EKONOMİ - 07 Aralık 2017 Perşembe 11:11

Trabzon’da yılda yaklaşık 25 bin ton sebze üretiliyor ama...

A
A
A
Trabzon’da yılda yaklaşık 25 bin ton sebze üretiliyor ama...

Sera ve açık alan olmak üzere yılda 24 bin 729 ton sebze yetiştirilen Trabzon’un daha önce çevre illerin sebze ihtiyacını karşılarken şimdi kendi ihtiyacını zor karşılar hale geldiği belirtildi.

Sera ve açık alan olmak üzere yılda 24 bin 729 ton sebze yetiştirilen Trabzon’un daha önce çevre illerin sebze ihtiyacını karşılarken şimdi kendi ihtiyacını zor karşılar hale geldiği belirtildi.


Konuyla ilgili bilgiler veren Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan, Trabzon’da tarım arazilerinin giderek azaldığını bunun da sebze üretiminin düşmesine neden olduğunu belirterek tarım arazilerinin mutlaka korunması gerektiğini vurguladı.


Trabzon’da mevcut 411 seradan yılda bin 132, açık alanda ise 23 bin 597 ton sebze yetiştirildiğini kaydeden Pehlevan, özellikle son yıllarda tarım arazilerinin betonlaşmaya yenik düştüğünü bunun da üretimi olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Trabzon’un geçmişte çevre illerin sebze ihtiyacını karşılarken bugün itibariyle kendi ihtiyacını bile zor karşılar hale geldiğini kaydeden Pehlevan, “Bölgemizin üretim sorunu yok. Sorunumuz; planlama yapmamak, birlikte pazarlama yöntemlerini uygulamamak. İlimiz çevre illerin sebze ihtiyacını karşılar durumdayken, şu an itibari ile çeşitli kısıtlıklar nedeniyle ilimizin sebze ihtiyacının bir kısmı başka illerden karşılanmaktadır. Sevindirici şu ki; son dönemlerde bunun farkına varıldı, ilimiz üretime yönelmeye başlamıştır. İlimizde üretimi artırmak istiyorsak öncelikli tarımsal kalkınma kooperatifleri üzerinden desteklemeleri yapmalıyız. İlimizde bu potansiyel var. 48 adet tarımsal kalkınma kooperatifimize 13 bin 683 kayıtlı üyesi mevcut. Bakanlığımız geliştireceği bir destekleme modeli ile kooperatif üyelerine destek sağlamalıdır. Kısacası atıl durumda bulunan kooperatifleri işlevsel hale getirmeliyiz. Örgütlü olmazsak başaramayız” dedi.



"Eskiden İl Özel İdaresi çiftçilere destek olurdu teşvik verirdi, şimdi bu görevi Büyükşehir Belediyesi’nin yapması gerekiyor"


Trabzon’da tarım arazilerinin giderek azaldığını kaydeden Pehlevan, Trabzon için bir an önce Tarım Master Planı’nın çıkartılması gerektiğine dikkat çekti. Pehlevan, “Trabzon’da seracılık 1990 yılından sonra yerleşmeye başladı. Belli bir mesafe aldıktan sonra tarım arazilerinin tahrip edilmesi gerekli desteklemelerin olmaması örgütlemenin yapılamaması üretimi olumsuz yönde etkiledi. Trabzon üretim anlamında Doğu Karadeniz’i bakan, besleyen sebzesini temin eden bir il durumundaydı. Son dönemlerde bunda büyük bir düşüşler oldu. Artık son dönemlerde sebzemiz dışarıdan gelmeye başladı. Çiftçilerimiz bu işe uyandı artık bu işe yöneliyor örgütlenmeye çalışıyorlar. Devlet olarak Tarım Bakanlığı çiftçilerimize gereken desteği veriyor ancak burada bir eksiklik var. Eskiden İl Özel İdaresi vardı. Büyükşehir bu görevi üstlenmesi gerekiyordu. 3,5 yıldan beri çiftçimize yönelik bu konularda herhangi bir destek teşvik maalesef olmadı, göremedik ya da biz bilmiyoruz. İl Özel İdaresi’nin yerini alan Büyükşehir Belediyemiz bu teşvikleri sağlaması gerekiyor. Yarın belki de buralara da imar gelecek tarım arazilerimizin üzerine betonları yığacağız. Biz şunu istiyoruz; öncelikle tarım master planını yapmamız gerekir, nereleri korumamız nereleri imara açmamız gerektiğini ortaya koymamız gerekiyor. Maalesef bu böyle olmuyor. Bu işin bizzat içinde olan birisi olarak gördüklerim kanımı donduruyor. Hiç kimsenin buna baktığı yok kimse buna dikkat etmiyor. Seracılık açısından bölgede çok iyi durumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Ancak 411 seramızın bir çoğu atıl durumda. Büyükşehir Belediyesi bunlara bir şekilde destek vermesi gerekiyor. Özellikle tarım arazilerini korumamız gerekiyor. Aksi halde bu tarlaları, bu sebzeleri çok arayacağız” ifadelerini kullandı.


Ürün çeşidinin mutlaka artırılması gerektiğini kaydeden Pehlevan, “İlimizdeki seraların toplam alanı 142 dekar olup seralarda üretilen sebze miktarı ise bin 132 Ton’dur. 25 bin 466 dekar açık alanda ise 23 bin 597 ton sebze üretimimiz mevcut. Bunlar azımsanmayacak rakamlar. Fakat yeterli değil. İlimiz iklimsel durumunu avantaja çevirmeliyiz. Ürün çeşitlemesi ile tıbbı ve aromatik bitkiler veya çiçek soğanı yetiştiriciliği konularında çiftçilerimizi yönlendirmeliyiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da korkunç cinayet: Müşterilerine çilek satarken silahlı saldırıya uğradı Antalya’da bir kişi, daha önceden aralarında husumet bulunduğu ileri sürülen çilek satıcısını müşterilerine satış yaptığı sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Şüpheli şahıs kaçarken, çilek satıcısı olay yerinde hayatını kaybetti. 12 adet boş kovanın bulunduğu yerde ölen şahıstan geriye sattığı çilek kasaları ve kamyoneti kaldı. Olay, Aksu ilçesi Kundu Mahallesi 33001 sokak üzerinde 11.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, toptan çilek satışıyla uğraşan 4 çocuk babası Ahmet Özdakak (46), sabah saatlerinde 07 DBH 74 plakalı kamyonetiyle müşterilerine çilek getirdi. Bu sırada aralarında yıllar öncesine dayanan husumet olduğu öğrenilen T. E. (27), olay yerinde tabancasıyla 12 el ateş edip yaya olarak kaçtı. Olayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve çok sayıda polis sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Özdakak’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm haberini duyan Özdakak’ın yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Sağlık ekipleri fenalaşan kişilere müdahalede bulundu. Özdakak’tan geriye ise sattığı çilekler ile kamyoneti kaldı. Ahmet Özdakak’ın cansız bedeni, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Öte yandan, 2016 yılında Şanlıurfa Viranşehir’de kardeşi S. E.’nin öldürülmesi olayıyla ilgili aralarında husumet olduğu öğrenilen T. E’nin yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışması başlattı.
Antalya Antalya’da kedi köpek oteline silahlı ve uçan tekmeli saldırı Antalya’nın Alanya ilçesinde kedi ve köpeklerin barındığı bir otel, bir şahıs tarafından kurşunların hedefi oldu. Otelin sahibi, çevredeki vatandaşların otelde hayvanların barınmasına karşı çıktıklarından dolayı kurşun sıktığını ve sürekli tehditler aldığını iddia etti. Olay, 28 Nisan Pazar günü akşam saatlerinde Tepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Nurhayat Bıçakçıoğlu isimli vatandaşın sahibi olduğu kedi ve köpeklerin barındığı bir otele tabanca ile defalarca ateş edildi. Tabancadan çıkan kurşunlar otele isabet ederken, olayda herhangi bir yaralanma yaşanmadı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekiplerinin olayla ilgili incelemeye devam ettiği öğrenildi. Silahlı saldırı güvenlik kamerasında Olay anı ise oteldeki güvenlik kamerası tarafından kayıt edildi. Görüntülerde elinde tabanca olan şahsın otele doğru birçok el ateş ettiği görülüyor. Dakikalar geçinince şahsın uçan tekmeyle kapıyı kırmaya çalıştığı anlar da kamera kaydına yansıdı. Saldırgan şahsın, “dışarı çık” şeklinde bağırdığı anlar da görüntülerde yer aldı. “Silah sıkan kişi zaten benimle biraz husumetli” Yaşadığı olayla ilgili konuşan Nurhayat Bıçakçıoğlu, çevrede yaşayan bazı vatandaşların otelde kalan hayvanların barınmasına karşı çıktıklarını öne sürerek, “3 tane baktığım hayvan bahane ediliyor. Aslında otelin kapanmasını isteyen, bir sitedeki yabancılar. Yurtdışından gelmişler hayvanları istemiyorlar. Hayvanların burada bulunmasını, sokak hayvanlarını bahane ederek hayvanların canına acıtıyorlar, taşlıyorlar, sürekli kışkırtmaya çalışıyorlar. Barınaktan geldiler hayvanları götürdüler. Onun savaşını yaşıyoruz biz burada. Hayvanları aldırttıktan sonra ben savunmasız kalınca 23 sıktılar bana burada. Silah sıkan kişi zaten benimle biraz husumetli. Yandaki arsa benim arsam. Ben kendisine birkaç kere izah ettim yapmayın diye. Gittim müdahale ettim. Müdahale ettiğim için de bu şekilde karşılık aldım. Sonrasında da sürekli tehdit yağdırıyorlar. Şu an burayı kapatıp gitmemi istiyorlar, bu olaylar bitmez, bu olayı tekrar yaşarsın diyorlar. Hayvanlar seni ilgilendirmez sen kendinle ilgilen müşteri köpekleriyle ilgilen diyorlar. Sürekli böyle tehditler yiyorum ben burada. Ben bu 3 canı bunların eline bırakmak istemiyorum” dedi.