POLİTİKA - 12 Kasım 2018 Pazartesi 15:45

Yıldırımhan, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı için başvurusunu yaptı

A
A
A
Yıldırımhan, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı için başvurusunu yaptı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, 31 Mart 2019 yerel seçimleri için Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunu yaptı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, 31 Mart 2019 yerel seçimleri için Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunu yaptı.


Trabzon AK Parti İl Başkanlığı’nda İl Başkanı Haydar Revi’ye başvurusunu teslim eden Yıldırımhan daha sonra bir konuşma yaptı. Yıldırımhan, “Malumunuz önümüzdeki süreçte hem ülkemiz hem de Trabzonumuz için büyük önem arzeden yerel yönetim ve belediye başkanlığı seçimlerine doğru giden takvim başlamıştır. Öncelikle bu yeni sürecin milletimize, memleketimize ve şehrimize hayırlar getirmesini diliyorum. Biz de bu yeni süreçte şehrimize ve halkımıza hizmetlerimizi yerel yönetimde devam ettirmek üzere teşkilatlarımızla ve halkımızla hayırlı bir yolculuğa çıkma kararı aldık. Çok geniş istişareler sonucu aldığımız bu kararın hem şahsımız hem de halkımız için hayırlı sonuçlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. İçinden geldiğim, yaklaşık 10 yıllık birikimimizin olduğu belediyecilikte bir çok güzel ve kalıcı hizmetler yaptık. Sonrasında yaklaşık 12 yıl Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde Artvin’den Giresun Şebinkarahisar’a kadar 5 ilde Cumhuriyet tarihinin en güzel hizmetlerini gerçekleştirme fırsatını bulduk. Elimize bir hizmet imkanı geçtiğinde onu halkımız lehine nasıl bir hizmet fırsatına dönüştürdüğümüzü halkımız yakından bilmektedir. Hamdolsun ecdat yadigarı onlarca eserimizi ayağa kaldırdık. Ardından hizmet yolculuğuna Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile Bakanımız Süleyman Soylu beyin takdirleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’nda devam ettik. Bakanlıkta bir taraftan tüm hemşehrilerimizin sorunları ve talepleri ile yakından ilgilendik, herkesi kucaklamaya çalıştık, diğer taraftan da istihdam başta olmak üzere çalışma hayatını ilgilendiren konularda ülkemizin tamamına hitap edecek projelerle ilgilendik. İstihdam çalışmaları ekseninde ülkemizin bir çok şehrine giderek çalışmalar yaptık.


Şimdi bu hizmet yolculuğunda şehrimiz için karşınızdayım. Şehrimizin çok daha büyük hedeflere yürümesi için hizmet bayrağını devralmaya talibim. Teşkilatlarımızın, Kıymetli Cumhurbaşkanımızın ve halkımızın takdirleri olursa inşaallah devralmaya talip olduğumuz bu bayrağı çok daha yukarılara taşımaya kararlıyım. Bu konuda yeterli bilgi, beceri, tecrübe ve donanıma sahip olduğumu düşünüyorum" dedi.



"Şehrimizin her köşesini, her ilçesini biliyorum"


Yaklaşık 35 yıldır bu şehirde siyaset yaptığını ve bürokraside bulunduğunu kaydeden Yıldırımhan "Şehrimizin her köşesini, her ilçesini biliyorum. Bütün aday adayı kardeşlerimi tebrik ediyorum. Her birine muvaffakiyetler diliyorum. Her aday adayı arkadaşımızın samimiyeti, yetkinliği ve birikimi bizler için önemli kazanımdır. Hepsi elbette bu bayrağı devralmaya layık arkadaşlarımızdır. Bizde benlik ve bencillik yoktur. Biz aday olsak ta olmasak ta bu teşkilatın, bu davanın ve milletimizin daima emrindeyiz. Hangi arkadaşımız aday olursa hepimiz samimiyetle onun yanındayız" ifadelerini kullandı.



"Asla bir hevesin ve hırsın peşinde değiliz"


"Milletimizi kucaklamanın ve Trabzonu gerçekten yaşanabilir marka bir kent haline getirebilenin arayışındayız" diyen Yıldırımhan, şunları söyledi:


"Asla bir hevesin ve hırsın peşinde değiliz. Trabzon sıradan, nevzuhur bir şehir değildir.


Tarihi derinliği, kuşatıcılığı, köklü gelenekleri, kültürel birikimi,sanatsal kabiliyeti, her açıdan şehir özellikleri yüksek, kuşatıcı, kucaklayıcı bir şehirdir. Dolayısıyla böylesine önemli olan bir şehrin yöneticiliğine talip olmanın ağırlığını ve sorumluluğunu gayet net biliyorum. Bu sorumluluk çerçevesinde yönetim anlayışımızı dört temel üzerine bina ederek yürüyeceğiz. Birinci prensibimiz samimiyettir. İkincisi muhabbet, üçüncüsü hakkaniyet, dördüncüsü ortak akıldır. Bu dört temel prensibi esas alarak, insanımızı hizmetlerimizin odak noktasına koyarak, şehrimizin büyümesi ve halkımızın taleplerinin karşılanması vazgeçilmezimiz olacaktır. Şehrimizi tanıyoruz, eksikleri ve ihtiyaçları biliyoruz. Halkımızın taleplerinin farkındayız. Belediyeden beklentileri görüyoruz. Kimsenin bir endişesi olmasın. Bütün bu hizmetler halkımızla istişare ve dayanışma içerisinde yerine getirilecektir. Yerel dinamikleri ve kaynakları şehrin menfaatine bir araya getirip büyüteceğiz. Spor, sanat, siyaset, ticaret, basın erbabı herkesle her daim yakın ilişki içerisinde olacağız. Biz belediyeciliği, yöneticiliği, teşkilatçılığı, siyaseti, bürokrasiyi yakınen biliyoruz. Başaracağımıza inanıyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.