POLİTİKA - 12 Ekim 2025 Pazar 16:41

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in attığı imzanın arkasında durması temin edilmelidir"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’de barışın sağlanmasının ardından şimdi çok daha büyük bir imtihanın İslam dünyası ve insanlığı beklediğini belirterek, "Öncelikle İsrail’in attığı imzanın arkasında durması temin edilmelidir. Daha evvel defalarca yaptığı gibi İsrail’in bir bahane bulup anlaşmadan çark etmesine izin verilmemelidir. İkincisi Gazze’nin yeniden süratle ayağa kaldırılmasıdır" dedi.

Rize ve Trabzon programı kapsamında geçtiğimiz perşembe akşamı geldiği Rize’den ziyaretinin 3. gününde bugün kara yolu ile Trabzon’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’da Hayri Gür Spor Salonu’nda düzenlenecek programa katıldı.

A Milli Takımı kutladı

Erdoğan, konuşmasına dün gece Dünya Kupası elemelerinde rakibi Bulgaristan’ı deplasmanda 6-1’lik skorla mağlup eden A Milli Futbol Takımı’nı kutlayarak başladı. Erdoğan "Bize ve milletimize bir futbol resitali yaşatan tüm futbolcularımızın ve teknik heyeti kutluyorum. Bizim çocuklara bundan sonraki tüm maçlarında başarılar diliyorum. Rabbim yolların ve bahtlarını açık etsin" diyerek duygularını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"13 milyar 514 milyon lira değerindeki 130 proje toplu açılış için bugün sizlerle bir aradayız" diyen Erdoğan, son 23 yılda Trabzon’a toplam 540 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını hatırlattı. Açılışı yapılan projelerle ve devam eden projelerle ilgili bilgiler veren Erdoğan, "Trabzon havalimanının ihtiyacı karşılamakta zorlandığını biliyorum. Yeni projeyi bitirdik ve inşallah ihalesini bu sene yapıyoruz. Çalışmalarına da önümüzdeki yıl başlamayı planlıyoruz. Böylece deniz üzerine 3. havalimanımızı Trabzon’a inşa edeceğiz" müjdesini verdi.

"Her savaşta kazanan kan tüccarlarıdır"

Trabzon’a yapılan yatırımları sıraladıktan sonra konuşmasında yakın coğrafyada devam eden gelişmelere yer veren Erdoğan, "Yakın çevremizde gerçekten tarihi kırılmalar yaşanıyor. Bundan bir asır önce olduğu gibi yeni dünya düzeni bizimde yer aldığımız coğrafya merkezi hadiselerle şekilleniyor. Rusya-Ukrayna arasındaki savaş dördüncü yılına girmek üzere. Her iki tarafta da on binlerce ölü kayıp ve yaralı var. Savaşı sonlandırmaya dönük çabalar da henüz istenen netice alınamadı. Zaman zaman tırmanan kanlı savaş bölgemizle birlikte tüm dünyayı tedirgin ediyor. Türkiye olarak burada dengeli ve hakkaniyetli bir politika izliyoruz. Çatışmaların durması ve barışın tesisi için iki ülkeyle de temas halindeyiz. Karadeniz’in güvenliğinin riske girmemesine büyük önem veriyoruz. Hamdolsun şimdiye kadar bunda başarılı olduk. Karadeniz‘deki seyrüsefer güvenliğinde herhangi bir zafiyet oluşmadı. Rızkını Karadeniz’in bereketli sularından kazanan kardeşlerimizin işinde, gücünde bir sorun yaşanmadı. Tabii arzumuz savaşın bir an önce sona ermesidir. Çünkü her savaşta olduğu gibi burada da kazanan kan tüccarlarıdır. Savaş baronlarının servetleri büyürken bakıyorsunuz kaybeden halklar oluyor, sokaktaki vatandaş oluyor, bedel ödeyen bölgemiz oluyor. Biz bu krizin çözülmesinde üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Şimdi çok daha büyük bir imtihan İslam dünyasını ve insanlığı bekliyor"

Gazze’de barışın sağlanması ile ilgili de konuşan Erdoğan "İşte iki yıllık soykırımımın ardından Gazze’de kalıcı huzura giden ilk adım geçtiğimiz günlerde atıldı. Ateşkes mutabakatı sonrası buruk da olsa gönülleri yaralı da olsa Gazzeli kardeşlerimiz ilk defa rahat bir nefes alıyor. Elhamdülillah çocukların yüzleri gülüyor. İsrail’in hava saldırıları sebebiyle oradan oraya sürüklenen siviller zorla çıkardıkları yerlere geri dönüyor. Gazze’ye yardım girişleri hamdolsun hızlandı. Bizim insani yardım tırlarımız da Gazze’ye ulaşmaya başladı. Bunlar iki yıllık zulümden sonra bize umut veren, kalplerimize inşirah veren gelişmeler ama ateşkes anlaşmasıyla elbette her şey bitmiş değil. Şimdi çok daha büyük bir imtihan İslam dünyasını ve insanlığı bekliyor. Öncelikle İsrail’in attığı imzanın arkasında durması temin edilmelidir. Daha evvel defalarca yaptığı gibi İsrail’in bir bahane bulup anlaşmadan çark etmesine izin verilmemelidir. İkincisi Gazze’nin yeniden süratle ayağa kaldırılmasıdır. İsrail, Gazze’nin yüzde 85’ini yaşanmaz hale getirdi. Suları kirletti, bahçelerini yok etti, binaları yıktı, okulları hastaneleri camileri bombaladı, altyapı namına Gazze’de bir şey bırakmadı. Kış bastırmadan mutlaka bu konuda adım atılmalı, Gazzeli kardeşlerimiz derme çatma barınaklardan kurtarılmalıdır. Türkiye olarak burada da ne gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız. Biz bölgemizde istikrar istiyoruz, herkes için güvenlik istiyoruz. Kendimiz için neyi murat ediyorsak Filistin‘deki, Suriye’deki, Sudan’daki, Yemen‘deki mazlumlar için de aynısını murat ediyoruz. İnşallah bu anlayışla çabalamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Ozan Köse - Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir 1 gün boyunca susuz kaldı Eskişehir’de arıza sebebiyle yaklaşık 24 saat boyunca yaşanan su kesintisi vatandaşları mağdur etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde D4 deposunu besleyen ana hatta arıza meydana geldi. Buna bağlı olarak Batıkent, Yaşamkent, Aşağı Söğütönü, Yukarı Söğütönü, Zincirlikuyu, Şirintepe, Uluönder, Ertuğrulgazi, Çamlıca, Sazova, Orhangazi, Boyacıoğlu, Karagözler ve Karacaşehir mahallelerinde dün gece saat 22.00 itibariyle su kesintisi yaşandı. Gece saatlerinde başlayan onarım çalışmalarına rağmen arıza gün boyunca onarılamadı. Günü tamamen susuz geçiren vatandaşlar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. "Şu anda perişan bir haldeyiz" Çamlıca Mahallesi’ndeki güncel durumu anlatan vatandaş Kadir İri, "Lavabolara, tuvaletlere giremiyoruz. Su olmadığı için kombileri kullanamıyoruz. Parasını almayı biliyorlar ama çalışma hiç yok. Marketlerde de su kalmamış, yetişemedik. Şu anda perişan bir haldeyiz" dedi. "Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz" Kıraathane işletmecisi Ahmet Sallabaş, "Sabahtan beri sular yok. Kahvemiz sabah 06.00’da açılıyor, 07.30 gibi sular gitmiş. Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz. Çay için damacana su kullanıyoruz. Bugün 4 damacana su taşıdık" şeklinde konuştu. "ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, sosyal medyadan açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Sivri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Plan var, hizmet yok! ’Planlı çalışma’ denilerek başlatılan kesintilerin saatlerce uzaması artık teknik bir sorun değil, açık bir yönetim problemidir. En temel hizmet olan suyun bile zamanında verilememesi, plansızlık ve kriz yönetimi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sorun sadece bir arıza değil verilen saatlerin tutulmaması, muhatap bulunamaması ve vatandaşın bilgiye ulaşamamasıdır. Yazıktır, günahtır! Sizin iş bilmezliğiniz yüzünüzden Eskişehirli hemşehrilerimiz eziyet çekmek zorunda mı? Hafta sonu yaşanan bu tablo, birkaç açıklamayla geçiştirilemez. Vatandaş artık geçici çözümlerden ve sürekli istenen ’sabırdan’ yorulmuştur. Tepebaşı’nın neredeyse tamamında sular kesik. Vatandaştan sabır ve anlayış bekleniyor ama konu zamlar olunca kimse vatandaşı düşünmüyor. ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" Arıza yaklaşık 24 saatin ardından onarıldı Öte yandan, kısa bir süre önce ESKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, "Müdahale sırasında çelik boru kesimi, ara parçaların hazırlanması, montaj ve kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra borunun sızdırmazlık testi yapılmıştır. Sonrasında kontrollü olarak depoya su basılması gerçekleştirilmiş olup şebeke hatlarına su verilmiştir. Suyun depoya dökülerek hatta ulaşması mahallelerimizin yerleşim kotlarına göre zaman alabilecektir. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanılan su kesintisinden ötürü vatandaşlarımızın gösterdiği sabır ve anlayışa teşekkür ederiz" denildi.
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.