KÜLTÜR SANAT - 25 Mayıs 2019 Cumartesi 15:11

3,5 yılı aşkın süredir restorasyonu süren Sümela Manastırı’nın bir bölümü bugün törenle ziyarete açıldı

A
A
A
3,5 yılı aşkın süredir restorasyonu süren Sümela Manastırı’nın bir bölümü bugün törenle ziyarete açıldı

Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’ndeki Sümela Manastırı’nda zor şartlar altında 3,5 yıldır sürdürülen ve ilk etabı bitirilen restorasyon çalışmalarının ardından Sümela Manastırı’nın birinci kısmı bugün düzenlenen törenle ziyaret açıldı.

Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’ndeki Sümela Manastırı’nda zor şartlar altında 3,5 yıldır sürdürülen ve ilk etabı bitirilen restorasyon çalışmalarının ardından Sümela Manastırı’nın birinci kısmı bugün düzenlenen törenle ziyaret açıldı.


Restorasyon çalışmaları nedeniyle 22 Eylül 2015 tarihinden itibaren 3,5 yılı aşkın süredir ziyarete kapalı olan Sümela Manastırı’nın bugün birinci avluya kadarki kısmı Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Vali İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu ile davetlilerin katılımı ile düzenlenen törenin ardından ziyarete açıldı.


Daha önce 18 Mayıs 2019’da ziyarete açılacağı açıklanan manastırda elverişsiz hava şartları nedeniyle çalışmalar aksayınca ziyarete açılış tarihi 25 Mayıs 2019 tarihine ertelenmişti. Manastırın önündeki törende konuşan Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan “Bunca süredir gerek Trabzon’un gerek ülkemizin açılmasını beklediği, ziyaret eden insanların bir an önce görmek istediği ülkemizin tarihi şaheserlerinden biri olan Sümela Manastırı’nın restorasyon çalışmasının tamamlanan birinci etabını bugün açıyoruz. Gerek vatandaşlarımızın gerekse ülkemize yurt dışından gelenlerin ziyaretine bugünden itibaren açmış olacağız. Bakanımız görevine başladığı günden bugüne restorasyonu süren tarihi eserlerin bir an önce ziyarete açılması için bir seferberlik başlattı, talimat verdi. Biz bakanlık olarak ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ve firmalar ile yakın işbirliği içerisinde en kısa zamanda bu eserlerimizi insanlarımızın ziyaretine nasıl açarız bunun arayışı içerisinde olduk. Müzeler Haftası içerisinde bildiğiniz gibi geçen hafta Bodrum Kalesi’ni ziyarete açmıştık. Bugün de Sümela Manastırı’nı ziyarete açıyoruz. Yine burada isimlerini saymayacağım ama büyük şaheserlerimizin hızlı bir şekilde insanlarımızın ziyaretlerine açıyoruz” dedi.


Sümela Manastırı’nın ülkemiz için de Trabzon için de çok önemli bir tarihi eser olduğunu vurgulayan Alpaslan “Bir şaheser. 600 yılı aşan bir süredir varlığı olan hizmet veren bir yapı. BM Dünya Mirası’nın geçici listesinde yer alan bir an önce de kalıcı listeye girmesi gereken bir eser. İnşallah önümüzdeki Alpaslan yıl Sümela Manastırı’nın tamamını ziyarete açtığımızda hızlı bir şekilde Sümela’nın Dünya Kalıcı Miras listesine girmesi için yoğun bir çalışma içerisine girip buranın da o listeye girmesini istemekteyiz” şeklinde konuştu.



"Biz burayı gözümüz gibi koruyoruz"


Manastırın içerisinde bulunduğu Altındere Vadisi’nin önemli bir turizm bölgesi olduğunu vurgulayan Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu büyük kültürel hazinenin yaşatılması, korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması biçim en büyük sorumluluğumuz. Bu bilinç altında tüm çalışmalarımızı yürütüyoruz. Biz burayı gözümüz gibi koruyarak gerekli restorasyonları yaparak çünkü buraların gelecek nesillere aktarılması için bu alışmaların yapılması gerekiyordu, ihtiyaçtı. Tabi bu çalışmalar büyük bir risk de barındırıyordu. Büyük dik yamaçlardaki Karadağ’daki kaya kütleleri buraya gelen insanlar ve tarihi yapı için büyük risk oluşturuyordu. Bu riski ortadan kaldırmamız gerekiyordu. Bu da tabi ince uzun soluklu bir çalışma gerektiriyordu. Bu anlayışla düşünce ile 3 yılı aşkın süredir adeta iğne ile kuyu kazılarak bu çalışmalar yapıldı. Artık hem insanlarımız için hem tarihi yapının geleceği için bu risk ortadan kaldırıldı. Bu çalışmalar devam ettirilerek önümüzdeki yıl bu risk tamamen ortadan kaldırılarak alanın tamamı restorasyonu yapılmış, insanlar için rahat huzurlu bir şekilde ziyaret edilebilir hale gelmiş olacak. Bu şaheser insanlığın hizmetine sunulmuş olacak.”


Alpaslan, uzunca süredir çalışmada emeği geçen herkese tek tek teşekkür etti.


Öte yandan manastırın yolu üzerinde bulunan Maçka ilçesi esnafı da manastırın 3,5 yılı aşan restorasyon sürecinin ardından bir kısmının ziyarete açılacak olmasının ilçede geçmişte olduğu gibi turizm hareketliliğini arttıracağını söyledi. Esnaflar, Ramazan ayının bitiminden itibaren bölgede bir turizm hareketliliği beklediklerini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da ilk kez denendi, kestane üreticisine umut oldu Geçtiğimiz yıl 24 bin tona yaklaşan kestane üretimi ile Türkiye’de birinci sırada yer alan Aydın’da, kestane gal arısı ile mücadele çerçevesinde ilk kez dağıtılan ve salınımı yapılan avcı böcekler, üreticilere umut olacak. Kestane üretiminin önemli kısmının karşılandığı Aydın’da kestane ağaçlarındaki dal kanseri ve gal arısı hastalıkları üreticilerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Hastalıkların önüne geçmek için ilgili kurumların işbirliği ile ciddi çalışmalar yapılırken, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde de Aydın’da ilk kez olan uygulamayı gerçekleştirdi. Pilot bölge olarak belirlenen Efeler ilçesi Eğrikavak Mahallesi’nde kestane gal arısı ile biyolojik mücadele çerçevesinde 528 adet predatör böceklerin salınımı gerçekleştirildi. Avcı böcekler olarak da bilinen predatörlerin salınımıyla birlikte biyolojik mücadelenin üreticilere umut olması bekleniyor. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Aydın ilimiz 2022 TÜİK rakamlarına göre 7 bin 824 hektar ekili alanı ve 23 bin 439 ton kestane üretim miktarı ile ülke sıralamasında 1. sırada yer almaktadır. Üretim miktarımızın ülke üretim miktarının yüzde 29’una tekabül etmekte olup, 2022 yılında 4 bin 57 ton 2023 yılında ise 2 bin 240 ton kestane yurtdışına ihraç edilmiş ve 7,8 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Aynı zamanda Aydın Kestanesi Avrupa Birliği tescilli Coğrafi İşaret almış ürünümüzdür. Kestane ilimizin belli bölgelerinde özellikle Efeler, Köşk, Sultanhisar ve Nazilli ilçelerimizde üreticilerimiz için önemli bir geçim kaynağını oluşturmaktadır. Kestanenin en önemli zararlısı olan Kestane Gal Arısı Çin orjinli olup, günümüzde Japonya, ABD, Kore ve Avrupa’ da üretim alanlarını tehdit etmektedir. Halihazırda Kestane Gal Arısının kimyasal mücadelesi mümkün bulunmamaktadır. 2005 yılında ülkemize girdiği tahmin edilen bu zararlıya karşı yapılabilecek en önemli mücadele biyolojik mücadele olarak öne çıkmaktadır. Bugün bu amaçla Muğla Orman Bölge Müdürlüğümüz ile ortaklaşa olarak İlimizde ilk defa Efeler İlçemiz Eğrikavak Mahallesinde Kestane Gal Arısı biyolojik mücadelesinde paratizoit organizma olan 528 adet Torymus Sinensis salınımı gerçekleştirilmiştir. Predatör böcek salınımı sonrasında yapılan bu biyolojik mücadelenin nasıl gerçekleşeceği, üreticilerimizin nelere dikkat etmeleri ve biyolojik mücadele yanında kültürel mücadele olarak üreticilerimizin nasıl davranmaları konularında İl Müdürümüz İbrahim Altıntaş, Aydın Orman İşletme Müdürümüz Engin Evcin, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürümüz Mehmet Hayri İlhan ile Köşk ilçesi Orman İşletme Şefi Ali Üreden tarafından gerekli bilgilendirmeler üreticilerimize yapılmıştır. Aydın ilimizde ilk defa yapılan bu biyolojik mücadelenin Kestane Gal Arısı ile mücadele konusunda İlimize önemli bir katkı sağlayacaktır” ifadeleri yer aldı.
Yozgat Hafızlık öğrencileri sanatla motive oluyor Yozgat’ın Sorgun ilçesinde Hz. Aişe Kız Kur’an Kursu’nda hafızlık ve Kur’an-ı Kerim eğitimlerini sürdüren öğrencilerin sanatsal faaliyetlerle de zihinlerini dinlendirerek motive olmaları sağlanıyor. Sorgun Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce Hz. Aişe Kız Kur’an Kursu’na açılan resim kursunda yaşları 12 ila 15 arasında değişen hafızlık öğrencileri, boş zamanlarını sanatla uğraşarak geçiriyorlar. Günün büyük kısmını Kur’an-ı Kerim ve hafızlık eğitimi alarak geçiren öğrenciler, Sorgun Halk Eğitim Merkezi’nde görevli resim öğretmeni Selver Şimşek öncülüğünde resim, ahşap yakma ve taş boyama kurslarına da katılıyorlar. Öğrencilerin kursta hem motivasyon düzeyleri yüksek tutuluyor hem de yeteneklerini keşfederek geliştirmeleri sağlanıyor. Hafızlık öğrencileri yeteneklerini tablo ve taşlara yansıtırken, kurs binasının boş duvarlarına da resimler çizerek duvarları güzelleştiriyorlar. "Motive olup stres atıyorlar" Sorgun Halk Eğitim Merkezi’nde görevli Resim Öğretmeni Selver Şimşek, resim kursunun 2 yıldır devam ettiğini söyleyerek, “Biz burada öncelikle çocuklarımızın yeteneklerini geliştirmek için uğraşıyoruz. Öğrencilerimiz burada aynı zamanda hem hafızlık eğitimlerini sürdürüyorlar hem de motive olup stres atıyorlar. Onlar için güzel etkinlikler yapıyoruz. Karakalem, tuval çalışmaları, taş boyama gibi etkinlikler yaparak faydalı olmaya çalışıyoruz. Etkinliğimiz 2 yıldır devam ediyor” dedi. "Biz gitarla ilahi besteleyip ilahi de çalıyoruz" Öğrencilerin sanatla motive olduklarını belirten Şimşek, “Dersimizi eğlenceli hale getirmek ve onların streslerini azaltmanın yolu sanatla oluyor. Biz de bunu gerek resim, gerekse de müzikle birleştirerek daha eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz. Müzik ruhun gıdasıdır, insana rahatlık veriyor. Biz gitarla ilahi besteleyip, ilahi de çalıyoruz. Bu da öğrencilerimize farklı bir motivasyon kaynağı oluyor. Öğrencilerimizin daha önce belli bir yetenekleri vardı ancak kursumuzla beraber potansiyellerini daha da üst seviyeye taşıdılar. Gerçekten çok güzel çalışmalar ortaya çıkardılar” şeklinde konuştu. Hafızlık öğrencileri ise Halk Eğitim Merkezi’nce açılan kursların kendilerini motive ederek, zihinlerini dinlendirdiğini söylediler.
Manisa Turgutlu’nun Dumanlı Papaz Eriğinde hasat başladı Türkiye’nin en önemli erik üretim merkezlerinden biri olan Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yetişen, bol sulu olması, iriliği, sertliği ve üzerindeki buğusuyla diğer erik türlerinden ayrılan Dumanlı Papaz Eriğinde hasat başladı. Geçen yıla göre rekoltenin daha yüksek olduğu Dumanlı Papaz Eriği Turgutlu’dan Türkiye’nin her yerine, Avrupa’ya, Dubai’ye ve Katar’a gönderiliyor. Sadece Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yetişen, tadı ve üzerindeki buğusuyla hem Türkiye’de hem de dünyada adından söz ettiren Dumanlı Papaz Eriğinde bu sene hasat erken başladı. Gediz Nehri’nin bereketlendirdiği Turgutlu Ovası’nda, yaklaşık 10 bin dekar arazide yıllık ortalama 40 bin ton civarında üretilen Dumanlı Papaz Eriğinde 2 gün önce başlayan hasat çalışmalarının mayıs ayı boyunca devam edeceği öğrenildi. Rekoltenin fazla olduğu bazı erik bahçelerinde dallar ahşap desteklerle kırılmasın diye desteklenirken erik bahçelerinde sabah 06.00’da başlayan işçilerin mesaisi saat 14.00’a kadar devam ediyor. Büyük bir titizlikle dallarından toplanan Dumanlı Papaz Erikleri aynı özenle iriliğine göre ayrılarak halin yolunu tutuyor. Turgutlu halinden Türkiye’nin dört bir yanına ve dünyanın önemli merkezlerine gönderilen Dumanlı Papaz Eriği bahçede 30-40 lira arasında fiyatı değişirken kalitesine göre hal çıkışı 60 ila 100 TL arasında değişiyor. “Sadece Turgutlu’da yetişiyor” Turgutlu’nun İzmir girişindeki yaklaşık 15 dönümlük Dumanlı Papaz Eriği bahçesinde 2 gün önce hasada başladıklarını kaydeden tüccar Orhan Özdemir, “Bu sene rekolte çok güzel. Bu fazlalık fiyatlara da yansırsa daha da güzel olur. Şu an fiyatlar güzel ama ilerleyen zamanlarda ne olur belli değil. Dumanlı Papaz Türkiye’de sadece burada Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yetişiyor. Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz ve Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Yakın zamanlarda uçak kargolarla Dubai’ye, Katar’a ve İngiltere’ye gönderiyoruz. Dumanlı Papaz sadece Turgutlu’ya has bir erik başka yerlerde de papaz erikleri var ama Dumanlı Papaz Eriğinin yerini tutmaz. Öbürlerinin üzerinde duman yok. Mersin’de, Aydın’da İznik’te yetişiyor ama onların üzerinde dumanı yok. Dumanlı Papaz’ın kilogramı 100 lira. Bu ürün pazara gittiği zaman fiyat daha da yükseliyor. Halci var, halcinin aldığı komisyon var oradan pazarcı var pazarcının eklediği fiyat var. Bu halkımıza yüksek gelir ama maliyetler çok yüksek. Bir işçinin günlük maliyeti bin lira. Bu bahçeye günlük 30 işçi geliyor. Maliyetleri yükseltiyor, ilaç gübre, mazot ve işçi servisi giderleri çok yüksek. Tarlaya her gün 3 araba gelip gidiyor” dedi. “En kalitelisi Dumanlı Turgutlu Papaz Eriği” Erik tüccarı Kamuran Toprak ise, “Mersin Mut eriği var. Mut eriği başladığı zaman fiyatlar çok aşırı yüksek, ihracata gidiyor. 600 lira, 700 lira bin liradan başlayan bir fiyat. Mersin Mut eriği önceden başladığı için bu fiyatları alabiliyor. Oysa ki bizim Turgutlu Dumanlı Papaz Eriği hem badem aşılı hem sulu hem ince kabuklu. Mut eriğinden bin kat daha kaliteli bir erik. Parayı alan Mersin, zorluğu çeken biziz. Şu anda Dumanlı Papaz Eriğin zaten çok tercih ediliyor. Üzerindeki ambalajlarda yazar Turgutlu Dumanlı Papaz Eriği diye. En çok Turgutlu’da yetişir. Turgutlu Sebze ve Meyve Haline aittir. İzmir Menemen’de vardır. Bir de Aydın’da vardır ama onlar da bizim buradaki eriğin yerini tutmaz. Bizim toprağımız, aşılarımız, badem aşısı yaptığımızdan ince kabuk ve sulu olur. Faydalı bir erik. Evine alan insanlar sağlıklı bir şekilde güvenle yiyebilir. Zehir atmayız, hiçbir şekilde hormon kullanmayız. Dumanlı Papaz Eriğinin bir günü vardır. Turgutlu’da 10- 15 Mayıs arasında toplamaya başlanır. Bu sene 10 gün önceden başladık. 5 gün sonra eriğimiz daha da güzelleşecek. İnşallah fiyatları da istediğimiz gibi alırız. Bugün 100-80 liranın altına düşerse para kazanamayız. Amele fiyatları da yüksek. Allah’ın izniyle her şey güzel olur. Biz bu malı buradan alırken, tüketiciyi de düşünmek lazım herkes alıp yiyebilirsin ama her şey pahalı.” diye konuştu. Emekli olduktan sonra aldığı bahçede Dumanlı Papaz Eriği üretmeye başladığını anlatan üretici 72 yaşındaki İsa Zengin, “Bu sene rekolte çok güzel ama rekolte çok olunca da erik tanelerini fazla büyütmüyor. Eriklerimiz 10 gün sonra daha da irileşir.” diyerek ilerlemiş yaşına rağmen üretime devam ettiğini ve herkesin de üretime yönelmesi gerektiğini söyledi.