GÜNDEM - 15 Kasım 2025 Cumartesi 09:06

Acıdan umuda

A
A
A
Acıdan umuda

Çeşitli suçlardan ötürü yaklaşık 5 yıl süren hapis hayatının ardından 10. yargı paketiyle tahliye olan Murat Köroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yaşadıklarını paylaşarak özellikle gençleri suçtan uzak tutmaya çalışıyor.


Trabzon’da yaşayan evli ve bir çocuk babası Murat Köroğlu (35), çeşitli suçlardan dolayı 2016 yılında cezaevine girdi. Yaklaşık 5 yıl süren hapis hayatının ardından 10. yargı paketiyle tahliye olan Köroğlu, cezaevinde gördüğü acılar ve mahkum ailelerinin gözyaşları nedeniyle hayatına yeni bir yön çizmeye karar verdi. Cezaevinden çıkmadan önce kırmızı kaplı defterine dışarıya çıktığında yapacaklarını yazan Köroğlu, tahliyenin ardından manavcılık yapmaya başladı ve sosyal medyada açtığı hesap üzerinden cezaevi deneyimlerini paylaştı. Hazırladığı videoları milyonlarca kez izlenen Köroğlu, suç işlemeye hazırlanan kişilerle iletişime geçti. Köroğlu, onları suçtan vazgeçirdi ve kısa sürede binlerce kişiye ulaşarak toplumsal farkındalık oluşturdu.



"Kırmızı kaplı bir defterim vardı bunun içerisini sürekli bir şeyler yazdım"


Çocuk yaşlarda birden çok suça karıştığını belirten Murat Köroğlu, "2016 yılından sonra yaklaşık 3,5 sene kadar cezaevinde kaldım. Hepsini toplarsak 5 sene kadar cezaevi hayatım oldu. Cezaevi koridorlarında küçük çocukların anne ve babasının peşine ağlamalarını gördüm. En son cezaevine girdiğimde benim de arkamdan çocuğumun, annemin, babamın peşimden ağladığını gördüm. Bunu görünce bir sorumluluk bilinci oluştu. Cezaevinde sabahlara kadar bunun planlarını kurdum. Kırmızı kaplı bir defterim vardı, bunun içerisini sürekli bir şeyler yazdım. Dışarıda insanlara yardımcı olmaya çalıştım. 10. yargı paketiyle dışarıya çıktım. Bu konuda devletime teşekkür ediyorum. Dışarıya çıktığım gibi bir sosyal medya hesabı açtım. İlk videom cezaevi ile ilgiliydi. İnsanlar bu videodan sonra bana destek oldu. O desteği görünce farklı şeylere yönelmeye başladım. Özelden gelen mesajlarına hepsini yanıtlamaya çalışıyorum. Bazen ’İntihar etmek istiyorum’ şeklinde mesajlar alıyorum. Direk telefonla arayarak konuşarak vazgeçirmeye çalışıyorum. Uyuşturucu kullananlar arıyor ’Kurtulamıyorum’ diyor. Onlara hastanelere yönlendirmeye çalışıyorum. Bu şekilde bir sürü insanı vazgeçirdim. Zaten bu işi yaparken kesinlikle para kazanmayı düşünmedim. Tek istediğim insanlara yararlı bir şekilde fayda sağlayabilmek" dedi.



"Amacım belli olduğu için insanlar bana güveniyorlar"


Sosyal medya üzerinden çok sayıda mesaj aldığını kaydeden Köroğlu, "40’lı yaşlarda bir ağabeyimiz yazdı. Evinin alt katında bulunan bir komşusu ile sıkıntı yaşıyor. Büyük bir tartışmanın üzerine o kişi silahını alıp komşusunu öldürmek için pusuya yatmış. O ara benim videolarımı izlemiş. Bana yazınca hemen dönüş yaptım. Uzun bir süre konuşuyoruz. Komşusuna ulaştım. İkisini de ikna ediyorum. Şimdi dost oldular. Arayıp teşekkür etti. Birde intihar edecek biri vardı. İlk önce inanmamıştım. Görüntülü konuşmaya başlayınca anladım. Ağacın üstüne çamaşır telini asmış altında oturmuş, benimle konuşuyordu. Borcu olduğu için intihar edecekmiş. ’Ailenle vakit geçir, eşinle sabaha kadar konuş derdini anlat’ dedim. Sabah olduğunda beni aradı. ’Eşimle uzun zaman üstüne hoş bir sohbet ettik’ dedi. Eşinin birikmiş parası varmış onunla borcunu kapatmış. Allah razı olsun demişti o uzun bir süre aklımdan çıkmadı. Amacım belli olduğu için insanlar bana güveniyorlar. Para kazanma gibi bir derdim yok. Hesaplarım para kazanmaya aktif edilmemiş. Böyle bir düşüncem yok. Manavda çalışıyorum. Oradan kazandığım helal parayla geçimimi sağlayabiliyorum" ifadelerini kullandı.



Acıdan umuda

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Hastaneden dönen karı koca kaza yapıp hastanelik oldu Aksaray’da hastanedeki muayenesinin ardından eşiyle birlikte Taşpınar beldesine giden karı koca yolda geçirdiği trafik kazası sonucu hastanelik oldu. Kaza, Aksaray - Adana Karayolu organize sanayi yakınlarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray’dan Adana istikametine seyreden Süleyman D. (52) idaresindeki 70 BF 450 plakalı Scanıa marka tır, hastanedeki muayeneden Aksaray’ın merkeze bağlı Taşpınar beldesindeki evlerine giden Durmuş A. (62) yönetimindeki Fiat marka hafif ticari araç ile kavşakta çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle hafif ticari araç refüje çıkarak durabilirken, araç sürücüsü ve yanında yolcu konumundaki eşi Lefan A. (62) hafif şekilde yaralandı. Kazayı gören diğer araç sürücüleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Kısa sürede kaza yerine gelen sağlık ekipleri yaralı kadını ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırırken, sürücü Durmuş A. ise tedaviyi reddetti. "Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedim" Yaşanan kazayı anlatan Durmuş A., "Ana yola çıkarken bu taraf serbestti, diğer yönden tır geliyordu. Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedik çarpıştık" dedi. Polis ve jandarma ekipleri kazayla ilgili inceleme yaparken karayolunda bir başka kazanın yaşanmaması için güvenlik önlemleri alındı. Kazayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde tahkikat başlatıldı.
Ankara Kümeste yaşamaya mahkum edilen çocuklar kurtarıldı Ankara’da amcaları ve yengeleri tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen biri engelli 3 kardeş kurtarıldı. Ankara’da yengeleri ve amcaları tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen engelli Adnan ve kardeşleri, sosyal medya fenomeninin yayınladğı video ile durumun ortaya çıkmasının ardından kümesten kurtarıldı. Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğuna kendi evinde baktığı, biri engelli olan 3 yeğenini de güvercinlerin ve tavukların olduğu kümese attığı ortaya çıktı. Mahalledeki bir vatandaş, olayı fark etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Ankara Valiliği’ne ve sosyal medya fenomenine ihbarda bulundu. Fenomenin dün akşam saatlerinde çocukları kümesten çıkarttığı video, sosyal medyada gündem oldu. Yenge ve amcaya çocuklara bakmaları için maaş bağlandığı ancak çiftin çocuklara bakmadığı iddia edildi. "Yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar" Sosyal medya fenomenine ve bakanlığa kümeste kalan çocuklar için ihbarda bulunan Volkan Altınışık, engelli Adnan ve iki kardeşinin kümeste kaldığını 28 Kasım’da öğrendiğini belirtti. Ardından Valiliğe ve bakanlığa da haber verdiğini söyleyen Altınışık, aynı zamanda "Ankara Abisi" isimli sosyal medya fenomenine de ihbarda bulunduğunu dile getirdi. Altınışık, "Bu çocuklar burada yatıyor kümes gibi bir yerde. Yengesine maaş bağlamışlar, düzenli olarak her ay maaş veriyorlarmış. Dedim ki ‘Bu kadın buna bakmıyor. Bakıyorum diye sizi kandırıyorlar, yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar’ diye kendilerine söyledim" şeklinde konuştu. "Para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" Çocuklara mahallelinin yardım ettiğini ama kendilerinin durumu yeni öğrendiğini aktaran Altınışık, "Bu konunun devamlı takipçisiydim. Şimdi soğukta yatıyorlar. Vicdanen dayanamıyordum artık. Yapacağım bir şey yoktu. Ankara Abisi’ni aradım. Ankara Abisi de hemen ilgilendi, videoları attım. Hemen geldiler. Onların da hazır kurulu bir evleri vardı, oraya yerleştirdiler. Ondan sonra Sosyal Hizmetler geldi dün. Çocukları oradan da aldılar. Tabii almaları gerekiyordu. Adnan engelli olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. Zaten yengesinin dört tane çocuğu var. Dört kardeş de bunlar. 8 tane çocuğa kadın da bakamaz bir nevi ama para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" ifadelerini kullandı. "İnşallah sıcak bir yuvaları olur" Kümeste sadece Adnan’ın kalmadığını, diğer kardeşlerinin de orada yaşadığını dile getiren Altınışık, "Şimdi bunların annesi yok, babası yok. Babası Suriye’ye kaçmış, annesi burada başkasıyla evlenmiş. Ben ihbarda bulundum. Artık değerlendirdiler, sağ olsun her kurum ilgilendi, geldiler. İnşallah sıcak bir yuvaları olur. Tek dileğimiz bu. Sadece engelli Adnan kalmıyordu. Adnan’ın kardeşi vardı dedi. "Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş" Altınışık, ailenin Suriye uyruklu olduğunu anlatarak, "Yenge kendi çocuklarına tabii yukarıda bakıyordu, bunlar burada kalıyordu. İşte karınları aç oluyordu. Yemek getiriyordum, bir şeyler getiriyordum. Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş. Ben buraya yeni geldim, bir sene oldu. Arka taraf yıkılıp bu taraf açılınca ben bunları görmeye başladım bu taraftan. Daha önce görsem daha önce müdahale ederdim ben bu olaya" diye konuştu. "Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, biz giderken çocukları atıyordu" Mahalle sakinlerinden Suna Niga ise, "Üç senedir sağdan soldan yardım getiriyorum çocuklara. Ama yenge bakmıyordu. Yenge alıyordu, kendi çocuklarına giydiriyordu, Adnanlara giydirmiyordu. Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, giderken atıyordu, yani öyle oluyordu. Yengeyle amcayı yakaladılar sonra neden atıyor diye" açıklamasında bulundu.
Hakkari VEDAŞ’ın ihmali can ve mal güvenliğini tehdit ediyor: Yüksekova’nın kalbi tehlike saçıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, özellikle Okullar Bölgesi’nin en işlek noktası olan İpekyolu üzerindeki elektrik direklerinin durumu, adeta faciaya davetiye çıkarıyor. Yıllar önce Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) tarafından düzensiz bir şekilde bırakılan bu eski direkler, hem yayaların ve öğrencilerin can güvenliği için ciddi bir tehlike oluşturuyor hem de bölgeyi "görüntü kirliliğine" boğuyor. İpekyolu’nda, özellikle öğrencilerin ve velilerin yoğun olarak kullandığı Okullar Bölgesi’nde yer alan eski elektrik direkleri, bakımsızlıkları nedeniyle her an devrilme ve kazaya neden olma riski taşıyor. Direklerden sarkan kablolar ve derme çatma yapı, bölgedeki can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ederken, Yüksekova’nın bu en önemli aksı estetik açıdan da kabul edilemez bir tablo sunuyor. "Faciaya dönmeden önlem alınmalı" Günün her saatinde insan yoğunluğunun yaşandığı bu kritik noktada, vatandaşlar kazaların "an meselesi" olduğunu belirterek yetkililere acil önlem çağrısı yaptı. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu vurgulayan lise öğrencisi Melis Çelik, yaşadığı endişeyi şöyle dile getirdi: "Burada okul okuyorum, sürekli buradan gelip geçiyorum. İnanın, her gidişimiz ve gelişimiz tehlike altında. İnşallah kısa sürede önlem alınacak. Ayrıca acayip bir görüntü kirliliği var, bunu bitirmek gerekiyor." Bölgede ikamet eden ve çocukları bu yolu kullanan bir diğer vatandaş Kemal Gümüşgöz ise duruma sert tepki gösterdi: "Ben de burada oturuyorum ve 5 öğrencim var, onlar da buradan gergin gelip geçiyor. Allah korusun, birinin başına bir tel düşerse faciaya döner! Onun için derhal önlem alınmalı, hem de acil. Bu durum aynı zamanda büyük bir görüntü kirliliğine sebep oluyor. Bu kadar da olmaz artık, önlem alın". Yüksekova halkı, VEDAŞ ve ilgili kurumların, bir felaket yaşanmadan bu tehlike saçan direkleri modern ve yer altına alınmış sistemlerle değiştirmesini talep ediyor.