KÜLTÜR SANAT - 09 Ocak 2022 Pazar 21:55

’Kesişme; İyi ki Varsın Eren’ filminin Trabzon’da özel bir gösterimi gerçekleştirildi

A
A
A
’Kesişme; İyi ki Varsın Eren’ filminin Trabzon’da özel bir gösterimi gerçekleştirildi

Trabzon’un Maçka ilçesinde terör örgütü mensupları tarafından şehit edilen şehit olan Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in yaşam öyküsünü anlatan “Kesişme; İyi ki Varsın Eren” filminin Trabzon özel gösterimi yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Trabzon’un Maçka ilçesinde terör örgütü mensupları tarafından şehit edilen şehit olan Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in yaşam öyküsünü anlatan “Kesişme; İyi ki Varsın Eren” filminin Trabzon özel gösterimi yoğun bir katılımla gerçekleşti.


Trabzon’un Maçka ilçesi Köprüyanı Mahallesi’ndeki evlerinin yanında 11 Ağustos 2017 tarihinde gördüğü PKK’lı teröristlerin saklandığı yeri güvenlik güçlerine göstermek istediği sırada hain terör mensuplarının açtığı kurşunlar ile şehit düşen Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in yaşam öyküsünü anlatan “Kesişme; İyi ki Varsın Eren” filmi vizyona girdiği bir hafta içerisinde yaklaşık yarım milyon kişiye ulaştı. 2022’nin en iyi giriş yapan Türk filmi olan TRT ortak yapımı “Kesişme; İyi ki Varsın Eren”in Trabzon özel gösterimi Karadeniz Teknik Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı.


Filmin Trabzon özel gösterimine Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol, şehit Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül ve aile üyeleri, şehit Ferhat Gedik’in annesi Hatice Gedik, eşi Cemile Gedik ve aile üyeleri, oyuncular Alayça Öztürk Gidişoğlu (Cemile Gedik), Rahman Beşel (Eren Bülbül), Kemal Balibas (Fethi Sekin), Atay Yıldız (Çavuş Yusuf Atay), Ömer Asaf Kurtuluş (Eren Bülbül 5 yaş) ve senarist Mert Dikmen katıldı.



“Film değerli bir hatıra olacak”


Kesişme; İyi ki Varsın Eren filminin dördüncü özel gösterimini Trabzon’da gerçekleştirmenin önemini vurgulayan TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol, “Şehitlerimiz Eren Bülbül ve Ferhat Gedik’in çok değerli anılarını, hatıralarını yad etmek için TRT olarak uzun süredir yapımında emek sarf ettiğimiz bir çok kıymetli Kesişme; İyi ki Varsın eren filminin 4. Galasını bu hazin hadisenin gerçekleştiği kahraman Trabzon ilimizde icra ediyoruz. Memleketimiz şehitlik makamının hakkını her manada veren her bir bireyin hakikaten en yüksek mertebe olan şehitlik makamını hep bir kadirşinaslıkla cevap verdiği bir memleketin evlatlarıyız. TRT olarak özellikle bu hazin hadisenin akabinde bizler de üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmek adına bir süredir bu değerli filmi ortaya koymak adına birçok paydaşla birlikte nihayete erdirdik. Şehitlerimizin her biri bizim için çok değerli. Onları her zaman hatıralarımızda yad ediyoruz. İnşallah bu manada Kesişme; İyi ki Varsın Eren filmimiz, layıkıyla nesilden nesile izlenen onların hatıralarını yat eden, bundan sonra da bu kahramanlık mücadelesinde kötülerin karşısında iyiliğin savunucuları olarak bizler hep birlikte mücadele edeceğiz” dedi.



“TRT’nin böyle bir yapımı üstlenip bizlerle buluşturması çok anlamlı oldu”


Gösterim öncesi basın mensuplarına açıklama yapan Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ise yapım için TRT’ye teşekkür ederek, “İki kahramanımız Eren Bülbül yavrumuzla, Ferhat Gedik Astsubayımızın hayatını konu alan ve yaklaşık 4,5 yıl önce yaşadığımız hepimizi derinden üzen hadiseden sonra ve bunların ikisinin de hayatını konu alan TRT ortak yapımı Kesişme; İyi ki Varsın Eren filminin galasındayız. TRT camiasına emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Hepimizi duygulandıran, ülkemizin milli birliğine beraberliğine kardeşliğine çok ciddi katkısı olacağına inandığımız gençlerimizde milli heyecan oluşturma noktasında çok ciddi mesajları içerisinde barındıran bu film gerçekten ihtiyacımız olan bir dönemde TRT’nin böyle bir yapımı üstlenip bizlerle buluşturması çok anlamlı oldu” dedi.



Pandemi döneminde en çok izlenen Türk filmi


Eren Bülbül’ün doğum gününde 1 Ocak 2022 Cumartesi günü tüm Türkiye’de 800 sinema salonu ile Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere, Norveç, Danimarka, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 5 Ocak Çarşamba günü Belçika’da, 6 Ocak Perşembe günü ise Azerbaycan’da vizyona giren film sinemaseverlerden tam not aldı. Tüm Türkiye’de vizyona girdiği ilk hafta sonu gişe rekoru kıran, yurt dışında da yine büyük yankı uyandıran film, pandemi döneminde en çok izlenen Türk filmi oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik için meteorolojik uyarı Bilecik Valiliği, son meteorolojik değerlendirmelere göre il genelinde hava sıcaklıklarının hissedilir derecede düşeceğini belirterek vatandaşları uyardı. Bilecik Valiliği tarafından yapılan açıklamada, halen mevsim normalleri civarında ve yer yer üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının bölge genelinde 4 ila 10 derece azalmasının beklendiği bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca etkisini sürdürmesinin tahmin edildiği belirtildi. Açıklamada, özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesiyle birlikte buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği ifade edildi. Tarımsal faaliyetlerin devam ettiği bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği öngörüldü. Valilik açıklamasında, 26 Aralık 2025 Cuma gününden itibaren Bilecik’in soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesinin beklendiği, yağışların karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağının tahmin edildiği kaydedildi. İl merkezinde 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında en düşük hava sıcaklıklarının eksi 3 dereceye kadar düşmesinin beklendiği bildirildi. Meteorolojik uyarının 26 Aralık 2025 saat 10.00’da başlayacağı ve 2 Ocak 2026 saat 10.00’a kadar geçerli olacağı duyurulurken, vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.
Bartın Öğrenciler savcıyı sorguya çekti Bartın’da kariyer günleri çerçevesinde İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile buluşan Cumhuriyet Savcısı Fatih Ulaşan, savcılık mesleğini anlatarak, okul döneminden hatıralarını da paylaştı. İki eliyle de aynı anda yazarak not alabilme yeteneği bulunan Savcı Ulaşan, öğrencilerin ’’mafya ile karşı karşıya kaldınız mı, arkası kuvvetli şüpheliyle karşılaştınız mı, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz?’’ sorularına da samimiyetle cevap verdi. Bartın’ın Ulus ilçesinde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Fatih Ulaşan, kariyer günleri etkinlikleri kapsamında Şehit Mustafa Kemal Açıkgöz Anadolu İmam Hatip lisesinde öğrencilerle buluştu. Seminerde öğrencilik dönemlerini anlatan Savcı Fatih Ulaşan, öğrencilere başarılı olmak için istikrarlı ve yoğun bir çalışma temposuna girmeleri gerektiğini kaydetti. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Fatih Ulaşan, ’’Ben çok özel ders almadım. Bana göre liseler yeterliydi. En az günde 6-7 saat okuldan sonra ders çalışıyordum. Geleceğe hazırlık için de önemli. Hukuk fakültesine girdikten sonra da çalışmak zorundasınız. Üniversitede çalışma temponuzu devam ettirebilmeniz daha kolay olur. O ritmi yakalamanızda yardımcı olur’’ dedi Savcı ve hakim olmak isteyenlere hukuk fakültesi ve branşlaşma konularında da bilgiler veren Ulaşan, ’’Hukuk Fakültesi sadece ceza ile alakalı değildir. Hayatı tanımanızı da sağlar. Belli bir problemi çözmek için sadece hukuk kitaplarıyla yorum yapamazsınız. Başka branşlardan da destek almalısınız. Kamu yönetimi, siyaset, ekonomi hatta psikoloji dersleri vardır. Onlardan bir bütün olarak destek alıp hukuku daha çok özümseyebilirsiniz. Kendinizi geliştirmek için Hukuk Fakültesi iyidir. Ama ondan sonra avukat mı olursunuz, hakim savcı mı olursunuz, yoksa başka bir iş mi yaparsınız onu bilemiyorum. Tabii Hukuk Fakültesi mezunu olduğunuzda benim bildiğim kadarı birden çok mesleğe girebilir, sınavlarına katılabilirsiniz. Size geniş bir imkan sunar. Hukuk Fakültesi’nde bütün dersleri almalısınız. Bütün derslerde yetkin duruma geldiğinizde branşlaşma olur. Hakim ve savcılığa girdiğinizde branşlaşma olur. Mesela biz savcı olarak hukuku çok bilmek zorundayız. Zaten ilgimiz de o değil. Biz cezaya bakarız. Onun için ceza durumu bizim için daha önemlidir’’ ifadelerini kullandı. ’’Adalet Bakanlığı’nda branlaşma, düşünülen bir konu’’ Savcı Fatih Ulaşan, soru üzerine Adalet Bakanlığı’nda pilot uygulamalarla branşlaşma başladığını da belirterek, ’’Adalet Bakanlığı’nda branşlaşma ileride düşünülen bir konu. İlerde yapılacağını, hatta yapıldığına yönelik örnekleri var ama ileride daha detaylı şekilde uygulanacağını düşünüyorum’’ şeklinde konuştu. ’’Bu mesleğin manevi sorumluluğu gücünden daha fazla’’ Geçici bir hevesle hakim ve savcı olmak isteyen öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Savcı Ulaşan, ’’Bu mesleğe geçici bir hevesle girmeyin. Hayli zamanınızı alır. Hukuk Fakültesi, hakim savcı hazırlık. Bu süreç 7-10 yıl bir zamanınızı alır. Ondan sonra ‘bu mesleği sevmedim, bana göre değil’ derseniz, hayatınızı en güzel dönemleri heba olabilir. Bu mesleği seçerken dikkat edin. Bu mesleğin manevi sorumluluğu, gücünden daha fazladır. Bizim gücümüz olabilir ama zannetmeyin ki, her zaman bu gücümüzü kullanıyoruz. Gücü adaletli bir şekilde kullanmakla hükümlüyüz. Çünkü karar verirken, hem manevi sorumluluklarımız var, hem de bizi denetleyen kurumlar vardır. Hiçbir zaman hakim savcı, tek güç olmaz. Karar vermede hakim ve savcı gerekir ama adaletli karar verdiğimiz takdirde, bu mesleğe devam edebiliriz. Bu mesleği seçerken, gücün dışında manevi sorumluluğu hesaba katarak girerseniz, sizin geleceğiniz için daha hayırlı olacağını düşünüyorum’’ ifadelerine yer verdi. Ulaşan, soru üzerine ise kendisini savcı olmaya iten faktörleri şöyle anlattı: ’’Çocukluk dönemimde de okumayı severdim. O yüzden Hukuk Fakültesi’ni seçtim. Ben daha fazla dışarıdayım. Olay olur, bir durum olur, kolluğu denetleme olur, suç olur. Genel olarak biz savcılar dışarıdayızdır. Hem dosyalara bakarız, hem de dışarıdayızdır. Hakimliğin tarafı daha çok dosya olduğu için bana da daha monoton geldiği için ben savcılığı tercih etmiştim.’’ İki eliyle de aynı anda yazabiliyor Savcı Ulaşan bir öğrencinin ’’İki elinizle de aynı anda not alabiliyormuşsunuz, bunu nasıl başardınız?" sorusuna ise ’’Yetenek diyelim. Öğrencilik döneminde gelişen bir yetenek. Daha hızlı yazabiliyorum. Benim yazım, çok iyi değildir. Not almam ya da aklımda tutmam gerektiğinde yazıya dökme çabam çift elle yazma yeteneğimin gelişmesinde bana yardımcı olmuştur’’ dedi. ’’Ölülerle psikolojik bağ kurmayız’’ Fatih Ulaşani başka bir öğrencinin, ’’Olay yerinde inceleme yapıyorsunuz, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz, olaydan etkileniyor musunuz?’’ sorusuna, ’’Biz daha çok soruşturmayı, bundan sonrasının ne olacağını düşündüğümüz için ölülerle çok psikolojik bağ kurmayız. Mesela bir kaza olduğunu düşünürsek, hep şüpheliye ne yapacağımızı düşünürüz. Hep kafamız ordadır. Yani suçlu mudur, değil midir. Gözaltına alma, tutuklamaya sevk etme gibi yetkilerimiz olduğu için olayın sonrasını düşünürüz. Bu nedenle , ölüm mahallinden yada otopsi durumlarından etkilenmeyiz. Tabii etkilenecek olanlar, hassas olanlar varsa en azından savcılığı seçmesinler. Bunlar için hakimlik daha iyi olabilir. Çok daha az ölülerle muhatap olursunuz. Hakim ve savcılık mesleği, çok büyük, sorumluluk gerektiren meslektir. Manevi sorumluluğu çok daha ağırdır. Girdiğiniz zaman zaten oraya girmek için belli bir zaman harcamışsınızdır’’ ifadelerini kullandı. ’’Devletten büyük bir güç mü var’’ Savcı Ulaşan, ’’Arkası kuvvetli suçlu ya da şüphelilerle karşı karşıya kaldınız mı?’’ şeklindeki soruya ise, ’’Türkiye’de devlet var. Bartın’da devlet var. Devletten başka büyük bir güç mü var? Bizler de bu devletin savcılarıyız’’ ifadelerini kullandı. ’’Mafya ile karşılaşmadım’’ Bir başka öğrencinin, ’’Mafya babaları ile karşılaştınız mı, korktunuz mu?’’ sorusuna Ulaşan, ’’Mafya ile karşılaşmadım ama bize fark etmez. Bu mesleği seçerken her şeyi göze almıştık’’ dedi. ’’Yanlış kararın bir cezası vardır’’ Fatih Ulaşan, yanlış kararlarda sorumluluk kimin üzerinde olduğu yönündeki soruya ise, ’’Genelde sorumluluk hakimin üzerindedir. Ama sorumluluk kısmen, benim yani biz savcıların da üzerindedir. Kararı veren hakimdir. Hepimizin üzerinde belli bir sorumluk vardır. Karar verenler, iddia makamları. Ama birden çok itiraz ve temyiz makamları da vardır. Bunlar kullanılır. Yanlış kararın bir cezası vardır. Her meslekte olduğu gibi, hatanın derecesine bakılır. Nasıl bir hata yaptın, hangi şartlarda yaptın. Bunlara bakılır’’ şeklinde konuştu. Ulaşan, ’’Savcılık dışında ise hangi mesleği seçerdin’’ yönündeki soru üzerine ise, ’’Savcı olmasam ya Hukuk Fakültesi’nde akademisyen olmak isterdim ya da Dışişlerinde görev yapmak isterdim. Dışişleri bana daha yakındı’’ dedi. Seminerin ardından Okul Müdürü Hulusi Dökmeci ve öğrenciler, savcı Fatih Ulaşan’a teşekkür etti.