajında ‘İnsanların hayırlısı, insana hizmet edendir’ diyen Başkan Büyükkılıç, işçi ve emekçilere seslenerek, “Hem ülkemize hem şehrimize katma değer sağlıyor, üretiyor, ihracata vesile oluyorsunuz. Her biriniz bizler için çok önemlisiniz. Bu güzel şehri ihracatta önemli noktaya getiren siz işçi ve emekçi kardeşlerimizsiniz. Her birinizin alnından öpüyorum. İyi ki varsınız” diye konuştu. Endüstrinin ve sanayinin merkezi bu şehrin hizmetkârı olmaya devam ettiklerini belirten Büyükkılıç, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşları olarak, hep beraber bu şehre emek vermeye, hizmet etmeye gayret ediyoruz. Kayseri Modeli belediyecilik anlayışı ile alın teri kurumadan personelinin haklarını veren belediyecilik anlayışı ile çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Başkan Büyükkılıç, tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ederek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu duygu ve düşüncelerle, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle, işçi ve emekçi kardeşlerime şükranlarımı sunuyor, onların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en kalbi duygularımla tebrik ediyorum.”
Düzce Tarihi doku her duvarında kendini gösterecek Düzce’nin sembol meydanlarından biri olan Cedidiye Meydanı’nda tarihi dönüşüm caminin tadilat, bakım ve yeni minareleri ile tamamlanmaya başladı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün bizzat ilgilendiği Cedidiye Cami ve meydanındaki yenileme çalışmaları sona yaklaştı. Tarihi yapısı ve yeni minareleri ile Düzcelileri selamlayan Cedidiye Camii’nde yürütülen çalışmalar dahilinde kubbelerin alt kısımları ile minarelerin boyama işlemi tamamlandı. Caminin karakteristik özelliğini yansıtan taş dokunun ön plana çıkması ve yeni minarelerle uyum sağlayacak şekilde seçilen boya uygulaması da tamamlanırken kubbe iç kısımlarında zarar gören kısımlar yenilenerek izolasyon çalışmaları yapıldı. Meydanda inşa edilen bedesten tarzı iş yerleri ile her geçen gün uyumu artan Cedidiye Cami, Düzcelilerden de büyük beğeni alıyor. Mikro kumlama ile temizlendi Kubbe dış kısımları ile minarelerin konik üst kısımlarında bulunan kurşun kaplamalar mikro kumlama yöntemi ile temizlenerek yenilendi. Cami iç ve dış yenileme çalışmaları sona yaklaşırken ayrıca minarelerin yükseldiği kaideler yine cami karakterine uygun taş ile kaplanacak. Cami Doğu- Batı girişleri yapımı ile birlikte cami dış cephesinde yer alarak görüntü kirliliğine neden klima motor eklentileri gibi ekipmanlar için de gizli düzenlemeler yapılacak. Cami halı döşemelerinin tamamen yenileneceği bildirilen çalışmalar kapsamında gündüz güzelliğinin gece de yansıtılması amacıyla cami çevresinde aydınlatma düzeni inşa edilecek.