SAĞLIK - 13 Temmuz 2019 Cumartesi 10:46

Çocukluk çağı kanserleri

A
A
A
Çocukluk çağı kanserleri

Dünyada her yıl yaklaşık 300 bin çocuğa kanser teşhisi konulurken, Türkiye’de ise her 3 saatte bir çocuğu, yılda ise 3 bin 500 çocuğa kanser tanısı konulduğu belirtildi.

Dünyada her yıl yaklaşık 300 bin çocuğa kanser teşhisi konulurken, Türkiye’de ise her 3 saatte bir çocuğu, yılda ise 3 bin 500 çocuğa kanser tanısı konulduğu belirtildi.


Umut ve Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr Nimet Baki, dünyada çocukluk çağında görülen kanserlerin yüzde 30’unu lösemiler oluşturduğunu belirterek bu kanser türünün ülkemizde sık görüldüğünü söyledi.


Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu’na göre, çocukluk çağı kanserleri tüm kanserlerin yüzde 1’ini oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Baki, ’’Çocukluk çağı kanserleri tüm kanserlerin yüzde 1’ini oluşturur. Günümüzde gelişmiş ülkelerde her 900 erişkinden biri çocukluk çağı kanseri geçirmiş ve kurtulmuştur. Yılda 350 bin çocuk (15 yaş altı) dünyada, yaklaşık 3 bin 500 çocuk ise Türkiye’de yeni tanı alarak kanser tedavisi görmektedir. Dünyada her yıl oluşan kanserlerin yüzde 2 ve 4’ü 19 yaş altı yaş grubunda gelişmektedir. Çocukluk çağı kanserlerinin neden sonuç ilişkisi erişkinlerde görülen kanserler kadar net değildir ve bilinen bir tarama programı yoktur. Yine de; erken teşhis ile tedavi başarı oranları daha da yüksektir. Bu nedenle,’ kansızlık (anemi), enfeksiyonlara yatkınlık, sık sık hastalanma, ateş, çeşitli kanamalar (burun kanaması, cilt altı kanaması gibi), ciltte sık sık çürükler, kesik oluştuğunda kanamanın güçlükle durdurulması, iştahsızlık, kilo kaybı, dalakta büyüme, lenf düğümlerinde şişlikler gibi semptomların varlığında dikkatli olunmalı ve en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir’’ diye konuştu.



"Gerekmedikçe röntgen MR çekilmemeli"


Hastalık durumlarında bazı tetkiklerin gereksiz olduğunu kaydeden Dr. Baki, gerekmedikçe röntgen ve MR çekilmemesi gerektiğine işaret etti. Baki “Radyasyonu bazı bilinçsiz kullanımlarla da alabiliyoruz. Lüzumsuz tanı tetkikleri yapılıyor. Her öksürükte akciğer filmi, her başını çarpışında MR çekilebiliyor. Bu incelemeler gereksiz yere yapılmamalı. Röntgen, bilgisayarlı tomografi konusunda da dikkatli olunmalı. Bunun yanı sıra Manyetik kirlenme hayatımızı olumsuz şekilde etkiliyor. Teknolojik gelişmenin hayatımızı kolaylaştırmak adına kazandırdığı aletler maalesef manyetik kirlenmeye yol açıyor. İlkokul çocuklarının bile elinde olan, bazen birden fazla kullanılan cep telefonları günümüzün yaygın kirleticilerden. Günlük hayatın önemli aletlerinden televizyon da öyle. Çocuklara televizyon karşısında yemek yedirilmesi doğru değil. Televizyon izlenmediğinde mutlaka kapatılmalı. Plazma televizyonların daha az manyetik kirletici olduğu belirtiliyor. Elektrikli hemen hemen bütün cihazlar kirletici. Elektrikle çalışan aletlerin kullanılmadığında kapalı tutulması alınabilecek basit önlemlerden. Çalıştırıldığı ortamlarda çocukların tutulması da doğru değil. Çocuk günde 1-2 saatten fazla bilgisayar başında kalmamalı” şeklinde konuştu.



"Cam biberon tercih edilmeli"


Çocuklara plastik biberon yerine cam biberon tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Baki, “Teknolojinin gelişmesi ve insan yaşamının kolaylaştırılmasına yönelik birçok ürün zararlı kimyasallar içeriyor. Çocukların doğrudan kullandığı yalancı meme, plastik biberon ve kaplar bunlardan birkaçı. Plastik biberon ve kaplar yerine cam olanlar tercih edilebilir. Plastik kaplar sulu ve ıslak gıdaların ambalaj maddesi olarak tercih edilmemeli. Anne bebeğini emzirmeye yüreklendirilmeli. Doğal koşullar zorlanmalı. Suni meme başlarıyla emzirmekten kaçınılmalı. Bisküvi, çikolata, gofret ve cipslerin hazırlanışı sırasında kullanılan katkı maddeleri, ambalaj ürünleri önemli zararlara neden oluyor. Hazır çorbalar,dondurulmuş gıdalar dan da uzak durmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.



"Alkol ve kimyasal içeren ıslak mendillerden uzak durulmalı"


Bebeklerin altını yıkadıktan sonra pamuklu bezle silmenin daha sağlıklı olduğunu ifade eden Dr. Baki, “Gerek taşıdıkları elyaflar gerekse kullanılan alkol ya da kimyasal madde nedeniyle bazıları büyük zararlar verebilir. Bebeklerin altını bunlarla silmek yerine, akan suda bebeğin altını yıkamak, ardından pamuklu bezlerle kurulamak en doğru yöntem. Bunun yanı sıra kozmetik ürünlere dikkat edilmesi gerekir. Bozuk genler ve hücrelerle doğan çocukta kanser daha kolay, daha dirençli ve daha erken yaşta çıkıyor. Kozmetik nemlendiriciler, saç boyaları, vücut incelten selülit ve zayıflama kremleri, bebek sabunları, şampuanlar, bebekte kullanılan pişik önleyicilerin içinde o tüpe ait kullanımda zararlı doz olmasa da uzun süreli kullanım zararlı etkiler yaratıyor. Gerekli değilse çocuklara nemlendirici sürmeyin. Doğal sabunlarla banyosunu yaptırın. Kokulu, katkılı maddeli ürünlere rağbet etmeyin” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da “Tarihe Saygı, Geçmişe Vefa" bisiklet etkinliği Van’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile 20 Mayıs Van’ın işgalinin 109. yıl dönümü nedeniyle "Tarihe Saygı, Geçmişe Vefa" sloganıyla bisiklet etkinliği gerçekleştirildi. Türkiye Spor Yazarları Derneği Van İl Temsilciliği öncülüğünde Küresel Gazetecililer Konseyi Van Temsilciliği, Öğretmenler Bisiklet Topluluğu ve Van Gölü Aktivistleri tarafından düzenlenen etkinlik öncesi bisiklet severler 1915’de Ermeni isyanı ve 20 Mayıs 1915 Rus işgalinde yakılıp yıkılan tarihin canlı tanığı eski Van şehrinde toplandı. Cumhuriyet döneminin en önemli yatırımlarından olan ve Vanlıları Van Gölü ile buluşturan sahil yolu güzergâhını kullanan bisiklet severler, Edremit Stadyumuna kadar pedal çevirdi. 19 Mayıs tören alanına girerek katılımcıları ve protokolü selamlayan topluluk, Van Valisi Dr. Ozan Balcı tarafından kutlandı. Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Küresel Gazeteciler Van Temsilcisi İkram Kali, nisan ve mayıs aylarının genelde Türkiye’de yerelde ise Van için tarihi anlam ve değerinin olduğuna dikkat çekti. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşkuyla kutladıklarına işaret eden İkram Kali, "19 Mayıs, ülkemizin dönüm noktalarından biridir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyoruz. Mayıs ayı Van için özel anlamı olan hüzünlü bir gündür. 1915’de Ermeni isyanı ve 20 Mayıs 1915 Rus işgalinde eski Van şehri yakılıp yıkıldı. Van’ın nüfusunun yüzde 64’ü katledildi. Bu rakam 160 bin civarındadır. On binlerce Vanlı mülteci olarak ülkemizin dört bir yanına dağıldı. Türkiye Spor Yazarları Derneği, Küresel Gazetecililer Konseyi Van Temsilciliği, Öğretmenler Bisiklet Topluluğu ve Van Gölü Aktivistleri işbirliğiyle ‘Tarihe Saygı, Geçmişe Vefa’ sloganıyla ‘anla, an, anlat ve unutma unutturma’ çağrısıyla etkinlik düzenledik. Etkinliğimize çok sayıda bisiklet sever katıldı. Sağlıklı, bilinçli, duyarlı nesiller ve toplum yanında Van Gölü’nün temiz kalması için Van Gölü sahil yolunu özellikle kullandık. Birçok olgu bu turda bir araya geldi. Van Gölü Aktivisitleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel ve Van Öğretmenler Bisiklet Topluluğu Başkanı Hakan Durğun’a katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu tür etkinliklerimiz devam edecektir” dedi. Tarihe ve vefaya önem vermek, sağlıklı yaşama dikkati çekmek ve Van Gölü’nün korunması konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bisiklet turu düzenlediklerini belirten Van Öğretmenler Bisiklet Topluluğu Başkanı Hakan Durğun ise “19 Mayıs ve 20 Mayıs tarihi günlerdir. ‘Tarihe Saygı, Geçmişe Vefa’ sloganıyla tarih ve vefa kavramlarında farkındalık oluşturduğumuza inanıyorum. Çok sayıda bisiklet sever katıldı. Eski Van şehrinde toplanarak tura başlamamızın özel bir anlamı vardı. Oradan mesaj vermek istedik” diye konuştu. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında sağlıklı yaşama dikkati çekmek amacıyla tur düzenlediklerini kaydeden Van Gölü Aktivisitleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel de, Vanlıların ailece bisiklet sürmeyi sevdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kutlanan 19 Mayıs tarihine dikkat çekmek istedik. Bugün gençliğin, sporun geleceğin konuşulduğu gündür. Van 20 Mayıs 1915 günü işgal edildi. Van’ın işgalinin 109. yıl dönümü kapsamında etkinliğe anlam katmak için eski Van şehrini başlangıç noktası olarak belirledik. Hayatlarını kaybeden Vanlı vatandaşlarımızı saygıyla, rahmetle anıyor, ve unutmuyoruz. Ayrıca Van Gölü eşsiz bir güzelliğe sahip. Buradaki doğaya, şehrimize ve bölgeye can veren önemli bir değer. Van Gölü’nün mavi kalmasına dikkati çekmek amacıyla Van için önemli bir yatırım olan 9 kilometrelik sahil yolunda pedal çevirdik. Daha sonra Edremit’te düzenlenen 19 Mayıs törenlerine katılarak bayram sevincine katkı sağladık. Anlamlı ve güzel bir etkinlik oldu. Katılımcılara teşekkür ediyoruz.”
Balıkesir Trafik kazası geçirdiler, hastaneden sahneye koştular Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bir gece önce trafik kazası geçiren oyuncular, ertesi gün "biletler satıldığı için seyirciye ayıp olur" diyerek sahneye çıktı. Ayvalık Belediye Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Konusuz Mutsuzluk” adlı oyunu için son provalarını alan oyunculardan Kübra ve Yiğit Şafak çifti evlerine dönerken motosikletle kaza yaptı. Ancak "biletler satıldığı için seyirciye ayıp olur" diyerek her şeye rağmen ertesi gün oyuna çıktılar. Oyunu İstanbul’dan izlemeye gelen jüri ekibi Erbil Göktaş, Mustafa İri, Arzu Yanardağ ve Çisil Oral oyun sonrası iki oyuncudaki sargıların oyun gereği olduğunu zannettiler ama gerçeği öğrenince şaşırdı. Enjeksiyonla ağrılarını dindirmeye çalışarak oyuna çıkan oyuncular, oyunda aynı performansla görevlerini yerine getirdiler. Birinin kolunda birinin ayak parmağında çatlak olmasına rağmen, sahneye saygıları gereği oyuna çıkan oyunculara, gösterdikleri özveri karşısında duygulandığını belirten Ayvalık Belediye Tiyatrosu Direktörü Erkan Cılak, "İki oyuncu arkadaşımın geçirdikleri kaza sonucunda kol ve ayak parmaklarında çatlakların olduğunu bilseydim oynatmazdım. Bize raporların iyi geldiğini oyun oynayabilmek için sorun olmadığını belirttikleri için oyundaki rollerini canlandırmalarına izin verdik. Üzgünüm, bir yandan da seyirciye ve sahneye olan iş ahlakları için de onlarla gurur duydum" dedi.
Antalya Alanya’da Atatürk Evi ve Müzesi kapılarını açtı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü koordinesinde Alanya Müze Müdürlüğünce yürütülen restorasyon çalışmaları sonucunda Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçede konakladığı Alanya Atatürk Evi ve Müzesi törenle açıldı. Restorasyon çalışmaları tamamlanan Alanya Atatürk Evi ve Müzesi’nin açılış törenine Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, İlçe Emniyet Müdürü Kenan Patat, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Sahil Güvenlik 92. Bot Komutanı Üsteğmen Osman Karalay, Alanya Müze Müdürü Seher Türkmen, protokol üyeleri, davetliler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Tören öncesinde Arıkan Yılmaz Dim Meslekli ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden oluşan halk oyunları ekibi gösteri gerçekleştirdi. Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. “Özel günde Alanya Atatürk Evi’ni açmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” Törende konuşma gerçekleştiren İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, “Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Bu güzel günde Cumhuriyetin kuruluşunun ilk adımlarını atıldığı olayların yıldönümünde Alanya Atatürk Evi’ni açmış olmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. Atatürk’ün 1935’te gelip konakladığı bu binayı Bakanlığımıza bağışlayarak 1987’den beri hem Alanya halkına hem de Alanya’ya yurt içinden ve yurt dışından gelen tüm misafirlere böyle bir imkan sağlayan Azakoğlu ailesine özellikle anmak istiyorum onları şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. “Sizler sayesinde ilk defa gezeceğim” Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Alanya Atatürk Evi’ni ilk defa ziyaret edeceğini belirterek, “Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin gururu sayılabilecek bir yolculuğa başladı ve o gün tarih olarak bugün böyle önemli özel bir günde de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ayrıca çok teşekkür ediyoruz. Atatürk’ün Alanya’ya geldiğinde konakladığı ya da dinlendiği evi Alanya’ya yeniden kazandırdığı için böyle bir anıt ev sizden güzel insanlar içeride daha güzel, daha net daha temiz görebileceğiz. Ben de sizlerin sayesinde ilk defa burayı gezeceğim” diye konuştu. “Alanya’nın ön plana çıkmasını sağlayacak önemli bir katkı” Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer ise, “Bugün bizim için Türk milleti için çok anlamlı bir gün. Ben buraya tayin olduğumdan beri ara sıra gündeme gelen ne zaman açılacak diye sorulan bir yerdi. Bizim de müze müdürlüğümüz, Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzden takip ettiğimiz o süreci nihayete ermesi bizleri mutlu ediyor. Ata’mızın ziyaretinde kullandığı bu ev Alanya tarihinde Selçuklu’nun başkentliğini yapan önemli bir kentte o zamandan bu zamana kalan tarih eserlerle beraber aslında Cumhuriyet Dönemi eserlerinden de Alanya’nın ön plana çıkmasını sağlayacak önemli bir katkı” ifadelerini kullandı. Yapılan konuşmalarından ardından protokol üyeleri ve vatandaşlar Alanya Atatürk Evi’nin içini gezdi.