EKONOMİ - 26 Mayıs 2018 Cumartesi 09:56

Arslantürk dünya fındık rekoltesi tahminini değerlendirdi

A
A
A
Arslantürk dünya fındık rekoltesi tahminini değerlendirdi

İspanya’nın Sevilla kentinde 2018 Dünya fındık rekoltesinin ilk tahminlerinin açıklanmasını değerlendiren Ulusal Fındık Konseyi Başkanı ve Trabzon Ticaret Borsası (TTO) Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 67’sini elinde bulundurduğunu ancak bu oranın gittikçe gerilemesinden endişe duyduklarını söyledi.

İspanya’nın Sevilla kentinde 2018 Dünya fındık rekoltesinin ilk tahminlerinin açıklanmasını değerlendiren Ulusal Fındık Konseyi Başkanı ve Trabzon Ticaret Borsası (TTO) Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 67’sini elinde bulundurduğunu ancak bu oranın gittikçe gerilemesinden endişe duyduklarını söyledi.


İspanya’nın Sevilla kentinde yapılan Dünya Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Kongresi’nde (INC) toplantısını değerlendiren Aslantürk, Türkiye’nin fındık üretimini arttırması için çok ciddi tedbirler alınması gerektiğine dikkat çekti. Arslantürk “Bu yıl INC toplantısı İspanya’nın Sevilla şehrinde yapıldı. Dünya fındık rekoltesi toplam 955 bin ton, Türkiye rekoltesi ise 640 bin ton olarak açıklandı. Bu şu anki görüntülere göre var olan bir durum. Bunun daha iyi ya da daha az olma ihtimali var. Bunu ancak önümüzdeki günlerde görebileceğiz. Geçen yıl Türkiye’nin fındık rekoltesi 750 bin ton olarak gerçekleşti. Dünyada ise 1 milyon ton üretim söz konusuydu. Türkiye’ye bakıldığında toplam dünya üretiminin yüzde 67’sini gerçekleştirir durumda. Maalesef her geçen yıl dünyadaki üretim oranımız sürekli düşmekte. Bundan sonrası için çok ciddi tedbirler almamız ve bahçelerimizde verim ve kaliteye yönelik ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor” dedi.



"Siyasiler fındığı oy malzemesi yapmasın"


Siyasilerin önceki yıllarda olduğu gibi bu dönemde fındığın fiyatıyla ilgili açıklama yapmasını doğru bulmadıklarını belirten Arslantürk, “Ben bu vaatlere katılmıyorum. Bu her zaman yapılan bir popülizm. Bu doğru değil. Fındıkta hedefimiz, en iyi, en kaliteli verimi üreterek bütün dünyaya bu ürünü pazarlayabilmek. 650-750 bin tonluk üretimin önemli bir kısmını biz yurt dışına yolluyoruz. Netice itibariyle fındık bir sanayi ürünü. Sanayi ürününde sürdürülebilir bir öngörü olmalı. Bununla ilgili bir plan ve projeyi ortaya koyabilmek için mutlaka geçmiş ve geleceğe yönelik ortada bir düzenin olması gerekir. Bu olmadığı müddetçe, siyasilerin buna bir popülizm ve oy ayağı mantığı ile baktığı müddetçe biz maalesef bir yol alamayacağız. Geçmişte yapılan en büyük hatalar buydu. TMO hala piyasalarda. Önümüzdeki sezonda büyük bir ihtimalle piyasalarda kalacak. Burada önemli olan birinci derecede üreticinin maliyetlerini ön planda tutan bir fiyat politikasını ortaya koyabilmek. Ancak mutlaka onun altında da mutlaka sürdürülebilir yapıyı da iyi bir şekilde ortaya koymamız gerekir" diye konuştu.



"Fındıklı baklava çeşitlerini artırıp fıstıklı baklavaya alternatif oluşturmamız lazım"


Son günlerde baklavalık fıstık fiyatlarının artmasını doğru bulmadığını da belirten Arslantürk, fındıklı baklava çeşitlerinin arttırılarak fıstıklı baklavaya alternatif oluşturması gerektiğine dikkat çekti. Arslantürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü:


"Ürettiğimiz tüm tarımsal ürünlerin tamamını tüketecek bir alt yapıyı oluşturmamız lazım. Makul düzeyde, hem üreticiyi mağdur etmeyen hem de tüketicinin yeme alışkanlıklarındaki sürdürülebilirliği sağlama adına bu tür tarımsal ürünlerde çok daha dikkatli davranmamız gerekir. Fıstıklı baklavaya fındıklı baklava bir alternatif tat. Lezzet olarakta fıstıktan aşağı kalır yanı yok. Tüketicilere önerimiz fındıklı baklava tüketimlerini bir miktar arttırsınlar. Baklava üretimi yapan şirketlerin de fındıklı baklava çeşitlerini arttırıp fıstığa bir alternatif oluşturmaları lazım. Fındıklı baklava bölgemizde son derece fazla tüketilen ürün ve son derecede lezzetli. Tavsiyemiz mutlaka fındıklı baklava tüketilmesinden yana. Tatlı kültürü Doğu ve Güneydoğu bölgemizde çok daha yoğun. Diğer bölgelerde o kadar yoğun değil ve orada bu işle iştigal olan firmalar o bölgenin ürünlerini bugüne kadar ön plana çıkardılar. Aslında bütün Türkiye tatlarını ön plana çıkarmak lazım. Bizim sadece içerideki problemiz bu değil, yurt dışında da aynı problemlerimiz var. Esas ürünümüzde mutlaka ülkeye fayda getirecek şekilde en iyi şekilde içeride ve dışarıda bunu pazarlayabilmek lazım."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Eski MHP İlçe Başkanı Nihat Atlı, ölümünün 1. yıl dönümünde kabri başında anıldı Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) eski Kozan İlçe Başkanı Nihat Atlı, vefatının birinci yıl dönümünde Kozan Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı. Törende MHP Kozan İlçe Başkanı Şerif Köşeli ve beraberindekiler merhum Atlı’nın mezarına kırmızı güller bıraktı, ardından Kur’an-ı Kerim okunarak dualar edildi. Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Alev Ataş, merhum Nihat Atlı’nın herkesin hayatına çok güzel dokunuşlar yapan birisi olduğunu söyleyerek, "Nihat Başkanımıza Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Ben kendi adıma çok mutluyum. İyi ki böyle bir adam hayatımızdan gelip geçti. Hepimizin başı sağ olsun" dedi. MHP Kozan İlçe Başkanı Şerif Köşeli ise uzun yıllar aynı yolda yürüdüğü bir insanı bir anda kaybetmenin çok büyük bir acı olduğunu belirterek, "Büyük bir üzüntü yaşıyorum. Ama yapacak bir şey yok, takdir-i ilahi. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Ayrıca İstanbul’da da yine yakın dostlarımız büyük bir camide lokma dağıtımı yaptılar. Biliyorsunuz, Nihat Başkanımız tüm okullarda ve eğitim kurumlarında elinden geldiği kadar destek oluyordu. Robotik kodlamalar, çok amaçlı sınıflar gibi projelere destek veriyordu. Önceki günlerde de Suat Ocak İlköğretim Okulu’nda bir sınıf açılışı yaptık. Bu ideallerini, eğitimle ilgili hedeflerini de yine yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
İzmir Babaya ‘yardım ve yataklık’ suçlamasıyla verilen cezayı Yargıtay bozdu İzmir’in Ödemiş ilçesinde okul müdürü Ayhan Kökmen’in, makamında pompalı tüfekle vurularak öldürülmesi olayında, ‘cinayete yardım ve ruhsatsız silah bulundurmak’ gerekçesiyle yargılandığı davada 20 yıl 4 ay hapis cezası alan tutuklu sanık B.Y., Yargıtay’ın bozma kararının ardından bu kez ‘azmettiren kişi’ suçundan ‘ağırlaştırılmış müebbet’ istemiyle yargılanacak. İzmir’in Ödemiş ilçesinde 7 yıl önce yaşanan olayda, okul müdürü Ayhan Kökmen’in makamında pompalı tüfekle vurularak öldürülmesinde tutuklanan B.Y., Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘cinayete yardım ve ruhsatsız silah bulundurmak’ suçlarından 20 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanık B.Y. hakkında yapılan ‘yardım etmediği, azmettiren kişi olduğu’ iddiaları üzerine durum temyiz edildi ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından 7 Şubat 2024 tarihinde karar bozuldu. Yargıtay bozma kararında B.Y.’nin ‘yardım eden sıfatında olmadığı, aksine azmettiren kişi’ olduğu belirlendi ve sanığın yeniden yargılanması istendi. “Mahkeme karara uyarsa ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezası verilecek” Yeniden yargılama süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Süleyman Coşkun, B.Y.’nin ilk duruşmada ‘yardım eden’ sıfatıyla yargılandığı için 19 yıl ceza aldığını, yerel mahkemenin bu kişinin olaydaki rolünün 2 çocuğa yardım etmek olduğunu hükmettiğini ifade etti. Avukat Coşkun, “Biz de kişinin ’yardım etmediği, azmettiren kişinin B.Y.’ olduğunu iddia etmiştik. Bu durum temyiz edildi. Yargıtay bozma kararında, bizim iddia ettiğimiz gibi ‘yardım eden sıfatında olmadığı, aksine azmettiren kişi’ olduğunu, belirliyor. Dosyayı bozup yerel mahkeme geri gönderiyor. Mahkemenin karara uyma ihtimali var. Uyma kararı verilirse ağırlaştırılmış müebbet olacak. Zayıf da olsa bozmaya uymama ihtimali de var. Mahkeme direnirse bu sefer ceza Yargıtay ceza genel kuruluna gidecek” ifadelerine yer verdi. Önceki kararda iyi hal indiriminin uygulanmadığını belirten Coşkun, bu sefer de iyi hal indiriminin uygulanmamasını beklediklerini vurguladı. Öte yandan, duruşmanın tekrar 11 Haziran’da olacağı öğrenildi.