GENEL - 18 Mayıs 2019 Cumartesi 14:20

Şehit askerlere ilk ulaşan muhtar o anları anlattı

A
A
A
Şehit askerlere ilk ulaşan muhtar o anları anlattı

Bayburt’un Aydıntepe ilçesi Dumlu köyünde 10 Mayıs günü uçurumdan dereye düşerek kaybolan AA muhabiri Abdulkadir Nişancı’yı arama çalışmaları sırasında Trabzon’un Çaykara ilçesi Çamlıkaya HES bölgesinde akıntıya kapılarak şehit olan 2 askere ilk ulaşan muhtar Gültekin Gül yaşadığı o anları anlattı.

Bayburt’un Aydıntepe ilçesi Dumlu köyünde 10 Mayıs günü uçurumdan dereye düşerek kaybolan AA muhabiri Abdulkadir Nişancı’yı arama çalışmaları sırasında Trabzon’un Çaykara ilçesi Çamlıkaya HES bölgesinde akıntıya kapılarak şehit olan 2 askere ilk ulaşan muhtar Gültekin Gül yaşadığı o anları anlattı.


Çaykara ilçesi Uzuntarla Mahallesi Muhtarı Gültekin Gül, azgın sular yüzünden karşıya geçemeyen doktorun yüksek sesle kendisine talimat vermesiyle şehit askere kalp masajı yaptığını söyledi.


Askerlerin suya kapıldığını arabasıyla yolda seyir halinde iken gördüğünü belirten Gül, önce oradakileri yüksek sesle uyarmaya çalıştığını ancak sesinin duyulmaması üzerine askerleri dere boyunca aracıyla takip etmeye başladığını söyledi.


Gül, “Çaykara’dan çocukları aldım. Uzuntarla’ya doğru gidiyordum. Çamlıbel’e geldiğimde barajın yanında AFAD ekibini gördüm. Bir bağırma çağırma sesleriyle kapakların altında arama yapıyorlardı. Arabadan indim karşıya aşağı yukarı iki dakika baktım, kapaklar açıldıktan sonra iki kişinin oradan hızla fırladığını gördüm. İki kişi baraj kapağından aşağı doğru gidiyordu ben de oradakilere bağırdım ancak herhalde beni duyamadılar. Ben de arabamla geri dönerek ikisini dere boyu takip ettim. Birisini dere karşıya atmıştı. Yanımda bulunan oğluma sen onu kolla dedikten sonra ben de diğerinin peşine düştüm. Yaklaşık 100 metre aşağıda dere onu da kenara attı. Gelenler aşağı doğru gidiyordu. Onlara bağırdım ’İkisi de burada’ diye. Beraber dereye indik. Karşıya geçmek mümkün değildi. Dere bayağı azgındı. Derenin önünde uzun bir ağaç gördüm. Arkadaşlarla beraber ağacı ağaç motoru ile yıktık. O an korku falan hiç düşünmeden ağacın üzerinden koşarak karşıya geçtim. Tam ucuna geldiğimde dengemi kaybettim ancak kenardaki dallara tutunarak kendimi yukarı doğru çektim. Sonra askerimizin yanına vardım. Yüzünü yukarıya doğru kaldırmaya çalıştım ancak çok ağırdı kaldıramıyordum. Ekibi bekledim ekip geldi, kenara çektik. Doktor karşıdan söyledi, biz kalp mesajı yaptık. Arkadaşlara diğerine de gidelim dedik. Onu o şekilde bırakarak diğerine gittik. Diğerini de üç kişi tuttuk, kenara çektik. Ancak vefat etmişti. Birinci askerimize kalp masajı yaparken yalnızdım. Diğer arkadaşlar ip çekerek ağacın üzerinden geçtikten sonra onu kenara aldıktan sonra onu üç arkadaşa bıraktık aynı hızla ormandan yukarı çıkıp diğer askerimize ulaştık” dedi.


"Karşıda doktorun söylediğini ben uyguluyordum" diyen Gül "Çünkü doktor yanımda yoktu karşıya dere sularından ötürü geçemiyorlardı. Karşıdan söylüyor ben yapıyordum. Daha sonra ip attılar ipi ağaca bağladık askerimizi sedyeye koyduk karşıya gönderdik ambulansa aldılar. Daha sonra birinin nabzı atıyor diye öğrendim. Ambulansın içinde müdahale edildiğini ve kalbinin attığı bilgisi geldi ancak daha sonra onun da şehit olduğunu öğrendim. Kurtarmayı çok isterdim, milletçe üzgünüz. Ailesine, yakınlarına ve silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.